CHP'de Demokratik Tüzük İçin İmza Süreci Başladı

Tarih: 11.02.2012 - 20:01

Kategori: Siyaset

Görev kurultay delegelerinindir. Atacakları imza ile partimize ve ülkemize sahip çıkacaklardır.

BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ

22/05/2010 tarihinde yapılan coşkulu ve görkemli Olağan Kurultay’ımıza iki önemli beklenti damgasını vurmuştur. Bunlardan birisi partimizin yıllar sonra iktidara ulaşma şansını yakalaması, diğeri ise özlenen bir parti içi demokrasinin gelişeceği umudu…

Ancak bugün görülmektedir ki, her iki beklenti ve umut bir hayal kırıklığına dönüşmüştür.Partinin iktidarı gerçekleşmemiş, demokratik tüzük ve parti içi demokrasi Sayın Genel Başkan’ın defalarca sözünü etmesine rağmen sürekli ertelenmiştir.

Sayın Genel Başkan değişik zamanlarda aşağıda belirtilen açıklama ve değerlendirmeleri yapmıştır:

• “Daha demokratik bir yapı olacak. Parti içi demokrasi ile Tüzüğü de değiştirerek bunu yapacağız.” 22 Mayıs 2010 CHP 33.Olağan Kurultayı

• “Sevgili yoldaşlarım, benim size bir sözüm vardı. Cumhuriyet Halk Partisi’nde parti içi demokrasiyi getireceğim diye. Bu sözümün arkasındayım. Bunu bir sefer unutmayın. Aklınızın bir köşesine yazın. Tüzüğümüz gelecek. Tüzüğü göreceksiniz. Nasıl ki bu ülkeye ilk kez çok partili rejimi getiren ve örnek olan bir Cumhuriyet Halk Partisi varsa, parti içi demokrasiyi getiren çağdaş bir tüzükle yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi olacak ve bütün Türkiye’deki siyasi partilere bu örnek olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki bütün demokratik kanalları açacağız. Öyle başkanlık divanının önünde gelin imza atın kaldıracağız.” CHP 15.Olağanüstü Kurultayı.

• “Tüzük değişikliğini yapacağız. Bu tüzükle kurultay yapılmayacak. Parti içinde demokrasiyi, özgürlüğü getireceğiz. Lider sultasını kaldıracağız.” 28 Haziran 2011 Kemal Kılıçdaroğlu-Teke Tek programı

• “Mademki ülkemizde demokrasiyi istiyoruz, partide de demokrasiyi getireceğiz. Biz, tüzüğü değiştireceğiz seçime gideceğiz.” Genel Seçim sonrası basınla kahvaltı.

• “Partimizin tüzüğünü daha demokratik hale getireceğimize söz vermiştim. Son aşamaya gelindi. Üçüncü taslak üzerinde çalışıyorum.” Cumhuriyet gazetesiyle röportaj

Sayın Genel Başkan’ın pek çok açık sözüne ve tüzük taslakları hazırlanmış olmasına rağmen anlaşılmaz biçimde tüzük kurultayını erteleme kararlılığı, parti içi demokrasiye samimiyetle inanan bir siyasetçi adına üzüntü verici olmuştur. “Bu tüzüğü ben yapmadım” bahanesinin arkasına saklanmak ise Sayın Genel Başkan’ın bu tüzüğü uygulamaktaki ısrarını vurgulamaktadır. Mesele tüzüğü kimin yaptığı değil, bu tüzüğün değiştirilmek zorunda olduğudur; söylenen sözler nedeniyle de örgütün böyle bir beklenti içine sokulmuş olmasıdır.

Parti içi demokrasi örgütümüzün ertelenemez beklentisidir. Olağan Kurultay’dan bir gün önce tüzük değişikliği yapılacağı söylemi tam bir aldatmacadır. Parti içi demokrasi her alan ve kademede olmalıdır, üye yazımında, delege tespitinde, ilçe ve il kongrelerinde ve kurultayda parti içi demokrasi gerçekleşmeli, çünkü demokrasi tabandan tavana yükselerek gelişirse bir anlam kazanır.

Bu nedenle;

• Tüzüğün 12.maddesinin uygulanması kongre ihtiyaçları için değil, parti ihtiyacı için olmalı ve çok sınırlı tutulmalıdır.

• Delege seçimlerinde parti içi demokrasinin işlemesi ve üye haklarının korunması için ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.

• İlçe, İl Başkanlıkları ve Genel Başkanlık adaylıklarında delegenin % 10 imzası yeterli olmalı ve kongre divanı önünde imza atma zorunluluğu ortadan kaldırılmalıdır.

• Kongre ve Kurultaylarda seçimler çarşaf listeyle yapılmalıdır.

• Parti içi görevlendirmelerde atama değil kurul içinde seçim yapılmalıdır.

• Örgütlerde, seçimle gelenin seçimle gitmesi temel ilke olmalı, çok zorunlu olmadıkça görevden alma işlemine gidilmemeli, hangi nedenle olursa olsun boşalma halinde kongre yapılmalıdır.

• Hazineden gelen yardımın önemli bir oranı doğrudan örgütlere verilmelidir.

• Genel Milletvekili ve Yerel Yönetim seçimlerinde adaylar önseçimle belirlenmelidir.

Yukarıda belirtilen konuların tartışılabilmesi ve karara bağlanabilmesi için Sayın Genel Başkan’ın söz verdiği Tüzük Kurultayı hiçbir bahane öne sürülmeden, derhal toplanmalıdır. Bu konuda CHP Kurultay delegelerine partiye sahip çıkma adına çok önemli görev düşmektedir. Çünkü bilindiği gibi konu, 22.12.2011 tarihli Parti Meclisi toplantısının gündemine getirilmiş ve reddedilmiştir. Bu toplantıda Genel Başkan’ın tüzük kurultayı toplanması yolunda bir isteği veya girişimi de olmamıştır. Bundan sonraki görev en üst organımız olan Kurultayımızın değerli delegelerine düşmektedir.

CHP, İçişleri Bakanlığı’na verilen bir dilekçeyle kurulmuş olan bir parti değildir. Savaş meydanlarında kurulmuş, ideolojisi sadece kâğıt üzerine akademisyenler tarafından yazılarak belirlenmiş değil, sosyolojik bir süreç içinde oluşmuş bir partidir. CHP kuruluş felsefesine uygun olarak laik, anti-emperyalist, devrimci bir partidir.

“Yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız da beni izleyeceksiniz.” diyen Mustafa Kemal’den yorulmamayı ve sonuna dek yürümeyi öğrenmiştir bu örgüt.

Bu nedenlerle, Cumhuriyet Halk Partisinin Kurultay delegelerini, parti içi demokrasi için 09.01.2012 günü başlayacak Olağanüstü Tüzük Kurultayı isteminde bulunmak üzere, Noterden verilecek imzalarla göreve çağırıyoruz.

Görev kurultay delegelerinindir. Atacakları imza ile partimize ve ülkemize sahip çıkacaklardır.

Saygılarımızla