CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; UMREK kodunu kaldırarak yeni maden facialarına davetiye çıkaran kanunu AYM'ye taşıdık!
CHP’li Günaydın, yüzen LNG tesisleri ve doğalgaz depolama tesislerinde kanuni hiçbir ölçüt öngörülmeksizin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na yetki verildiğine dikkat çekti.
‘AKP BÖYLE YASALAR ÇIKARDIKÇA, AYM’YE GELMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; Maden Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanunun bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvurunun ardından AYM binası önünde CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer ile açıklamalarda bulundu. CHP’li Günaydın, şunları dile getirdi:
“11 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete'de Maden Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hem komisyonda hem de tüm milletvekillerimiz Genel Kurul'da bu yasanın hem kamu yararına hem de işçi sağlığına ve çevreye aykırı hükümleri için itirazlarını dile getirdiler. Ancak buna rağmen bir AKP klasiği, Maden Kanunu aynı şekilde çıktı. Şimdi bunun 8 maddesini iptali ve yükümlülüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık. Ben bugün kısa bir bilgi notunu hem kamuoyuyla paylaşacağım, burada da bunun bir özetini sizlerle paylaşmak istiyorum. Kum, çakıl, kalker, mermer, tuz, karbondioksit gazı, elmas, safir, yakut, beril, zümrüt gibi madenlerde bu madenlerin çıkartılması ve işletilmesi için UMREK kodunun zorunluluğunu ortadan kaldıran bir düzenleme yaptılar. Türkiye maden kazalarının ve -aslında sözcüğü tam olarak söyleyelim- maden cinayetlerinin en yoğun yaşandığı ülke. Örneğin Almanya'da son 30 yıldır herhangi bir maden kazası yaşanmamışken, Türkiye'de her yıl onlarca, bazen yüzlerce arkadaşımızı maden kazalarında kaybediyoruz.”
‘MADENLERDE İŞ SAĞLIĞI GEVŞETİLMEMELİ’
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Türkiye’de maden kazalarında çok sayıda işçinin hayatını kaybettiğine işaret ederek, şunları dile getirdi:
“Herkesin vicdanına seslenerek sormak istiyorum: Türkiye bu alandaki iş sağlığı ve iş güvenliği hükümlerini gevşetmeli mi, yoksa daha mı sık hale getirmeli? Bu UMREK kodunun buralarda kullanılmasını, MTA'nın da yapacağı faaliyetlerde UMREK kodunun kullanılmasını ortadan kaldıran düzenleme, maden alanında yeni iş cinayetlerine davetiye çıkartmaktır. Dolayısıyla bunların iptalini istedik. Bir başka hüküm, yenilenebilir enerji üretim santralleri ve yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynakla üretim tesisi kurulabilmesi için imar planı yetkisini zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Türkiye'de böylesine hem sanayi alanında hem kentleşme alanında bir kirlilik varken, imar planı zorunluluğunun bu alanda ortadan kaldırılması, Türkiye'nin çevresel açıdan yeni felaketlere sürüklenmesi anlamını taşımaktadır. Bunu da iptal istemiyle taşıdık.”
‘ÖLÇÜT YOK, KAYIRMACILIĞI ARTIRACAK’
CHP’li Günaydın, yüzen LNG tesisleri ve doğalgaz depolama tesislerinde kanuni hiçbir ölçüt öngörülmeksizin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na yetki verildiğine dikkat çekti. CHP’li Günaydın, şunları ifade etti:
“EPDK’ya düzenleme yetkisini verme konusu bu alandaki kayırmacılığı önemli ölçüde artıracaktır. Bunun da iptalini taşıdık. Ayrıca yine yenilenebilir enerji alanında yarışmalara ilişkin usul ve esasları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı sadece belirliyor. Bir ölçüt yok... Türkiye'de bu işlerin, bu ihalelerin nasıl yapıldığını hepimiz biliyoruz. Kamu İhale Kanunu'nun 100'den fazla değiştirildiğini biliyoruz. Siz eğer bir ölçüt koymadan bu alanı yalnızca ucu açık bir takdir yetkisine dayanarak Enerji Bakanlığı'na devrederseniz, bu kamu yararına, kamunun hem maddi hem de çevresel ve insani değerleri aleyhine sonuçlar doğuracaktır. İptalini istedik.”
‘NÜKLEERDE İŞLETENE DEĞİL, TAŞIYANA SORUMLULUK YANLIŞ’
CHP’li Günaydın; AYM’ye taşınan kanun hükümleri hakkında şu bilgileri dile getirdi:
“Yenilenebilir enerji kaynaklarında lisanssız üretim faaliyeti gösteren işletmeler 10 yılını doldurmaları halinde lisanssız ya da lisanslı nasıl üretime devam edeceklerini yeniden düzenledi. Ancak bu düzenlemeyi öyle bir şekilde yaptılar ki, bu küçük işletmeleri ortadan kaldıran ve meseleyi yalnızca çok uluslu şirketlerin yapabileceği alana açan bir düzenleme niteliğini taşıdı. Zaten arkadaşlar, bu yasa Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan, ancak henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayından geçmemiş olan bir uluslararası sözleşme uyarınca Birleşik Arap Emirlikleri'ne özellikle yenilenebilir enerji alanını tümüyle ve koşulsuz açma gibi bir amaç taşıyor. Bunu da elbette teminatların kısmen ya da tamamen iade edilmesi şekliyle kamu zararına uğratma durumunu götürüyoruz. 8'inci madde, yine bizim açımızdan çok önemli; nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma ve teminat gösterme yükümlülüğü işleten yerine taşıyana devredilmiş durumda. Dolayısıyla zarar görenin çok daha düşük bir iktisadi kapasiteye sahip olan taşıyan tarafından tazmin edilebilmesi mümkün olmayacaktır. Bu aynı zamanda işleteni de yükümlülükten kurtaracak bir düzenlemedir. Türkiye'yi bir nükleer çöplük haline getirme, yurttaşı bunun riskiyle karşı karşıya bırakma hakkı kimsede yoktur.”
‘AKP BÖYLE YASALAR ÇIKARDIKÇA AYM’YE GELMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
CHP’nin sürekli AYM’ye gitmesi konusunda eleştiriler yapıldığına değinen Günaydın, “AKP böyle yasalar çıkartmaya devam ettikçe, biz kamunun yararını, yurttaşın hak ve yararlarını korumak için bu düzenlemelerin iptali amacıyla Anayasa Mahkemesi'ne gelmeye devam edeceğiz. Bu, CHP’nin öznel yararı ya da çıkarı değil, kamunun yararı için ortaya konulan bir tutum niteliğindedir” diye konuştu.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları