loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Esnafı da milleti de virüs değil sahipsizlik öldürdü

CHP Sözcüsü Öztrak: Esnafı da milleti de virüs değil sahipsizlik öldürdü
Tarih: 08.04.2021 - 13:45
Kategori: Ekonomi

CHP Ekonomi Masası, Malatya Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği’nde (ESOB) iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi.

CHP Sözcüsü ve Ekonomi Masası Başkanı Faik Öztrak, Malatya Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği’nde bir konuşma yaptı.

Öztrak'ın konuşması şöyle:
"Türkiye 2007'den sonra 3 art arda büyük krizle karşı karşıya kaldı. Bunlardan ilki büyüme modelimiz tıkandı. Borçla ekonomiyi şişirme dönemi sona erdi. Bu yavaş yavaş ekonomide bir patinaja daha sonra krize dönüştü.

İkincisi tek adam vesayet rejimine geçiş için düğmeye basıldı. Bu da devlette krize yol açtı. Devlet içindeki çeşitli kurumlar önemli ölçüde yıprandı. Hükümetler özellikle milletin taleplerine cevap verme konusunda ciddi sıkıntılar yapadılar. 

Üçüncüsü 2020'de meydana gelen küresel salgın. Bu da iki krize eklendikten sonra ortaya ciddi bir buhran çıktı. 2013'ten itibaren baktığımızda Türkiye hedeflediği büyüme rotasından çıktı. 

TÜİK'in rakamlarına baktığımızda 2017 yılında yüzde 5,6 olan 3 yıllık ortalama büyüme 2020 yılında yüzde 1,9’a düşmüş. Bu çok hızlı bir arkaya düşüş. Türkiye’nin uzun yıllar ortalaması yüzde 4,8. Milli gelirimiz de 2013 yılında 958 milyar dolarmış, şimdi 717 milyar dolara düşmüş. Bir ekonomi politikasının bir diğer göstergesi de ne kadar iş yarattığı ile ilgilidir. Çalışma çağındaki nüfusumuz her yıl 900 bin artıyor. Aslında her yıl 900 bin kişiye iş bulmamız lazım. Türkiye'de istihdamdaki değişim 2017'den 2018'e geçerken 200 bin düşmüş. Ondan sonra da 2019'dan itibaren de millet elindeki işini kaybetmiş. 2019 yılında 618 bin kişi çalışırken işinden olmuş. 2020’de 1 milyon 268 bin kişi işini kaybetmiş. Bunlar devletin resmi rakamları. Gerçek işsiz sayımız 2020'de 10 milyon 287 bin kişiye yükselmiş. Gerçek işsizlik oranımız da yüzde 29,2 olmuş.

Hindistan’ın ardından dünyada günlük vaka sayısında ikinci olmuşuz. Bu gerçekten çok büyük bir illet ama bu illetle ciddiye alıp mücadele etmek lazım. 1 Mart 2021 tarihinde Türkiye haritasında kırmızı renkli sadece 17 il var. Bundan yaklaşık bir ay sonra, 6 Nisan 2021 tarihinde her yer kırmızı. Bu arada ne var? Bu arada AK Parti'nin kongresi var. Başkanım (Malatya ESOB Başkanı Şevket Keskin) bütün partiler yapıyor dedi, biz kongremizi seyircisiz yaptık. Her bir delegenin arasına sosyal mesafe koyarak yaptık. Bizim kusurumuz neydi, biz de doldururduk lebaleb. Biz lebaleb doldurursak milletimiz de bakıp 'bu korona da o kadar önemli değilmiş. Biz de her yerde baş başa sohbet ederiz' derdi. Hükümetin partisi kalkıp salonu böyle doldurunca insanlar da bu işi ciddiye almadılar. Sonunda bu kıpkırmızı tabloyla karşı karşıya kaldılar. Fatura kime çıktı?

Hafta sonlarını kapattık. Bu, esnafın en büyük sıkıntısı. Alışveriş hafta sonlarında oluyor, insanların işi gücü var. Yetmedi, Ramazan ayı boyunca da lokanta ve kafe gibi işletmeler hizmetlerini paket servisiyle verecekler. Lokantacı esnafıyla konuşuyorduk dün. Bana sorar mısın 'Sayın Cumhurbaşkanı esnafa birtakım müjdeler verecekti. Biz hâlâ bu müjdeleri bekliyoruz' dediler. 'Yanımda çalışana 1500 lira vereceğim, o nasıl geçinecek Ramazan ayı boyunca?' Garson arkadaşlar da 'Yeni evlendim. Kredi kartım doldu. 1500 lirayla nasıl göytüreceğim' diyor. Lokantacılar borcumuz var harcımız var, madem biz kapalıyız bizim borcumuza faiz uygulamayı durdursunlar diyor. Bu çok adil bir talep.

Dünyada bütçesinden esnafa doğrudan en düşük destek veren 2. ülkeyiz. Buna karşılık dünyada esnafına faiziyle borç veren en yüksek 2. ülkeyiz. Bu şekilde bunun altından kalkılmaz. 

Bize benzeyen ülkeler kadar verseydik 82 milyar destek vermeliydik. Biz de 6,5 milyon aileye biner lira vermişiz. 52,7 milyar TL yapıyor. 182 vermemiz gerekirken 52 vermişiz. Esnafı da milleti de virüs değil sahipsizlik öldürdü. 2020'nin aralık ayında kapanan esnaf sayısı zirve yapıyor. Toplam bin 361 lokanta esnafı bu yılın ilk ayında işletmelerini kapatmış.

Bütün dünya esnafına niye destek veriyor? Pandemi sonrasında işçisini, esnafını, çiftçisini ayakta tutan ülke kazanan ülke olacak.

Önümüzdeki en büyük ekonomik risk borçtur. Çevrilecek dış borcumuz önümüzdeki dönem 190 milyar dolar. Bunun üzerine cari açığı da koyduğunuz zaman 14 milyar dolar. Dışarı çıkıp almamız gereken para 100 milyar dolar. Bunu almamız lazım, bunu almamız için de doğruları yapmamız lazım. Net rezervlerimiz 2019’un mart ayında 40 milyar doları da geçmişti şimdi eksi 40 milyar dolar. Hep soruyoruz ya nereye gitti diye, işte 128 milyar doları burada bitirmişiz. Türkiye'nin kabul ettiği sisteme uygun olmayan şekilde lLüzumsuz bir teoriyi ispat etmek için paraları satmışız. Bir işe de yaramamış. 128 milyar doları faiz ve kur düşük kalsın diye; faiz bugün 19, kur bugün 8 lira 20 kuruş civarında. O zaman bu para nereye gitti diye sormak bizim hakkımız. Hangi yöntemle sattınız diye sormak hakkımız. Bu para nerede hesabını verin.

Son birkaç ayda ekonomik buhran daha da derinleşti. Hükümet 'ben her şeyi bilirim. Sizden alacak aklım yok' diyor. Damadını görevden aldı, yerine iki Merkez Bankası başkanı aldı. Ama yetmedi. İnsan hakları dediler, insanlar bekliyor yatırım yapmak için. İnsan hakları eylem planı açıkladılar Fransız devriminde söylenen laflar var. Yeni bir şey yok. 

Ekonomi reform paketi açıkladılar. Götürü usulde vergi ödeyen esnaftana rtık vergi almayacağız, dediler.Açtık baktık takvime onu da 2021 sonuna ertelemişler., 

Derde derman bir şeyler söylemeniz lazım. 128 milyar doların nerede, nasıl, hangi yöntemlerle eritildiğinin bulunması lazım. Başka türlü kimse rahatlamaz. Yatırımcı da rahatlamaz. Ama hiçbir şey yapılmıyor. Siyasi belirsizlik arttı. Milletvekili düşürmeler, parti kapatmalar, darbe iddiaları, lebaleb kongreler adalet duygusunu zehirledi ve en sonunda 18 Mart’ta Merkez Bankası faizi artırmak zorunda kaldı. Mecbur. Program yok yüklen faize. Dünyada en yüksek  faizi veren 7. ülke olduk. 19 Mart’ta alınan bir kararla da Türk lirası yüzde 10 değer kaybetti. 2 tane karar var. Birincisi İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık. İçerideki dışarıdaki yatırımcıların kafasını karıştırdı, nereye gidiyor bu ülke diye. Yetmedi 132 gün önce getirdiği Merkez Bankası Başkanını şahsım hükümeti bir kararnameyle görevden aldı. Bunun sonunda ne geleceği belli. Bilmiyorum derlerse inanmam. Bunun arkasından finansal piyasalarda fırtına geleceği belli. O zaman bunun arkasında önemli bir şey var. Sonunda anladık ki giden Merkez Bankası Başkanı ‘Giden 128 milyar dolar nasıl gitti? Bunu araştırın’ talimatını vermiş.

Ağır çekim bir finansal türbülansı en ağır şekilde yaşıyoruz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları