CHP Sözcüsü Öztrak: Bahçeli'nin içini rahat ettirmek için oyların tamamını kendisine saydırmak lazım

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"1 Mayıs'ı kutluyorum. Dünya emekle inşa edilmiştir. Bugün 1 Mayıs kutlamaları için Kahramanmaraş'tan Şanlıurfa'ya giden emekçilerimiz taşıyan araç devrildi. Yaşamını yitiren emekçilerimize Allah'tan rahmet, yaralı emekçilerimize acil şifalar diliyorum.

İşsiz sayısı geniş tanımıyla 8 milyonu aşmış durumda. Yüz binlerce yurttaşımız emeklilikte yaşa takılmış, çözüm bekliyor. Hükümet program açıklamış. Kıdem tazminatlarına göz dikmiş durumda. 3600 ek gösterge sorunumuz var. 9 milyon emekçimiz herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmadan, kayıt dışı çalışıyor. 

Çalışanlarımızın geleceğ güvenle baktıklarından söz etmek mümkün değil. Çocuk işçi sorunumuz var. İş cinayetlerinde ön sıralardayız. 

Geliri adil dağıtamazsanız, büyüme kucaklaşma olmazsa, ekonomi biter. Bütün dünya emekçilerin yarattıkları katma değerden mutlaka hak alamaları gerektiği üzerinde duruyor. 

Türkiye'de her 100 ücretli çalışandan sadece 9'u sendikalı. Finlandiya'da bu rakam yüzde 65. Danimarka'da yüzde 67. Türkiye bu oranla Macaristan'la beraber uluslararası ekonomik işbirliği ve kalkınma teşkilatı içinde en kötü olan ülke. 

Asgari ücret insanca yaşamak için yetersiz. Ekonomik kriz tencereleri boşalttı. 

Seçimin üzerinde bir ayın üzerinde süre geçti keyfi itirazlarla sürecin uzatılması için elden gelen yapılıyor. Milletin gerçek gündeminin üstü bu tartışmalarla örtülüyor. 

Saray ittifakının zehirli beyanat ve mesnetsiz ididaları toplumu rahatsız etmeye başladı. Düün AK Parti sözcüsünün bugün de MHP Genel Başkanının açıklamaları ikisinin de gündeminde milletin sorunları olmadığını tek dertlerinin koltukları olduğunu gözler önüne serdi.

Seçim sonuçlarını bir türlü hazmedemeyen koltuk ittifakının ortakları millletimizin zekasıyla adeta alay ediyor. Görmüyorlar ki 31 Mart'tan önce de bunları söylediler, milletimiz bu laflara hiçbir şekilde prim vermedi. Seçimden önce bu cenah: Ankara'da belediyelerin su faturalarını terör örgütlerinin mensupları dağıtacak diyorlardı. Bugün Ankara ve İstanbul'da bir şey oldu. İş başına CHP'li başkanlar geldi. Büyükşehirlerin tabelalarından önceki yönetim tarafından sökülüp atılan T.C. ibaresi yeniden belediyelerin girişine asıldı. 

Bugün Bahçeli'nin yaptığı konuşmanın arkasında söylediklerini ne kadar yanlış olduğunun ortaya çıkmasının telaşı yatıyor diye düşünüyorum. Beka laflarıyla bizlere olmadık suçlamlarda ve hakaretlerde bulunurken bir şey daha devam ediyormuş. Suriye'de ortakları PKK ve PYD ile görüşmeler yapıyorlarmış. Yoksa telaş aynı zamanda bunun da mı telaşı. Cambaza bak cambaza taktiği olduğunu düşünüyorum. ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bugün sarayda konuk edildi, Türkiye'de görüşmelere devam ediyor. Bir başka ABD yetkilisi önemli bir açıklamada bulundu. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Pentagon'da 18 Nisan 2019'da düzenlediği basın toplantısında şöyle diyor: Suriye Demokratik Güçleri ile Türkiye arasında birçok meşru konuda görüşmeler devam ediyor. Dün mehmetçiğimizi şehit edenlerle bunlar doğrudan görüşüyormuş. Bunların içeriye söyledikleriyle dışarıda yaptıkları arasında çok ciddi uçurum var. 

Saray ve bekçisi PKK-PYD ile yürüttükleri müzakerelerin üzerini örtebilmek için mi içeride CHP'ye ipe sapa gelmez suçlamalarda bulunuyorlar. Bu doğrudan görüşmeler ne zaman başladı, içeriği nedir? Teröristlerle kaç kez görüşüldü? 

Millet geçim derdiyle bunalırken sınırlarımızda mehmetçik canıyla beden öderken bu beyler koltuklarını koruyabilmek için İstanbul'da sçeimi yeniletmeye çalışlıyorlar. 

YSK'yı açıkça baskı altına almaya çalışıyorlar. Ülkeyi 17 yıldır yönetenler İBB koltuğundan seçimle kalkmayı bir türlü kabullenemiyorlar. YSK'yı baskı altına almaya çalışan açıklamaların hukuk nezdinde hiçbie geçerliliği yok. istanbul'da geçersiz olar sayılsın dediler. Sonuç yok. Sondaj sayım yaptılar. Sondajdan Ekrem İmamoğlu önde çıktı. 22 ilçe 57 sandıkta bir daha sondaj yaptılar bir daha sonuç değişmedi.

Bu kadar laftan sonra Bahçeli'nin içini rahat ettirmek için oyların tamamını kendisine saydırmak lazım. Milleti Ekrem İmamoğlu'nu seçti, bunu içlerine sindirmeleri lazım. Sandıktan bu beyler çıkana kadar bu beylerin önüne sandık mı getirilecek? Hala sandıktan çıkan sonucu siyasi mühendislikle masada değiştirmenin peşindeler. Bunu daha önce denediler. 7 Haziran'da sonucu beğenmeyip 1 Kasım'da seçimi yenilediler.

Asıl maşeri vicdan, sandıkla gelenin sandıkla gitmek istememesinden rahatsız olur sayın Bahçeli. Madem milletin iradesini, oyunun kurallarını beğenmiyorsunuz kendi aranızda tek kale maç yapın olsun bitsin. Aslında siz milletin soyadından kimin kime oy vereceğini de biliyorsunuz. Devletin SEÇSİS'i, MERNİS'i de elinizde. Milleti sandıkla yormayın.
Demokrasilerde sandıkla gelen sandıkla gidecek. Sandıkla gelen sandıkla gitmeyi hazmedemezse, kurumlara baskı yaparsa o ülkedeki rejimin adı artık demokrasi olmaz, iktidardakiler de demokratik meşruiyetten bahsedemez.

YSK'nın tek pusulası olmalı. O da hukuk kuralları ve içtihatlarıdır. Hakimlerimizin bugün Bahçeli'nin azmettiricisi olduğu hukuk cinayetine ortak olmayacağına inanıyoruz. 

CHP, Kuvayi Milliye'nin devamı olan bir partidir. Bizi kimse darbeyle, terörle bir araya getiremez. Dönüp baktığınızda bizi bunlarla bir araya getirenlerin geçmişinde ordunun Kozmik Oda'ya teröristleri sokma olayı vardır, şehirlerin altına bombalar döşenirken valilere 'müdahale etmeyin' emrini verme olayı da vardır. CHP'yi terörle yan yana getirme hevesinden vazgeçsinler kendilerine bir baksınlar. 

İpe sapa gelmez bu laflar suçluların telaşıyla söylenmiş laflardır. ABD'nin savunma bakan yardımcısının açıklaması duruyor. Önce onun altından bir kalksınlar. Bunun hesabını vermeleri lazım.

-Cumhur İttifakını bozma tekeli sadece sayın Bahçeli'ye aittir. Bahçeli içine girmiş olduğu koalisyonları, ittifakları bozma konusunda ne kadar mahir olduğunu göstermiştir. Bozarsa kendi bozar. Cumhur İttifakı da bizi çok fazla ilgilendirmiyor."