CHP'den AKP'ye sosyal medya yasası tepkisi: 'Tarihin akışını değiştirerek kapkara bir istibdat rejimi inşa etmeye uğraşıyorlar'
![CHP'den AKP'ye sosyal medya yasası tepkisi: 'Tarihin akışını değiştirerek kapkara bir istibdat rejimi inşa etmeye uğraşıyorlar' CHP'den AKP'ye sosyal medya yasası tepkisi: 'Tarihin akışını değiştirerek kapkara bir istibdat rejimi inşa etmeye uğraşıyorlar'](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2020/buyuk/chpden-akpye-sosyal-medya-yasasi-tepkisi-tarihin-a-1596115512.jpg)
CHP Parti Meclisi üyesi, Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"-Meclis dün çalışmalarını tamamladı. Meclis sabahın ilk ışıklarına kadar çalıştı. 10 milyonu aşan işszilerin sorununa çare bulmak için mi, mutfaklardaki boş tencereyi doldurmak için mi, hayır. Meclis 'Sana oy moy yok' diyerek Saray'ındaki kibirli zatı rahatsız eden sosyal medyaya kısıtlama ve sansür getirilmek için çalıştırıldı. Bu yasa Meclis'ten sarayın vesayeti altındaki koalisyonun partilerinin vekilleri tarafından sarayın kibirli adamının emriyle geçirildi. Vatandaşlarımız hayat pahalılığı ile işsizlik arasında eziliyor. Ama bunlara çözüm bulmak yerine, saray sosyetesi kendilerini rahatsız edecek sesleri sosyal medyada susturmaya çalışıyorlar. Geçmişte işledikleri cürümleri, söyledikleri sözleri sosyal medyanın hafızasından silmeye çalışıyorlar. Meclis'te Covid-19 salgını kol gezerken. Beyefendi kendi sağlığını düşündüğü kadar milletvekillerinin sağlığını düşünmüyor. 15 gün önce salgını bahane edip 15 Temmuz'da bombalanan meclis genel kurulu salonunda anma yaptırmaktan korkan kimdi? Şimdi sarayın kibirlisi rahatsız olduğu sosyal medyayı susrutmak için vekillerinin sağlığını hiçe sayabiliyor.
-Sosyal medyada da insanların düşüncesini özgürce ifade etme hakkı gasp ediliyor. Bu yapılanın adı despotizmdir. Saray rejimi yazılı ve görsel medyanın neredeyse tamamını, şahsi propaganda aletine dönüştürmüş durumda. Eldeki bir avuç özgür basın kuruluşunu da ilan kesme, yayın durdurma cezalarıyla hizaya getirmeye uğraşmaktadır. Bunların yetmediği yerde de gazetecileri zindanlara atmaktadır. Tarihin akışını değiştirerek 21. yüzyılda kapkara bir 'istibdat rejimi' inşa etmeye uğraşıyorlar. Ama şu gerçek de unutulmasın: Milletimiz despotların yüzüne 'kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' demeyi de çok iyi bilir.
-Fakat saray ne yaparsa yapsın; milletimiz, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde 251 vatandaşımızı şehit eden hain FETÖ’yle kimlerin aynı yolu yürüyüp, yağmurda ıslandıklarını, 'Dön artık memleketine bitsin bu hasret' diye, salya sümük ağlayanları, 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraya çökmeye kalkanları, 'Kemalistlerle FETÖ’cüleri birbirine kırdırdık' diyen, parti yöneticilerini unutmaz.
-Saray hükümeti, milletin yaşadığı gerçekleri sansürleyerek çözüm üretemez. Covid istatistiklerine de karatma ve sansür başladı. 28 Temmuz'a kadar sürekli raporlanan entübe ve yoğun bakım hasta sayıları 29 Temmuz'da birden kesildi. Herhalde saray hükümetinin salgınla mücadeledeki beceriksizlikleri daha fazla dikkat çekmesin diye. Milletimiz yapılanları not ediyor. İlk sandıkta saray hükümetine ve koalisyon ortağına size 'oy moy yok' diyerek evlerine gönderecek.
-Tek kişilik saray hükümeti milletimizi perişan etti. Bu ucube rejimin inşası 2014’te başladı. O yıl, bir aylık asgari ücretle, 6 çeyrek altın alınıyordu. Bugün bir aylık asgari ücretle sadece 3 çeyrek alınabiliyor. Saray sosyetesi milleti unutup 'Altun varaklı' aynalarında kendilerini seyrederken milletin elinde avucunda ne varsa güneş görmüş kar gibi eriyor. İşsizlik ve hayat pahalılığı milletimizin belini her geçen gün biraz daha büküyor, Türk lirası, kamu bankaları üzerinden yapılan örtülü operasyonlara rağmen hızla değer kaybediyor, 'Sıfır attık' diye övündükleri paramızın değerini 15 yıl bitmeden sıfırladılar.
-Türkiye ekonomisi bankadan çektiği avansla kredi kartlarına takla attırarak ay sonunu getirmeye çalışan memura döndü. Haziran’da, swap dedikleri emanet alınan dövizlerin tutarı 54 milyar doları geçti. Her 100 dolarlık rezervin 63 doları emanet. Son bir yılda net rezervlerdeki erime 46 milyar dolar. Damat, millete değil 'kap-kaççı faiz lobisine' çalışıyor. Gerçekler ortadayken, güçlü ekonomi masalları da krizden çıkıyoruz hikâyeleri de artık bir şey ifade etmiyor.
-Dolar dünyada değer kaybediyor ama Türk lirası karşısında değer kazanıyor. Türk lirası son bir haftada dolar karşısında en çok değer yitiren para birimi oldu. Dolar yeniden 7 liraya dayandı. Avro ise 8 lirayı geçti. Ağızlarından yerli ve milli laflarını düşürmeyenler, milli paramızın değerini pul etti. Millet tasarruflarını korumak için dövize kaçıyor. Bankalardaki yabancı para mevduat 204 milyar dolarla yeni bir rekor kırdı.
Ülkemiz doğru yönetilirse sorunlarımız çok rahat aşılır. Yeter ki liyakatli,yurtsever kadrolar iş başına gelsin. Kurultayımızda bu kadrolarını adresinin CHP olduğunu aziz milletimiz bir kere daha gördü.
(Ali Erbaş'ın Ayasofya'nın ibadete açılmasına kadar geçen süreyi fetret devri olarak nitelemesi) Ali Erbaş, daha önce de Atatürk dönemini lanetlemişti. Fetret devri iki peygamber ya da padişah arasında boş kalan dönem demek. Fetret devri diyerek Ayasofya'nın açılmasından sonra ne olacağını söylüyor yani?
Diyanet İşleri Başkanının oturduğu koltuk Rıfat Börekçi'nin koltuğudur. O koltukta oturan kimse dürrizadelik taslayamaz."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları