CHP Sözcüsü Öztrak: IMF giderken saraya 5 maddelik metin bıraktığını açıklamıştı damadın Yeni Ekonomi Programı'nda var
![CHP Sözcüsü Öztrak: IMF giderken saraya 5 maddelik metin bıraktığını açıklamıştı damadın Yeni Ekonomi Programı'nda var CHP Sözcüsü Öztrak: IMF giderken saraya 5 maddelik metin bıraktığını açıklamıştı damadın Yeni Ekonomi Programı'nda var](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2019/buyuk/chp-sozcusu-oztrak-aciklama-yapiyor-1569845820.jpg)
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.
Faik Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"TBMM yarın yeni yasama yılı çalışmalarına başlıyor. Tek adam parti meclisi sisteminde Gazi meclisin yetkileri azaltılmış, yetkiler halktan alınıp saraya verilmiştir. Bu ucube tek adama reejimini dayatan gafiller milli iradeyi hiçe sayma hakkını kendilerinde görmektedirler.
Saray iradesinin esas olduğu ucube tek adam rejimiyle millet iradesinin esas olduğu sistem arasında çok büyük fark var. Ucube sistemin bu topraklarda yaşaması mümkün değil. Biz ileri, çağdaş bir demokrasiyle cumhuriyeti taçlandırmak için çalışacağız.
-Bütçe çalışmaları başlayacak. Meclis'in bütçe yapma hakkı ucube sistemle törpülenmiştir. Sarayda hazırlanacak büyük ölçüde. Bütçe süreci kanun emrettiği sürede başlatılmayarak yasalara açıkça saygısızlık yapılıyor.
-Bugün yeni dedikleri ekonomi programının 2'ncisini açıkladılar. Önceki orta vadeli programda yüzde 2,3 olacak dedikleri bütçeyi yüzde yarıma indirmişler. 2019 mili gelirini 46 milyar dolar daha aşağı çekmişler 749 milyar dolara indirmişler. 2010'da 770 milyar dolardı. Yüzde 2,1 olacak dedikleri işsizliği yüzde 9'a yükseltmişler.
Vatandaşta, emeklide, çiftçide, emeklide denge bırakmadınız. Programın damadın deyimiyle mottosuna sıkılmadan değişim demişler. Ekonomide değişim için ilk değiştirilmesi gereke damadın değişmesidir. Ülkenin tek adam rejimiyle yönetilemmeyeceği açık seçik görünüyor. Ekonomik programda ilk başarı güven vermesidir. 2019'da yarım büyüyeceğiz ama 220'de hemen yüzde 5 büyüyeceğiz. Birden yüzde 5'e nasıl sıçrayacak. İç talep öncülüğünde sıçrayacakmış. Dönem sonunda cari açık sıfırlanacakmış. Hem enflasyon tek habe-neye inecek, büyüme yüzde 5'e çıkacak. Kamuda milli gelire oranlar yüzde 1,7 büyüklüğünde tasarruf yapılacakmış.
Orta Vadeli Plan'ın (OVP) zamanlaması dikkat çekici. Eylül başında açıklanması gereken program neden eylülün son iş gününde açıklandı. IMF'nin 4. madde kapsamında kamuoyu sayemizde duydu. IMF 11 gün hükümetle görüşmüş saray bunu kamuoyundan gizlemeyi becermiş. IMF giderken açıklama yaptı. Anlaşılan OVP IMF ziyareti nedeniyle geciktirildi. Bunlar gizli saklı IMF ile 11 gün flört etmişler. Suç üstünde yakalanınca IMF bizim haberimiz olmadan mahalleliyle görüşüyor diye yaygara koparmışlar.
IMF giderken saraya 5 maddelik metin bıraktığını açıkladı. İş gücü piyasasını esnekleştirme var. Bu damadın YEP'inde de var. Bankaların aktif kalitesini artırmak için adım atın demiş IMF. BDDK'nın bankaları denetlemesi yetmez 3'üncü göz bankaları denetlesin dediler. IMF enflasyona yönelik endekslemeyi bırak diyordu. Damadın YEP'in de fiyat ayarlayacağız diyor. Milli gelire oran olarak yüzde 1,5'luk tasarruf istemişti adamadın programında bu fazlasıyla yerine getiriliyor.
Kaç kişi işinden olacak, kaç proje duracak, sosyal yardımlara ne olacak? Emeklilik yaşını mı artıracaksınız, prim ödeme gün sayısını mı açıklayacaksınız? Bugün açıklanan programın milletin maliyeti yüzde 5'lik büyüme altında gizlenmeye çalışılıyor. IMF ile gizli saklı işler çevirmişler McKinsey'de olduğu gibi.
Liyakatin hukukun olmadığı bir yönetimde güven veremezler. Ekonomideki kırılganlık çuvala sığmıyor. Brüt borç 447 milyar dolar olmuş.
Aynı borcu ülkemiz milli gelirine oranı yüzde 56,3'ten yüzde 62'ye çıkmış. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha çnce yaşamadığımız kötü bir rekor. Bu rakamlar sadece dış borcu gösteriyor. Kamunun ve bankalar borçları eklersek durumun vehameti daha göze çarpıyor.
Borçları yönetmek için genel müdürlük kurdular. İnşallah Düyun-u Umumiye kurmaya kalkmazlar. Borç alan emir alıyor.
-Türkiye Varlık Fonu'nu yandaşları kurtarma fonuna dönüştürmekte buldular çareyi. Alınan dış borçla İstanbul'da yandaş müteahhitlerin Finans Merkezi'nde batırdıklarını kurtarmak için kullanılacak.
Varlık Fonu stratejik sektörlere yatırım yapacak, deniyor. Yandaşlarına para bulmak için her numarayı yaparlar. Tank palet için 50 milyon doları, deprem için 1,5 milyon dolar sensör için para bulamazlar.
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da uyarı niteliğinde deprem yaşadık. İstanbul'da deprem olacak bilmediğimiz ne zaman olacağı. Sarayın damadı kamu kurumlarını İstanbul'a taşımaya çalışıyor. Yandaşlar biraz daha kazansın diye. Büyük depremde finans altyapısı sarsılır. GSM şebekeleri çöktü daha büyük depremde ne olur düşünmek bile istemiyor insan.
99 depremi sonrası Özel İletişim Vergisi alındı. Vergi bu iktidar döneminde 2004'te kalıcı hale getirildi. 2000 yılından bu yana tahsil edilen vergi miktarı 66 milyar TL. 3 milyarı 2000-2003 arasında tahsil edilmiş. Geri kalan 60 milyon TL (36 milyar dolar) 2004-2019'un ilk 8 ayında tahsil edilmiş.
Mütedeyyin vatandaşlarımızın paralarını batıran YİMPAŞ'ta görev yapan, sonra da TELEKOM'un karları Lübnan'a kaçırılırken, borçlar Türk bankalarının sırtına bırkaılırken TELEKOM'un üst yönetiminde bulunmuş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Fuat Oktay var. Genel başkanımız hakkında ileri geri konuşmuş. Beyefendi sen memursun atanmışsın, siyaset yapmayacaksın, seçilmişlerin sorularına doğru düzgün cevap vereceksin. 36 milyar dolar iletişim vergisi ne oldu? Atanmışların seçilmişlerin sırtından siyaset yapmalarını kabul etmeyiz, kendinize gelin. Başımızda elbise torbalarında rüşvet aldıkları iddiasıyla yargılanıp henüz aklanamaynları büyükelçi, özel kesimde çalışırken milletin paralarını batıranları cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atayan her şeyi ben bilirim diyen kibir abidesi tek adam var.
(Yargı reformu paketi) 2014'ten bu yana yargının hali ortada. Bu iktidarın herkesi tatmin edecek bir yargı reformu paketini getirmesi ne kadar samimi soru işaretidir. İcranın vesayeti altındaki bir yargıdan o icranın yapacağı reformdan bir şey beklemek mümkün değil.
(Mehmet Muş'un İmamoğlu için şov yapıyor demesi) 25 yıldır İstanbul'u yönetenler depremle ilgili ne yapmışlar, bunun konuşulmasını istemiyorlar. Biz de devletten geliyoruz hangi kurul üyesi olursa olsun en azından toplantı tarihi bildirilir, bu bile yapılmamış. Ya İstanbul'daki seçim mağlubiyetinin sıkıntısıyla bir şeyler yapılmıyor ya da deprem pararlarının nereye kullanıldığını da içeren bir süreci yaşıyoruz. İletişim alt yapısı niye çöktü? 25 yıldır yönetiyorsunuz bu kadar okul 5,8'lik depremde nasıl kullanılamaz hale geldi? Okullar sizin zamanınızda yapılmış, hesabını verin. Hem valinin hem cumhurbaşkanı yardımcısının seçilmiş başkanla uğraşma çabalarını anlamakta zorluk çekiyoruz. Seçim bitti zaman iş yapma zamanı."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları