CHP'li Özkoç: Gara'da operasyonu ifşa eden Erdoğan'dır

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Özkoç’un konuşmasından satır başları şöyle:
"Anayasamıza göre cumhurbaşkanı aynı zamanda başkomutan olarak anılıyor. Bundan 5,5 yıl önce asker, polis ve sivil olmak üzere 13 tane vatandaşımız bölücü terör örgütü PKK tarafından rehin alındı. 5,5 yıldan beri CHP milletvekili arkadaşlarımızın ve genel başkanımızın bütün uğraşılarına rağmen başta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kulaklarını tıkadılar. Görmediler, duymadılar. 5,5 yıl aradan sonra Gara’da bir operasyon yapma kararı alındı. AKP’nin Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı olarak da Başkomutan olan Recep Tayyip Erdoğan Gara’ya yapılacak operasyonu günler öncesinden ifşa etti. Böylece orada rehin tutulan 13 evladımızın hayatı tehlikeye girdi. ‘Müjde vereceğim size’ dedi. Herkes o müjdeyi konuştu. Çünkü 13 arkadaşımızdan daha kıymetli olan kendisi ve kendi iktidarı olduğu için siyasetine alet etmek istedi. Nihayet operasyon yapıldı.

Operasyonu silahlı kuvvetlerimiz, bir; terör kimliği bulunan unsurları etkisiz hale getirmek için yapar, iki; rehin tutulan kardeşlerimizin kurtarılması için yapar. İkisi için yaptık olmaz. İlk önce rehineleri kurtarmanın yolunu bulursun sonra oradaki unsurları etkisiz hale getirmenin yolunu bulursun. Senin birinci görevin evlatları sağ salim topraklarımıza getirmektir. Başkomutan olarak görevin bu. Ama sen hayatın boyunca bir kere bile cumhurbaşkanlığı yapmadığın için hep aklın AKP Genel Başkanı olarak davranmak olduğu için ifşa ettin. Oraya bir operasyon yapıldı. Üç tane evladımız bu operasyonu gerçekleştirirken şehit düştüler. Bunun karşılığında rehin tutulan kardeşlerimizi kurtarsaydık, o üç evladımız orada elbette ki vatan millet için şehadet şerbetini içtiler, bunu bağrımıza basardık. Başta 13 kardeşimizden oraya taarruza geçen askerlerimizin hayatı, ifşadan dolayı tehlikeye atıldı. Bu olay duyuldu. Türkiye ve dünyada konuşuluyor. Generaller, askerlerine ‘evladım’ diye hitap ederler. Çünkü anne babalar evlatlarını asker ocağına teslim etmiştir.

Başkomutan, tüm askeri birimlerin başkomutanıdır. Cumhurbaikanı sıfatıyla. Askeri birlikler operasyon yapmış, 16 evladımızı şehit vermişiz. Bir gün sonra daha cenazeleri kalkmadan, dünyadan taziye mesajları gelirken cumhurbaşkanı sıfatını taşımayan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekranlara kendi kongresinde çıkarak bu şekilde gülmüş ve sırıtmıştır. Fıkralar anlatmıştır. Millet taziyeye geliyor, siz fıkra anlatıyorsunuz, gülüyorsunuz. Televizyonlar altyazı geçiyorlar, 16 şehit verdik. İki türlü gülüş vardır. Biri insanın içini acıtır, biri ısıtır. Hayatımız boyunca içimizi acıtan bu gülüşü asla unutmayacağız.

'Bu kongrede ben her şeyi yıktım, bir tek önemli olan benim' diyorsun. Başkomutan olarak şehit evladın ya şehit, bir de anası var mezarı başında. Kongreden gülerek, fıkralar anlatarak, şehit anasını kongreye telefonla bağlıyorsun. O şehit annesi kongreden aradığını, AKP Genel Başkanı olarak aradığını biliyor mu? Hayır bilmiyor. Sen ne yapıyorsun? ‘Onlar en yüksek mertebeye ulaştılar, şimdi biz kendi işimize bakalım’ diyorsun. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu sindirilebilecek bir şey değil.

YPG 2014’te hayata geçmiş, 2016’da Türkiye tarafından terör örgütü ilan edilmiş. Sen Türkiye’nin dışarıda bulunan Süleyman Şah Türbesi’ni teröristlerin işgalinden kurtarmak için orayı koruma emri vermiyorsun, oradaki bayrağı YPG'li teröristlerle indirtiyorsun, onların korumasında Süleyman Şah Türbesi'ni toprağımızı oradan kaçırtıyorsun. Sonra dönüyorsun, 'Bu CHP, bu Kemal Kılıçdaroğlu var ya terörist demedi' diyorsun. Bir insanın yüzü hiç mi kızarmaz? Terör örgütü Abdullah Öcalan’ı muhatap alan Türkiye’deki tek Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Muhatap aldığını söyleyen, bir dahaki haftalarda o videoları çıkartacağım. Bizzat kendi ağzından söylediği o videoları yayınlayacağım. ‘PKK terör örgütü bizim zamanımızda güçlenmiştir, silahlanmıştır' dediği, ‘Biz izin verdik PKK’nın girmesine’ dediği videoları yayınlayacağım. Öcalan'ın aranan kardeşini TRT'ye çıkaran da kendisidir. Kandil’i muhatap alan tek siyasi parti Genel Başkanı kendisidir. Kandil’e milletvekilleri gönderen siyasi parti Genel Başkanı kendisidir. Eli silahlı PKK'lı teröristlere Habur'dan Türkiye'ye girmeleri emrini veren kişi kendisidir. Gara'da operasyonu ifşa eden de kendisidir. Şimdi çıldırıyor.

Çıkmış TV'lere 'Çarşamba müjde vereceğim' diyor. Çıkıyor TV'lerin karşısına, pandemiden kırılmış milletin gözünün içine baka baka ‘uzaya gideceğiz’ diyor. Meğer gideceği yer Gara imiş. Bunu ifşa ediyor, söylüyor. ‘Müjde vereceğim’ diyor. Operasyon tamamıyla başarısız oluyor. Çünkü bir rehine kurtarma operasyonu olarak düzenlenmiyor. Ondan sonra yaşadığımız malum görüntülere tüm Türkiye şahit oluyor. Allah şahidimiz olsun ki evlatlarımızın acısını asla unutmayacağız. PKK terör örgütü bu yaptıklarının hesabını er ya da ödeyecektir. Bizim tek derdimiz, milletimiz, vatanımızdır, bayağımızdır. Onların tek derdi, kongrelerdir, yandaşlardır.

Ekonomiyi, yoksulluğu, soygunları konuşmamız lazım.

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş belediye başkanı oldu. Göreve geldiği gün, genel sekreterlik görevine damadını getirseydi Türkiye ayağa kalkardı. ‘Milletin oylarıyla geldin, genel sekreterlik görevine nasıl damadını getirirsin?’ Paranın başına oturtsaydı, Türkiye ayağa kalkardı. Aile işlerini devlet işlerine karıştırma. Damadını ilk önce Enerji Bakanı sonra Maliye Bakanı yaptığın zaman iki yıl içerisinde Türkiye’nin yüzde 80 borcunu bu damat artırdığı zaman, KOBİ’lerdeki banka borcu 2 yılda 200 milyar TL fazla borçlandığı zaman, 611 milyar TL’den 842 milyar TL’ye çıkan vatandaşların bankadaki borcu tavan yaptığı zaman, 513 milyardan 841 milyara çıkan bu borçların hesabının verilemediği anlar ortaya çıktığı zaman, döviz ve euro 8’in üzerine 10’u bulduğu zaman, millet adına hesap sormak zorundayız. Ne yaptınız bu paraları diye... Damadını getirdin Hazine’nin 128 milyar dolarlık bütçesini bir yere gönderdiniz, yok ettiniz. Canikli cevap veriyor. Minareyi çalan kılıfını uydurur misali. Bunlar sadece minareyi değil, topunu çalıyorlar. Sonra ‘o dövizleri sattık’ diyor. Biz de soruyoruz, Merkez Bankası ihale yapmadan, piyasaya açıkça müdahalede bulunmadan, nasıl sattınız, kime sattınız? Bunu açıklasanıza…

Genel Başkanımız dün sordu. Çin’den ücretsiz getirilen 1 milyon doz aşı var. DMO’da 12 dolardan fatura edilmiş. Fatura ettiniz mi etmediniz mi? Soruyoruz, şehidin parasını yediniz mi yemediniz mi? Cevap vermiyorsunuz. Evlatlarımız ile ilgili Genel Başkanı’mız beş soru soruyor, cevap vermiyorsunuz. Bu aşı ile ilgili vurgun yaptınız mı yapmadınız mı? Cevap vermiyorsunuz ama televizyonlara çıkıyorsunuz, yüzünüz kızarmadan millete yalan söylemeye devam ediyorsunuz. PKK terör örgütü de YPG terör örgütü de dostu olan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onlarla masaya oturan Recep Tayyip Erdoğan’dır. YPG terör örgütüyle Süleyman Şah türbesini kaçırtan Recep Tayyip Erdoğan’dır. 16 evladımızı şehit olarak verdiğimiz operasyonu ifşa eden kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bugün derhal çekilip gitmesi gereken kendisidir."