CHP'li Sarıhan: Vesayetten kurtarıyoruz diyorlar Cumhurbaşkanı vesayeti geliyor

Tarih: 07.02.2017 - 12:36

Kategori: Medya

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan: Gençler referandumla ilgili kahvelere girip niçin 'Hayır' diyeceklerini anlatıyorlar. Seçilme yaşını 18'e düşürüyorsunuz da düşünce ifade özgürlüğünü nasıl yok sayıp da insanları tutukluyorsunuz?

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına katıldı. Sarıhan, "Gençler referandumla ilgili kahvelere girip niçin 'Hayır' diyeceklerini anlatıyorlar. Seçilme yaşını 18'e düşürüyorsunuz da düşünce ifade özgürlüğünü nasıl yok sayıp da insanları tutukluyorsunuz" dedi.

Sarıhan, anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Vesayetten kurtarıyoruz diyorlar, Cumhurbaşkanı vesayeti geliyor" ifadelerini kullandı.

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan'ın, Can Ataklı'nın Yazıişleri programındaki konuşmalarından satır başları şöyle:

-OHAL ilanında alanın çok geniş tutulması sadece Fethullahçılara yönelik değil. Zaten bir terör yasası ve yürüyen soruşturmalar var. İktidar, sağ-sol, muhalif olan birçok alana KHK'larla ulaşabileceği bir alan yarattı.

-(Darbe girişimindeki askeri öğrenciler) Gerçekten aldatılanlar ve bir grup askeri öğrenci var. Tatbikata gidiyoruz diyerek çocukları aracı kıldılar. Bu öğrenciler aylardır tutuklu. Yargıçlar bunlarla ilgili olarak suçlu mu değil mi ayrımı kolayca yapabilir.

Binlerce insan gözaltına alındı, binlere yargıç ve savcı görevden alındı. Bu olaylara karşı Adalet Bakanın hemen önlem alması lazım. Uzayan bir tutukluluk cezaya dönüşür. Büyük ihtimalle devlet AYM'de, AİHM'de mahkum olacaktır. Devlet, sorumluluğunu yerine getirmiyor.

Hava kuvvetleri öğrencileriyle ilgili soru önergesi verdim. Ertesi gün yüzlerce aile aradı. Dün en az 50 kez arandım. Biz size oy vermedik ararken utanıyoruz, diyorlar. 'Bizim 47 çocuğumuz var, tutuklu sesimizi niye duymuyorsunuz?' diyorlar. 'Oy vermenizin önemi yok, biz hakkın teslimi, adaletin sağlanması için devlete de yardımcı oluyoruz' dedim.

-Halkevleri'nden genç çocuklar, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, gençler referandumla ilgili kahvelere girip niçin 'Hayır' diyeceklerini anlatıp laiklik vurgusunu öne çıkaran konuşmalar yapıyorlar. Seçilme hakkını 18'e düşürüyorsunuz da düşünce ifade özgürlüğünü nasıl yok sayıp da insanları tutukluyorsunuz, o da olmazsa darbediyorsunuz.

-Cezaevinde uzun tutarak, psikolojilerini bozmanın yanında devlete kinlendiriyorsunuz. Türkiye'de bugün sırtımızı dayayabileceğimiz, güvenebileceğimiz bir adalet sistemi yok.

"Ankara Katliamı'nda sorumlu devlettir, ihmali vardır"

-Ankara Gar Katliamı'nda sorumlu devlettir. İhmali vardır. IŞİD'in Türkiye'de örgütlenmesine göz yummuştur. Bunu islamcı örgüt olarak Suriye'ye kullanmak için yapmıştır.

(Ankara Barış Mitingi öncesi) Bir demokratik kitle grubu başvuru yapmış. Burada güvenlik önlemi almak devletin görevi. Devlet bunu ihmal etti. Dün (Gar Katliamı'nın) 2. duruşması vardı. Dün, bomba eylemcilerini Antep'ten Ankara'ya getiren, yakalanacağını anlayınca da kendisini patlatan kişinin eşi dinleniyordu. Yargı, kadının çelişkili ifadeleri nedeniyle tutuklama kararı aldı. 2 sanık daha var. Mahkemenin kararını önemsemeyiz dediler.

Türkiye'de bu kadar önemli problemler yaşanırken bizim hangi sebeple anayasa değişikliğine ihtiyacımız var.

-Adalet sorunu var. Adaleti sağlarsınız terörle de mücadele edersiniz.

-Halkın çok sayıda talebi varken oturduk referandum tartışıyoruz. Parlamentoda birbirimize giriyoruz.

"Bahçeli'nin ne çıkarı var?"

-(Bahçeli'nin 'Perinçek'le Erdoğan arasında seçim yapmamız gerekirse Erdoğan'ı seçeriz' açıklamaları) Eğer siz Erdoğan'ı tercih ediyorsanız Cumhuriyeti tercih etmiyorsunuz demektir. Atatürk'ü, halkın çıkarlarını, demokrasiyi tercih etmiyorsunuz demektir. Temel hak ve hak ve özgürlükler konusunda yapacağınız hiçbir şey yok demektir. Bu çaresizliğin göstergesidir. Gücü mü gücün yanına sığınmayı mı tercih ediyor? İnanıyorum ki referandum 'Hayır'la bitecektir. Anayasa tartışması gündemde yokken tartışmayı Bahçeli körükledi. Ne çıkarı vardı?

"Vesayetten kurtarıyoruz diyorlar Cumhurbaşkanı vesayeti geliyor"

-(Referandum konusunda) Bu sistem ne getiriyor, anlatacağız. Vesayetten kurtarıyoruz diyorlar Cumhurbaşkanı vesayeti geliyor. Hem Cumhurbaşkanı olacak, hem başbakan olacak hem bürokratları atayacak... Biz böyle yandaş bir Cumhurbaşkanı istiyorsak 'Evet' diyelim. Attığımız oylarla parlamentoya gönderdiğimiz vekiller süs bitkisi gibi olsun, kapılarını çalıp derdimizi anlatamayalım istiyorsak, 'Evet' diyelim.

Bu getirilen sistem Başkanlık Sistemi de değil. Yasama, yürütme, yargı iktidarın emrine giriyor. ABD'de görüyoruz katı bir üçler ayrılığı sistemi vardır. Trump'ın kararını mahkeme engelledi.

Buradaki tam mutlakiyet. Yapılması gereken şey, ne getirecek ne götürecek anlatmak.

(Anayasa değişiklik teklifi içine) 18 yaşı koydular. Daha mesleğini kazanamamış çocuklar. Zaten yetişkin vekillerin sözünün hükmünün kalmayacağı Meclis'te bu gençler ne yapacak?

-AKP dışında siyasi partiler aktif bir çalışmaya başlamadılar. Dipten gelen bir dalga var. O dalga 'Evet'çilerin bu açıklanamayan tutumuna karşı 'Hayır'ı daha güzel açıklıyor. Halk ayağa kalkmış durumda. Buna güvenmek lazım.

"Savunabilecekleri bir şey yok"

-(Referandum çalışmasını) Siyasi parti faaliyeti gibi yürütürsek siyasi zıtlaşmalar çıkar.

-Haziran Hareketi ayakta, Demokrasi İçin Birlik ayakta... Referandumda 'Hayır' diyenler şiddeti reddediyorlar.

(Başbakan Yıldırım'ın 'Hayır'cıları terör örgütleriyle bağdaştırması) Bu sözler bütünüyle kendi ezilmişliklerinin sonucu. Savunabilecekleri bir şey yok. Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi, MHP'lilerin büyük bir kısmı da bunu savunuyor, diyorlar. Bu kadar terörist varsa ülkede durum vahim.

'Hayır' diyoruz çünkü parlamenter sisteme sahip çıkmak istiyoruz, milli iradeyi biz seçmek istiyoruz.

(Trump'ın vize yasağına hükümetin ses çıkarmaması) Hükümet olarak Trump'a bir şey söyleyememek acz içinde olmaktır. İflas etmiş bir dış politika var.

Vişne Haber Ajansı