loading
close
SON DAKİKALAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu'ndan DİSK'e ziyaret

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu'ndan DİSK'e ziyaret
Tarih: 09.12.2016 - 17:02
Kategori: Sendika

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu DİSK'e bağlı Genel İş Sendikasını ziyaret etti...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu DİSK'e bağlı Genel İş Sendikasını ziyaret etti...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu DİSK'e bağlı Genel İş Sendikasını ziyaret ederek DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Genel İş sendikasının Yönetim Kurulu Üyeleri ve DİSK üyesi sendikaların başkanları ile ortak bir basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında DİSK Genel Başkanı Kani Beko DİSK’in hazırlamış olduğu asgari ücretle ilgili raporunu sundu. DİSK Genel İş sendikasının görüşleri, istekleri ve önerileri yazılı olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na verildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na sunulan yazı;

Sayın Bakan,

Çok zor ekonomik, sosyal ve siyasi koşulların hüküm sürdüğü bu zamanda Konfederasyonumuzu ziyaret etmenizi sorunlara birlikte çözüm arama yaklaşımı olarak değerlendiriyoruz.

Bu çerçevede DİSK’in en büyük sendikası olarak son dönemde yaşadığımız kimi sorunları iletmek isteriz.

Öncelikle Doğu ve Güney Doğu bölgelerimizde il ve ilçe belediyelerinde OHAL nedeniyle yürütülen uygulamaların sendikamızı ve üyelerimizi olumsuz etkilediğini belirtmek isteriz.

İşten çıkarmaların bir bölümü 677 sayılı KHK ile diğer bölümü ise Hükümet tarafından görevden alınan belediye yönetimlerinin yerine atanan yöneticiler eliyle yapılmıştır.

İşten çıkarmaların hukuki dayanağının çok zayıf olduğunu kimi durumlarda ise dayanaksız olduğu düşünüyoruz. Bu uygulamaların buralarda yaşayan ve çalışan yurttaşlarımızın adalete olan güvenlerini zedeleyici bir boyuta ulaşmadan gerekli önlemlerin alınması hem bizim hem üyelerimizin temel beklentisidir.

İşten çıkarılan üyelerimizin işyerlerine göre dağılımı ekteki listeyle tarafınıza arz edilmektedir.

Diğer yandan yine aynı KHK ile başkan veya başkan vekili görevlendirmesi yapılan belediyeler ve bu belediyelere ait şirketlerinin ihalelerinin tek taraflı iptali söz konusudur. Sendikamız bu şirketlerde çalışan işçilerin istihdam güvenceleri konusunda endişelidir; bu endişemiz üyelerimizin işten atılma ya da yeni şirketlerde işe başlatılmama endişeleri nedeniyle daha da büyümektedir. Şayet böyle yapılırsa korkarız ki, şirketlere yaptırım uygulanırken tek geçim kaynağı aldığı asgari düzeydeki ücret olan on binlerce işçi, aileleriyle birlikte cezalandırılmış olacaktır ki, bu durumda büyük bir toplumsal huzursuzluğun ortaya çıkması da kaçınılmazdır.

Son günlerde Diyarbakır, Van ve Batman’da belediyelerde yayılan kitlesel işten çıkarma söylentileri daha şimdiden huzursuzluk ve endişe yaratmıştır. Gün toplumsal huzursuzluk yaratma günü değil; huzuru ve barışı inşa etme günüdür düşüncesindeyiz.

Sayın Bakan,

678 sayılı KHK ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya millî güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.” Büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşım hizmetleriyle doğrudan ilgili olan sendikamız KHK ile yapılan bu kanun değişikliğini fiilen bir grev yasağı olarak değerlendirmektedir. Ayrıca, şehir içi toplu taşım hizmetleri sadece büyükşehirler tarafından değil büyükşehir olmayan il ve ilçelerde belediyelerce verilen hizmetlerdir. Bu durumda aynı nitelikteki işler için ülkenin bir kısmında ayrı bir kısmında ayrı bir düzenleme geçerli olmaktadır ki bu da kanun yapma tekniği açısından doğru değildir. Ayrıca fiili grev yasağına dönüştürülen grev ertelemenin kapsamının genişletilmesinin şimdi yaşanılan olağanüstü koşullarla mücadeleyle ilgisini de kurmak olanaksızdır.

Sayın Bakan,

Taşeron şirketlerdeki toplu sözleşme işleyişi de ne yazık ki evrensel toplu sözleşme hakkını ciddi olarak sınırlandırmaktadır. Bu konuda iki başlık altında özet olarak durumu takdirlerinize arz ediyoruz:

Süresi sona eren alt işveren toplu sözleşmelerinin işçi haklarının güvence altına alınması
4734 sayılı Kanun hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak Yüksek Hakem Kurulu tarafından sonuçlandırılan toplu iş sözleşmelerin süresinin sona ermesinin ardından yeni ihalelerde mevcut toplu sözleşmelerdeki işçilerin kazanılmış hakları göz önünde bulundurulmamaktadır. Bununla beraber 6356 sayılı Kanunun 36. Maddesi “Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.” şeklinde düzenlenmiş ve toplu iş sözleşmesinin bireysel iş sözleşmesine ilişkin hükümleri güvence altına alınmıştır. Ancak birbirinden farklı mevzuat düzenlemeleri sebebiyle uygulamada çeşitli sorunlarla karşılaşılmakta; yerel kamu idareleri, toplu sözleşmelerin süresinin bitmiş olması sebebiyle ihale sözleşmesinin dışında herhangi bir ödeme (fiyat farkı) yapamamaktadır. Bu durum sebebiyle işçi ücretleri düşecek olup yeni toplu sözleşmenin imzalanması ise 7-8 ayı bulacağı için bu süre zarfında yüz binlerce işçi mağdur olacaktır. Bu sorunun ivedilikle çözülmesi için; usulüne uygun olarak yapılmış olan alt işveren toplu sözleşmelerinin bireysel iş sözleşmelerine ilişkin hükümlerinin sözleşme bitse bile işçilere uygulanmaya devam edeceği ve bu konuda kamunun fiyat farkı ödemesi yapacağı Yönetmeliğe eklenmelidir.

Alt işveren toplu iş sözleşmelerinin uygulanmasına dair problemler:

Usulüne uygun olarak yapılmış olmasına karşın halen kimi Kamu kurumlarında toplu iş sözleşmesinin uygulanmasında sorunlar yaşanmakta, fiyat farkının ödenmesi geciktirilmekte ya da hiç ödenmemektedir. (Örneğin Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’nün tutumu) Bu durum işçilerin mağduriyetine sebep olmasının yanı sıra açılan ya da açılacak davalar sebebiyle Kamunun zarara uğratılması sonucunu yaratacaktır. Kamu kurumlarının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak hareket etmeleri konusunda Bakanlığınızın uyarmasının yararlı olacağı kanaatindeyiz.

Saygılarımızla

Vişne Haber Ajansı - Dilfiraz Değerli

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları