CHP Grup Bakanvekili Doç. Dr. Gökhan Günaydın; 'Ülkenin dağ gibi biriken sorunları varken kendi ikballerinin peşine düşmüş bir cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yürütücüsü ve onun şürekası ile karşı karşıyayız'
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Bakanvekili Doç. Dr. Gökhan Günaydın, TBMM'de düzenlediği basın açıklamasında, gündemi değerlendirdi. Günaydın soru üzerine; 'CHP Genel Başkanı Meclis Başkanı'na bir randevu verecek ve kendisini dinleyecektir.' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un yeni anayasa çalışmasına yönelik parti gruplarını ziyaretine ilişkin, "Eğer bir randevu talebinde bulunursa kuşkusuz CHP Genel Başkanı Meclis Başkanı'na bir randevu verecek ve kendisini dinleyecektir." dedi.
Gökhan Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM'nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı'nın başladığını anımsatarak, Meclis Genel Kurulunun ilk çalışma gününü dün geride bıraktıklarını söyledi.
Bugün de Genel Kurul gündeminde, bir yıldır bekletilen uluslararası sözleşmelerin dışında bir konu olmadığını belirten Günaydın, vatandaşların yaşadığı sorunların çözüm merkezi olan TBMM'nin gündeminin boş olmasının doğru olmadığını dile getirdi. Günaydın, AK Parti'nin 7 Ekim'de yapacağı kongreye hazırlandığı için Türkiye'nin ve Meclisin gündeminin boş tutulduğunu, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti.
TÜİK'in dün açıkladığı enflasyon rakamlarına göre son bir yılda gıda harcamalarının yüzde 75,14; ulaştırma harcamalarının yüzde 76,06; sağlık harcamalarının 79,79; eğitim harcamalarının da yüzde 80,96 arttığını kaydeden Günaydın, Türkiye'nin enflasyon artışı konusunda Avrupa'da birinci, G20 ülkeleri arasında ikinci, dünyada da altıncı sırada yer aldığını belirtti. Türkiye'de derin bir yoksulluk yaşandığını öne süren Günaydın, "Meclisin gündemini böylesine boş tutmak yerine neden emeklilerin hiç olmazsa mutfağını kaynatabilecek bir maaş düzeyine kavuşturulabilmesi için bir yasal düzenlemeyi iktidar partisi gündeme getirmiyor, bizim önerilerimiz neden reddediliyor? Bunu kamuoyunun vicdanına bırakmak istiyorum." diye konuştu.
Günaydın, dünkü Genel Kurul görüşmelerinde muhalefet partilerinin mülakat uygulamasıyla ilgili gündem önerilerinin AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğine işaret ederek, "Yani demek istiyorlar ki 'biz bu mülakata devam edeceğiz, sizlerin hakkını yemeye de devam edeceğiz.' Bunlar memlekette çocuklarımızın, gençlerimizin gözleri önünde oluyor. Bunları da hep beraber düşünmek zorundayız." dedi.
Yargıtay'ın Can Atalay kararı
Yeni yasama döneminin yargı kararlarının gölgesiyle başladığını savunan Günaydın, Anayasa Mahkemesinin ek motorlu taşıtlar vergisi alınmasının iptaline yönelik başvurularını reddettiğini, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin de Gezi Parkı Davası ile ilgili kararlarını yayımladığını hatırlattı. Yargının "araçsallaştırıldığını ve siyasallaştırıldığını" iddia eden Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yargıtay 3. Ceza Dairesi adeta diyor ki 'memlekette anayasal gösteri ve toplantı yapmak için sokağa çıkan herkesi, hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik işlere teşebbüs etmek üzerinden 18 yılla cezalandırabilirim.' Tabii AKP trolleri derhal Gezi Olayları sırasında ortaya çıkan kamu zararının fotoğraflarını paylaşıyorlar. Bir ceza hukukçusu çok iyi bilir ki kamu malına zarar vermek hiç kimsenin hakkı ve lüksü değildir. Bunu yapanlar varsa somut suçluyu bulmak ve cezalandırmak kamunun, kolluk kuvvetlerinin ve adaletin ortak görevidir. Bunları yapma, sen Gezi'yi yönettiği iddiasıyla bütün bu olaylardan bir avuç insanı sorumlu tut ve onlara 18'er yıl ceza ver. Bu kabul edilebilecek bir şey değildir."
Gezi Parkı davasında Türkiye İşçi Partisinden milletvekili seçilen Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasının da onandığını anımsatan Günaydın, benzer senaryonun daha önce de Enis Berberoğlu ile Ömer Faruk Gergerlioğlu'nda da yaşandığını, ardından Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı vermesinin ardından Berberoğlu ve Gergerlioğlu'nun yeniden yargılanma sürecinde yasama faaliyetlerine devam ettiklerini anlattı. Günaydın, "Geçmişte Berberoğlu ve Gergerlioğlu için uygulanan bu sürecin elbette Can Atalay için de uygulanması gerekir. Ancak Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesini işlevsiz kılma çabasına TBMM de herhangi bir ses çıkartmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
"Deprem zararının yarısını KKM zararı üzerinden kendiniz ürettiniz"
Günaydın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, açık yüreklilikle verileri paylaşmasını yararlı ve olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Erkan'ın, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasına ilişkin maliyetleri de paylaştığını anımsatan Günaydın, "6 Şubat depremlerindeki konut yıkımının maliyetinin 56 milyar dolar civarında olduğunu hesapladılar. Yani 1,5 trilyon liralık toplam maliyeti var. KKM'nin de bir yıllık maliyetinin 700 milyar lira civarında olduğu ifade ediliyor. Demek ki siz bütün deprem zararının yarısını KKM zararı üzerinden kendiniz ürettiniz. Deprem bir doğal afet. Ekonomi yönetimi de bir doğal afet mi? Bu akıl dışı uygulamaların Türkiye'ye maliyeti gerçekten neredeyse 6 Şubat deprem maliyetine yaklaşmaktadır." ifadelerini kullandı.
Günaydın, "TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yeni anayasa çalışmasına ilişkin ziyaretleri kapsamında CHP'den randevu talep edildi mi?" sorusuna, "Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelik bir randevu talebinin dün itibarıyla ne genel merkeze ne de meclis grubuna gelmediğini biliyoruz. Numan Bey'in elbette kendi takdiridir. Eğer bir randevu talebinde bulunursa, kuşkusuz CHP Genel Başkanı Meclis Başkanı'na bir randevu verecek ve kendisini dinleyecektir." yanıtını verdi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları