Birleşik Kamu İş'ten 8 Mart mesajı
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık bir mesaj yayımladı.
Birleşik Kamu İş'in 8 Mart'a ilişkin yayımladığı mesajda "8 Mart ruhu, ülkemiz ve kadınlar için karanlık bir dönemden geçerken daha anlamlı olmaktadır. Siyasal iktidar; kadınların ne giymesi, nasıl yaşaması, nasıl gülmesi, kaç çocuk doğurmasına kadar karışmaktadır. Ülkenin içine girdiği gericilik en çokta kadınları etkilemektedir. Bugün gericiliğe karşı kadın mücadelesini yükseltmek zorundayız. Çünkü dünyaya kadın mücadelesinin kazanımlarını hatırlatmak gericilikle mücadeleyi daha güçlü kılacaktır." denildi.
Birleşik Kamu İş'in yayımladığı mesaj şöyle:
"Bugün, Dünya’nın ve Türkiye’nin her yerinde kadın-erkek eşitsizliklerine karşı mücadele verenlerin günüdür.
Bugün, katliama dönüşmüş olan, sistematikleşen kadın cinayetlerine, kadına karşı şiddete karşı mücadele başta olmak üzere kadınların eşit haklar mücadelesi günüdür!
Kadın işçilerin haksızlıklara karşı mücadele ve özgürleşme mücadelesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, insanlığın göğsünde bir onur nişanı olarak yaratmıştır.
"Dünya Emekçi Kadınlar Günü", kadınların acı ve emek dolu direnişlerinin bir sonucudur. Bu günün yaratılışını tekrar hatırlamak, günümüze de ışık tutacaktır:
Amerika’da 1850’li yıllar da sanayi koşulları ağır şekilde artmış, emekçi kadınlar sömürülmekte ve insanlık dışı koşullarda çalıştırılmaktaydı. Tüm ağır ve baskıcı koşullara rağmen dünyada işçi sınıfı hareketi yükselmeye başlamıştır. Fabrikaların zorlu çalışma koşullarına kaşı 1857 New York’unda 40 bin tekstil işçisi 16 saatlik iş gününün 10 saate indirilmesi, insanlık dışı çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerin yükseltilmesi, kadın işçilerin eşit haklara sahip olmak amacıyla greve başladığı mücadelenin tarihidir. Bu grev esnasında çıkan yangında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi yaşamını yitirdi.
Bu olay ABD ve dünya kamuoyunda direniş mücadelesini büyüteceği gibi emekçileri uyandıracak gelişmelere neden olacaktı. Amerika’daki yerel yönetim, kadınların çalışma koşullarını kısmi olarak iyileştirmek zorunda kaldı. Bu olay, kadın işçilerin mücadelesinde mihenk taşı olarak yer edinmesiyle, aynı zamanda uluslararası dayanışma ve mücadele gününü yarattı.
New York‘lu kadınların 161 yıl önce canları pahasına yürüttükleri mücadele tüm dünya kadınlarına yol göstermeye devam etmektedir.
Yaşadığımız çağda; kadınlara şiddetten, sömürüden ve ölümden başka bir yaşam alanı sunulmamaktadır. Kadınların sözü, bedeni ve emeği üzerinde dayatmalardan bulunan kesimler ile eşitsizlik, baskı, tehdit, taciz ve tecavüzlerin artmasına neden olanlar, aydınlık Türkiye’yi karartmaktalar. Buna rağmen kadınlar, artan kadın cinayetlerine, tacize ve şiddete karşı seslerini yükseltmektedir.
Siyasal iktidar, toplumsal yaşamı dini referanslarla denetim altına almaktadır; kadınları, cemaat ve tarikatların direktifleriyle yönetmeye çalışmaktadır. AKP iktidarı ile birlikte gerici, muhafazakar ve piyasacı yapı kadına yönelik şiddeti giderek tırmandırmakta, her gün onlarca kadın cinayeti işlenmekte, yüzlerce kadın tacize ve tecavüze uğramaktadır.
Anayasa’ya ve laikliğe aykırı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvalarını, müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenlemeleri, medeni kanunu ve laiklik ilkesini ortadan kaldıran yasaları, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti davalarında tahrik ve iyi hal indirimlerini, kadınların toplumsal yaşamda haremlik selamlık uygulamaları kabul etmiyoruz.
8 Mart ruhu, ülkemiz ve kadınlar için karanlık bir dönemden geçerken daha anlamlı olmaktadır. Siyasal iktidar; kadınların ne giymesi, nasıl yaşaması, nasıl gülmesi, kaç çocuk doğurmasına kadar karışmaktadır. Ülkenin içine girdiği gericilik en çokta kadınları etkilemektedir. Bugün gericiliğe karşı kadın mücadelesini yükseltmek zorundayız. Çünkü dünyaya kadın mücadelesinin kazanımlarını hatırlatmak gericilikle mücadeleyi daha güçlü kılacaktır.
Kadınların, ülkemizde cumhuriyet ve aydınlanma mücadelesinden yararlanması Mustafa Kemal Atatürk tarafından sağlanmıştır. Kadınların; toplumsal, siyasal ve kültürel kazanımlarının temelini Cumhuriyet ve laiklik oluşturmuştur.
Kadınlar olarak; Mustafa Kemal Atatürk'ün “Şunu anlamak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözünü mücadelemizde rehber edineceğiz ve “nasıl ki yaşamın yarısı biz kadınlarsa, mücadelenin ön saflarında da yine biz olacağız” diyoruz.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yaratanları unutmuyor, kadınların; sesi, sözü ve iradesi Cumhuriyet’ten, laiklikten, özgürlükten, eşitlikten ve emekten yana olacaktır diyoruz."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları