loading
close
SON DAKİKALAR

'Bu sese kulak verin'

'Bu sese kulak verin'
Tarih: 01.11.2012 - 13:49
Kategori: Kadın

Yüzlerce kadın, Taksim Meydanı'nda açlık grevindeki tutuklularla dayanışmak için oturma eylemi yaptı...

İSTANBUL- Açlık Grevindekilerle Kadın Dayanışma İnisiyatifi'nin çağrısıyla yüzlerce kadın, Taksim Meydanı'nda oturma eylemi yaptı, hükümeti ölümler olmadan çözüm için adım atmaya çağırdı. "Açlık grevindekilerin sesini duyun. Çözüm istiyoruz" yazılı pankart ile dövizler açan kadınlar, "Kadınlar ölüm istemiyor", "Ölüm değil çözüm", "Anadil haktır", "Yaşasın kadın dayanışması", "Jin şer naxwazın", "Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun" sloganlarını attı.

Eylemde, açlık grevindeki kadın tutukluların isimleri okundu, kitle Türkçe ve Kürtçe "Burada" yanıtını verdi. Bakırköy Cezaevi'nden Ayşe Günay ve Diyarbakır Cezaevi'nden Sara Aktaş'ın mektubunu okuyan kadınlar, alkış ve zılgıtlarla cezaevlerine selamlarını gönderdi. Ayşe Günay'ın mektubunu okuyan sanatçı İlkay Akkaya, "İki halk arasında köprünün yıkılmasına bu toplum seyirci kalmamalı" dedi, ardından "Adıyaman" türküsünü seslendirdi. Grup Emeğe Ezgi'den Ebru ise "Beritan" şarkısını seslendirdi.


''Artık yeni kayıplar vermek istemiyoruz''


Açlık Grevindekilerle Kadın Dayanışma İnisiyatifi adına açıklamayı okuyan avukat Filiz Kerestecioğlu, "Açlık grevlerinde yüzden fazla insanını kaybetmiş bir ülkenin kadınları olarak artık yeni kayıplar vermek istemiyoruz" dedi.

30 yıldır savaş istemediklerini haykırdıklarını belirten Kerestecioğlu, "Bizler 30 yıldır süren savaşın bir an evvel bitmesi için, dün olduğu gibi bugün de 'operasyonların derhal durdurulmasını, silahların susmasını, Kürt halkı üzerindeki ayrımcılığın kaldırılmasını, anadilde eğitim hakkının anayasal güvenceye kavuşturulmasını istedik ve bunun barışın ön koşulu olduğunu söyledik. Ne var ki seslerimiz yok sayıldı. Sadece biz kadınların değil, bu toprakların her yerinden yükselen barış sesleri de 30 yıldır yok sayıldı" diye konuştu.


''AKP bu talepleri gözönüne almalı, adım atmalı''


Açlık grevlerinin nedeni olan taleplerin karşılanması yönünde adım atılmazsa yarın çok geç olacağına dikkat çeken Kerestecioğlu, şöyle konuştu: "Taleplerin, anadilde eğitim, anadilde savunma hakkı ve Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit koşullarının kaldırılması olduğu kamuoyunca bilinmektedir. Bütün bu haklar ve talepler; demokratik ülkelerde tartışılmayan, insanlığın kazanılmış hakları çerçevesinde değerlendirilen, insanın insan olmaktan gelen devredilmez ve dokunulmaz haklarıdır. AKP Hükümeti, açlık grevlerine neden olan bu talepleri göz önüne almalı, ölümler olmadan adım atmalıdır."

Avukat Filiz Kerestecioğlu, hükümet cephesinden gelen "Gerektiğinde müdahale ederiz" ve "Duyduk, artık vazgeçin" açıklamalarını hatırlattı, "Uluslararası Af Örgütü yetkililerinin belirttiği gibi, 'Açlık grevleri barışçıl bir protesto şeklidir ve Türkiye yetkililerinin, bu yöntemle protesto etme hakkı dahil olmak üzere, mahkumların ifade özgürlüğü hakkına saygı duyma yükümlülüğü bulunmakkadır' demektedir" diye belirtti.

Artık, adaletin, özgürlüğün ve barışın sesini duymak istediklerini söyleyen Kerestecioğlu, son olarak şunları söyledi: "Biliyoruz ki, en doğal demokratik hakları için insanların ölmesi, hatta açlık grevine gitmek zorunda kalması bu ülkenin utancı olarak hatırlanacaktır. Biz açlık grevindeki tutukluların seslerini duyuyoruz. Tüm kamuoyunu bu sese kulak vermeye, ölüm değil, çözüm demeye, savaşa ve şiddete sesimizin en yüksek perdesiyle karşı çıkarak, barış istemeye çağırıyoruz."


''Yarın tabutları çıkarsa ne diyeceksiniz?''


BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Başbakan Erdoğan'ın açlık grevleriyle ilgili açıklamalarına yanıt verdi, "Yarın cezaevlerinden tabutlar çıktığında ne diyeceksiniz? Bunun hesabını nasıl vereceksiniz?" dedi. Kürtlere demokratik siyaset yapma hakkının da tanınmadığına dikkat çeken Tuncel, "Bu ülkeyi, AKP faşizmine rağmen değiştireceğiz, demokratikleştireceğiz" diye konuştu.


Bakırköy'de tek kişilik hücre tehdidi


Avukat Ayşe Acinikli açlık grevindeki kadın tutukluların sağlık durumları hakkında bilgi verdi. Avukat Züleyha Gülüm ise, Bakırköy Cezaevi'ndeki kadın tutukluların tek kişilik hücrelere alınmakla tehdit edildiklerini belirtti, "Ancak, kadın tutuklular, buna direneceklerini söylediler. Eğer tek kişilik hücrelere alınırlarsa da açlık grevini sürdürmekte kararlı olduklarını söylediler" diye konuştu.


''Dün direndik, bugün de direneceğiz''


Burdur Cezaevi Katliamı ve 19 Aralık Cezaevi Katliamı'nı yaşayan Arzu Torun ile hala o günlerin izlerini taşıdığını belirtti, "Bedenlerimizden başka savunma aracımız yoktu. Bugün de aynısı. Zorla müdahale ile wernicke-korsakoff hastası yaptılar. Anılarımızı çaldılar. Ama o gün direndik, bugünde direneceğiz" dedi.

Saat 19.00'da başlayan eylem, 10 dakikalık alkış ve zılgıtlarla 20.30'da sona erdi.

 

Etha


 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları