Burak Elmas: Federasyon, gitmemizi istiyor

Galatasaray Başkanı Burak Elmas, Habertürk TV'de yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Ligde 15. sıraya kadar gerileyen sarı-kırmızılılarda Elmas, Fatih Terim'le ayrılık süreci, yönetimdeki ayrılıklarla ilgili açıklamalar yaptı.

Galatasaray Başkanı Burak Elmas, Habertürk TV'de yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Burak Elmas'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

SEÇİM ÖNCESİ VERDİĞİ KARARLARDAN PİŞMAN MI?

Seçim dönemi çalıştığımız ekiple seçildikten sonra icraate geçtiğimiz zaman fikir ayrılıkları bizim dönemimizde de zaman zaman oluyor. Dostça yolları ayırmak son derece doğal Yönetim kurulu arkadaşlarımın seçiminden pişman değilim. Galatasaray'ın çok zor döneminde aday olduk, elimizi taşın altına koyduk. Bu bizim için bir iktidar değil Galatasaray mücadelesidir, dedik.

TRANSFERDE KARARLARI KİM VERDİ?

Galatasaray'da scouting departmanı var. Hocamızın da o dönem istemiş olduğu her mevkiide oyuncuların bulunduğu liste vardı. O listeden çok kişiyle görüştük. Ghezzal'in maliyeti 4 milyon Euro'ya varıyordu, dolayısıyla o listede bulunan oyuncuları transfer ettik hocamızın da onayıyla. Galatasaray'a transferler nasıl yapılıyor, evrakları tutuluyor mu diye tartışma yaptık. Denetleme Kurulu'nda çok değerli büyüğümüz Asaf Savaş Akat var. Hangi oyuncu hangi menajerle görüşmüş, aracıyla yapılan sözleşmeler... Kendi yaptığımız transferlerin denetlenmesi için Denetim Kurulu'na teslim ettik.

"BANKALAR BİRLİĞİ'YLE ANLAŞMA VAR"

Galatasaray'ın en büyük maliyetlerinden bir tanesi oyuncu ücret bütçesi. Şu anda Galatasaray'ın Bankalar Birliği ile bir anlaşması var. Pandemiden çıktığı için gelirlerin ufaldığı, naklen yayın geliri bu sezon için 220 milyon dolara düşmüş. Daha da düşme imkanı olmasın diye uğraş veriyoruz. Özellikle Bankalar Birliği anlaşmasının ciddi taahhüdü var.

"GALATASARAY YÖNETİMİNİN POPÜLER OLMAK ADINA KARAR ALMA LÜKSÜ YOK"

Bu resimde Galatasaray'ın yönetiminin popüler olmak adına karar alma lüksü yok. Galatasaray'ın geleceği için buna mecburuz. Geçmiş dönemlerde sürekli transfer yapan ilk 11'in yüzde 40'ını her sene değiştiren, transfer hamlesine girmek zorunda kalan bir takımdan bahsediyoruz. Hedefimiz, genç oyunculara yatırım yapmak. Bu oyuncuların ücretlerini öyle bir seviyelerde tutmamız lazım ki, 30-35 milyon Euro'lara düşürmeye çalışıyoruz. Bu oyuncuların gelişerek Galatasaray'a gelir getirmesi hedefimiz. Aslında Avrupa'da Portekiz'de takımların yaptığı model bu. Çok yüksek fiyata oyuncuları aldığınız zaman yurt dışında bu ücretleri veremiyorlar, zaten oyuncular da gitmek istemiyorlar. Hocamızın istediği şekilde bu oyuncuları transfer ettik.

"GÖREVE GELDİKTEN SONRA FATİH HOCAYLA ÇALIŞMA ARZUMU SÖYLEMEM ÇOK DOĞAL"

Göreve geldikten sonra Fatih hocayla çalışma arzumuzu söylemem çok doğal. Hangi teknik direktörle çalışmayı arzu etmeyi söylemek kadar normal bir şey yok. Biz düşüncemizi net paylaştık. Göreve geldikten sonra konuştuk. Artık kontratın sonuna gelmiş, yüksek bedellere oynayan Galatasaray bu finansmanla barındıramaz. Satışından gelir elde edeceğimiz oyuncuları transfer edip, yedek kulübesini güçlendireceğimiz sistem kurmamız lazım. Bu sistemde siz benim için çok önemlisiniz. Galatasaray'ın en iyi scouting departmanına, analiz departmanına sahip olması gibi total bir projeden bahsettik. Aldatılma kelimesinin içeriğini doldurmak lazım. Orada ne kast edildiğini bilmiyorum. Ben bu projenin Galatasaray için mecburiyet olduğunu söylüyorum.

"BU BİR KÜÇÜLME DEĞİL!"

Galatasaray küçülmüyor. "Galatasaray'a bir şey olmaz" diyerek buraya geldik. Zararlar borçla kapatıldı, bugün geldiğimiz nokta 'Galatasaray'a bir şey olmaz' diyerek geldik. Hayır, Galatasaray'a bir şey olabilir ve bizim bunu engellememiz lazım. Bu bir Galatasaray mücadelesi. Galatasaray, son dönemlerde çok parçalandı. Liseli, lisesiz gibi ifadelerle ciddi anlamda ayrıştı. Galatasaray'ın içerisinde bulunduğu dönem normal bir dönem değil. Buradan Galatasaray'ın çıkması lazım. Camiayı birleştirme hedefiyle ciddi görüşmeler yaptık. İstişare Kurulu'nu toplayacağız dedik. Eski başkanlarımızı, divan başkanlarımızı bir araya getirdik. Birbiriyle kavgalı olan kişileri yan yana oturtmaya çalıştık. Divan Kurulu'nda yaşanan fikir ayrılıkların telaffuz edişini değiştirerek Galatasaray'ı birleştirmeye sarf ettik, sarf etmeye devam ediyoruz.

"FEDERASYON GİTMEMİZİ İSTİYOR"

Federasyon tarafı ayrı bir şey. Yönetim içerisinde değişik konulara değişik tepki vermeye arzu eden arkadaşlarımız oluyor. Rezan Bey'in vermek istediği tepki var. Yönetim Kurulu üyemiz Remzi Bey'in Beşiktaş maçı sonrasında "Haklı galibiyet" demesi tepki çekmişti. Yönetime geldikten sonra, gerçekten bir takım şeylerden, eski alışkanlıklardan kurtulmamız lazım geldiğini düşünüyoruz. Başarısız olduğunuz zaman en kolay olanı hakemlerin arkasına sığınmaktır. Biz bunu yapmak istemedik. Tabii ki hakemlerle ilgili ciddi problemler, ciddi sorunlar var. Federasyon'la çok sert görüşmeler yaptık. Takımımızla ilgili problemlerle hakemlerle ilgili problemleri karıştırmamak lazım.

"HAKEM HATALARININ BAZILARININ ORGANİZE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Bana göre hakemlerin hatalarının bazılarının organize şekilde yapıldığını düşünüyorum. Hatta Federasyon'da bazılarının bizim gitmemiz için operasyon yaptıklarını düşünüyorum. Türk futbolunun düşmüş olduğu durumdan toparlanmazsa Galatasaray'la birlikte hiçbir kulüp toparlayamaz. Marka değerinin dibe vurduğu sırada gelirlerimizin artırmamız gerekiyor onun için Türk futbolunda bir şeylerin düzelmesi lazım. Disiplin mekanizmaları mesela. Kişiye göre ceza mekanizması var. MHK, atamalar, VAR hakemleri, saha hakem ilişkileri... Değişim arzusunda olduğumuz zaman mevcut sistemden memnun olan kimse değişim isteyen kimseyi istemez.

Biz bütün bunları açık ve seçik diyalogla çözmeye çalıştık. Diğer kulüp başkanları 'Boşuna uğraşmayın biz bu yoldan geçtik' dediler ama biz bu yolu denedik. Farklı kurullarda farklı dengeler var. Federasyon'la konuştuğumuzda Galatasaray'a avantaj istemedik. Şu işi doğru yapalım herkese eşit şekilde adalet uygulansın dedik. Fenerbahçe maçından sonra üç kişi gittik, Federasyon'dan üç kişi vardı. Diğer kulüplere de 'Siz de gelin' dedik. Hakemler ve atamalarla ilgili Rizespor-Galatasaray maçını yöneten Ali Palabıyık uzun zaman ceza almadı. Federasyon'a gittiğimizde Yaşar Kemal Uğurlu'nun yaptığı hatalardan dolayı ceza vermeniz lazım dedik. Ertesi gün Yaşar Kemal Uğurlu'yu Rizespor maçına verdiler.

"ÇOK SERT KONUŞMALAR YAPTIK"

Disiplinle ilgili de konuştuk. Siz benzer fiili yapan hocalara 1 maç ceza veriyorsanız bizim hocamıza da verin. Çok sert konuşmalar yaptık. En fazlasını ben divan kurulumuza söyledim. Türk futbolu doğru yönetilmezse bizler borçlarımızı ödeyemeyeceğiz. Özellikle kendi hatalarımızın dışında 4-5 maçlık bir süreç var. Dışarıda bağırarak taraftarı tatmin edebilirsiniz ama hiçbir sorun çözülmez. Sürekli ortalıkta konuşulan konu var. Bu konulardan bir tanesi başka yerde dile getirilirse oranın devam etmemesi gerekir. Oradaki kurullar devam ediyor, kimse umursamıyor, dolayısıyla olan Türk futboluna oluyor.

"ASLA YALAN SÖYLEMEDİK"

Asla yalan söylemedik. Verdiğimiz taahhütlerin karşı taraftan taahhütlerini aldık. Bazı yerlerde gecikme oldu. Bazı yerlerde istediğimiz şartlar olmadı. Biz projelerimizi 2 aylık sunmadık, 3 senede bu projeleri gerçekleştirecek dedik. Galatasaray gül bahçesi gibi gelmedi. Türkiye'nin şartları ortada. Bütçeyi ufaltarak ödenebilir borcu ödemek için. Yüzde 50 Euro kuru arttı. Borçlanamıyorsunuz. Naklen yayın geliri azalmış. İstediğimiz rakamlarda sponsorluklar olmadı. Bunları yapmak için taahhüdümüz devam ediyor. Zamanlaması konusunda her türlü eleştiriler doğru, onları da saygıyla karşılıyoruz. Bazı sözleşmelerinden çıkış opsiyonumuz olmadığı için bazı sözleşmelere geçemedik. Maalesef kurun geldiği nokta. Beklemediğimiz darbe yedik, tüm şirketlerin başına gelen gibi. Tüm bunları düzeltmek, büyütmek için çalışmalarımız devam ediyor.

YÖNETİMDEKİ AYRILIKLARIN SEBEBİ NE?

Bu istifalar çok doğal. Mustafa Cengiz Bey'in Sportif A.Ş'sinden, rahmetli Özhan Canaydın'ın yönetiminden istifa etmiştim ben. Seçim döneminde seçim kazanmak için uğraşıyorsunuz, seçimden sonra gerçek iş başlıyor. Her ayrılığın kavgaya dönüşmesine gerek yok. Seçimin birinci gününde mazbatayı aldıktan sonra istifa eden var Galatasaray'da. Gelecekte de olur bu. Bazı arkadaşlarımızın memnun olmadığı kararlar olabilir. İş yapış şekli ile kafanızdaki iş yapış şekli aynı olmayabilir. Ben istifa ettim diye rahmetli Özhan Başkanımız görevini bitirmedi.

Ben liyakatli, işi yapabilecek kabiliyete olan insanların gelmesi gerektiğini düşünüyorum. O dönemde bu arkadaşlarımızın atandıkları görevi layıkıyla yapabileceklerini düşündük. Yönetim kurulunun başkandan, başkanın da yönetim kurulu üyelerinden memnun olmama hakları vardır. Gerek başkan, gerek yönetimden fedakârlık yapabilirler.

FATİH TERİM'LE YOLLAR NEDEN AYRILDI?

Çıkan dedikoduların özellikle önemli bölümü yalan. İçinden geçtiğimiz son dönemlerde o kadar fazla yalan, bilgi, çirkin üsluplar sergileniyor ki, bunların doğrusunu Galatasaraylılara anlatmamız lazım. Ben sizi çok seviyor olabilirim. Galatasaray istediği teknik direktörle görüşebilir. Yazdan beri böyle bir şey olmadı. Bizim yönetim kurulunda çalıştığımız profesyonel arkadaşlarımız dahil olmak üzere son ana kadar yürüyemeyeceğine inandığım ana kadar arkasında durdum, hatta çok eleştiriler de oldu.

"DOMENEC TORRENT'LE GÖRÜŞMELERİ BEN YAPTIM"

Görüşmeleri ben yaptım. Bir basın toplantısı yaptım. Yönetim kurulundaki arkadaşlara çirkin saldırılar oldu. Zamanı geldiğinde bu tür şeylerle ilgili yargıya gidiyoruz. İnsanları zan altında bırakmaktan imtina ediyorum. Çok kısa zamanda böyle bir görüşme oldu. O görüşmenin detaylarını anlatmadım. Kimden geldiğini sordu. Görüşmenin detayını anlatmadım. Bizim getirmek istediğimiz bambaşka bir sistem var. Sürekli insanlarla görüşüyorum. Avrupa kulüpleri bu sistemi nasıl yapmışlar. Bunu başarmış, sonuçları elde etmiş kişilerle görüşüyorum. Maalesef Türkiye'de bunun iyi uygulaması yok. Bunun en büyük sıkıntısı basında tartışılması oldu. Hocamızla bir görüşme yaptık. O görüşmede yollarımızı ayırdık. En uygun opsiyonun bu olduğunu düşündük.

"YÖNETİMDE 'TERİM KALSIN' DİYENLER DE OLDU"

Yönetim kurulunda kimin karşı, kimin lehte olduğuna kadar konuşulan, yönetim kurulu arkadaşlarımızı hedefe koymaya çalışan bilgi kirliliği var. Başkan yönetim kuruluyla her zaman istişare eder. Yönetimde "Terim kalsın" diyenler de oldu. Değişikliğin zamanlamasıyla ilgili farklı fikirleri olanlar da vardı.

"FATİH TERİM'LE AYRILIK KONUSUNDA ÇOK HASSAS DAVRANMAYA ÇALIŞTIM"

Özellikle bu konuda çok hassas davranmaya çalıştım. Camiamız için çok değerli olan futbol adamı var. Camiamızın üyesi. Benim de kendisi çok sevdiğim Galatasaraylı. Burada Galatasaray için doğru olduğunu düşündüğüm kararı almak zorundayım. Bekleyecek durumda değil Galatasaray. Bu kararın arkasındayım. Bu kadar zor durumda Galatasaray'ı çıkarmaya çalışıyorsunuz, sizi kimsenin korumasını bekleyemezsiniz. Burada cesaret göstermek lazım.Galatasaray başkanlığında cesaret gösteremeyecekseniz, bunu yapmamanız lazım. Galatasaraylı olarak bildiklerim ve gördüklerim dahilinde en uygun kararı vermeye çalıştım. Bunun doğru olup, olmadığını zaman gösterecek. Bu kararı almak için yeterli sebepleri vardı. Alınan kararlar kişilerin önemini Galatasaray açısından azaltmaz. Takıma dahil sahip çıkılmayan, bütün taraftarları söylemek istemiyorum ama ciddi protestoların olduğu, Galatasaray başkanına her zaman eleştiri olabilir. Takımın taraftarına çok ihtiyacı olduğu dönemde yanında olması lazım. Bundan sonra radikal karar almazsak önümüzde ödemek zorunda olduğumuz borç var.

"FATİH TERİM'E BAŞKAN YARDIMCILIĞINI TEKLİF ETTİM"

Ben hala Fatih Terim'in çok önemli futbol aklı olduğunu düşünüyorum. Hocaya da bunu söyledim. Sahada yıpranmasını arzu etmediğini söyledim. Kendisinin de başkan yardımcısı olarak Sportif A.Ş.'de bu projenin uygulamasına devam etmesini arzu ettiğimi söyledim. Hocamız da arzu etmediğini söyledi, tabii ki kendi takdiridir. Tabii ki ayrılıklar her zaman kolay değildir. En iyi şekilde yolları ayırmaya çalıştık. Sosyal medyada kasıtlı yapanlar da var, bu tepkileri göze almıyorsunuz bu zor kararları alamazsınız. Galatasaray'ın bu kadar zor döneminde aday olduğuysanız. Galatasaray zor camiadır. Galatasaray'ın değerlerinde sorgulamak vardır. Bu süreçte ülkemizin de içinden geçtiği iklime uygun şekilde cepheleşme var. Bundan vazgeçmek istemeyenler var. Sessiz çoğunluğun sesi fazla çıkmıyor. Benim ailem, kızıma, çocuklarıma gelen mesajlar. Benim cep telefonumu sosyal medyada yayınladılar. Hakikaten bu alışkanlık haline gelmek üzere. Eleştirinin en serti olabilir. Galatasaray'da bu olmuştur. 1911 yılında Ali Sami Yen Bey'in üyelere yazdığı yazıyı okudum. O zaman da aynı şey var. 'Benden davet beklemeyin, gelin yardım edin' diyor. Açıkçası ben de onu yapmaya çalıştım.

Kovid-19 sebebiyle belli bir yaşın üzerinde büyüklerimiz olduğu için istişare kurulumuzu toplamadık. Divan kurulu toplantımızı online yapacağız. Bazı başkanlarımızla sürekli görüşüyoruz. Çok çok büyük bir projeyi konuşuyoruz.

CEO HANDE BAŞEV'E YÖNELİK ELEŞTİRİLER

İki konuyu ayırmak lazım. Bir tanesi seçilmiş arkadaşımız. Bizim yönetim kurulunda herkes görüşlerini rahat dile getirebiliyor. Biz Galatasaray'ı Galatasaraylılar adına, üyelerimiz adına yönetiyoruz. Tepkileri ve gerçekleri birbirinden ayırmak lazım. Çok haksız kişiliklere saldırılan vicdansız eleştiriler yapılıyor. Hepimize yapılıyor. Yönetim kurulunda beraber seçildiğimiz arkadaşlarımızı korumakla yükümlüyüm. Onlar isimlerini benim ismimin altına koydular. Bugün maalesef o kadar çok dedikodu üretiliyor ki, bunların doğruluğu tespit etmeden kabul etmem mümkün değil.

Camiayla restleşme gibi ihtimal olamaz. Sadece doğruları yapmak üzere hareket ediyoruz. Camiamızın istek ve arzularını sürekli dinlemeye çalışıyoruz. Galatasaray'da bizi eleştiren herkesin masaya gelip oturacak durumdadır. Birçok arkadaşımın da baştan göreve gelerek boş tarihli istifa mektuplarını bana teslim ettiler. Hande Hanım da onlardan biri. Çok daha büyük problemlerimiz var. Konuyla ilgili problemi olan kişinin bana anlatması, ben çözmüyorsam bunu anlatması çok doğaldır. Galatasaray'da eleştirilen şeylerin değiştiği zaman önünün açılması gerekir. Sorunları kişilere zimmetliyoruz, kişilerden intikam aldıktan sonra sorunları hallettiğimizi düşünüyoruz; halbuki sorunlarla yaşamaya devam ediyoruz. Galatasaray'da bu hep böyle oldu. Galatasaray'de herkesin masada oturması lazım. Galatasaray'ın içerisinde bulunduğu sorunlar yumağı tek bir yönetimin yapabileceği mücadele değil. Kişilere takılmamak lazım, gereken neyse her şeyi yaparız. Benden önceki arkadaşlarım da yapar. Normal bir dönem yaşıyoruz, normal kavgaları veriyoruz, hayır! Olağanüstü dönem yaşıyoruz, olağanüstü önlemleri almamız lazım. Şu anda olağanüstü önlemleri camiasıyla paylaşmaktan imtina etmeyen başkan ve yönetimi var.

"DİĞER BRANŞLARDA CİDDİ GELİŞME VAR"

Diğer branşlarda ciddi gelişme var. Erkek basketbol ciddi toparlanmış, Avrupa'da ciddi başarılar var. 3 senede yapacakların hesaplarını 5 ayda sorarsanız her şeyi eleştirebilirsiniz. Geçtiğimiz 5 ayda hata yapmadık mı? Yaptık, kabul ediyorum. Hızla düzelecek, zor zamanlardan çıkacağız. Yönetime ve bana kızabilirler. Ben Galatasaray'ı içinde bulunduğu durumdan yönetim kurulunun desteği ile çıkmak istiyoruz. Ama Galatasaraylıların desteğine takımın çok ihtiyacı var. Lütfen bize olan tepkilerini takıma yansıtmasınlar. Desteklesinler, buradan çıkacağız.

YÖNETİMDEKİ TARTIŞMALI İSİMLER...

"FORTUNA SITTARD'IN GALATASARAY'A OLAN BORCU..."

Denetim kurulumuzda camialardan gelen istekler konusunda denetleme yapmalarını rica ettik. Bu konuyla ilgili araştırma yaptık. Galatasaray yönetimi olarak her konuya cevap veremiyorsunuz. Çıkıp 5 gün "Bu yalan, şu gerçek" diye cevap vermeniz lazım. Işıtan Gün'le eski yönetim arasında öyle bir anlaşma yapılmış. Tek taraflı kulüp tarafından feshedilmiş, ürünler iade edilmiş. Buna cevap vermediğimiz zaman, özellikle son dönemlerde bazı kanallarda ağza alınmayacak şekilde Galatasaray yöneticisi ve başkanına hitap eden insanlar var. Herkesin bir ailesi var. Işıtan Bey'in de ailesine böyle bir yalan sebebiyle geldi. Eğer bir yolsuzluk, bir hata, ciddi anlamda bir hata varsa bu ispatlanıyorsa ben mahkemeye giderim. Hatta denetleme kurulu denetler, üyelerimize sunar. Bu yalan ve dedikoduyla Galatasaray'ı çıkarmamız mümkün değil. Maalesef yalan haberlerin ödüllendirdiğini ve muhatap olan kişilerin yalan haberlerle yaşamak durumunda olduğu bir ortamdayız. Bu spesifik olay çok önemli. Yapılması gereken bir aksiyon varsa ben de yaparım, arkadaşlarım da yapar.

IŞITAN GÜN VE MENAJER ORTAĞI OLMASINA YÖNELİK ELEŞTİRİLER...

Transfer döneminde bütün transferleri ben şahsen oyuncuların resmi menajerleriyle görüştüm. O kadar çok çirkin iddia var ki. Onun için yapmış olduğumuz bütün transfer dosyalarını denetim kuruluna teslim ettim. Bu iddiaları ispatlamadan dile getirmek istemem.

"FUTBOLCULARIN GİYMESİ GEREKEN ÜRÜNLER DIŞARIDA SATILIYOR"

Son dönemlerde dışarıda satılan ürünler mevzu. Galatasaray Spor Kulübü'ne Nike'ın verdiği ürünler dışarıda satılıyor. Bununla ilgili savcılığa başvurduk. Kendi kulübümle ilgili savcıların araştırma yapmasını istedik. Futbolcularımızdan başka kimsenin giymemesi gereken ürünler bazı sitelerde satılıyor. Tespitlerimizi yaptık. Bunu hocaya da söyleyerek yaptık. Galatasaray'da böyle bir şeye asla izin vermez dedik. Kendisi de gereken her şeyi yapın, sonuna kadar gidin lütfen dedi. Bu tür konularda Galatasaray bizim değil Galatasaraylıların. Denetleme konusunda çok şeffaf ve açığız. Herkesle ilgili yüzlerce eleştiri yapılıyor. Sorunları çözmemiz lazım. Galatasaray'da yöneticiler, başkan geçici. Sorunlar gerçek. Hatta Galatasaray'ın geleceği tehlike altındadır. Birbirimizle dalga geçip, muhalefet yapmak değil sorunları çözmek zamanıdır. Bunu kişisel bir iktidar mücadelesine dökmemek lazım.

IŞITAN GÜN'ÜN CİNSİYETÇİ SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI...

Yönetim kurulunda çok ciddi kadın varlığını, kadınların aktif olarak varlığını önemseyen kuruluz. Onların görüşleri çok önemlidir. Ama böyle bir üslubu kabul etmemiz mümkün değil. Gereken neyse olur. Işıtan Bey özür diledi ama. Burada kişilerle ilgili tek tek konuşmak istemiyorum. Aslında bir cadı avı var. Hepimiz bazı yerlerde bazen hata yapıyoruz. Biz bazen yönetim kurulundan kadın arkadaşlarımızdan özür dileyerek sözler söyleyebiliyoruz. Ama burada amaç başka. Bunun sonucunda Galatasaray zarar görür. Arzu eden varsa bu davranışlara devam edebilir. Bugün Galatasaray'ın çok ciddi çözüm bekleyen problemleri var.

"FLORYA PROJESİ, TÜM BORÇLARI KAPATABİLECEK BİR PROJE"

Şu anda Galatasaray'ın Bankalar Birliği ile yapmış olduğu anlaşmayı çok büyük tehlike olarak görüyorum. Buradan Galatasaray'ı çıkarabilecek en önemli proje daha önce iptal olan Florya projesidir. Bunun için ciddi çalışma yapıyoruz. Eski başkanlarımızdan da destek istiyoruz. Emlak Konut'a beraber gittik. Camiada bu konuda tecrübeli işleri için içine katıyoruz. Bu proje Galatasaray'ın geleceğini kurtaracağız. Galatasaray'ın borçlarını tamamen ödeyebileceğimiz proje. Şu anda görüşmeleri yapıyoruz.

Herkesin destek olmasını istiyoruz. Riva'da borçlu çıkma riskimiz var. Orada faiz ödüyoruz. Orada almış olduğumuz avansı vaktinde ödememiş olduğumuzdan dolayı faizin faizini ödüyoruz. Maalesef ciddi gelir kaybı yaşıyoruz, onu da halletmeye çalışıyoruz. Bunun dışında Kemerburgaz'la ilgili ruhsat için başvurduk. Şubat ayı içinde ruhsatı alıp başlamak istiyoruz.

TRANSFER YAPILACAK MI?

"GOMIS'LE GÖRÜŞÜYORUZ"

Çok talihsiz bir dönem yaşadık. Sarı kart cezalılar, sakatlıklar oldu. Galatasaray'ın finansmanını bozmayacak şekilde önümüzdeki dönemde bir oyuncuyu kadromuza katmak istiyoruz. Çok ciddi arayış içerisindeyiz. UEFA'da üç değişiklik hakkımız var. Gomis ile de görüşüyoruz. Galatasaray bütçesine maliyet yaratmayacak ama Galatasaray'a çok katkısı olacak oyuncu lazım. DeAndre Yedlin ayrılacak. Omar'ın gözü iyileşti, onu kadroya yazacağız.

"YÖNETİM İBRA EDİLMEYECEK" İDDİALARI

Haklı eleştiriler de var. En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi iletişim konusu. Bir türlü istediğimiz dereceye getiremedik. Çok içimize kapandık. Üyelerimizle iletişim kuramadık. Eleştirecek noktalarımız var mı yüzde 100 var. 7 ay yargılamak için erken. Bildiğimiz şekilde, cesur şekilde Galatasaray'ı buradan çıkarma irademiz var. Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin alacakları her türlü karara saygılıyım. İbra edilmezsek zaten tüzük gereği ayrılıyoruz. Ben onların arasında yaşamaya devam edeceğim. Önemli olan Galatasaray'ın buradan çıkabilme kabiliyeti göstermesi. Umut ediyorum, projeleri gerçekleştirdiğimizde Galatasaray Türkiye'nin tek borçsuz bir kulübü olmasına sahip olacak.

"KÜME DÜŞME GİBİ BİR TEHLİKE OLMAYACAK"

Küme düşme gibi bir tehlike olmayacak, buradan toparlanacağız. Bu noktadan sonrasına bakıyoruz. Biz de kendi özeleştirimizi yapıyoruz. Eleştiride üslup çok önemli. Camiamızın bu üsluba aksi davranan, eleştirmekle hakaret etmeyi birbirine karıştıran kişilere karşı ciddi birlik göstermesi gerektiğine inanıyorum. Zor durumdan ilk çıkan kulüp olmayı arzu ediyoruz. Üyelerimize de bunu en iyi şekilde anlatmaya çalışacağız. Ne olursa olsun Galatasaray için iyisi ve hayırlısı olur.