Balyoz davasında 40 ay tutuklu kalıp beraat eden emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sırasında ABD'li bir subayın 'Bizim çocuklar harekete geçti' dediğini iddia etti.
Balyoz davasında 40 ay tutuklu kalıp beraat eden emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sırasında ABD'li bir subayın 'Bizim çocuklar harekete geçti' dediğini iddia etti.
Ahmet Yavuz, şunları söyledi:"Darbe gecesi bir Amerikan subayı emekli bir Türk subayını arıyor ve ‘Bizim çocuklar harekete geçti inşallah fazla kan dökülmeden gerçekleşir' diyor. Aradığı arkadaş emekli bir subay geçmişte birlikte çalışmışlar. Türk subay darbenin başarılı olamayacağını söylüyor. O da hayret ediyor ‘nasıl olmaz' diye. Türk subay ‘olamaz çünkü bu girişimi bir grup yapıyor ve buna TSK içinden ve dışından tepki var başarılı olması mümkün değil diyor. Amerikan subayı bu kez hayal kırıklığına uğruyor."Sözcü'den Hande Zeyrek'in sorularını yanıtlayan Ahmet Yavuz'un açıklamaları şöyle:Okuyanlar neden yazdığınızı öğrenecekler ama nasıl ortaya çıktı ‘Vesayet Savaşları'?
Kitabı yazmaya 2015'te henüz sonlandırılmamış olan Beşiktaş'taki Sessiz Çığlık eylemleri esnasında karar verdim. Bir Cumhuriyet öğretmeni olan Sayın Mevci Özkan, bu dönemin doğurduklarını yazmam gerektiğini söylediğinde görev olarak aldım. Ülkesini seven insanlar olup bitenin geri planını görmek ve mümkünse çıkardığı dersleri halka aktarmak ister. Benim yapmaya çalıştığım da budur.Kitapla ilgili ‘Suya yazdık' diyorsunuz. Oysa anlattıklarınız yaşanmış gerçekler…
Orada kastım, askeri vesayeti kaldırmak için yola çıkanlar demokrasimizi geliştirmek maksadıyla bu işe giriştiklerini öne sürdüler. Bunu yaparken de kirli yollara başvurdular. Bir çok acının yaşanmasına yol açtılar. Sonuç olarak demokrasiden uzaklaşmamıza ve başka bir vesayetin inşasına giriştiler. Dolayısıyla suya yazmış olduk. Askeri vesayetin demokrasinin önünde engel olduğu varsayımı genel bir kabul görüyordu. Oysa askeri vesayet birtakım engellere yol açsa da, görüldü ki, esas sorun başka taraftaymış… Askeri vesayet denilen yapı yıkıldı ama demokrasi değil darbe geldi. Sonuçta suya yazılmış oldu… Bu gerçekle yüzleşebilelim ve sorunlarımızın kaynağına doğru teşhis koyabilelim diye yazdım. Umarım okunur, tartışılır ve bağımsız, müreffeh, çağdaş ülke idealine katkı sağlar.15 gün önce gelen bilgi
Bir Amerikan subayının 15 Temmuz gecesi Türk subayını aradığı konuşuluyor. İşin aslı nedir? Anlatabilir misiniz?
15 gün oluyor bu olayı öğreneli. Anlatan subay arkadaşımız TSK'da görevli iken FETÖ'nün hedefi olmuş ve erken emekliye ayrılmış bir kişi. Bana bu olayı anlatan arkadaşım isim vermememi söyledi. Sizinle 15 Temmuz sonrası bir röportaj yapmıştık. Orada da darbe girişiminin BOP'la ilgisini anlatmıştım.Darbe girişiminin BOP bağlantılı olduğunu düşünüyordum ve bu olay da onun kanıtı. Darbe gecesi bir Amerikan subayı emekli bir Türk subayını arıyor ve ‘Bizim çocuklar harekete geçti inşallah fazla kan dökülmeden gerçekleşir' diyor. Aradığı arkadaş emekli bir subay geçmişte birlikte çalışmışlar. Türk subay darbenin başarılı olamayacağını söylüyor. O da hayret ediyor ‘nasıl olmaz' diye. Türk subay ‘olamaz çünkü bu girişimi bir grup yapıyor ve buna TSK içinden ve dışından tepki var başarılı olması mümkün değil diyor. Amerikan subayı bu kez hayal kırıklığına uğruyor. ABD'nin tabii ki önceden haberi vardı. Fethullah Gülen'i o kullanıyor.Atatürkçü askerler o gecenin kahramanı
Türkiye çok ağır bir bedel ödedi sizce tüm bu yaşanılandan çıkarılması gereken en önemli ders nedir?
Cumhuriyet ve onun kurucusuyla kavga etmeyi bir kenara koymalıyız. Darbeciler Atatürkçüdür tezi çöktü. Dinci ve ipi emperyalizmin elinde olan bir grup darbeye kalkıştı. Ve bu darbe girişimi kimilerinin yazmaya çalıştığı hikayede öne çıktığı gibi sadece halkın gayretiyle önlenmedi.