Mogeeb WeissYaz sonunda ise dava tam da Cumhurbaşkanı’nın işaretini verdiği ölçüde ciddileşmeye başladı. Kuveyt Türk, iddianamenin verildiği sulh yargıcının yetkisi olmadığını öne sürünce davaya bakan hâkim değişti. Ve Amerikan adalet sistemi, tıpkı Zarrab Davası’nda olduğu gibi,
Kuveyt Türk dosyasına da ABD Başkanı tarafından atanan federal bir bölge yargıcı tayin etti.
Bu arada davaya ilk bakan yargıcın dosyayı bırakmadan önce hazırladığı 30 Eylül 2016 tarihli kararda da, St. Francis Assisi’nin şikâyetçi olduğu Hajjaj al-Ajmi’nin “banka hesapları vererek Twitter ve sosyal medya üzerinden terör örgütleri için para topladığı” bilgisi dosyaya girdi.
*
Bu işin bir boyutu. Ancak
Kuveyt Türk meselesinin gündeme geldiği hafta, ondan çok daha kritik başka bir gelişme daha yaşandı ve Zarrab Davası’nda önemli bir eşik daha geçildi. Zira Başsavcı Preet Bharara’nın ofisi, Zarrab’a yönelttiği banka dolandırıcılığı suçlamasında şimdiye kadar ilk kez banka adı telaffuz etti: Deutsche Bank ve Bank of America. Peki bu neden önemli?
İran’da idam cezası alan Babek Zencani, İran devleti adına çalışıyorken, Zarrab, İranlı özel şirketlerin parasını işletiyordu. İkisinin işleri, 2013 Ocak’ında İstanbul’a gelen Gana altınlarındaki gibi olaylarda zaman zaman kesişse de büyük oranda ayrıydı. İşin işleyiş kısmında ise Zarrab, Amerikalıların yaptırım rejimini aşındıran, bazen İran Devrim Muhafızları’nın paravan olarak kullandığı İranlı özel şirketlerin her 100 liralık ticareti için, aşağı yukarı 5 lira komisyon alıyordu. Sisteme dahil edilecek paralar çok yüklü olduğundan her 100 lira için 1 lira komisyon verdiği taşeronlar da kullanıyordu.
İşte Bharara’nın iddiasına göre bu para transferleri yapılırken Zarrab, arada kullandığı aracı bankalar üzerinden, şimdilik sadece ikisinin adını verdiği New York merkezli bankalara yanlış bilgi verdi. Bu yüzden de Amerikan finans sistemini zarara uğrattı.
Bharara’nın bunu gündeme getirmesinin sebebi ise Zarrab’ın avukatlarından bazılarının aynı zamanda bu Amerikan bankalarını temsil ediyor olmaları. Çıkar çatışması var, diyor Bharara. Ve bu yüzden söz konusu avukatların davadan azledilmelerini istiyor.
İşbirliği yapmadı halen Zarrab. İran’daki bağlantılarını açıklamaya hazır olduğunu söylediği halde, başsavcılık bunu yeterli bulmadı. Ve Zarrab, Türkiye’ye dair henüz bir bilgi paylaşmadı. Ancak dava ilerledikçe, bilgiler kamuoyuna açık hale gelmeye başladıkça, şimdiye kadar perde arkasında süren çekişme de iyice ön plana çıktı.
Tolga Tanış - Hürriyet