Caner Taslaman: Kadın, babası hasta olsa kocasından izin almadan yanına gidemez diye şeyler uydurmuşlar. Hadis kitaplarına bakın, yazanların hepsi erkek. Bunu unutmamak lazım.
Felsefe Profesörü Caner Taslaman, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına konuk olarak katıldı.
Taslaman, dinin kadının toplumsal hayata katılmamasını isteyenlerin bir aracına dönüştüğünü belirterek, "Kadını sokağa çıktığında zina yapma tehlikesi olan, araç kullansa toplum için tehdit teşkil edebilecek varlık olarak görüyorlar. Kadın, babası hasta olsa kocasından izin almadan yanına gidemez diye şeyler uydurmuşlar. Hadis kitaplarına bakın, yazanların hepsi erkek. Bunu unutmamak lazım" dedi.
Taslaman'ın konuşmalarından bazı bölümler şöyle:
"Ortadoğu'da yaşayan müslümanlar dünyadaki müslümanların yüzde 20'sini oluşturuyor. Endonezya en kalabalık müslüman ülke. Suudi Arabistan'ın müslümanlığı temsil durumu yok.
(Suudi Arabistan'da kadınlara yönelik yasaklar) Kadını potansiyel olarak cinsel suçlar işleyecek varlık olrak görüyor. (Kadınların araç kullanmasına izin verilmesi) Demek ki araç kullanmak günah değilmiş ki yasa değişti. İslam mı değişti, neden yasak koymuştun? Niyet kadını eve kapatmak olunca böyle şeyler rahatlıkla uydurulmuş.
Kuran'da erkeklerle karışık (bir arada) durulamayacağına, çalışılamayacağına dair bir şey yok.
İslam tarihine bakarsak peygamberimiz döneminde Uhud savaşına giden, doktorluk, hemşirelik yapan kadınlar var. İslamın ilk dönemlerinde ticaret yapan, çarşı pazar denetleyen kadınlar var.
Keşke sadece Suud, Arabistan'da yasak olsaydı. Kadını topluma karışmasını, eğitim almasını engelleyen zihniyet oluşmuş. Kendi uydurdukları islamla bunu yapmaya çalışmışlar .
Kadını evlenmeden babanın, evlendikten sonra kocanın, daha sonra da çocuğu kölesi oldurmaya çalışan din adına yapılan şeyler var .
Kuran'a baktığımızda kadınla erkeğin aynı özden yaratıldığı geçer. Kadının erkekten, erkek için yaratıldığı anlayışı var. Bu Kuran'da yok. Aldatma Havva'dan gelir, denir. Kuran'a baktığımızda ikisi de aldatılıyor.
Kadınlar için de fitne diyorlar. Kuran birbirlerinin dostu olduğunu söyler.
Kadını sokağa çıktığında zina yapma tehlikesi olan, araç kullansa toplum için tehdit teşkil edebilecek varlık olarak görüyorlar. Kadın, babası hasta olsa kocasından izin almadan yanına gidemez diye şeyler uydurmuşlar. Hadis kitaplarına bakın, yazanların hepsi erkek. Bunu unutmamak lazım.
Nasıl ki oruçta, namazda kadın erkek farkı yok, diğerlerinde de böyledir. Kadınların oy vermesine mani olan hiçbir şey yok. Sistemi kuranlar erkekler olduğu için böyle olmuş.
İnsanların uydurdukları sistemler uygulanmaya başlanınca geleneğe dönüşüyor. Harem-selamlık meselesi de böyle. Herkes kolay kolay tartışmıyor. Sosyolojik koşullar belli şartları dayattığında tartışmaya başlıyorsunuz.
Din kadını evde oturtmak isteyenlerin bir aracına dönüştü. Kadınlar erkeğe nazaran ikincil pozisyondalar. İslamın ilk dönemlerinde kadının parasını, malını mülkünü kontrol etme hakkı var. Bunlar sonradan ellerinden alınmış.
İslam toplumlarında islamın zihinlerde belirleyici yeri var.
Avrupa sekülerdir. İslam toplumlarında islam hayatın merkezinde. Bir şey yaptırmak isteyen islamı kullanıyor.
İnsanlar sadece dine değer verince dinle insanları kandırabilirler.
İslam toplumlarının batıyla arasında fark varsa bu farkın kapanmasının en önemli unsurlardan birisi kadının eğitim alması.
Dünyada en çok eğitim alan toplum yahudiler.
Hristiyanlarda eğitim ortalama 9,3 yıldır. Herhangi bir dine bağlı olmayanlarda bu yüzde 8; Müslümanlar ve Hindularda 5,6. Son 3 nesilde müslümanlarla hindular artırmış. 3 nesil öncesinde fark daha büyük.
Modernleşme ve küreselleşme etkisiyle aradaki farkı kapatmış halimiz bu.
İslamiyette Kuran'da bir şey yasaklanmamışsa yapılabilir.
İslamiyetin ilk dönemlerinde cami sadece ibadet yeri değil, ibadet dışında da insanları toplayan bir alan. Peygamber döneminde cuma ve bayram namazlarında kadınlar buralara gidiyor. Şu an kadının evinde camdan dışarı bakmasından rahatsız olanlar var.
(Hz. Muhammed'in Hz. Ayşe ile 9 yaşında evlenmesi) Kendisi küçük kızla evlenen bir kişi kendini haklı çıkarmak için peygamber de evlendi diyor. Bu uydurma. Hesapladığınızda Hz. Ayşe'nin yaşı çok daha büyük çıkıyor. Kuran'da evlilik yaşı diye bir kavram var. Buluğ çağına erme... Geçmişteki buluğ çağı da bugünle kıyasla daha yüksek. Kuran yetimlerin parasını çarçur etmeyin diye alıntı yaparken rüşte ermesini bekleyin diyor. Para ilişkileri için rüşt kavramı var.
İnsanları manipüle edeceksiniz din üzerinden yapabilirsiniz. Buna karşı insanlar Kuran'ı açıp okuyacak. Allah'la arasına gidip de bilmeme ne efendiyi koymayacak. Dini anlatan insanlar dinlenebilir ama elinde hep Kuran olacak."