loading
close
SON DAKİKALAR

Bugün, '12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'

Bugün, '12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'
Tarih: 12.06.2023 - 00:57
Kategori: Gündem

Bakırköy Çocuk İzleme Masası Başkanı Ebrize Çeltikçi; “Çocuk işçiliği” sorunumuz, yıllardır ortaya koyduğumuz gibi, sebepleri görülebilen, anlaşılabilir bir sorun olsa da, çözümleri çok yönlü iş birliğini gerektiren, kompleks bir yapıdadır.

Bakırköy Çocuk Masası Başkanı Ebrize Çeltikçi, Bakırköy Belediye Başkanlığında yeni kurulacak “Çalışan Çocuklar Birimi”ne ilişkin Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu ile bir deklarasyon yayınlayacaklarını açıklayarak; “Böyle gitmemeli, artık bir durup karar vermeliyiz! Çocuk nüfusumuzun bir kesimini kaybediyoruz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

Türkiye, 1993’ten itibaren taraf olduğu ILO/IPEC sözleşmeleri kapsamında, 2002 yılında, “çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin on yıl içinde ortadan kaldırılması”na yönelik bir hedef belirlemişti. Artı bir on yıl daha geçmiş olmasına rağmen, açıkladığımız son iki yılımızın verilerine göre şu anda bu hedefin uzağında bulunuyoruz.

2022 Hanehalkı İşgücü Araştırmaları sonuçlarına göre: 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı artış göstererek, geçtiğimiz yıl %18,7 oldu. TÜİK’in en güncel raporuna göre, Türkiye'de 5-17 yaş aralığında halen işçi olarak çalışan 720 bin çocuk var. Kayıt dışı olanlar hariç bunların %30,8'i tarım, %23,7'si sanayi, %45,5'i ise hizmet sektöründe yer alıyor.

ILO, UNICEF 2021 raporuna göre; Çalışan çocukların yaklaşık yarısı sağlıklarını ve gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalışıyor, 15 yaşın altındaki çocuklar, çocuk işçilerin en büyük kısmını, aynı zamanda tehlikeli işlerde çalışanların da büyük bir kısmını oluşturuyor.

“TÜİK’in hazırlamış olduğu 2014-2019 verilerine göre, yoksul fertlerin %44,3’ünü çocuklar oluşturmaktadır. Yoksulluk arttıkça çocuk işçiliği de vahim bir yükselişe geçiyor. Gelişim çağlarında, korunup kollanması gereken 6- 14 yaş arası yoksul çocuklar, her yıl %2,4’lük bir artışla işçi olarak istihdam ediliyor.” Kontrolsüz ve kayıt dışı, sağlıksız, güvencesiz ortamlarda işçi olmak zorunda bırakılıyorlar.

Türkiye nüfusunun %15’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığına dikkat çeken bu raporlarda, çocuk işçiliğinin nedenleri şöylece sıralanıyor: Öncelikle yoksulluk, göç ve cehaletin sebep olduğu mahrumiyet.

Sorunun büyümesinde çok çocuklu ailelerin payının da olduğuna önemle vurgu yapılıyor. “Hane halkı büyüklüğü arttıkça yoksulluk da artmaktadır.

Çocuk nüfusunun en yoğun olduğu bölge, %43 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Bu bölgede yoksul fertler içinde yoksul çocukların oranı %55,8.

Bu nüfus çocuklarımız coğrafi kader veya nesilden nesile yoksulluk denilerek, tarım veya sanayi işçiliği, evin geçimi için okulu terk, sokakta satıcılık vb. boylarını aşan meşguliyet ve sorumluluklarla çocuksu hayatlarından koparılıp, örselenmeye maruz bırakılıyorlar.

Çalışan çocukların aileleri, çocuklarının sokakta olmalarındansa bir işyerinde bulunmalarının onlar açısından daha emniyetli olduğunu düşünüyorlar. Gözden kaçan ise: “çocuklarının dahil olacağı çalışma ortamlarında çalışan erişkin işçilerin %55.5’inin eğitim düzeyleri genellikle ilkokul ve altındadır”. (TİSK, 1994: 15).

Unutmamamız gereken, çalışan çocuklarımızın da birer birey olmaları! Her biri geleceğimizin inşasının temel taşları. Sağlıklı gelişimleri, yetenekleri, karakterleri ile doğuştan taşıdıkları insanlık onuruyla geleceğe yönelen en küçük temsilcilerimizdir. Bu yüzden çalışmak zorunda bırakılan, sefil yaşamla çaresiz bırakılan çocuklarımız, geleceğimizin de sefaleti olacaktır.

“Çocuk işçiliği” sorunumuz, yıllardır ortaya koyduğumuz gibi, sebepleri görülebilen, anlaşılabilir bir sorun olsa da, çözümleri çok yönlü iş birliğini gerektiren, kompleks bir yapıdadır.

Bu nedenle, tam bir sosyal kalkınma seferberliğini gerektirir. Çözümün tarafları ile çözüme destek verecek kurumların kesin ve kararlı iş birliğiyle, topyekûn mücadeleye ihtiyaç duyar.

Bu mücadelede her şeyden önce çocuk işçiliği sorunumuzun ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlerini anlamak ve değerlendirmek durumundayız. Gerçekçi bir yaklaşımla öncelikleri tespit ederek, gereken önlemleri almak, bölgesel ve hatta yakın ve yerel stratejiler geliştirmek zorundayız.

Devlete hükümet edenlerden, işveren, iş müfettişlerine, medya ve eğitim kurumlarından, her bir vatandaşa kadar herkesin yoksul çocuklara olan borcunu fark edip, vatan görevi bilinci içinde sorumluluğu paylaşması gerekir.

Ebrize Çeltikçi “Bugün, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü. Diyerek, şöyle devam etti:

“Artık bir durup karar vermeliyiz, böyle gitmemeli! Geleceğimize güç katması gereken çocuk nüfusumuzun bir kesimini kaybediyoruz!”

Her 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğini Önleme ve Mücadele Günü’nde olduğu gibi, yapılamayanlar ve yapılması gerekenleri Bakırköy Çocuk Masası’nda değerlendirdik. Çalışmalarımız ışığında tespitlerimizi, çözüm önerilerimizi Bakırköy Belediye Başkanımız Dr. Bülent Kerimoğlu’nun dikkatlerine sunduk.

Çalışmak zorunda bırakılan çocuklarımız için umut olacak, bizlere şevk veren önderliklerinde, Kasım 2023 tarihine kadar belediye çatısı altında, “Çocuk işçiliğini önleme ve izleme Birimi”ni kuracağız.

Bakırköy belediyesi ve Çocuk Masası’na bağlı olarak kurulacak bu birim, ilçe Kaymakamlığı, Belediyesi, Çocuk Savcılığı ve Bakırköy’lü İşadamları Derneği’nin de katkılarıyla ve imzalanacak protokoller ışığında çalışmalarını yürütecektir. İlk hedefimiz, çalışmak zorunda kalan çocuklarımızı ve yoksul ailelerini destekleyerek ilçemiz dahilinde çocuk işçiliğini sonlandırmak, nihai hedefimiz ise, çocuklarımızın sokakta çalışmak zorunda kalmaması, her birinin, oyun oynamak, mutlu olmak için sokağa çıkması olacaktır.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları