loading
close
SON DAKİKALAR

Birleşik Kamu-İş'e 'dağılın dedik dağılmadılar' davası

Birleşik Kamu-İş'e 'dağılın dedik dağılmadılar' davası
Tarih: 28.01.2016 - 19:58
Kategori: Sendika

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun düzenlediği protesto yürüyüşüne 'dağılın dedik dağılmadılar' gerekçesiyle açılan davanın duruşması 4 Şubat Perşembe günü saat 9:40'da Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu’nun düzenlediği protesto yürüyüşüne 'dağılın dedik dağılmadılar' gerekçesiyle açılan davanın duruşması 4 Şubat Perşembe günü saat 9:40'da Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu şu sözlerle dayanışmaya davet ediyor:

''Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu’nun çağrısıyla, hükümet tarafından TOPLU SÖZLEŞME olarak addedilen, aslında kamu emekçilerinin sendikal haklarının yok sayıldığı bir süreci protesto etmek, ve kamu emekçilerinin gerçek toplu sözleşme hakkına sahip oldukları bir çalışma hukuku düzeni talebiyle, Ankara’da toplanmıştık. Aşti’den Çalışma Bakanlığı’na kadar yürüyecektik

Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu 19/f hükmü uyarınca yürürlükte bulunan Konfederasyon tüzüğümüzün 3. Maddesi; “Çalışanların ekonomik, demokratik, sosyal, siyasal, yasal, kültürel, mesleki, hukuksal, özlük haklarını ve çıkarlarının korunmasını, geliştirilmesini, denetimini”; “Grevli toplu sözleşmeli bir sendikal yaşamın yerleştirilmesi ve geliştirilmesini”; “Çalışma standartlarının çağımıza uygun şekilde yeniden düzenlenmesini sağlamayı ve sürekli iyileştirilmesi için çalışmalarda bulunmayı”; “Çağdaş yaşam ölçütlerine uygun, insanlık onuruna yaraşır adaletli bir ücret sisteminin oluşturulmasını sağlamayı” görev ve amaç olarak konfederasyonumuza vermiştir.

Bu amaçlarla, bir sendika konfederasyonun en doğal ve rutin faaliyetlerinden biri, basın açıklaması, gösteri, yürüyüş vb. biçiminde İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ/ELEŞTİRİ ÖZGÜRLÜĞÜ etkinlikleri gerçekleştirmektir.
Anayasanın 34. maddesi 2001 değişikliği ile birlikte “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” düzenlemesini ihtiva etmektedir.

Bu durumda, tümüyle barışçıl, silahsız-saldırısız bir sendikal gösteri hakkımızı, nasıl olur da polis iddianamede savcının alıntıladığı gibi “ toplu yürüyemezsiniz”, “bireysel yürüyebilirsiniz”, “pankartlı flamalı yürüyemezsiniz” şeklinde yasa dışı anonslarla engeller? Nasıl olur da savcı, bu anayasal hakkın kullanılmasını engelleyen polisin bu anonsları sebebiyle barışçıl gösterinin yasa dışı olduğunu ileri sürer ve buna dayanarak iddianame düzenler? Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.

Nitekim dosya münderecatında, gösterimizin barışçıl sınırların dışına çıktığına dair hiçbir delil ve dahi tespit yoktur. Olay tutanağı, fezleke ve iddianamede yalnızca “dağılın dedik dağılmadılar” söylemi tekrarlanıp durmaktadır.
Adı üstünde, gösteri ya da yürüyüş, toplu bir etkinliktir. AİHM kararlarına göre toplu ifade hürriyeti kapsamına girer. Dolayısıyla, toplu ifade hakkının kullanılması biçimindeki yürüyüşe “bireysel yürüyebilirsiniz, toplu yürütmeyiz” diyen kolluğun bu ikazı çağ dışı olduğu kadar yasa dışıdır da.

Bu nedenlerle, direnme hakkının meşru olduğu bir dava savunması yapacağız.

Dostlarımızı duruşmaya bekliyoruz.

Duruşma: 4 Şubat Perşembe saat: 09.40

Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesi''


Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları