Aysun Hatipoğlu: ‘Pandemi algı ile değil bilime ve akla uygun olarak yönetilmeli’
DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Aysun Hatipoğlu, pandemide vakaların yeniden 100 bini geçmesiyle birlikte pandemi yönetimindeki rehaveti ve aksaklıkları değerlendirdi.
DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Aysun Hatipoğlu, Test sayısını azaltmak için yayınlanan genelgelerin hızla geri çekilmesi gerektiğini söyleyen Hatipoğlu, aşılama oranını yükseltecek programların da geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Hatipoğlu’nun açıklamaları şöyle:
‘TÜİK, 2020 haziran ayında ilan etmesi gereken ölüm verilerini halen açıklayamadı’
“Omicron varyantı ile pandeminin dördüncü pikine hızlı bir yükselişle giren ülkemizde günlük vaka sayısı resmi olarak 100 bini geçti. Sayın Bakan Fahrettin Koca’nın ‘Endişe yok’ açıklamalarına rağmen, hastanelerde iki ay önce kapanan Kovid servisleri ve yoğun bakım üniteleri yeniden açıldı ve tekrar tam kapasite ile çalışmaya başladı. Ülkemizde Kovid-19 pandemisine bağlı günlük ölüm sayısı 200’i aştı ve yeniden dünyada ilk 10’a girmeyi başardık (!) Türkiye’de her hafta binlerce kişiyi Kovid-19 nedeniyle kaybediyoruz. Bu sayı enfeksiyona bağlı direkt ölümleri içerirken, hastalığa bağlı gelişen ikincil durumları ise kapsamamaktadır. Öte yandan nüfus artış hızının geçtiğimiz yıllara göre belirgin şekilde azaldığını açıklayan Türk İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 haziran ayında ilan etmesi gereken ölüm verilerini ise halen açıklayamadı.”
‘Kolay koruyucu önlemlerde dahi kopukluk yaşanıyor’
“Kovid-19 aşılama programında ulaşılması gereken hedeflerden uzak kaldığımız gibi, maske, mesafe, havalandırma gibi kolay koruyucu önlemler konusunda dahi uzayan pandemi süreci ile birlikte ciddi kopukluklar yaşanıyor. Enflasyon ve enfeksiyon arasında sıkışan vatandaş, otoritenin ‘grip gibi’ dediği ancak gripten on kat daha öldürücü olan hastalık için ‘yakalanmamak’ tezini unutmuş görünüyor. Pandeminin uzaması yanı sıra hükûmet tarafından ortaya konan söylem ve icraatler ile vatandaş pandemi öncesi normal hayatına geri döndü. Aşılama hızının istenen düzeyde olmaması ise ‘normalleşme’ sürecini daha bulaşıcı hale getirdi. Re-enfeksiyon (aynı mikrop ile yeniden hastalanmanın) mümkün olduğu unutuldu. Mevcut durum, kemoterapi gibi immün (savunma) sistemini baskılayan tedavi alan kanser ve organ nakli yapılmış hastalar ile, çok sayıda ek hastalığı olan yaşlı hastaları da adeta ateşe atıyor.”
‘En ağır yük sağlık çalışanlarının üzerinde olacak’
“Süreçte önlemlerin azalması, Kovid-19’a olan dikkatin dağılması, kış mevsimi ve ekonomik sıkıntılar ile birlikte pandemi sürecinde yeni bir döneme giriyoruz. Bu dönemde de en ağır yük sağlık çalışanlarının üzerinde olacak. Son yıllarda sosyal ve özlük haklarında yaşadıkları kayıplar yanı sıra iktidarın ‘sağlık sektöründe ekip anlayışını’ bozan uygulamaları hekimler ve sağlık çalışanlarını olumsuz etkiledi. Kovid-19 mücadelesinde en önde yer alan sağlık çalışanları arasında da pandemi nedeniyle hastalanma oranı yeniden yükseldi. Sağlık çalışanlarında hastalığın sonuçlarının pandeminin ilk dönemindeki gibi olumsuz olmaması ise sevindirici. Ancak devam eden istifalar ile tecrübeli hekimlerin kamusal alandan çekilmesi, hekim dışı sağlık çalışanları için gecikmiş ve yetersiz sayıda yapılan atamalar sorunu daha derin hale getiriyor.”
‘Yüksek ulaşılabilirlik temelinde yeni bir ‘Kovid-19 test/tarama stratejisi’ ortaya konmalıdır’
“Tutarsız ve temelsiz açıklamalarla zaten pandemi yorgunu olan halkımızda pandemi rehaveti yaratmak son derece tehlikelidir. ‘Ölçemediğinizi düzeltemezsiniz’ anlayışı ile, pandemi yönetiminin ‘algı yönetiminden’ ayrıştırılarak, bilime ve akla uygun olması sağlanmalıdır. Test sayısını azaltmak için yayınlanan genelgeler hızla geri çekilmeli ve hızlı antijen testlerini de içeren, yüksek ulaşılabilirlik temelinde yeni bir ‘Kovid-19 test/tarama stratejisi’ ortaya konmalıdır. Düzenli veri toplanmalı, analiz edilmeli ve bilimsel çalışmaların önü açılmalıdır. Aşı konusunda halkımız daha uygun ve tutarlı şekilde bilinçlendirilmeli ve aşılama oranlarını yükseltecek programlar geliştirilmelidir. Pandemi ile mücadelenin temel unsuru olan sağlık çalışanlarının özlük ve sosyal hakları yeniden, adil ve hakkaniyetli şekilde düzenlemelidir.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları