CHP'li Gürer: Mercimekte de kuraklık ile tehlike çanları çalıyor
![CHP'li Gürer: Mercimekte de kuraklık ile tehlike çanları çalıyor CHP'li Gürer: Mercimekte de kuraklık ile tehlike çanları çalıyor](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2021/buyuk/chpli-gurer-mercimekte-de-kuraklik-ile-tehlike-can-1622113296.png)
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklık nedeniyle tarım alanlarında önemli sorunlar yaşandığını belirterek, acil önlem alınmaması durumunda bu sorunların Türkiye'nin geleceği açısından ciddi bir tehdide dönüşebileceğini söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ülkemizde hububat ve bakliyat ve meyvede kuraklığın neden olduğu sorunlara dikkat çekerek, bu durumun hem gıdaya erişimde hem de içme suyunda hemde yem temininde ciddi sıkıntılara yol açabileceğini söyledi.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ekmeklik buğdayın ton başına taban fiyatını 2 bin 250 lira, makarnalık buğdayın taban fiyatını da 2 bin 450 lira olarak açıkladığını anımsatan CHP'li Gürer, taban fiyatın maliyetlerin bile altında olduğunu söyledi. Gürer, “TÜİK verilerine göre kuru tarım yapılan alanlarda dekar başına 270 kg ürün elde ediliyor. Bu yıl dekar başına 140 ila 170 kg dekar başına verim sağlanan bölgelerden öte kendi bölgem olan Niğde’de biçerdöverin giremeyeceği kadar kuraklık etkisiyle yok olan buğday alanları var. Çiftçi çok mağdur durumda; 3 bin 100 liraya buğday tohumu alıp kuraklık nedeniyle hasat yapamayacak çiftçiler var” şeklinde konuştu.
2020 yılının aralık ayında metrekareye 44 mililitre yağmur düştüğünü, Türkiye ortalamasının ise metrekareye 78 mililitre olduğunu anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yağışın bu kadar az olmasının özellikle kuru tarım yapılan alanlarda tarımsal kuraklık ciddi mağduriyet oluşturduğunu belirtti. Buğday tonu 3100 TL tohum alıp eken çiftçi ürün yetişmediği için tarlaya biçerdöver sokamadan sürmek zorunda kalıyorÜrün kaybı saman kaybını tetikliyor.Saman temini zorlaşacak,buğdaydan sonra ithal saman getirmek zorunda kalınabilir” diye konuştu.
"FAİZLER SİLİNMELİ"
Çiftçilerin kuraklık nedeniyle sorunlarının arttığını; tarla kirası,ilaç, gübre, mazot, tohum, sulama suyunda kullanılan elektrik bedeli gibi girdi maliyetlerine rağmen hasat yapamayacak olmasının önemli ölçüde çiftçileri olumsuz etkilediğini belirten Gürer, “Bu ortamda çiftçilere tohum ve hibe desteği sağlanmasından öte borçlarının ertelenmesi de yetmez, faizleri de silinmelidir” dedi.
TMO Genel Müdürü’nün bir ay önce bir TV programında 1 kuraklık nedeniyle 1 milyon tona yakın ürün kaybının yaşanabileceği yönünde açıklama yaptığını belirten Gürer, uzmanların öngörüsüne göre ürün kaybının 3 milyon ton olabileceğini, alanlardaki bugünkü duruma göre ise kaybın 5 milyon tonu bulabileceği tahmin edildiğini vurguladı.
Bu durumda ithalata yönelineceğini dikkat çeken Gürer, “Ancak Rusya ve Fransa’da buğdayın ton fiyatı yerinde 2 bin 500 lirayı geçti.. Ülkemizde arpaya 1750 lira taban fiyatı verilirken borsada 2500 lira olarak işlem görüyor. Bu konuda yetkililer ‘2-3 kamyonluk olay’ diye savunma yapıyor. Daha hasadın başında bu rakam oluyorsa hasat sonunda rakamın nasıl olacağının düşünün bir kere. bu yıl daha çok ithalat yapmak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.
Tarımsal Kuraklık yanında meteorolojik kuraklık yaşandığını bu nedenle , göl,dere,göletler su oranının düşeceğini, bağ ve bahçelere su verilemeyeceğini anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yeraltından elektrik ile çıkarılan kuyu suyun da seviye düşmesi ile daha derinden su çıkarılabileceğini, elektrikle su çıkarıldığında ise faturanın şişeceğini ve böylece çiftçinin tarlaya daha az su vermek zorunda kalacağını ifade etti.
CHP Milletvekili Gürer, su depolanan baraj, göl, göletlerdeki su kaybının içme suyunun sulama suyu olarak kullanılmasına yol açacağını bu durumunda içme suyu sıkıntısını beraberinde getireceğini vurguladı.
"FIRAT’IN SUYU ORTA ANADOLU’YA GETİRİLMELİ"
CHP'li Gürer, halen yeryüzünde doğal olarak çıkan suların denizlere aktığını, Fırat Nehri’nin suyunun Karacasu kolunun Kızılırmak üzerinden Orta Anadolu’ya getirilmesi için de DSİ 1998’de yaptığı projenin raftan indirilip uygulama girişimde bulunulmasının şart olduğunu belirtti.
Mercimekte de kuraklık nedeniyle durumun vahim olduğunu anlatan Gürer, TMO’nun yeşil mercimeğin ton başına taban fiyatını 4 bin 250 lira kırmızı merceğin ise 5 bin lira olarak belirlediğini hatırlatarak şunları kaydetti:
"Avrupa’da yeşil mercimek 7 bin lira. Yurtdışından gelecek kırmızı mercimek ise buradaki taban fiyattan yüksek olacak. Borsada kırmızı mercimek 6 bin liradan işlem görüyor. Mercimek çorbası da fakirin aşı olmaktan çıkıyor” diye konuştu. Gürer, geçtiğimiz yıl kırmızı mercimek üretiminin daha fazla ithalat yapıldığını dile getirerek, anavatanı Anadolu olan mercimekte de kuraklık ile tehlike çanlarının çaldığını söyledi.
Kuraklıktan etkilenen 22 ildeki bölgelerin afet bölgesi ilan edilerek kayıpların karşılığının devlet tarafından ödenmesi gerektiğini vurgulayan Gürer, “Genel oarak baktığımızda çifti ürününü değerinde satamazken, girdi maliyetlerindeki yüksek artış ve aracı sistemi nedeniyle tüketici de pahalıya ürün almak zorunda kalıyor. Kuraklık nedeniyle fiyatlar daha da artacak. Yurtdışından ürün getirmek de pahalı olacak. Kuraklığa karşı mücadelede bölgesel olarak ürün kayıplarının oluşmaması için çiftçilerin desteklenmesi şart” diye konuştu.
Gürer, 1 kg domatesin yetişebilmesi için 184 litre su tüketildiğine dikkat çekerek, ürünlerin ürün deseni çıkartılarak susuz bölgelerde çok su tüketen ürünler yetiştirilmesin .Su daha az tüketen ürün deseni belirlenip gelecek kurgulansın” dedi.
CHP'li Gürer kuraklık meraları da etkilediğini, buğdayda rekolte düşmesi samanda sorun yaratacağını, yemlik arpa fiyatı artışının yem fiyatları tetiklemesi ile hayvancılığında maliyetinin katlanacağını belirterek, "Gıdada zor bir yaz geçecek" ifadelerini kullandı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları