”Ecrimisil uygulaması vatandaşı çaresiz kıldı!”
İstanbul İl Genel Meclisinin 2011 yılı Ağustos ayı toplantılarında Çatalca’da seçilen İstanbul İl Genel Meclis Üyesi Taşkan Uysal, Ecrimisil uygulamasını bir kez daha gündeme getirerek konu ile ilgili İl Genel Meclisi kürsüsünde Meclis Üyelerine hitap ederek Valiliği ve İl Genel Meclisini vatandaşın, çiftçinin ve köylünün mağduriyetlerinin giderilmesi için çözüm istedi. “Bu kürsü halkın kürsüsü, halkımızın sorun ve sıkıntılarını dile getirmek ve çözüme kavuşturmak da biz seçilmişlerin görevidir” diyen CHP’li Taşkan Uysal İl Genel Meclis kürsüsünde Meclis Üyelerine serzenişte bulunarak şunları dile getirdi;
“Köylü, çiftçi ve vatandaş işgalci değildir, 140 yıldır sahibidir, Köylü Ömer’e 4 yıl 7 ay için 6 bin 700 lira cezası kesiliyor”
“Değerli meclis üyeleri, defalarca bundan önce gündeme getirdim. Şimdi de kanayan yara elzem bir şekilde devam ettiğinden tekrar gündeme getirmek mecburiyetinde kaldım. Bu kanayan yara çözülünceye kadar, gücüm yettiği ölçüde, dilim döndüğü kadarıyla bu meclis kürsüsünde bu konuyu gündeme getireceğim ve getirmeye de devam edeceğim. Konu; bölgemde yaşanan Ecrimisil sorunu ve konusu Silivri Sayalar Köyünden Ömer Çakıroğlu’na gelen 24 dönüm 600 m²’lik arazisine 4 yıl 7 ay 10 günlüğüne 6 bin 699,70 kuruş Ecrimisil ödemesi gelmiş. İşgal ve tasarrufun başladığı tarih olarak 01.01.2006 gösterilmiş, bu eğer işgalse 01.01.2006 tarihinde başlamadı. 140 yıl önce başladı bu. Burada tahakkuk ettirilen Ecrimisil köylü, çiftçi ve vatandaş için işgal konum ise 2006’nın öncesine de dönülmesi gerekir”
“Köylü-çiftçi-vatandaş dededen beri uzun yıllardır tarlasını ekip-biçiyor, devlet sen işgalcisin diyor, bunu anlamak çok zor”
“On yıllar boyunca 24600 m²’si üzerinde ekip biçmek nasıl işgal olur anlamak çok zor. Değerli arkadaşlarım, bunlar işgalci değiller, bunlar iskâncı mübadele anlaşması gereği geldikleri memleketlerde bıraktıkları toprak kadar toprak verileceği sözü verilerek bu insanlar oraya göç ettirildiler. Burada devlet bir suç işliyor. Haksız yere vatandaştan paralar alınıyor. Benim bölgemdeki bu alınan paralarda dönüm başına orman arazisindeki buğday, arpa verimi 150 kg, ovada 800’le 1000 kg arası, ovada bir vatandaşın icar yoluyla kiraladığı dönüm elli lira. Devlette üretim yapsın diye buraya 20 lira teşvik veriyor. 30 liraya düşüyor vatandaşın icarla kullandığı arazi 30 liraya düşüyor. Ama orman köylüsünün kullandığı arazini verimi 150 kilogramla 200 kilogram arası. Burada Ecrimisilin dönüm başına bedeli 60 lira yani 6 bin 760 liraya geliyor. Üretim için teşvikten de faydalanmıyor. Ben bunu çeşitli kereler burada dile getirdim”
“Çiftçinin sorununu, vatandaşın ekonomik durumunu bilmeyen, üretimin içinde olmayan komisyon üyeleri neye göre fiyat biçiyor?”
“Bu kanayan yara vatandaşın zor zanaat kursağına iki lokma götüremediği bu günlerde, sofrasına iki tane zeytini koyamadığı bu günlerde, 7 bin lira parayı ödeyebilir mi? Sayalar köyünden Ömer abim ödeyebilir mi? Şimdi değerli arkadaşlar gönderilen yazı da “Murat Keskin Emlak Müdür Muavini ve Komisyon Üyeleri” diyor. Şimdi soruyorum ben o komisyona burada kendilerinin bu şekil arazilerde kiralayarak veya işgalle çalıştırdıkları bir arazi var mı? Üretimin içindeler mi? Bu fiyatları neye göre belirliyorlar? Devletin üzerinde fiyat belirlenmesi hangi vicdanlara sığar? Burada ki vatandaşların ekonomik durumunu bu heyet gitti mi? Burada gördü mü? İncelemede bulundu mu? Ne yaparsınız siz arkadaş dedi mi? Ömer abime bu evrak geldiği zaman evine gidiyor ve eşine diyor ki “Eyvah hatun, dededen bize bizden çocuklarımıza bırakacağımız toprakta gitti elden. Taşımı toprağımı satsam bu parayı ödeyemem, artık bu sene buğday ekimimizde son, ödemezsem çıkaracaklar. Bide yazmışlar bir ay içerisinde öde diye” diyor vatandaş şaşkın ve çaresiz.
“Başta İktidar Partisine, Sayın Valimiz ve Komisyon Üyelerine sesleniyorum; Vatandaşımızın kanayan yarasına parmak basalım”
“Değerli arkadaşlar, şimdi ben burada bir kez daha iktidar partisine, İstanbul’da ki devletin başı Sayın Vali’ye seslenmek istiyorum. Eğer burada devletin başı isen sevgili Valim, bürokratım ve onun komisyonundaki arkadaşlarım senin emrinde değişmeyecek olaylar değil. Buradaki kanayan yaraya parmak basın. Ben vatandaş lehine bu türlü gelen Ecrimisil’lere meclis kürsüsünde itiraz ediyorum bir yurttaş olarak, bir meclis üyesi olarak. Bu itirazımı kabul etsinler ve buralarda tekrar araştırma inceleme yapmak suretiyle bu kanayan yaraya parmak bassınlar. Şimdi bu gönderilen ihbarnameyi Sayın Meclis Başkanıma vermek istiyorum. Konuşma tutanaklarımla birlikte bunu Genel Sekreterlik kanalıyla Sayın Valimize de göndermesini talep ediyorum. Bu hususların dikkate alınmasını talep ediyorum. Çünkü bu vatandaşın burada başka bir karış yeri yok. Başka imkânı yok, geçim şartları yok. Burada mağduriyetin biran önce önlenmesinden başka hiçbir talebimizde yok. Beni dinlediğiniz için hepinizi saygı sevgiyle selamlıyorum”
ECRİMİSİL NEDİR? Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin izinsiz olarak ve herhangi bir hukuki nedene dayanmaksızın kullanıldığının tespiti üzerine kullanıcılardan alınan bedele Ecrimisil deniliyor.
MÜBADELE ANTLAŞMASI; Mübadele antlaşması metnine göre balkan yarımadasında ki Türklerin geride bıraktıkları topraklarının karşılığı halk iskân ettirilerek köyler kuruldu.