CHP Sözcüsü Deniz Yücel MYK açıklamasında; 'Lütfü Savaş bugün MYK toplantımızda oybirliğiyle alınan kararla kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi'
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da düzenlenen CHP Parti Meclisi toplantısının ardından CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısına başkanlık etti.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İstanbul’da basın toplantısı düzenledi.
Deniz Yücel: Geçmiş dönemde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan Sayın Lütfü Savaş bugün MYK toplantımızda oybirliğiyle alınan kararla kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmiştir.
CHP PM, İstanbul’da Genel Başkan Özgür Özel'in başkanlığında, "Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atanması" gündemiyle toplandı. Toplantıda, partinin Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluluğu ve belediyeye atanan kayyıma karşı izlenecek 15 günlük yol haritası konuşuldu. CHP’li milletvekilleri yarın Esenyurt Belediyesi’nde nöbete başlıyor.
CHP PM toplantısı, saat 10.00'da İstanbul’un Avcılar ilçesinde bir otelde CHP Lideri Özel'in başkanlığında toplandı. Toplantının gündeminde, iki gün süren CHP TBMM Grubu yasama yılı kampında ele alınan konular ve önerilerle Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından belediyeye kayyım atanmasına karşı partinin izleyeceği yol haritası yer aldı. PM'nin saat 15.45'te sona eren toplantısının ardından Özel ve MYK üyeleri, haftalık MYK toplantısına geçti.
Esenyurt Belediyesi'nde nöbet tutacak isimler belirlendi
Edinilen bilgiye göre, kampta önerilen ve PM toplantısında karar altına alınan CHP’li milletvekillerinin Esenyurt Belediyesi nöbeti, yarın itibarıyla başlıyor.
Buna göre, görevlendirilen milletvekilleri ve MYK üyeleri, 17 Kasım Pazar gününe kadar Esenyurt Belediyesi’nde nöbette olacak. Yarin başlayacak ilk nöbet için Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, YDK Başkanı ve İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ile Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever görevlendirildi.
Deniz Yücel açıklamasında;
"Partimiz 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde halkın büyük teveccühü ile birinci parti olmuş, iktidar ise 22 yıl sonra ilk kezikinci parti konumuna gerilemiştir. İktidarı boyunca yarattığı tüm sorunları günden güne derinleştiren iktidar milletin gözünden de gönlünden de düşmüştür.
İktidar, sırf kendilerini iktidarda tutmak kaygısıyla, kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının üstünde tutan bir anlayışla halkın sorunlarına çözüm üretmek yerine halkın gerçek gündemlerinin üzerine perde çeken adımlaratmaktadır.
İlk olarak, yapay bir tartışma ile anayasanın ilk dört maddesi dahi hedef alınmıştır. Bu tartışma ile vatandaşın gerçek gündemi ve gerçek sorunları üzerine bir sis perdesi çekilmek istenmiştir. Bir kişinin iktidarının hile ile anayasal devamlılığı hedeflenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, anayasaya uymayanlarla anayasa yapmamıştır, yapmayacaktır.
Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayarak seçişmiş milletvekilini hapiste tutan, suçsuzlukları hukuken tescillenmiş kişileri görevlerine iade etmeyen, bir gece ansızın İstanbul sözleşmesinden çıkarak devleti kadınların arkasından çekenlerin şekerle kaplanmış zehrini yutmadık, halkımıza da yutturmadık.
Ardından, toplumun tüm kesimleri hayat pahalılığı altında ezilirken, kadınlar, çocuklar, bebekler şiddete uğrarken, yaşam hakları ihlal edilirken, dikkatleri başka yöne çekmek için 1 Ekim’de bizzat Cumhurbaşkanı’nın ağzından İsrail’in yeni hedefinin Türkiye olacağı ifade edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunun anlatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kapalı oturum talep etmiştir. Kamuoyunun bilmediği hiçbir bilginin söylenmediği kapalı oturum ile kurmaca ortaya çıkmış ve bu gündem üzerinden vatandaşın sırtına yeni vergiler yüklemeyi amaçlayan kanun teklifi geri çektirilmiştir. İktidarın kötücül planı bir kez daha milletin vicdanından dönmüştür.
Bu iki hamlesinden sonuç alamayan iktidar, son olarak Kürt sorununu inkar etmesine ve hiçbir somut önermesi olmamasına karşınterör örgütününün kurucusu ve başını meclise çağırarak yeni bir tartışma başlatmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasilerde sorun olup olmadığına sorunu yaşayanların karar vereceği görüşünü savunmuş, şehit aileleri ve gazilerin yüzüne bakamayacağı hiçbir sürecin içinde olmayacağını kamuoyuna duyurmuştur.
Türkiye’de bir Kürt sorunu vardır ve bu sorun demokratik, barışçıl yollarla mutlaka çözülmelidir. Kürt sorununun toplumsal mutabakatla, şeffaf bir biçimde, TBMM çatısı altında kurulacak bir masa etrafında, önyargısız, bir araya gelinerek çözülebileceğine inancımız tamdır. Ulu Önder Atatürk’ün "Yurtta barış, dünyada barış” şiarının temsilcisi olan partimiz, Türkiye’nin Kürt meselesinin barışçıl, demokratik çözümünden yanadır ve bu çözümü sağlama çabasından geri durmayacaktır. Kendisini Kürt kimliğiyle tarif eden yurttaşlarımız bu cumhuriyete “benim cumhuriyetim” diyene, kendilerini eşit hissedene ve bu çerçevede tam bir aidiyet duygusu sağlayana kadar çözüm çabalarımız bitmeyecektir. Partimiz, Kürt sorununun var olduğunu ve bu sorununun çözüm yerinin de TBMM olduğunu işaret etmiş ve iktidarın bu kurgusunu da boşa çıkartmıştır.
Tüm bunlar yaşanırken, terör örgütünün kurucusu ve başının TBMM’ye çağrıldığı bir süreçte altı ay önce temiz kağıdı almış olan, adli sicil kaydı, arşiv kaydı dahi olmayan, adaylığa engel durumu tespit edilmemiş olan ve devlet güvencesi ile aday yapılmış olan Esenyurt Belediye Başkanı’mız Prof. Dr. Ahmet Özer’inkendisine ve partimize itibar suikastı yapmak için bir kumpas planını hayata geçirilmiştir.
Esenyurt’ta yaşayan her iki seçmenden birinin oyunu alarak seçilmiş bir kamu görevlisikaçma şüphesi bulunmazken, ifadeye çağrılabilecek durumda olmasına rağmen bir şafak operasyonuyla evine, hatta yatak odasına baskın yapılarak gözaltına alınmıştır. Evinde ve belediyede yapılan arama işlemlerinde yanında avukat bulundurulmasına vedijital verilerin imajının alınmasına izin verilmemiştir. Zekeriya Öz’ün bile hepsine bir anda başvuramadığı tam anlamıyla FETÖ yöntemleriyle bir yandan 40 yıldır sosyoloji alanında çalışmaları bulunan, profesör unvanına sahip bir akademisyen itibarsızlaştırılırken bir yandan da Esenyurt halkının iradesi gasp edilmiştir. Bu yapılan işlemlerde hukuka saygı yok, aileye saygı yok, özel yaşama saygı yok, savunma hakkına saygı yok, milletin seçme iradesine saygı yok.
Bu hukuk katliamını gerçekleştirmek için, aynı FETÖ’nün savcısı Zekeriya Öz gibi kullanışlı bir aparata ihtiyaç vardı. O da Türkiye ve dünya hukuk tarihinde görülmemiş bir şekilde mahkeme mahkeme gezdirilerek gezici bir adalet celladı olarakCanan Kaftancıoğlu, Enis Berberoğlu, Selahattin Demirtaş, Sözcü Gazetesi,Selçuk Kozağaçlı, Grup Yorum Davası, Türk Tabipler Birliği, Sırrı Süreyya Önder davalarında görevini yerine getirdikten sonra, siyasi bir görevle Ankara’da ödüllendirilen ve son olarak apar topar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atanan Akın Gürlek oldu.
Ahmet Özer daha hakim karşısına çıkmadan, sorgusu yapılmadan, ifade bilevermeden, tutuklandığı ve yerine kayyım tayin edildiği, iktidara yakın medya tarafından ilan edildi.
Geçmişte milletvekilliği yapmış ve AK Partili siyasetçiler ile yemek masalarında fotoğrafı bulunan, şu anda yurtdışında yaşayan birisiyle on yıl önce yaptığı iddia edilen ve içeriği dahi belli olmayan iki telefon görüşmesi; bir kısmı adli işlem görmüş kişilerle suç unsuru taşımayan telefon görüşmelerinin olduğu gibi hukuksuz deliller, yok hükmünde iddialar ve basit numaralar ama koca koca laflar bu siyasi tutuklamaya dayanak yapılmıştır.
Öyle bir kumpas ki, savcılığın basın bildirisi dahi kamuoyunu yanıltma amacı taşımaktadır. Ahmet Özer hakkında suç iddiası ya da suç isnadı ifadesinin kullanılması gerekirken, hüküm verilmiş gibi ifadeler kullanılarak belediye başkanımız itibarsızlaştırılmış ve kamuoyu yanıltılmıştır.
Tüm bu hukuksuzluklar yapılırken bir taraftan da OHAL döneminde çıkarılan bir düzenlemenin arkasına sığınarak, halkın iradesi ile farklı partilerden seçilmiş 45 belediye meclis üyesi hakkında hiçbir adli işlem yokken, içlerinden bir başkan vekili seçmek yerine bir gecede Vali Yardımcısı yaptığı kullanışlı kaymakam kayyım olarak atanmıştır.
Halkımızın iradesini gasp eden bu hukuksuz ve antidemokratik süreci değerlendirmek üzere Esenyurt İlçe Başkanlığımızda 31 Ekim 2024 tarihinde yaptığımız MYK toplantısı, ardından milletvekillerimiz ile yaptığımız iki günlük toplantılar ve bugün gerçekleştirdiğimiz Parti Meclisi ve MYK toplantılarımız sonucunda hiçbir baskıya ve hukuksuzluğa teslim olmayan, halkın iradesinin gasp edilmesine izin vermeyen, yurttaşlarımızın gerçek gündemine kökten sahip çıkan kararlılığımızı ifade ediyoruz.
Bu kapsamda;
- 4 Kasım 2024 Pazartesi sabahından itibaren her gün bir Genel Başkan Yardımcısı veya Grup Başkanvekilimiz, iki Parti Meclisi üyesi, üç Milletvekili, bir Yüksek disiplin kurulu üyesi, iki İlçe Başkanı, iki Belediye Başkanı, iki İBB yöneticisi, bir il yöneticisi, bir ilçe yöneticisinden oluşan en az 15 kişilik bir heyet iki hafta süresince Esenyurt ilçesinde görevlendirilecektir. Heyet, bu yaşanan hukuksuz süreci anlatmak, hukuksuz kayyımın takipçisi olmak ve her kararının, her uygulamasının gayrı meşruluğunu teşhir etmek, Esenyurt halkının hizmetlere erişme hakkının gaspına asla göz yummayacak şekilde bir hizmet ve halk dayanışması göstermek üzere Acil Eylem Planı uygulayacaktır.
- Esenyurt’ta yaşanan hukuksuzluklar ve parçası olduğu büyük iktidar kumpaslarını açığa çıkarmak ve engellemek üzere partimizin tüm yetkili organları teyakkuzda olacak ve kriz masaları oluşturularak, süreç yakından takip edilerek, gereken siyasi adımlar atılacaktır. Esenyurt’taki halk iradesi gaspını yerinden takip edilecek, milli iradeye kurulan tuzak ve hukuk tanımazlıkaynı anda 81 ilde 973 ilçemizde en güçlü şekilde, tüm kanıtlarıyla deşifre edilecektir.
- 31 Ekim 2024 tarihi itibariyle Sayın Genel Başkanımız tüm programlarını bu kapsamda iptal etmiştir, gelişmeler doğrultusunda programlar yeniden planlanacaktır.
- 1 milyondan fazla nüfusuyla İstanbul’un en büyük ilçesi olan, AK Parti’nin utanç verici imar uygulamaları ile kent suçları müzesine dönüştürülmüş olan Esenyurt’ta Esenyurtluların kent hakkını savunmak ve AK Parti tarafından yaratılan 30 bin Esenyurt konut mağdurunun haklarını korumak için Esenyurt Rant Takip Komisyonu kurulacaktır.
- AK Parti’nin gündeme sis etkisi yaratma çabasına rağmen toplumun en büyük ve en yakıcı sorunu olan enflasyon, hayat pahalılığı,ekonomik daralma, işsizlik ve vergide adaletsizlik konularını siyasetimizin ana gündemi yapmaktan çıkarmayacak ve TBMM’de başta bütçe maratonu olmak üzere tüm zeminlerde gerekli adımlar atılarak bir seferberlik halinde halkımızın gerçek sorunlarına sahip çıkılacaktır.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünün verdiği tüm yasama ve denetim yetkilerimizi kullanarak, kanun boyutuyla gereken siyasi adımlar atılacaktır.
Yerel seçimlerden bu yana, milletin sorunlarını çözmek yerine, ülkenin gerçek gündemini karartmak ve kendi istikametini Türkiye’ye dayatmak için çalışan iktidar, Türkiye’nin önüne, yeni bir demokrasi ve adalet krizi koymuştur.
Yaratılan bu kriz; zaten düşük büyüme ve yüksek enflasyon sorunları olan, halkı güvencesiz ve yoksul bırakan, iktidarın zayıflarla dolu ekonomi karnesi nedeniyle içeriye ve dışarıya güven telkin etmeyen, kırılgan ekonomimizin yaşadığı kriz halini daha da derinleştirecektir. Bu, Türkiye’nin yoksullaştırılan halkına, emekçisine, emeklisine, çiftçisine, sanayicisine, iş insanına, vize almakta zorlanan gencine yapılan en büyük kötülüktür.
Demokrasiyi kesintiye uğratmak, seçmen iradesini gasp etmek darbecilere uygun utanç verici bir davranıştır. Yaşadığımız tablo, panikle ve telaşla yapılan planlarla, yargı eliyle siyaseti dizayn etme çabasıdır.
Bilinmelidir ki halkımız, yerel seçimlerde ortaya koyduğu irade ile iktidarı değiştirme sürecini başlatmıştır. İktidara düşen, milletin iradesine saygı duymaktır. Siyasette rekabetin tek sahası seçimler, kararı kesin olan tek hakemi de millettir.
İktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Bu milletin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, halkımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi, iktidarın kurduğu hiçbir oyunun parçası olmayacak, hiçbir tuzağa düşmeyecek, hiçbir operasyona teslim olmayacaktır." dedi.
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı
Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları