MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli terör olaylarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının kendisini Yüce Divan yolundan da alıkoyamayacağını iddia ederken, "Olur olmadık davalar açarak, kovuşturmalarla bir çok insanın peşine düşen Cumhuriyet'i savunan savcılar, Cumhuriyet düşmanlarına karşı da duruş sergilemeli ve üstlendikleri görevlerinin gereğini yerine getirmelidirler" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son
terör olayları konusunda düzenlediği basın toplantısında Türk milletinin, devletiyle birlikte; varlığını, birliğini ve kardeşliğini hedef alan yıkıcı bir
terör dalgasıyla boğuştuğunu bildirdi. Terörü kabullenmiş, çözülemeyeceğini de beyan etmiş bir hükümet etme anlayışla Türkiye'nin artık sözün bittiği noktaya şahadetler eşliğinde geldiğini savunan Bahçeli, "Milli vicdanlar ayakta, öfke seli vatanı boydan boya kapladı" dedi.
Devlet Bahçeli, "Bölücü terörün düşmanca, alçakça ve şerefsizce icra ettiği kanlı saldırıları canımızı yakmış, içimizi dağlamıştır. Buna rağmen provokasyonlara, tahriklere dikkat edilmeli, bin yıllık kardeşliğimizi zayıflatacak, incitecek ortamlara, davetlere ve komplolara karşı uyanık olunmalıdır" diye konuştu.
'Hükümet gaflet ve hıyanete varan tavizkar bir tutum takınıyor'
AKP hükümetiyle birlikte siyasal zemin bulan, üstelik sıradanlaşan ve kanıksanan terörün; pis ve hain faaliyetlerini devam ettireceği ve belirlediği amacına ulaşmak için her türlü insanlık dışı yolları deneyeceğinin anlaşıldığını belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Aziz milletimizin ve devletimizin bekası tehdit ve tehlikelerle sarsılmaktadır. Artık günü kurtaracak tedbirlerle, süreci oyalayacak niyetlerle pimi çekilmiş bölücülük bombasını kazasız belasız etkisiz hale getirmek imkânsız bir hal almıştır. Hiç kuşku yoktur ki, bugünkü
terör sağanağına ve girdabına AKP'nin ihanete varan uygulamalarıyla adım adım sürüklenilmiştir. PKK'yı mahkûm olduğu yoğun bakım şartlarından suni teneffüs yardımıyla canlandıran ve ayaklandıran AKP hükümetinin, bugünkü
terör açmazında büyük bir vebali ve sorumluluğu bulunmaktadır. Sağduyulu, objektif değerlendirmesini kaybetmemiş, tarafgir psikolojiye kendisini kaptırmamış her vicdan sahibi bu gerçeği kesinlikle kabul ve idrak edecektir. Bölücülüğün kanlı menüsünü milletimizin önüne koyan hükümetin, terörist eylemlerin planlanıp hayata geçmesi konusunda gaflet ve hıyanete varan tavizkar bir tutum takındığı bizim açımızdan tartışmasızdır."
Demokratik açılım adı verilen "Yıkım Projesi"yle bölücülüğün akordunu tamir eden, ihanet taleplerinin karşılanacağı ümidini uyandıran AKP'nin bölücü saldırılardan şikâyet etmesinin tuhaf olduğu kadar, temelsiz olduğunu belirten Devlet Bahçeli, "Zira bugüne kadar, bölücülüğe ve arkasında duran silahlı
terör örgütüne müsamaha gösteren, tolerans sınırlarını genişleten, bağışlayıcı yaklaşan AKP zihniyetinden başkası olmamıştır. Başbakan Erdoğan'ın her sözü, her açıklaması ve her projesi bölücü canilere umut dağıtmış ve heveslerini artırmıştır. Açıktır ki, 'Terör Bitmez', 'Mücadelenin Doğasında Var', 'Dünya Önleyemedi ki Biz Önleyelim', 'Nerede Son Bulmuş ki' mazeretleri, kendisine çıkış yolu inşa etmeye çalışan tükenmiş bir politikacının karanlık resminden başka bir şey değildir" dedi.
Bu anlayışla terörün sadece "kontrol altında tutulabileceğini" savunan Bahçeli'nin açıklamalarından bazıları şöyle:
-Hükümetin sözde çözüm çalışmaları ve Başbakan'ın muhatap alması İmralı canisini tekrar eski yönetim gücüne kavuşturmuş, Kandil kadrolarının desteği ile Başbakan Erdoğan'ın açılım ikizi haline getirmiştir. Türk milletini otuzaltıya ayıran, milli yeminleri çiğneyen, Türkiye'yi küresel hedeflere peşkeş çeken bu kafa yapısının, milletimizin bölücülük açmazına düşmesinde büyük bir rolü ve katkısı vardır. Yıllardan beridir ısrar ve aymazlıkla uygulanan sorunlu politikalar en sonunda iflas etmiş ve AKP'de
terör duvarına başını çarpmıştır.
-'İyi şeyler olacak, umutluyum' sözlerinden 'bıçak kemiğe dayandı, günlerini görecekler, bedelini ödeyecekler, siz temizlemezseniz biz temizleriz' sızlanmalarına büyük kayıplar ve şahadetler eşliğinde gelinmiştir.
-Başbakan Erdoğan'ın Habur'da umut verici gelişme olarak yorumladığı terörist kafilenin karşılama törenleri, bugün onlarca vatan evladının albayrağa sarılı tabutlarıyla yer değiştirmiştir.
-Analar ağmasın sözleriyle içine girilen tek taraflı ilişki ağı ve PKK açılımındaki ahlaksızca inat, can çekişen bölücü terörü sonunda milletimizin boğazına yapıştırmıştır. Başbakan'ın kötürüm tercih ve görüşleri, ayrışma ve etnik bölünmeyi hızlandırmış, karşımıza hunhar bir sürecin çıkmasına neden olmuştur.
-AKP'nin iktidar yıllarında PKK
terör örgütü korkusuzca ve pervasızca saldırılarını tertip edebildiyse, elbette bunda hükümetin şaibeli duruşu, teröre yönelik şaşı bakışı ve Türk kimliğini içine sindiremeyen ilkelliği önemli bir rol oynamıştır. Takdir edersiniz ki her
terör saldırısından sonra, AKP'den gelen nafile sözler, cılız sesler doğal olarak bugüne kadar hiçbir sonuç doğurmamıştır.
Cumhurbaşkanı'na sitem
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, içi boş kararlılık çıkışlarının bu kez de bir karşılığı olmayacağını savunurken, "Çünkü AKP'nin sicili ve yaptıkları bizim bu görüşlerimizi ziyadesiyle doğrulamaktadır. İlave olarak, keşke Sayın Cumhurbaşkanı 'intikam' sözünden çok önce, Güroymak'a Norşin dememiş olsaydı. Keşke, 24 kahramanı toprağa verdiğimiz bölgeye geçen hafta yaptığı gizli ve sorgulanması gereken ziyareti açıkça ve egemen bir devletin Cumhurbaşkanına yakışır bir şekilde yapsaydı" dedi.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a "Dibine kadar saplandığı bölücülük batağından çıkabilmek için can simidi arayışından olan Başbakan'ın, bu hezeyanları ve iftiraları milletimizde inşallah karşılık bulmayacak ve Yüce Divan yolundan da alıkoyamayacaktır" diye seslendi.
CHP'ye eleştiri
MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sorunun çözüm adresi hükümet değildir, TBMM'de komisyon kurulsun" sözlerini de eleştiren Bahçeli şunları söyledi: "Bu sözler yanlış ve tutarsız. Eğer bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerinin muhatabı hükümet değilse kimdir ve bu mesuliyet kimin omuzlarındadır ve bunu kim önleyecektir? Bu mantıksız ve garabet açıklama, CHP'nin de kafasının karışık olduğunun ispatıdır. PKK'nın siyasi uzantılarının Meclis salonlarında olduğu düşünüldüğünde, PKK'ya karşı hangi tedbirleri ve nasıl almak mümkün ve ihtimal dâhilinde olacaktır? Bir tarafta AKP hükümeti, diğer tarafta ana muhalefet CHP çaresizlik içinde kıvranmakta ve içinde bulundukları bölücülük tuzağının bütün sancılarını yaşamaktadırlar. Gazi Meclisimiz zaten üzerine düşeni fazlasıyla yapmış ve hükümete sınır ötesi hareket için yetki vermiştir. Şimdi sıra bu yetkiyi kullanmaya ve Kandil'e,
terör yuvalarının kalbine Türk bayrağını dikmeye gelmiştir."
'Kiralık kalemler soruşturulsun'
Başbakan durmaması, beklememesi, Kandil'in fitne saçan ışığını Türk milletinin nefesiyle söndürmeli ve taş üstünde taş bırakmamasını isteyen Devlet Bahçeli, "Kimden ve nereden kaynaklanırsa kaynaklansın; bölücü terörü içeride himaye eden, destek veren, şımartan, teşvik eden, kışkırtan ve işbirliği içinde olanlar da cezalandırılmalı ve yaptıkları yanlarına kar bırakılmamalıdır. Medyada yer tutmuş kiralık kalem sahipleri, ihanet tezlerinin sözcülüğünü yapan sözde aydın taife,
terör yardakçısı mahfiller ve siyaset uzantıları hakkında da Cumhuriyet Başsavcılıkları gereken girişimleri acilen başlatmalıdır. Olur olmadık davalar açarak, kovuşturmalarla bir çok insanın peşine düşen Cumhuriyet'i savunan savcılar, Cumhuriyet düşmanlarına karşı da duruş sergilemeli ve üstlendikleri görevlerinin gereğini yerine getirmelidirler. Ve acilen ihaneti hazzettirmeye çalışanlara yönelik olarak hukuku işleterek yakalarından tutmalıdırlar. 12 kötü adamın saflarına sürekli yeni simaları eklemelerine imkân tanınmamalı ve bunların zehir saçan üslupları kesinlikle cezasız bırakılmamalıdır. Eğer hükümet bölücü
terör sorununu çözemiyorsa ve bunu da kabul ediyorsa; milletimiz meraklanmasın, yalnız ve bir başına değildir. Yapamayan gider ve yapacak olan muhakkak gelir. Bu vesileyle ifade etmek isterim ki, Milliyetçi Hareket Partisi her şart altında elini taşın altına sokmaya hazır ve kararlıdır. Terörle mücadelede önemli olan irade göstermek, milletimizin kudretini yere düşürmemek ve devletin gücünü balyoz gibi hain kafalara indirmektir. Kimse endişe etmesin; bu işin üstesinden hiç kimse gelemiyorsa, Milliyetçi Hareket, şartlar müsait olduğunda ve milletimizde talep ettiği takdirde terörün kısa süre içinde kökünü kazımaya hem azimlidir ve hem de yeminlidir. Dün nasıl terörün beli kırıldıysa, bu defa imha edilmesi milli heyecanla mutlaka başarılacaktır" dedi.
MHP'den hükümete öneriler: Ülkeler açıklayın
MHP hükümete 7 öneri sunarken, demokratik açılım isimli yıkım projesinden vazgeçilmesini, "yıkım koordinatörü" Başbakan Yardımcısı'nın istifa etmesi ya da azledilmesini, OHAL ilan edilmesini, Irak'ın kuzeyine kara harekatı düzenlenmesini, terörle arkalanmış bölücülüğün imha edilmesi için etkili ve caydırıcı bir plan uygulanmasını, uluslararası diplomatik girişimlerin hızlandırılmasını, terörün kaynaklarının kurutulmasını istedi. Bahçeli "Bölücü
terör örgütünün sahip olduğu ağır ve uzun menzilli silahların nerelerden ve kimlerden temin edildiği belirlenmeli, eğer varsa dost ve müttefik görünen ülkelerin terörle ilişkilerinin ne boyutta olduğu mutlaka açıklanmalıdır" dedi.