loading
close
SON DAKİKALAR

Bartu Soral: Hiçbir birliğe kendi kalkınma programınızı uygulamadan katılamazsınız

Bartu Soral: Hiçbir birliğe kendi kalkınma programınızı uygulamadan katılamazsınız
Tarih: 23.05.2017 - 17:39
Kategori: Medya

Ekonomist Bartu Soral, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına katıldı. Soral, 'Hiçbir birliğe kendi kalkınma programınızı uygulamadan katılamazsınız. Yeteri kadar teknolojiye dayalı, verimli, ucuz üretim yapamıyorsan her birlikte çökersin' dedi.

Ekonomist Bartu Soral, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına katıldı. Soral, 'Hiçbir birliğe kendi kalkınma programınızı uygulamadan katılamazsınız. Yeteri kadar teknolojiye dayalı, verimli, ucuz üretim yapamıyorsan her birlikte çökersin' dedi.

Soral'ın açıklamaları şöyle:

"Geri kalmış ülkelerin finansmana erişim eksiği var. O yüzden piyasalar yatırım yapamıyor, fabrikalar kurulamıyor. Küreselleşmeyle 'sınırları kaldıralım, gelişmiş ülkelerdeki para gelişmekteki ülkelere aksın' denildi. Bu 1956'larda tartışılmaya başlandı. 

Biz de küreselleşmeye balıklama atladık. Küreselleşme rekabet demek. Hazır olduktan sonra firmalar bu rekabete girmeliydi. Çin yıllarca devlet korumasıyla sanayisini büyüttü. Bugün küreselleşmenin başı olan Trump, 'ABD küreselleşmeden zarar ediyor' dedi. Buna karşılık Çin 'küreselleşmeden memnunuz' dedi. Çünkü dünyada kendisi satıyor. 

Küreselleşme 90'lardan sonra evre değiştirdi. Finansal sermayeyi elde tutan aileler, uluslararası ortaklıklı bankalar türev piyasası diye bir şey icat ettiler. Finans sektörü müthiş kar elde etmeye başladı. 

Hiçbir birliğe kendi kalkınma programınızı uygulamadan katılamazsınız. Güçlü olduğumuz sanayileri geliştireceğiz ondan sonra AB, Şangay İşbirliği... Sen yeteri kadar teknolojiye dayalı, verimli, ucuz üretim yapamıyorsan her birlikte çökersin.

Güney Kore gayri safi yurt içi hasıla yüzde 3'ünü ayırırken biz yüzde 0.6 ayırdık. Türkiye teknoloji geliştiremedi. Özel sektör gönüllü olmaz. Ar-ge pahalı yatırımdır geri dönüşünün ne zaman olacağı belli olmaz. ABD'ye de baktığınızda da devlet silah sanayini geliştirir. Orada bulunan teknoloji sanayiye uygulanır. Biz ar-ge'ye yeterince para ayırmadık, yatırım yapmadık. Eğitim sistemimize 21. yy'da PİSA'da öğrencilerimizi kapıştırabilecek eğitim sistemi kuramadık. Büyümede fark yaratan sermaye var. Kaliteli, iyi yetişmiş insan sizin ülkelerinizin aradan sıyrılmasını sağlıyor. Ben Birleşmiş Milletler'de çalıştım, yükseldim. Kanada'da okuma şansı elde ettim. Orada gündüz dersler başlıyor, iki hafta derse girmezseniz geçemezsiniz. Kanada'da bir kütüphaneye gittim, büyüktür ve çıt çıkmaz. Burada kütüphaneye gittim kahvehane gibi. Burada bu eğitim iklimi yok. Kaçırdığımız iki şey teknoloji ve eğitim. Küresel rekabete giren değil küresel rekabetin yanına sığınan ülke olduk. 

Yozgat'ta Çorum'da doğmuş çocukla Nişantaşı'ndaki ailelerin çocuklarının aynı imkanı olursa o ülke kalkınmıştır. 

Eğitim kamucu, devletin vermesi gereken bir hizmettir. Eğitim her yerde aynı ve ücretsiz olacak. Sağlık herkesin alması gereken bir hizmettir özel hastane yok. Kanada'da bu böyle. Sosyal devlet güçlü, vergiler yüksek, karşılığında emeklilikte ailenizin size bakmasına gerek yok. Sağlık, eğitim bedava ve kaliteleri de yüksek. 

AB'ye bir girsek kalkınacağız, deniyor. Yok böyle bir şey. 1999 yılında Avro'ya geçildi. Portekiz, İspanya, Yunanistan gibi ülkeler dış ticaret açığı verdi. Sadece Almanya dış ticaret fazlası verdi. Diğerleri Almanya ile rekabet edemiyor. O zaman da ithalata başlıyorlar. Almanya da onlara üretim üssü veriyor. Uluslararası sermaye fonluyor. Cari açık sürdürülebileceği müddetçe mahsuru yok, deniyor. 

Almanya 'bu kadar harcadınız şimdi bütçede harcamalarınızı düşüreceksiniz, memur, emekli maaşları düşecek özelleştireceksiniz. Gelirlerinizi vergilerle artıracaksınız. Borçları böyle ödeyeceksiniz' diyor. 8 senedir bu ülkelerde ekonomi durdu. İşsizlik yüzde 20'lerde. 

Türkiye de kamu borcunun düşüklüğüyle övünüyor ama özel sektörü çok borçlu. Kamu borcununu düşük olması krize girmeyeceği anlamına gelmiyor. 

Türkiye'yi AB kapısında oyalamazsanız ve Türkiye 1923'lerin 1930'ların tam bağımsızlıkçı, atılımcı çizgisine kavuşursa gideceği yer Asya'dır. İşbirliği yapacağı Rusya var. Avrupa'dan kurtulup yüzünü bu tarafa dönerse Türkiye'nin kalkınma fırsatı doğar."

Vişne Haber Ajansı



























ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları