Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantılarında konuşuyor. Erdoğan salona 'Başbakan'ın kralı Kasımpaşalı' sloganlarıyla girdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantılarında konuşuyor. Erdoğan salona 'Başbakan'ın kralı Kasımpaşalı' sloganlarıyla girdi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasına başlamadan önce, Grup Başkanvekili Canikli ile bir kaç dakika konuşması dikkat çekti. Bu kısa konuşmanın ardından Erdoğan kürsüye davet edildi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına, Denktaş için taziyelerini sunarak başladı. Erdoğan konuşmasınıa Marmaray projesiyle başladı, Marmara'yın İstanbul'un değil Türkiye'nin projesi olduğunu vurguladı. Erdoğan, Ankara'da hafta içi yaptığı açılışlardan söz ederek, 'Yeni bir Ankara inşa ediliyor. Bu proje dünyaya örnek bir kentsel dönüşüm projesidir. Hayırlı olsun' dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında iki hafta boyunca yaptığı uluslararası temasları hakkında bilgi verdi.
Erdoğan, 10 Ocak’ta Tunus Dışişleri Bakanı, 12 Ocak’ta Irak Temsilciler Meclisi Başkanı, ardından İran İslam Danışma Meclisi Başkanı, 13 Ocak’ta Gürcistan Devlet Başkanı, 14 Ocak’ta Kırgızistan Cumhurbaşkanı, 18 Ocak’ta İran Dışişleri Bakanı, 20 Ocak’ta Güney Kore Dışişleri ve Ticaret Bakanı ile görüştüğünü anlattı.
Başbakan Erdoğan, Irak Başbakanı Maliki ile 10 Ocak’ta, ABD Başkanı Barack Obama ile 13 Ocakta, bölgedeki gelişmeleri etraflıca ele aldıkları telefon görüşmeleri yaptıklarını söyledi.
"Onlar üzerinde hesap kurmamız söz konusu değil"
Irak ve Suriye’deki gelişmelerin, komşu ülkeler olarak İran ve Türkiye’yi çok yakından ilgilendirdiğini dile getiren Erdoğan, "Bizim Türkiye olarak, ne Suriye’de ne Irak’ta ne de bölgenin bir başka ülkesinde, herhangi bir etnik grubun ya da herhangi bir mezhebin yanında veya karşısında olmamız, onlar üzerinden hesap kurmamız asla ve asla söz konusu değildir. Biz bölgemizdeki her meseleye istikrar, huzur, barış mercinden bakıyoruz. Mezhep çatışmaların yüzyıllar boyunca bu bölgeye çok ağır faturalar ödettiğini biliyor, yeni mezhep çatışmalarını da önleyebilmek için son derece samimi gayret gösteriyoruz. Biz bölgemizdeki tüm ülkelerin de böyle bir hassasiyet, hissiyatla meselelere yaklaşmasını bekliyor ve arzu ediyoruz" diye konuştu.
Söylediklerini kulakları duysun
Erdoğan, Irak Başbakanı Maliki’nin, "Türkiye bizim içişlerimize karışıyor, karışmaması gerekir" yaklaşımını, "çok çirkin ve talihsiz açıklama" olarak gördüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zira biz Irak’ın içişlerine, Amerika ve diğer ülkeler Irak’a girdiği zaman bize de davet geldiğinde, hatta parlamentomuzda iki ayrı bu konuyla ilgili tezkere oylaması yapıldı, birincide ret, ikincide olumlu sonuç çıkmasına rağmen Irak’taki kardeşlerimiz bizim oraya girmemizi istemedikleri için biz Irak’a girmedik. Aksi halde Türkiye de Irak’ta olacaktı. Girmedik çünkü, biz istenmediğimiz yerde olmayız.
Sayın Maliki’nin şunu bilmesi gerekir: Siz bir mezhep kavgası içerisinde eğer Irak’ta böyle çatışma sürecini başlatırsanız buna da bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Çünkü, biz sizlerle sınır komşusuyuz, akrabalık ilişkilerimiz var, her gün gidiş gelişlerimiz var, hepsinden öte bizim Irak ile tarihten gelen kültürel bağlarımızın da bir anlamı var. Sizler Irak ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, binlerce, on binlerce kilometre uzaktan gelenlere ’hoş geldiniz’ diyeceksiniz, onları evinizde ağırlayacaksınız, onlara yönelik en ufak sesiniz olmayacak, sınır komşu Türkiye’ye karşı, ’Türkiye bizim içişlerimize karışıyor’ diyeceksiniz. Bu nasıl siyaset etme, ülke yönetim anlayışı, önce burada söylediklerini kulaklarının duyması lazım. Onun için talihsiz açıklama diyorum.
Bundan sonraki süreci de yine hassasiyetle takip edeceğiz, takip ediyoruz. Irak yönetiminin aynı şekilde mezhep ayrımcılığını bir kenara bırakarak, mezhep çatışmalarını önleyecek, sorumlu bir tutum sergilemesini bekliyoruz. Siz aynı hükümette ortağınız olan diğer siyasi parti veya partilerin, bakanlarınızın evlerinin önüne tank yerleştirirseniz, herhalde kimse size adil başbakan, adil yönetim sergiliyor demez. Bunu ortaya koymak lazım. Bakanlar, kalkıyorlar sabahleyin evin önünde tank var, namluyu eve doğru yöneltmiş, bir başkan bakan, cumhurbaşkanı birinci yardımcı aynı şekilde. Böyle bir saçmalık, yönetim anlayışı olur mu? Bunları maalesef Irak yönetimi sergiledi. Temenni ederiz ki bu yanlışlar bundan sonra olmaz."
Gerek Suriye'de, gerek Irak'ta kardeşin kardeşi katletmesini eli kolu bağlı seyredenler o cinayete ortak olurlar. Gün siyasi polemiklerle zaman kazanma günü değildir. Gün akan kanı durdurmaya yönelik akan kanı durdurma günüdür. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeye kardeşlik hukukunun gerektirdiği uyarıları yapmaya devanm edeceğiz.
Fransa'da alınan karar bizim için yok hükmündedir. Bu kararla Avrupa değerleri ayaklar altına alınmıştır. Red oyu kullanan senatörlerin 60 imza toplayarak ülkelerini bu hatadan döndüreceklerine inanıyoruz. Fransa'daki ırkçı yaklaşıma 'Türkiye ile kavga ediyor' payesini vermeyeceğiz. Kimseye Türkiye üzerinden siyasi rant sağlama girişimine izin vermeyeceğiz. Kabul edilen teklif aleni bir ayrımcılıktır, ırkçılıktır, düşünce özgürlüğü katliamıdır. Sadece Fransa tarihine değil, Avrupa tarihine haksızlıktır. Buna sessiz kalanlar, Avrupa'da faşizmin ayak seslerini duymama gafleti içinde olurlar. Bu mesele Fransa - Türkiye - Ermenistan meselesi değildir. Irkçılık meselesidir. Fransa entellektüellerini, senato üyelerini bir kez daha uyarıyorum. Sarkozy'nin dedesi, Osmanlı'nın kucak açtığı musevilerdendir. Sarkoz ne yaparsa yapsın, geçmişini silip atamayacak, Osmanlı hoşgörüsüne gölge düşüremeyecektir. Sağduyulu bir tepki vereceğiz. Sabır dönemindeyiz, gelişmelere göre tepkimizi ortaya koyacak, eylem planımızı kararlılıkla uygulayacağız. Sarkozy ve dostlarını, Fransız halkının takdirine havale ediyoruz.
CHP
CHP Genel Başkanı fezlekeden yola çıkıp darağacından söz ediyor. CHP sadece 1 nedenle darağacına çıkmıştır. Yağlı ipi masum insanların boğazına geçirmek için. Kılıçdaroğlu, ali Çetinkaya'nın idam kararına baksın. Yassıada duruşmalarına baksın. İdam edilen 3 gence baksın. Seyit Rıza'nın nasıl idama mahkum edildiğine baksın. Sayın Kılıçdaroğlu, gözlerin var ama göremiyorsun. Yargıya, hakimlere en galiz sözlerle saldırarak Dersim'i unutturamaz. Bugün birilerinin arka bahçesi olan bir yargı yok. Milletin yargısı var. 12 Eylül referandumu yargı için bir milattır. Bu feryat, kendi militanlarını yargıya yerleştiremeyenlerin feryadıdır. Bizim bir Bedelli de CHP için çıkarmamız gerek yoksa Danıştay ve Anayasa Mahkemesi önündeki nöbetleri bitmez.
Dersim'deki zihniyet neyse bugün CHP'deki zihniyet o. Niçin bu İmam Hatipler sizi bu kadar rahatsız ediyor. Bu çocuklar bu ülkenin evlatları değil mi. Bu seni niye bu kadar rahatsız ediyor? Dindar bir nesil gelmesin. Herhalde bundan. Ama biz Batıda olduğu gibi yüzde 60 - 70 meslek liselerine döneceğiz. Kapıcının çocuğu Siyasal Bilgiler Fakültesine giriyor bundan rahatsız oluyorlar. anadolunun yoksul ve zeki evlatları memelektin idaresinde söz sahibi olunca rahatsız oluyorlar. 27 Mayıs'ı, 2 Şubat'ı da bu anlayışla yaptılar. Ne yaparlarsa kapsınalr Anadolu'nun bu yürüyüşüne engel olamayacaklar. biz asırlara sari köhne bir zihniyeti değiştirmenin mücadelesini yürütüyoruz. Geri dönünlemez bir değişimi, dönüşüme kapaı aralayan bir süreci yürütüyoruz.
Uludere hadisesinin tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu konularda kimsenin aklına ihtiyacımız yok. Uludere'de yakınlarını kaybedenlere terör tazminatı için işlemleri hızlandırdık. Her aileye 123 bin lira ödüyoruz. Bu paraların, ölenleri geri getirmeyeceğini biliyoruz. Bu para analarının ak sütü kadar helaldır, haktır. Olatın üzeri örtülmeyecek, tüm boyutları aydınlatılacaktır. Dink davası ile ilgili de aydınlatılması gereken ne varsa üzerine gidilecektir." dedi.
Başbakan Erdoğan, en büyük kadronun Milli Eğitim Bakanlığı'na tahsisi edildiğini söyleyerek, ortaöğretimde askeri personelin okuttuğu Milli Güvenlik dersinin de kaldırıldığını, yerine sivil öğretmenlerin okutacağı Vatandaşlık bilgisi dersinin getirildiğini açıkladı.Şimdi kora kor bir demokratik mücadele sonunda yapılan seçimin videosunu izleyeceksiniz.. M. Cem ÇAKIROĞLU