Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yönetim Kurulu tarafından 15 Temmuz Cuma akşamı yaşanan darbe girişimi sonrası yapılan yazılı açıklamada 'Biz Aleviler; bir kez daha belirtmek isteriz ki darbenin her türlüsüne karşıyız.' denildi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yönetim Kurulu tarafından 15 Temmuz Cuma akşamı yaşanan darbe girişimi sonrası yapılan yazılı açıklamada 'Biz Aleviler; bir kez daha belirtmek isteriz ki darbenin her türlüsüne karşıyız.' denildi.
Yapılan açıklama şöyle:
15 Temmuz 2016 akşamı, İstanbul Boğaz köprülerinin askerler tarafından kapatılması ardından, Ankara, İstanbul, Diyarbakır semalarında jetlerin sortileriyle karşıladık gecenin gelişini.
Önce her şey anlamsız ve şaşkınlıktı bizim için. Ne olduğunu kavramamız geç olmadı aslında. Bir darbe girişimiyle karşı karşıyaydık. Karanlık gerici zihniyetlerin iktidar kavgası, ne yazık ki Türkiye halklarının karşısına kabus gibi çıkmıştı yine.
Senaryo yine aynıydı. Ülkenin huzuru, demokrasinin yeniden tesisi adı altında “vesayetlerin çatışması” , halkların kabusu oldu. 14 yıldır toplumun kutuplaştırıldığı, inançların yok sayıldığı, hakların gasp edildiği, halkların düşman edildiği sürecin son hamlesiydi bu darbe girişimi.
27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de 28 Şubat’ta da görmüştük masum insanların yaşam haklarının gasp edilmesini. Her şeyden önce asl’olan yaşam hakkıdır. Hiç bir neden, hiç bir ideal, hiç bir ideoloji; insanların yaşamlarından daha değerli değildir.
Daha düne kadar Ergenekon, Balyoz, KCK, Şike vb. davalarda omuz omuza yan yana yürek yüreğe bir çok masum insanın kanına girerlerken; bugün de çıkarlarının çatıştığı noktada hiç gözlerini kırpmadan; yine masum insanları katletmekten geri durmadılar. İnsanların bir arada yaşamaları için en önemli sistem olan parlamenter demokrasiyi her yönüyle teslim almaya, yolcu etmeye ve “tek tip”leştirmeye çalıştılar.
Tüm bunların sonucunda; dün Diyarbakır, Sur, Cizre ve Nusaybin'de yaşananlar; ne yazık ki ülkenin genelinde yaygınlaşarak, darbe girişimiyle vücut buldu. Jetler, helikopterler ve tanklar; başta halkların temsilcisi Meclis olmak üzere demokrasinin göğsüne bombalar yağdırdılar.
Zaten günbegün eriyen demokrasi değerleri, 15 Temmuz gecesi bir kez daha darbe girişimiyle yaralandı. Darbe girişimi sonucunda halkı sokağa davet edenler ve davete icabet edip sokağa çıkanlar da “demokrasi değerlerini savunmak” uğruna; şeriat propagandasıyla, linç, işkence ve provokasyonlar yaparak vatandaşlara saldırmaktan geri durmadılar.
Biz Aleviler; bir kez daha belirtmek isteriz ki darbenin her türlüsüne karşıyız. Nereden ve nasıl gelirse gelsin; darbeler; birlikte yaşamaya ve bir arada olmaya, eşit yurttaşlık hakkına tecavüz etmektir.
Bizler öncelikli olarak insani değerlerimiz ve demokrasi kültüründen aldığımız dayanaklarla her türlü gericiliğe, darbe girişimine, tek adamlığa ve halklara saldırılara karşı meşru ve demokratik muhalefet hakkımızı sonuna kadar kullanacağız ve savunmaktan da geri durmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin özgür ve çoğulcu parlamenter sistemine direkt olarak yapılan saldırıların tam karşısında; bizatihi; varlığının destekçisi olacağız. Laik, demokratik ve eşit yurttaşlığın temel alındığı; hukukun, keskin adaletin ve eşitliğin tabanını oluşturduğu her türlü ötekileştirmenin bertaraf edildiği bir anayasanın oluşturulması için, toplumumuzla birlikte mücadelemizde daha sağlam adımlarla yürümeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Vişne Haber Ajansı