CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar; 'Sarayın günlük harcaması 13 milyon; emekçinin günlüğü 447 TL'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldıkları zorluklar ve partisinin bu konudaki çözüm önerilerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İşçi Sendikaları, STK ve Meslek Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldıkları zorluklar ve partisinin bu konudaki çözüm önerilerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
CHP’DEN MEVSİMLİK TARIM EMEKÇİLERİNİN SORUNLARINA 10 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, mevsimlik tarım emekçilerinin yaşadığı ve iktidar tarafından yıllardır görmezden gelinen sorunlarına dikkat çekti. Uyar, CHP olarak bu konuda emekçilerin kayıt dışı çalıştırılmasına son verilmesi ve iş hukukuna dahil edilmeleri gibi 10 maddelik acil çözüm önerilerini paylaştı.
Partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulunan Uyar, Türkiye’de her yıl olduğu gibi Mart ayında başlayan alışılagelmiş ucuz ve güvencesiz bir iç emek göçünün yaşandığını ifade ederek, “Ülkenin özellikle doğusundan başlayan bu iç emek göçü, ülkenin dört yanına dağılmaktadır. Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin’den Mart ayında yola düşen mevsimlik tarım emekçileri, Bursa, Sakarya, Isparta, Zonguldak, Bolu ve Düzce başta olmak üzere geçim derdi için ülkenin batısına göç etmektedir. İşsizliğin en yüksek, milli gelir payının en düşük ve istihdam alanlarının da en az olduğu kentler, bu emek göçünün yaşandığı kentlerin başında gelmektedir. Bu nedenle geçim derdine düşen yüzbinlerce yurttaşımız, bu göç yoluna düşmektedir. Ölümle başlayan bu emek göçü ne yazık ki gidilen kentlerde başta barınma ve beslenme olmak üzere birçok zorlukla da karşı karşıya kalmaktadır” dedi.
31 AYDA 859 MEVSİMLİK TARIM EMEKÇİSİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Her gün yaşanan onlarca trafik kazasında en az bir mevsimlik tarım emekçisi yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Uyar, şunları kaydetti: “Mevsimlik tarım işçilerinin bu göçü sırasında yolcu taşımaya uygun olmayan traktör römorku gibi araçlardan kullanılması, kimi zaman da araçlarda kapasitelerinin üstünde yolcu taşınması can kaybının çok olmasının da ana sebebidir. En son Ağustos ayının ilk iki haftasında 3’ü çocuk olmak üzere 9 emekçimiz yaşamını yitirdi. Temmuz ayında yaşanan 182 iş cinayetinde ise tarım/orman sektöründe çalışan en az 56 emekçimiz yaşamını yitirdi. Ayrıca 2021 yılında 318, 2022 yılında 359 ve bu yılın ilk yedi ayında 179 olmak üzere son 31 ayda en az 859 mevsimlik tarım emekçimiz, trafik kazası, düşme, güneş çarpması, boğulma, barınma, dinlenme, yetersiz beslenme, temizlik, yetersiz beslenme, sağlığa erişememe nedenleri başta olmak üzere birçok sebepten dolayı yaşamını yitirdi. Biz bugün bu basın açıklamasını yaparken dahi, kuvvetle muhtemeldir ki geçim derdi nedeniyle göç etmek zorunda kalan bir emekçimizi daha kaybetmiş olabiliriz. En son Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden ailesiyle birlikte Ordu'nun Fatsa ilçesine fındık toplamaya giden 11 yaşındaki Sinan Enes Zinciralmaz isminde çocuğumuz kaybettik.”
‘EMEKÇİLER İKTİDARIN GÖZÜNDE YOK HÜKMÜNDELER’
Uyar, mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlardan birinci derece iktidarın sorumlu olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “İş cinayetlerini ‘fıtrata’, ‘kadere’ bağlayan iktidar, göz göre yaşanan bu cinayetlerin de birinci dereceden sorumlusudur. Çünkü mevsimlik tarım işçiliği demek, herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalışmak demektir. Temel sağlık hizmetlerine dahi ulaşamamak demektir. Herhangi bir güvencesi olmadığı için iş kazalarında sosyal korumaya sahip olmamak demektir. Sağlık, beslenme ve barınma hakkına sahip
olmamak demektir. Mesai kavramının olmadığı, düşük ücretlerle saatlerce çalışmak demektir. Gittikleri bölgelerde ayrımcılığa maruz kalmaları demektir. Ucuz çocuk işçiliği demektir. Kadının görünmeyen emeğinin gasp edilmesi demektir. Bir başka deyişle her yıl 1 milyonu aşkın mevsimlik tarım emekçisinin ekmek kavgasında varken, iktidarın gözünde yok hükmünde olması demektir.”
‘İKTİDAR ÜÇ VAATTE BULUNDU, TEK BİR VAADİ HAYATA GEÇİRMEDİ’
AKP’nin 14 Mayıs seçimleriyle ilgili açıkladığı seçim beyannamesine atıf yapan Uyar, beyannamede mevsimlik tarım işçileri ile ilgili iktidarın vermiş olduğu vaatleri anımsattı.
Uyar, şunları söyledi: “İktidar son seçim beyannamesinde, her yıl sayıları en az 1 milyon civarında olan güvencesiz mevsimlik tarım emekçileri ile ilgili sadece üç cümle kurmuştur. Bakın iktidar ne vaat etmiş, ne yapmış: ‘Mevsimlik tarım işçileri gibi gruplar için özel sosyal sigorta programları oluşturacak, sosyal güvenlik kapsamını en üst düzeye çıkaracağız.’ ‘Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitim imkanlarını daha da iyileştireceğiz.’ ‘Mevsimlik tarım işçisi kadınların sosyal güvenlik başta olmak üzere çalışma şartlarını iyileştireceğiz.’ Seçimlerin üzerinden üç ayı aşkın bir süre geçti. Peki, buradan soruyoruz. Seçim beyannamesinde yer alan bu üç vaatten hangisini hayata geçirdiniz? Sizin vaatte bulunup tutmadığınız her söz, mevsimlik tarım işçilerinin daha fazla ölmesine, daha fazla emeğinin gasp edilmesine, daha fazla ayrımcılığa maruz kalmasına neden oluyor.”
‘HER ALANDA YOK SAYILAN KADIN EMEĞİ BURADA DA YOK SAYILIYOR’
“22 yıllık iktidarınızda olduğu gibi bu dönemde de mevsimlik tarım işçilerini ölüme, ölmeseler dahi açlığa mahkûm ettiniz” diyen Uyar, TÜİK verilerine göre, 2022 tarımsal işletmelerde mevsimlik tarım işçilerinin günlük ücretlerinin ortalama 238 TL olarak tespit edildiğini, erkek işçiler için 253 TL, kadın işçiler için ise 225 TL belirlendiğini aktardı.
Bu rakamlar ışığında mevsimlik tarım emekçileri arasında cinsiyet ayrımcılığının da en üst düzeyde olduğuna işaret eden Uyar, “Her alanda emeği yok sayılan kadınların emeği, burada da yok sayılmaktadır” dedi.
‘SARAYIN GÜNLÜK HARCAMASI 13 MİLYON EMEKÇİNİN GÜNLÜĞÜ 447 TL’
Tarım ve Orman Bakanlığının genelgesi ile 2023 için mevsimlik tarım işçilerinin günlük yevmiyesinin 447 TL olarak belirlendiğini aktaran Uyar, “Bu bir ay boyunca hiç izin yapmadan çalıştıklarında 13 bin 410 TL’ye denk gelmesi demektir. Lakin her yıl olduğu gibi emekçilerin belirlenen bu ücretlerin altında çalıştırıldığını biliyoruz, görüyoruz. Çünkü işçiler, aldıkları ücretlerin bir kısmını kendilerine iş bulan dayı başı veya elçilere de vermek gibi bir zorunluluk ile karşı karşıyadır. Bu durum da göz önüne alındığında yılın sekiz ayı kavurucu sıcakların altında, sağlıksız, barınma ve beslenme koşulları altında, 10-12 saat çalışmak zorunda kalan emekçilerin aylık kazançları asgari ücretin altına düşmektedir. Yani mevsimlik tarım işçiliği demek, asgari ücretin altında yarı aç yarı, yarı tok çalışmak demektir. Sarayın sadece örtülü ödenekten günlük harcaması 13 milyonu aşarken, bu yıl için bir mevsimlik tarım işçisinin alın terinin karşılığı ise günlük sadece 447 TL” şeklinde konuştu.
10 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Uyar, CHP olarak mevsimlik, güvencesiz tarım emekçilerinin sorunlarının bir an önce çözüm çözülmesi için gerekli önerilerini şöyle sıraladı:
· Mevsimlik tarım işçilerinin kayıt dışı çalıştırılmasına derhal son verilmelidir.
· Mevsimlik tarım işçilerinin iş bulmasında arabuluculuk görevi yürüten ve herhangi bir hukuki statüsü bulunmayan elçi ve dayıbaşı gibi enformel iş ilişkisinin kurulmasına son verilmelidir.
· Mevsimlik tarım işçilerinin mevcut iş kanuna dahil edilmelidir.
· Mevsimlik tarım işçileri için her yıl belirlenen günlük ücretler, açlık sınırının altında olmayacak şekilde belirlenmelidir.
· Mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelerde düzenli olarak sağlık taramaları yapılmalıdır. Kaldıkları alanların hijyen koşullarına uygun olması denetlenmelidir.
· Mevsimlik tarım işçilerinin en fazla yaşamını yitirdiği trafik kazalarıyla ilgili gerekli önemler alınmalıdır. Kazalara yola açan araçların seyahatlerde kullanımını önüne geçilmelidir.
· Kadın ve erkek emekçiler arasındaki ücret eşitsizliğinin önüne geçilmelidir.
· Mevsimlik tarım işlerinde çocuk işçiliğine göz yumulmamalıdır. Bu konu ile ilgili gerekli tedbirler alınmalıdır. Ayrıca çocuklar için kreş ve yaz okulu uygulaması hayata geçirilmelidir.
· Mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
· Türkiye, uluslararası çalışma örgütü tarafından 2001 yılında kabul edilip 2003 yılında yürürlüğe giren “184 Nolu Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Sözleşmesi” tarım çalışanlarına ilişkin önemli düzenlemeyi derhal onaylamalıdır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları