loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Engin Özkoç hakaretleri geldiği adrese aynı ifadelerle iade etmiştir

CHP Sözcüsü Öztrak: Engin Özkoç hakaretleri geldiği adrese aynı ifadelerle iade etmiştir
Tarih: 05.03.2020 - 12:25
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak CHP Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"Saray gerilim ve kargaşayı artırarak hatalarını, beceriksizliklerini gizlemeye çalışıyor. 

Dün TBMM'de son derece üzücü, demokrasimiz adına utanç verici bir olay yaşadık. Saraydan gelen bir emirle grup başkanvekilimiz Engin Özkoç'a planlı saldırı ve linç girişimi gerçekleştrildi. AK Parti tarafından yapılan bu girişimi şiddetle lanetliyoruz. Arsız kendini sanınca haklıyı suçlu çıkarmaya çalışırmış. Dün yaşananlar bu sözü bir kez daha bize hatırlattı.

Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını o koltukta oturan korumak zorunda ama o makamı bir parti başkanı işgal ederse neler yaşanır gördük. Bu parti genel başkanı, ülkeyi kutuplaştırma için küfür etme hakkını kendinde görürse en çok ihtiyacımız olduğu günlerde cumhurbaşkanlığının makamının birleştiriciliğini mumla arıyoruz. AK Parti genel başkanı dün cumhurbaşkanlığı makamının arkasına saklanarak hiçbir edep, adap sınırı gözetmeden genel başkanımza hakaret etmiştir. Etmedi diyen varsa iktidara en yakın gazetenin (Yeni Şafak'ı göstererek) birinci sayfasına bir baksın. Bozuk saat bile günde 2 kez doğruyu gösterir derler. Kendi gazeteleri açıkça yazmış.

AK Parti genel başkanına soruyoruz 'askerimiz hava üstünlüğü ve desteği olmadan İdlib'de dar bir bölgede neden sıkıştı?' Cevap veriyor 'bunu soran şerefsizdir'. Soruyoruz, 'askerimiz şehit olunca 48 saat neden cumhurbaşkanı ortada yoktu?' Cevap 'bunu soran alçaktır.' Soruyoruz, 'Neden askerlerimiz şehit olduktan sonra kahkahalarla güldünüz?' Cevap 'hainsiniz' oldu. 

Biz bunları şehit anaları adına soruyoruz. AK Parti genel başkanı genel başkanımıza ağzına geldiği gibi hakaret ederek sorumluluktan kaçacağını zannediyor. Kimse partimizin bu hakaretleri içine sindirmesini bekleyemez. Engin Özkoç hakaretleri geldiği adrese aynı ifadeler ile iade etmiştir. Madem AK Parti genel başkanı bu günlerde tarafsız cumhurbaşkanlığını beğenmemiş AKP genel başkanlığını tercih etmiştir cumhurbaşkanlığının hukuki zırhının arkasına saklanamayacağını bilmelidir. Siyasette mütekabiliyet esastır. Genel başkanımız bu seviyeye inmeyecektir. Genel başkanımz tazminat davaları açmaya devam edecektir. Genel başkanımıza AK Parti genel başkanı ederi kadar tazminat davası açmaktadır. Tedavülde 5 para olmadığı için 5 kuruşluk dava açmıştır.

TBMM başkanı olan zata da sözümüz var. Tarafasız olmak zorundadır. AK Parti grup toplantısında genel başkanımıza yapılan hakaretlere karşın genel başkanımızın hukukuna neden sahip çıkmadınız? Aynı hasasaiyeti genel başkanımız için gösterseydiniz üzücü olaylar yaşanmazdı.

Memur adalet bakanı fezleke peşinde koşmaya başladı. Bakana Meclis başkanı olarak anayasa 83. maddeyi siz mi hatırlatacaksınız, biz mi hatırlatalım. Sizi o koltuğa oturtan milli iradeye sahip çıkın. Sizi bir kez daha sarayın değil milletin meclisinin başkanı olmaya çağırıyoruz.

Yargı tehdidi, kaba kuvvetle hiçbir CHP'li yıldırılamaz. 27 Şubat'tan bu yana yaşananlar Türkiye'de tarafsız cumhurbaşkanı makamının gerekliliğini göstermiştir. Makam partili cumhurbaşkanının elinde milletimizi bölüp parçalayan bir makama dönüşmüştür. Biz 27 Şubat'tan beri sözlerimize özen gösterdik ancak kalleş hava saldırılarından sonra 48 saat ortadan kaybolan AK Parti genel başkanı aynı özenden ne kadar uzak olduğunu ilk konuşmasında gösterdi. Erdoğan 2 gün sustuktan sonra 29 Şubat'ta partisinin genel başkanı sıfatıyla sadece partililierine seslenmeyi tercih etti. Şehitlerimizin üstünü ihracatla, konut satış rakamlarıyla örtmeye kalktı.

Erdoğan şehitlerimiz toprağa verdikten sonra AK Parti il danışma toplantısında sahne almştır. Ordumuz hedef alınmışken bunun görüşüleceği yer AK Parti'nin il danışma toplantısı mıdır? Hain saldırılar sadece AK Parti'yi mi ilgilendiriyor?

İdlib'de yaşananlar milli meseleyse görüşüleceği tek adres TBMM'dir. Bu nedenle cumhurbaşkanı gelsin TBMM'de İdlib''de yaşananları anlatsın istedik. Erdoğan AK Parti genel başkanı olmayı tercih etti, milletin karşısına çıkmaktan kaçtı. Konuşmalarında birliği güçlendirmek yerine genel başkanımıza hakaretler yağdırmaya devam etti. Her askeri operasyonun mutlaka bir siyasi amacı bir siyasi hedefi vardır. Erdoğan 29 Şubat'ta partisinin vekilleriyle başlattığı kampanyayla iktidarın İdlib konusunda tek hedefi olduğunu göstermektedir. O hedef de CHP ve genel başkanımızdır. Saddam'a söylemediği sözleri genel başkanımıza söylemektedir. Genel başkanımız düşmanın tarifini grup toplantımızda yapmıştır. Demiştir ki 'kim askerlerimizi vuruyorsa odur düşmanımız.' Erdoğan'a soruyoruz sizin için düşman kimdir? 

Anlaşılan saray iktidarı İdlib üzerinden demokrasimize yeni bir darbe yapmaya hazırlanmaktadır. Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç'ın FETÖ taktikleriyle sabaha karşı gözaltına alınmaları ve tutuklanmalarıyla gözdağı verilmeye çalışılması, AK Parti genel başkanının açık ve kapalı tehditleri ve genel başkanımıza hakaretleri, ardından grup başkanvekilimiz Engin Özkoç'a yapılan planlı saldırı, İdlib'deki saldırının siyasi hedefinin dışarıya değil içeriye dönük olduğunu açık seçik göstermektedir. Feraset sahibi milletimiz yaşananları en iyi şekilde değerlendirmek ve sandığın önlerine gelmesini beklemektedir. Demokrasiye inanan, ilerici ve aydınlık kesimlere düşen görev uyanık olmaktır. Erdoğan kahraman askerimize bomba yağdıran Putin'in yanına uçtu. Şanlı ordumuz adına, mehmetçiklerimiz adına 4 soruyu Putin'e sorması gerektiğini hatırlatıyoruz.

1- Birliklerimizin yerlerini bildirmemize rağmen askerlermizi neden şehit ettiniz?

2- İdlib saldırının ardından uyarmamıza rağmen ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz?

3- Yaralılarımızı tahliye etmek için hava sahasını neden açmadınız?

4- Ambulanslarımıza neden ateş ettiniz?

Erdoğan bu cevapları almadan, güvence almadan masadan kalkmamalıdır. Moskova uçağındaki memur gazeteciler de yapabilirlerse Erdoğan'a sorsunlar.

(Adalet Bakanı Gül'ün fezleke açıklaması) Anayasanın 83. maddesinin 1. fıkrası açık. Milletvekillerinin Meclis çatısı altındaki sözleri tam cezasızlığa tabi. Meclis başkanın milletvekilinin hukukuna sahip çıkmasını bekliyoruz.

(Terkoğlu'nun tutuklanması) Meclis'te söylenmiş (MİT üyesi şehidin ismi). Miletvekili olayı anlatıyor. Terkoğlu da anlatıyor ve gazeteci arkadaşıyla birlikte tutuklanıyor. Basına baskı yaparak bu işlerin sorumluluğundan kurtulamazsınız. Terkoğlu'na ve Hülya hanıma yapılan davranışı şiddettle kınıyoruz. Bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz. Yoksa başka şeylerin habercisidir."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları