ABD'de patlak veren NSA skandalı, hükumetten çok ABD'li teknoloji şirketlerini vurdu...
ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın, Apple, Microsoft, Google, Facebook, Twiter veya benzeri büyük teknoloji şirketlerini kendileriyle işbirliği yapmaya zorlayarak şirketlerin sunucularına yasa dışı olarak ulaştıkları ve dünyada bu şirketleri kullanan herkesin özel verilerini inceleme altına aldıkları ortaya çıkmıştı.
Bu skandal ABD hükumetini zora soksa da en ağır darbe, ABD'li teknoloji şirketlerine indi zira dünya çapındaki hükumetler ve kullanıcılar, ABD'li teknoloji şirketlerinin ürünlerini kullanmamak veya alternatiflerine yönelmek yoluna gitmeye başladılar.
SÖYLENENLER DOĞRU DEĞİL!
Şimdi Apple'ın CEO'u Tim Cook, skandalın ardından yaptığı açıklamalarda, Apple'ın NSA'ya kullanıcı verilerini vermediğini anlatmak için çırpınıyor. Bir haber kanalına konuşan Tim Cook, NSA'ya sunucularına erişim izni vermediklerine dair yemin etti. Söylenenlerin çoğunun doğru olmadığını idda etti.
Ancak ne var ki, casusluk dünyasına yeminlerin, sözlerin hiçbir değeri olmuyor ve bu dünyada yalan, inkar bir numaralı enstrüman olduğu için, artık kimse ne Apple'ın ne de diğer teknoloji şirketlerinin sözlerine inanmıyor. Hatta Rusya Başbakanı Putin, basın karşısına bulduğu her fırsatta ABD'nin devlet liderlerini dinleme faaliyetleri ile dalga geçen espiriler yaparak NSA skandalına sürekli göndermede bulunuyor. NSA skandalını deşifre eden Edward Snowden'in açıkladığı belgelerde ABD'nin, en önemli müttefiklerinden Almanya'nın başbakanını hiç çekinmeden dinlemiş olduğu da açıkça görülüyor. Dolayısıyla, artık dünyada kimse ABD'li şirketlerin sözlerine itibar etmiyor.
Tim Cook, zarar gören şirket imajını toparlamak içinse yakında çok daha şeffaf bir şirket olacaklarını ve kullanıcıların her şeyi görebileceklerini iddia ediyor ancak bunun da insanları ikna etmek için yeterli olmadığı açık.
Güvenin, bir kez kaybedildiğinde, tekrar kazanılması zor bir kavram olduğunu canlı canlı seyrediyoruz.