BDP Grup Başkan Vekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, taziye için bir bakanın bölgeye gelmesi halinde 'büyük provokasyon' çıkacağını ileri sürdü
Operasyonda öldürülen 35 köylü için Şırnak’ın Uludere İlçesi Gülyazı Köyü’nde halı sahada
taziye çadırı kuruldu. Taziye çadırın yanındaki bir eve de olayda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının üzerine ’Erdoğan’ın 33 kurşunu, 38 Dersim, Zilan, Ağrı bugün Kılaban (Uludere) Katil Erdoğan’ yazılı pankart asıldı.
Taziye çadırını ziyaret eden
BDP Grup Başkan Vekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, bugün
taziye için Gülyazı’ya gidecekleri açıklanan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve bakanları gelmemeleri uyarısında bulundu.
Köylülerin, olayın onları failleri bulmadan bakanların taziyeye gelmelerini istemediğini söyleyen Kaplan, Bakanların bölgedeki Ak Partililer ve kendilerine yakın korucular ile büyük bir konvoy ile gelme hazırlığı yaptıklarını ve bunun da büyük bir provokasyona yol açabileceğini söyledi.
Kaplan, şöyle dedi: "Onlardan gelmelerini istemiyoruz. Halkımız kendi gelenek ve göreneklerine göre taziyeleri kabul ediyor. Provokasyona zemin oluşturacak bu geliş korkunç durumlara yol açacaktır. Gelmelerini istemiyoruz.
Halk failleri bulsunlar sonra gelsinler diyor. Bir
provokasyon olursa artık gençleri biz değil hiç kimse durduramaz. Burada bu dağlarda herkeste silah var. Ben bakanları sağduyuya davet ediyorum ve
taziye için gelmemelerini istiyorum. Geliş biçimleri büyük bir
provokasyon ile bizi karşı karşıya bırakabilir."
Taziye çadırının yanındaki
taziye kabulü için oturan kadınlar ise gözyaşları arasında duygularını anlatırken, olayda 2 ay önce askerden gelen kardeşi Seyithan Encü’yü kaybeden Hatun Encü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililere seslendi.
Hatun Encü, 2 ay önce askerden gelen kardeşinin 50 lira para kazanmak için kar kış demeden sınırı geçtiğini ve uçaklar tarafından bombalandığını belirterek, şunları söyledi: "Kardeşlerimizin bir suçu yoktu. Hepimiz kardeşiz. Sayın Başbakan feryadımı duyun. Biz bunların haklarını istiyoruz.
Bizim ekmeğimiz olsaydı çocuklarımız kar kış demeden sınırları geçer miydi? 35 güvercin bir bidon benzin için öldü. Türk- Kürt kardeştir, biz müslümanız. Bu katliamı gerçekleştirenleri Allah’a havale ediyoruz. Bizim uçağımız, paramız yok ama Allahımız vardır. Bu yapılanın müslümanlıkla ilgisi yoktur. Bize ilk günden beri sahip çıkan BDP Genel Başkanı ve milletvekillerine teşekkür ederiz. Bu kin ve nefret nereye kadar?"
Hava saldırısında kardeşini ve akrabalarını kaybeden Ferhat Encü ise 1980 ve 1990’lı yıllarda kaçakçılık yaptıkları için askerler tarafından işkenceye maruz kaldıklarını, daha sonra korucu olduklarını, bölgede herhangi bir olayın yaşanmaması karşılığında kaçakçılığa göz yumulduğunu ileri sürdü.