CHP Sözcüsü Öztrak: Ekonomi büyümedi, şişti
CHP Ekonomi Masası heyeti, Çorum Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen toplantıda meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşları ve esnaf temsilcileriyle bir araya geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, toplantıda konuştu.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"Türkiye'de 3 yeniye ihtiyaç var. Yeni kurallara, yeni kurumlara, yeni kadrolara ihtiyacımız var.
Tek adam vesayet rejimi 2018'de hayata geçti. Ondan sonra devlet krizi tırmanmaya başladı. Kurumlar süratle yıprandı, kuvvetler ayrılığı bitti, demokratik değerler ciddi bir yıpranma sürecine girdi. Bu ekonomiyi de etkiliyor. Mal güvenliğinin olmadığı yerde yatırım olmuyor. Toplumda tüketim eğilimi düşmeye başlıyor.
Bugüne kadar izlenen, dünyada 2002'den sonra yaşanan sermaye bolluğunun kural olduğunu düşnen bir yaklaşımla ekonomiyi borçla şişirme stratejisi 2013'ten sonra iflas etti.
Bu iki krizin üzerine 2020'de bir de salgın geldi. Koronavirüs salgınıyla geçmişteki iki kriz birleşince ülkede ciddi bir buhran yaşamaya başladık. 2013'te zirve yapan ekonomide gayrisafi yurtiçi hasıla 1 trilyon dolara yaklaştı. 953 milyar dolardı. Ondan sonra hızla aşağı düşmeye başladı. 2020 sonunda 717 milyar dolara kadar indi. Geçen sene sadece bir yılda kaybettiğimiz gelir, kırk küsur milyar dolar. O günden bugüne kaybettiğimiz ise 241 milyar dolar. Kişi başına baktığımızda aynı dönemde 3 bin 983 dolar kaybettiğimizi görüyoruz.
2020'de ekonomi büyüdü, deniliyor aslında ekonomi şişti. 2020'de büyüme yurt içi talepten geldi. 2020'de stok artışının büyümeye 3,4 puan katkısı olmuş. Neticede 1,8 büyümüşüz.
Sektörler itibariyle baktığımızda oradaki manzara çok daha ilginç. Hizmetler sektörünün katkısı oldukça sınırlı kalmış. Özellikle ticaret, ulaştırma ve konaklama sektörlerindeki gerilemeden kaynaklanıyor. 1,8 puanlık büyümenin 0,8’i sektörlerden geliyor. 1 puanı vergi ve sübvansiyonlardan geliyor. Aslında bunun büyüme değil şişme olduğu belli. Bu şişmeyi yapan en önemli faktör borç. 2020 yılında ülkede borçlar 1 trilyon 735 milyar TL artmış. Şu anda aşırı borçlu bir ekonomimiz var. Esnaflarımız, iş adamlarımız, KOBİ'lerimiz de ciddi şekilde borç yükü altında. Önümüzdeki dönemde bunların ödenmesi gerekiyor.
Para arzı arttı. Para arzı pandemide artmaya başlamıyor.
Türkiye 1,8 büyürken insanlar mevcut işlerini kaybettiler. Geçen yıl işini kaybedenlerin sayısı 1 milyon 272 bin kişiydi. Nasıl büyüdüğümüz buırdan da belli oluyor. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 30'a dayandı. Geniş tanımlı işsizlerin sayısı 11 milyon arttı.
G20 liginde enflasyonu en yüksek 2. ülkeyiz. Faizi en yüksek 2. ülkeyiz. Geçen yıl en yüksek cari açığı verdik.
3 yıldır kamu açıkları da hızla artıyor. Uzun zamandan beri Türkiye ilk defa bütçenin faiz dışı dengesi açık vermeye başladı.
Türkiye çok ciddi şekilde rezervlerini eritti. 26 Şubat itibariyle Merkez Bankası'ndaki döviz bilançosu 42,5 milyar dolar açık veriyor. MB'de döviz kalmamış vaziyette. 128 milyar dolar nerede sorusuna kızıyorlar. Bu milletin parası.
2019'un mart ayından 2020'nin kasım ayına kadar 128 milyar dolar MB döviz satmış. Satabilir ama niçin satmış? Dalgalı kur sistemi var. Türkiye 2019'un sonunda dünyada hiç görülmeyen faizi düşürerek enflasyonu düşürme yaklaşımı içine girdi. Bol miltarda rezerv sattı ve rezerlerimiz boşa gitti. Türkiye bu kadar döviz satmamış olsaydı MB bu akdar faiz artırmak zorunda kalmazdı.
Türkiye'de ekonomi yönetimi 2020 yılında değişti ancak yeni yönetim de hatalar yaptı. Ekonomi yönetiminin değişiminin üzerinden 4 ay geçti. 'Kapsamlı bir program koyacağız' denildi ama hala ortada bir şey yok. Bu cuma inşallah bir program göreceğiz ancak açık söyleyeyim, benim o konuda çok fazla umudum yok. Bu programın da bol miktarda zam, vergi ve vatandaşa yük getirecek diğer düzenlemelerle ağırlaştırılmış bir program olacağını düşünüyorum. Halbuki bütün dünya şunu söylüyor: Bütçeden belli destekler verdiklerini ancak desteklerin hızlı kesilmesiyle ekonomideki toparlanmanın bozulacağını söylüyorlar ancak biz yapılan hatalar nedeniyle erken kesmek zorunda kaldık.
Türkiye'nin içine düştüğü buhrandan çıkması son derece kolay. Geçmişte bu ülkeyi defalarca krizlerden çıkarmış kadrolar bugün Cumhuriyet Halk Partisinde iş başında, başta Genel Başkanımız olmak üzere. Öyle dediler, böyle dediler ama bizimle ilgili hiçbir şey bulamadılar. Bu ülkeyi buhrandan çıkarmak için güvene ihtiyaç var, güven için de yeni kurallara, yeni kurumlara ve yeni kadrolara ihtiyaç var."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları