Çerkes Sürgünü ve Soykırımının 160. yılı
Bugün, Çarlık Rusya tarafından sürgüne gönderilen ve büyük çoğunluğu açlık ve susuzluktan 1864 sürgün ölümlerinin 160. yıl dönümü.
Çerkes Soykırımı,19. yüzyılda, özellikle 1864 yılında yoğunlaşarak ve başta Adığeler ve Abhazlar olmak üzere, Kuzey Kafkasya halklarının katli ve Osmanlı topraklarına yönelik zorunlu göçleri. Bu olay sonunda bir milyonun üzerinde bir nüfus Osmanlı topraklarına yerleşmiştir....
Bugün, Çarlık Rusya tarafından sürgüne gönderilen ve büyük çoğunluğu açlık ve susuzluktan 1864 sürgün ölümlerinin 160. yıl dönümü.
Çarlık Rusyası tarafından anayurtlarından sürgün edilen Çerkeslerin, Osmanlı Devleti topraklarına göç etmesi ilk olarak 1850'li yıllarda başlamıştı. Bugün 'Büyük Çerkes Sürgünü' diye adlandırılan en büyük göç dalgası ise 1864 tarihinde gerçekleşti. Çerkesler tarihin bilinen en eski zamanlarından beri Kafkasya'nın kuzeybatısında yaşayan yerli halklardan biridir.
Çerkes tanımı geniş anlamda bütün Kuzey Kafkasya halkları için kullanılırken dar anlamda Adıge ve Abaza, daha dar anlamda ise Adıgeler için kullanılmaktadır. Sürgün yıllarında 1 milyondan fazla Çerkes o günkü Osmanlı topraklarına göç etmişti. Çerkesler Osmanlı topraklarına deniz yoluyla göç etti ve Kafkasya'da gerçekleşen bu sürgün en büyük soykırımlardan biri olarak tarih kitaplarındaki yerini aldı. Sürgün esnasında birçok Çerkes, açlık, susuzluk, hastalık ve çeşitli deniz kazaları nedeniyle yaşamını yitirdi. Gemilerde ölen Çerkeslerin başka çare olmadığı için Karadeniz sularına atıldıkları ve Sürgünü yaşayan Çerkeslerin yıllarca balık dahi yemedikleri bilinmektedir.
Büyük Sürgün'den 65 yıl sonra bilimsel bir çalışma için Adıge'ye giden Gürcü tarihçi Simon Canaşia'nın karşılaştığı 91 yaşındaki bir ihtiyarın anlattıkları, geçmişte yaşanan acının mahiyeti açısından kanıt niteliği taşımaktadır.
Adıge'de genelde Şapsığların yaşadığı bir bölgede yaşayan bu ihtiyar, tanıklık ettiği Büyük Sürgün'le ilgili şunları söylemişti:
"Deniz kenarında yedi yıl boyunca duran insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı." "Deniz yedi yıl boyunca insan kafataslarını kıyıya atmayı sürdürdü. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem."
Bugün Türkiye topraklarında yaşayan Çerkeslerin nüfusu hala Kafkasya'da yaşayan soydaşlarının nüfusundan daha fazladır.
Çerkesya'dan Sürülenlerin Sayısı
Rus kaynaklarına göre, 1863-64 yılları süresince 418 bin kişi Osmanmı'ya "göç" etmiştir. 1858-65 yılları arasında göç edenlerin toplam sayısı da 493 bindir. Bu bağlamda 45.023 Natuhay, 27.337 Abadzeh, 165.626 Şapsığ, 74.567 Ubıh, 11.873 Ciget, 10.500 Bjeduğ, 30 bin Abaza (Abazin), 4 bin Besleney, 15 bin K'emguy, Mahoş, Yegerukay, 30.650 Nogay, 17 bin Kabartay ve 23.193 Çeçen Anadolu'ya yerleşmiştir. 1864 öncesinde tamamı 25 bin ile 100 bin arasında tahmin edilen Ubıhların,göçe katılım sayısının 74.567 olarak verilmesi, Ubıh limanlarından Osmanlı'ya gönderilenlerin sayısının 100 bin dolayında olduğu kanısını güçlendirmektedir.Ancak belirtilen bütün bu sayılar,Ruslarca kayıt altına alınmış ve büyük bir olasılıkla düşük tutulmuş olan tek bir tarafın görüşünü yansıtan sayılardır.
İngiliz savaş tarihçisi W.E.D.Allen'e göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin (Adıge) sayısı 600 binden fazladır. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sağ kalan nüfusun 600 bini 1856-64 arasında, 200 bini de 1864 sonrasında göç etmiştir. Şu durumda Allen ve McCarthy'nin 1864'te Türkiye'ye yerleşebilen nüfusa ilişkin tahminleri uyuşmaktadır. General İsmail Berkok'a göre ise, sayı 1 milyon kadardır. Bütün bunlar, kuşkusuz tahmini sayılardır. Sayıyı daha az ya da daha çok olarak gösteren kaynaklar da vardır. Ancak, Adıge-Çerkes kaynakları, genellikle 1.500.000 sayısı üzerinde birleşmektedirler.
Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Adıge sayısı ise 500 binden fazla olarak tahmin edilmektedir.
W.E.D.Allen'e göre, 1864 Çerkes sürgünü sırasında birkaç bin Abhaz da, Abhazya'dan bir "kaçış" biçiminde ayrılıp Osmanlı'ya sığınmıştır.
Sürgün olayının bindirme limanları kuzeyden güneye Taman, Anapa, Novorossiysk, Gelencik, Tuapse, Soçi, Kosta, Adler, Gagra, Sohum, gibi Karadeniz limanlarıdır. Çerkesya'yı boşaltma işi 1864 yılı Haziran ayı ortalarında tamamlanmış, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb (Psıbe) Irmağı ağzına (şimdi Abhazya'da) değin uzanan Karadeniz kıyıları ile hinterlandında tek bir Çerkes bile bırakılmamış, ülke ıssız ve korkulası bir cangıla dönüştürülmüş, bütün Çerkes yerleşim birimleri istisnasız ateşe verilip yakılmış,tarlalar atlara çiğnetilmiş ve meyve ağaçları bile askerlerce bir bir kesilmiştir.Amaç,olası bir Adıge dönüşüne fırsat ya da dağlarda direnenlere,yani Hak'uçlara (Хьак1уцу),vb yararlanacakları hiçbir şey bırakmamak idi.
Orta Kuban ve Orta Laba ırmakları solundaki bataklık ovalara yerleştirilenlerle birlikte,bu yerlerde toplanmış olarak,geride sadece 80 bin kadar bir Adıge nüfusu kalmıştır. Bu 80 bin sayısı Adıge tarihçisi Samir Hatko'ya (Хьаткъо Самир) göre ertesi yıl,1865'de 51 bine düşmüştü.
Bu sebeple birçok ülkeye dağılmış olan Çerkesler, özellikle 21 Mayıs tarihinde olmak üzere çeşitli etkinlikler ve eylemler düzenliyorlar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları