CHP Sözcüsü Öztrak: Demokrasiyi inilecek tramvay olarak görenler demokrasi maskesini çıkarıp atmışlardır

Öztrak'ın konuşması şöyle:

"-Dün Şırnak'ta ondan önce Hakkari'de Azez bölgesinde PKK'lı terörsitlerin hain saldırısında kahraman askerlerimzi şehit verdik. Silopi'de PKK'nın yola döşediği bomba piknikten dönen öğrencileri taşıyan aracın geçişi sırasında patlatıldı. 1'i çocuk 2 kardeş yaşamını yitirdi. kayıplarımız için saldırımız çok büyük. Birilerinin düğmeye bastığını, terörün zembereğinin yeniden boşalmaya başladığını görüyoruz. Milletimiz aklıyla, manevi gücüyle o zembereği boşaltan ele de o elin yönlendirdiği hainlere de gereken cevabı verecek kuvvete sahiptir. Yeterki terör üzerinden siyasi rant devşirilmeye çalışılmasın. Terörle mücadele partiler üstü bir konudur. Tüm şehitlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

-Bugün 6 Mayıs. Darbe mahkemesinin siyasi bir kararla yaşamına son verdiği 3 genç insanın, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın 47. ölüm yıl dönümü. Kendilerini rtahmetle anıyoruz. Darbeler her zaman kendi mahkemelerini de getirmiş o mahkemelerin kararları derin yaralar açmıştır. Bu demokrasiye sahip çıkmanın gereğini ortaya koymaktadır.

-Türkiye Cumhuriyeti bugün tarihinin en kritik kavşaklarından birinde. Demokrasimiz şarampole kaymış uçurumdan yuvarlanmak üzeredir. Bu toprakların 180 yılık tarihinde çizilen rota bellidir ve hiç değişmemiştir. Bu rota Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği 'hedefimiz çağdaş uygarlık düzeyine erişmek ve onu aşmaktır' sözleridir. Demokratik standartlar sandıkla gelenin sandıkla gitmesini, yönetimde denge ve denetimi zorunlu kılar. Türkiye çağdaş uygarlığın eşit ve şerefli bir üyesi mi olacaktır, yoksa Orta Doğu'nun başarısız devletleri ligine mi düşecektir? 

-Türkiye'yi kim yönetirse yönetsin kimse koltuktan kalkmıyorum, diyemez, memurlara hazırlattığı dosyalarla milletin iradesine kumpas kurmaya kalkamaz. Ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturanlar seçimden sorumlu kurulu 'seçimleri yenile aklanırsın' diyerek zan altında bırakamaz. Seçimlerin üzerinden 37 gün geçti. İstanbul kararını beğenmeyen saray ve bekçisi kararı değiştirmek için masa başında uğraşıyorlar. Son bir aydır yaşadıklarımız ibret vesikası 

-Demokrasiyi inilecek tramvay olarak görenler demokrasi maskesini çıkarıp atmışlardır. 3 Nisan'da Dolmabahçe'de hukuk cinayetinin senaryosu yazılmıştır. Geçersiz oylar saydırıldı sonuç değişmemiştir, 6 ilçede tüm oylar sayıldı, 57 sandıkta sondaj yaptırıldı yine değişmedi. Bunlar tutmayınca polis, mülki  müfettişler devreye sokulmuş, bu da tutmamıştır. KHK ile ihraç edilenlerin oy kullanamayacağı iddia edilmiştir. 41 bin civarında kısıtlı seçmen başvurusundan sadece 776 seçmenin durumu incelemeye değer bulunmuştur. Bu da yetmemiş YSK'nın seçim takviminde itiraza konu olması gereken iddialarla seçimin iptali istenmiştir. Bu, seçimlerde hiçbir şey olmasa da bir şey oldu hissiyatına dayanmaktadır. Sandık sandık olalı böyle işkence görmedi. Bu demokrasi tarihinde ilktir. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur. Bu kararın arifesinde mızıkçılar yeni oyun yapmaktadılar. AA basına kapalı yürütülmesi gereken bilgileri kamuoyuna sızdırmıştır. 43 sandık görevlisi FETÖ ile irtibatlıymış. 41'i Bank Asya'ya para yatırmış, 2'si ByLock kullanıcısıymış. FETÖ, iktidar için çok kullanışlı araç haline gelmiştir. İktidar için Bank Asya'ya para yatırmak seçim iptali için yeterli ama yöneticilik yapmak sorun olmuyor. Giderek komikleşmeye başladı. AA'nın savcılıktan sızdırdığı FETÖ senaryosunun ardından AK Parti temsilcileri ortaya çıktı KHK ile ihraç edilenlerle ilgili YSK'ye ek dilekçe verdiler. Bu maznaraya bakınca bunun iktidarın devlet gücünü kullanmak suretiyle seçimleri iptal ettirme senaryosunun ulaştığı en son nokta olduğunu görüyoruz. Bu tek adam parti devletindeki yeni normalleri de ortaya koyuyor. Yeni normal seçimlere gitmeyeceksin! 

İstanbul seçimlerini çalmaları için bu iddialar maymuncuk olamaz. Hukuk varsa sonuç değişmeyecektir. YSK'nın hukuk cinayetine ortak olmayacağına inanıyoruz. YSK'nın bugün vereceği karar demokrasimiz için artık beka meselesi. Türkiye tüm baskılara rağmen bir hukuk devleti mi olacak, yoksa totaliter bir rejime mi dönüşecek? YSK, bu ülkede güvenle seçim yapılmasını sağlayan bir kurum mu olacak yoksa varlık sebebini inkar mı edecek? 

YSK, sandığı korumakla kalmayacak, hukuka inancı yeniden yeşertecektir. YSK'nın pusulası hukuk ve içtihatlardır. 

Ekonomideki daralma yeniden artış sinayli göstermeye başladı. Dolar 6 TL'yi gördü. Faizler artıyor. iktidar gerçek meselelere dönmek zorunda. Seçim konusunun bir an önce bitirilmesi gerekir. 

(Afyon'da CHP'Li seçmenlerin Afgan uyruklu 2 kişiyi dövdüğü iddiası) Bu kişilerin CHP ile ilgisi yok. Bu ifadelerin kimlerin provokasyonuyla oralara girdiği konusunun savcılar tarafından araştırılmasını istiyoruz. Biz de suç duyurusunda bulunacağız. 

(Kılıçdaroğlu ve Abdullah Gül'ün görüştüğü iddiası) Abdullah Gül'le genel başkanımız bir yatta neden görüşsün. Allah akıl fikir versin. YSK kararıyla ilgili genel başkanımız ne görüşecek? Bunun hakikatle alakası yok. İbretle izliyoruz.

(Seçim yenilenirse boykot edilir mi?) Bu tür kararlar partinin en yetkili organlarında alınır. YSK'nın seçim hukukuna ve kendi içtihadına aykırı karar alacağını düşünmek dahi istemiyoruz."

 

ETİKETLER : türkiye gerçeği, vişne haber ajans, vişne ajans, istanbul gerçeği, son dakika haberler, ulusal haberler, sondakika, haber, ilk haber, flaş haber, sıcak gelişme, dikkat, acil, canlı yayın