MHP Lideri Bahçeli 30 Ağustos'taki bayramlaşmayı böyle eleştirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın tebrikatının değiştirilmesi ile ilgili, "Bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün kadar oluşturmuş olduğu milli değerlerin, geleneklerin itibarsızlaştırma ve etkisizleştirme operasyonunun bir süreç olarak devamının işaretidir. MHP olarak, bunu kabulümüz mümkün değildir" dedi.
Bahçeli, genel merkezde partililerle bayramlaştıktan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bu yıl Ramazan Bayramı ile 30 Ağustos kutlamalarının bir arada olduğunu anımsatan Bahçeli, Ramazan ayının terör olayları dolayısıyla buruk geçtiğini ve Türk milletinin bağrını yaktığını, birçok ailenin ocağını söndürdüğünü ifade etti.
Terörle mücadele
Bahçeli, şöyle konuştu: "Bir kez daha anlaşılmıştır ki terör hiçbir zaman bir saniyeyi daha
kaybetmeden hedefine ulaşabilmek için her türlü faaliyetini acımasızca sürdürmektedir. Birçok aile yanmıştır, değerli evlatlarını şehit vermişlerdir ve bayrama büyük bir üzüntü ile girmişlerdir.
Buradan anlaşılması ve çıkarılması gereken sonuç şu olmalıdır:
Terörle mücadele Türkiye'nin birinci gündemidir ve mutlaka bu mücadelede Türk milleti ve devleti başarıyla sonuç almalıdır. Terörün azgınlaştığı bu ortamda TSK'nın Kandil'e yapmış olduğu hava taarruzları resmi açıklamalara göre önemli sonuçlar vermiştir, ancak bunu başarı olarak görüp yetinmemek gerekir.
Hem Kandil ve çevresi hem de Misak-ı Milli hudutları içerisinde nerede bir terör varsa hava taarruzlarının yanında kara taarruzları ile de terörün kökünün kazınması gerektiği artık öğrenilmelidir ve bu konuda siyasi iktidar alabileceği her türlü tedbirle Türk milletini inandırarak, alacağı tedbirin samimi bir mücadele olduğunu kabul ettirerek hareket ettiği takdirde inanıyoruz ki milletimiz iktidarın yanında olacaktır ve MHP de her türlü desteği, terörle mücadelede kesin olarak verecektir."
Yeni anayasa çalışmaları
TBMM'nin kısa bir süre sonra açılacağını anımsatan Bahçeli, partisinin de yeni anayasa ile ilgili çalışmalarını tamamlayarak eğer TBMM Başkanlığında bir hazırlık ve uzlaşma komisyonu oluşturulma anlayışına girerlerse MHP'nin en az iki milletvekili ve belirli bir sayıda bilim insanı ile bu çalışmalara katılacağını bildirdi. Bahçeli, anayasanın değişmez ilklerinin dışında uzlaşma komisyonuna katkı sağlayacağını ifade etti.
30 Ağustos tebrikatının kabul makamı
Bahçeli, dün yapılan 30 Ağustos törenlerine neden katılmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması sürecinde başlatılan milliyetçi hareketle Türk milletinin tekrar ayağa kalktığını ve varoluş gayesini sürdürme iradesini ortaya koyduğunu belirtti.
Bu anlayış çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti devletini kurduğunu bu devletin kuruluşu ve kökleşmesi sürecinde de önemli dönüm noktaları yaşandığını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, önemli dönüm noktalarını anlamlandırarak o dönüm noktalarına katkı sağlayanları millet olarak takdir etmek suretiyle bazı bayramlar armağan etmiştir. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak Atatürk'ün gençliğe armağanıdır. 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak çocuklarımıza armağan edilmiş bir bayramdır ve egemenliğe anlam kazandıran bir bayramdır. 30 Ağustos, TSK'nın başlattığı büyük taarruz sonrası Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün varoluş gayesini oluşturan sebepleri ortaya çıkaran büyük bir zaferdir.
Dolayısıyla Atatürk, 30 Ağustos'u Türk Silahlı Kuvvetlerine, Türk ordusuna armağan etmiştir. Neticede 29 Ekim'i de Cumhuriyeti ilan etmek suretiyle milletimize armağan etmiştir. 89-92 yıl süren bir süreç içerisinde kutlamalar, 1935 yılında çıkarılan bir yasa ile şekillenmiş 19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bakanlığına veya Milli Eğitim Bakanlığına, 23 Nisan,TBMM Başkanlığına, 29 Ekim Cumhurbaşkanlığına ve 30 Ağustos 1922 Büyük Zaferi de Genelkurmay Başkanlığına armağan edilmiştir.
"Kabul etmemiz mümkün değil"
89. yılını idrak ettiğimiz bu süreçte Sayın Genelkurmay Başkanı, özel bir istekle bu geleneği değiştirerek, Sayın Cumhurbaşkanını demokratikleşme ve sivilleşmenin bir örneği teşkil edercesine yine bir askeri kavramla 'Başkomutan' olması sıfatıyla tebrikatı kabule hazır hale getirmiş ve 30 Ağustos Zaferini, bu geleneğin dışında kullanmıştır. Bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugüne kadar oluşturmuş olduğu milli değerlerin, geleneklerin itibarsızlaştırma ve etkisizleştirme operasyonunun bir süreç olarak devamının işaretidir.
MHP olarak, bunu kabulümüz mümkün değildir. Bunun adı demokratikleşme ve sivilleşme değil, bir milleti tarih şuuru ve değerleri ile tamamen silikleştirme hareketidir. O bakımdan Atatürk'ün ve Türk milletinin, büyük bir zaferi başaran Türk ordusuna armağanına sadık kalmak ve bu yanlıştan dönebilmenin bir işaretini ortaya koyabilmek için dün yapılmış olan tebrikat toplantısına MHP'nin genel başkanı olarak olarak katılmamayı uygun buldum."
Bahçeli, ayrıca, "Eğer başkomutan, gerçekten bir sivilleşme hareketini başlatmış olacak ise bu süreci Anıtkabir'i ziyaretten başlatarak Genelkurmay karargahındaki tebrikata kadar sürdürmesi lazımdı. Bir bölümünü yok farz edip, bir bölümünü kabul eden bir anlayışı da kabul etmemiz mümkün değildir. Bu uygulamadan vazgeçilmesini istiyoruz. Eğer vazgeçmezlerse MHP'nin iktidarında tarihi şuurla her taş yerli yerine oturacaktır" dedi.
27 Nisan bildirisi
Bahçeli, 27 Nisan bildirisinin, Genelkurmay internet sitesinden kaldırılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, "27 Nisan bildirisi amacına ulaşmıştır, oy kaybına uğramış Adalet ve Kalkınma Partisini 22 Temmuz 2007'de iktidar yapmıştır. O bakımdan görevini tamamlanmış bir bildirinin artık internet sayfalarında dolaşmasına gerek yoktur. Üçüncü dönemin de sebepleri vardır; ona da dikkat etmek lazım" diye konuştu.
Bahçeli, bir gazetecinin, "Kara hareketi için Misak-ı Milli vurgusu yaptınız, yani Musul ve Kerkük'e kadar uzanan bir yeri mi kastettiniz?" sorusuna, "Misak-ı Milli'nin bugünkü anlamını saptırarak bir başka soruyla MHP'nin düşüncesini sakatlamaya hakkınız yok" yanıtını verdi.
Devlet Bahçeli, "Bir Beşiktaşlı olarak Fenerbahçe'ye yaşanılan süreçte neden destek verdiğine ve sahip çıktığına" ilişkin soruyu yanıtlarken, Fenerbahçe'nin Türk sporunun ulu bir çınarı olduğunu, her şeye olduğu gibi bu çınara da sahip çıkmanın Milliyetçi Hareket'in görevi olduğunu ifade etti.