loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'nin Esenyurt'ta Kayyum'a Karşı Mitinginde, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel konuştu

CHP'nin Esenyurt'ta Kayyum'a Karşı Mitinginde, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel konuştu
Tarih: 31.10.2024 - 16:56
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Özgür Özel; İstanbul Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda halkımızın iradesine sahip çıkıyoruz...

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Cumhuriyet meydanında konuştu.
 
Özgür Özel, İstanbul Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer’in hukuksuzca tutuklanmasının ardından Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda partisinin düzenlediği halk buluşmasında vatandaşlara seslendi.
 
 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyım atanması sonrası CHP'nin çağrısıyla Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda protesto gösterisi düzenleniyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitinge katılmak için alana geldi. Özel, "Sayın Erdoğan'ın talimatıyla gelip bu operasyonu yürüten Akın Gürlek, Zekeriye Öz'ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek. Akın Gürlek, savcı veya hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan mahkumları bile cezaya boğan ama adliye adliye adalet katledilsin diye gezdirilen bir cellattır. Bu millete hesap verecektir" dedi.

Mitingde konuşan DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Türkiye'de bütün farklılıklarımızla demokrasi paydasında hep beraber kazanacağız. Mücadelemiz mübarek olsun" dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise iktidarın sandıkta kaybettiğini seçimde kazanmak için yargıyı kullandığını belirterek; "Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız. Sizinle uğraşacağım, bu kadar net" ifadelerini kullandı.

Yerel seçimlerde yüzde 49 oyla Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer'in tutuklanmasını ve yerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla CHP'liler Esenyurt Meydanı'nda bir araya geldi. CHP'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda "Esenyurt Belediye Başkanımız Profesör Doktor Ahmet Özer’in, mesnetsiz iddialarla, yargı kumpasıyla tutuklanmasına karşı, halkın iradesine sahip çıkmak için, bugün saat 16.00'da Esenyurt Belediyesi önünde buluşuyoruz" denildi. CHP'nin çağrısının ardından belediye önüne çok sayıda çevik kuvvet polisi geldi. Esenyurt ilçe binasında toplanan MYK'ya başkanlık etmek ve mitinge katılmak üzere ilçeye gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, polis barikatlarıyla daraltılan alanda toplanmaktan vazgeçtiklerini ve protesto gösterisinin Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda yapılacağını duyurdu. Özel, "Esenyurt Belediyesi'ne el koyanlar, akıllarınca önündeki meydanı daraltmak için oraya polis barikatları kurarak, o meydanı daraltıp bizim irademizi geriletebileceklerini düşündüler. Sorduk, 'Esenyurt'un en büyük meydanı neresi?' diye; 'Cumhuriyet Meydanı' dediler. O yüzden bizim sayımızı az göstermek isteyenlere inat, saat 16.00'daki toplanma yeri Esenyurt Cumhuriyet Meydanı olarak değiştirilmiştir. Tüm İstanbulluları, tüm Esenyurtluları saat 16.00'da Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'na bekliyoruz. Saat 16.00'da Esenyurtlularla, İstanbullularla birlikte bu kirli oyuna karşı halkın iradesini, İstanbul'un iradesini ve Türkiye'nin geleceğini savunacağız." açıklamasında bulundu.

İmamoğlu'ndan çağrı

Esenyurt'taki buluşma için bir çağrı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan geldi. İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Esenyurt'ta millet iradesine yapılan müdahaleye, suç uydurmaya, sipariş davaya ve hukuksuz kayyum uygulamasına karşı tüm İstanbulluları saat 16.00'da Esenyurt Meydanı'na davet ediyorum. Millet iradesinin önüne kimse geçemez" ifadelerine yer verdi.

Biz, milletin egemenliğini kayıtsız şartsız kabul ediyor ve hodri meydan diyoruz.

Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmadan, mertçe yarışmak için hodri meydan.

Hodri meydan! pic.twitter.com/Ajh9GATqBK

— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) October 31, 2024

CHP otobüsü meydana alınmadı, Özgür Karabat direksiyona geçti

Öte yandan CHP otobüsünün alana girmesinin polis araçları tarafından engellenmesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Ali Gökçek ve partililer devreye girdi. Zaman zaman arbede yaşanırken, Özgür Karabat, direksiyona geçerek meydanın açılmasını istedi. Bir süre sonra meydandaki engelleme kaldırıldı. CHP otobüsü "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı arasında meydana girdi.

Hatimoğulları: Türkiye'de bütün farklılıklarımızla demokrasi paydasında hep beraber kazanacağız
DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Biz kayyım rejimini Van'dan, Hakkari'den biliyoruz demokrasiye ne kadar düşman olduğunu belledik. Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerine sesleniyorum. Kayyım rejimine izin vermeyelim. Direne direne kazanacağız. Hakkımız olanı alacağız, demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında demokratik cumhuriyeti inşa etmek için Türkiye'de bütün farklılıklarımızla demokrasi paydasında hep beraber kazanacağız. Mücadelemiz mübarek olsun" dedi.

İmamoğlu: 2019 yılından bu yana hep sandıkta kaybettiklerini yargı aracıyla geri almak istemediler mi?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mitingde şöyle konuştu:

"Bugün bir araya gelişimiz gerçekten üzüntü verici. Bir hak arama mücadelesidir. Bugün burada memleketin karması var, ben biliyorum. Esenyurt koca bir yürek. Her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz, bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi de Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Uzun yıllardır tanıdığım bir bilim insanını, bütün Esenyurt'un katılımıyla seçtiği Ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp Esenyurt'u kayyıma teslim ettiler. 2019 yılından bu yana hep sandıkta kaybettiklerini yargı aracıyla geri almak istemediler mi? Bugün de yaptıkları aynı şey. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız. Ahmet Özer başkanımız ile terör arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan iddialara baktım. Görseniz gülersiniz. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım. Anlaşılmaz, akıldan ve gerçeklikten uzak. Savcılık diyor ki; terör örgütüyle bağını gösterir en önemli telefon görüşmesi diye tanımladığı bir madde var. Özer, Mehmet Kaya adlı birine annesinin taziyesi nedeniyle telefon ediyor. Rahmetli annesine dair bir sözü bağlamından koparmak ve buradan terör örgütü bağlantısı uydurmak nasıl bir akıl ürünü? Siz bir tanıdığınız annesini kaybedince onun kardeşi terör örgütü mensubu diyerek taziyede bulunmuyor musunuz? Mesela şimdiki Adalet Bakanı'nın annesi gecinden versin ama hayatını kaybetse aramayacak mısınız? Çözüm sürecini başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız o zaman? Her günü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka bir şey değil. Başkanımız hakkındaki iddiaların tamamı uyduruk ve temelsiz. Asla kabul etmiyoruz.

Ekrem İmamoğlu: "Şu bileği görüyor musunuz? Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklar ve tutuklamalarla bir milim bile eğemeyeceksiniz.Biz buna teslim olmayacağız! Buradan söylüyorum; Ben sizinle uğraşacağım!"

Bunların işi yargı eliyle Ahmet Özer başkana terörist yaftası yapıştırıp, tutuklayıp sonra da hadi kendine akla demek. Siz sergilemekte olduğunuz bu oyunun önce hukuk olduğunu bir kanıtlayın. Böyle hukuk olmaz. Siz önce sandıktan çıkan iradeye saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın. 86 milyon yurttaş benim insanım diyorum bakın her yerde. bu iktidar önce bu millete olan sevgi ve saygısını kanıtlasın. Bunlar ya bendensin ya bertarafsın dediler mi? Bu lafları diyenler kötü insanlar. Biz kardeşliğin sevgisinin tüm kötülükleri bertaraf etmesi için buradayız. Bu toprakların bize bıraktığı güçlü mirası yok sayıyorlar. Bunlar kavga, kaos isteyecekler. Ülkenin huzurunu düşünmeyecekler. Buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım, bu kadar net. Asla bu cumhuriyeti o oligarşik anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Cumhuriyetimizi ve ülkemizi yoran bu zikzaklarla bu dönemi bitirip dün ne başardıysak; yarın da başaracağız. bunları evine göndereceğiz.

Bizi tehdit kumpas durduramaz. Zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasilerde milletin sözüdür. Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir. Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklarla, kayyımlarla bükemeyeceksiniz. Kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler artık bu ülkede muktedir kalamayacaklar. Milletin sesine ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edecek milyonlarca vatandaşımız var. Biz, meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplardan aramıyoruz. ortak değerlerimizde arıyoruz. Herkesin hakkını ona teslim etmekte, toplumsal uzlaşılarda arıyoruz. Elimize gizli bir sözleşmeyi, tehditin şantajın sopasını saklamadık her şeyimiz açık oldu çünkü biz gönlümüzü açtığımız insanlarımızın bizim canım vatandaşımız olduğunu biliyoruz. Güvenle, şartsız ve samimiyetle elimizi açtık.

Korkunun ecele faydası yok. bu millet huzur, barışı ve kardeşliği inşa eder. milletin iradesine teslim olun. Çözümlere destek oluruz. yeter ki siz çözümlerde samimiyeti, ciddiyeti ve tutarlılığı gösterin. Uzattığım el boşta kalmasın diyor. Elinizde ne var? Kürt vatandaşlarımıza ne diyorsunuz? Elinizde barış, huzur ve kardeşlik mi var? Bu millet hiçbirinin bilmiyor. Mülakatta elenmeme var mı mesela? yaşlılara umutlu bir emeklilik mi var yoksa elinizde yine şantaj, tehdit mi var? Öbür elinizde ne tutuyorsunuz? Cesaretiniz varsa gösterin. Beni seçmezseniz sizin seçtiğinize görev yaptırmama diyen şantaj sopanız mı var? Sizin bu sözleşmede memleketin geri kalanına vaadiniz nedir? Gelin, birlikte bir millet olalım mı diyorsunuz, eyvallah... Yoksa benden başkasına gönül düşürürseniz size hayatı dar ederim mi diyorsunuz? Millet zaten daralmış durumda.

Bir kişinin hırsı uğruna bu millet yoksullukla sınava tabii tutulmadı mı? Yoksulluğun da terörün de bu ülkeden def edilmesinin tek yolu var. O da milli irade karşısında haddini bilmek. Hodri meydan! Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmadan mertçe yarışmak istiyorsanız milletin yüreği bu meydanda. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan kim varsa onlar için mücadeleye devam edeceğiz. Bu kardeşiniz bu yola çıkmıştır, asla vazgeçmeyecek. Hep birlikte güzel günlerde buluşmayı diliyorum."

Özel'den destek veren partilere teşekkür

Özgür Özel, Esenyurt meydanına gelerek destek veren tüm partilere teşekkürlerini iletti. Özel'in konuşması şöyle:

"Bugün burada Esenyurt'un tüm renkleri hangi etnik kökenden olursa olsun Alevi'si, Sünni'si hepsi omuz omuza seçilmiş belediye başkanına ve onun şahsında kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan bütün Esenyurtluları yürekten kutluyorum. Dün Esenyurt'un seçme hakkına el koyanlar kayyım eliyle belediye binasına binanın önündeki özgürlük alanına el koymaya kalktılar. Polisi kanunsuz emirlerle alanı küçültmeye sizi ve bizi irademize sahip çıkarken güçsüz göstermeye çalıştılar. Esenyurt'un en büyük alanı nereyse orayı dolduracağız dedim. Burada bir ilk gerçekleşiyor. Meydanda bir siyasi partinin belediye başkanına yapılan bir haksızlık var ama biraz önce isimleri ayrı ayrı sayılan tüm siyasi partilerin bayrakları, dayanışma duyguları var.

101 yılda nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları... Ama yıkılmadık. karşımıza her türlü kötülüğü diktiler; teslim olmadık. bugün de illet iradesine bir saygısızlık eden iktidarın ve onun büyük, küçük, görünür, görünmez ortaklarının giriştikleri bu darbeye karşı biriz, diriz ve hep birlikteyiz. Ahmet özer bir akademisyen, bir kanaat önderi, bir kamu görevlisi. yıllardır bu görevleri yapıyor ve Esenyurt'ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentteki tercihlerin seçmenlerini dikkate alarak en doğru adayı belirlemek zorunda. öyle yaptık ve en sonunda Ahmet Özer'i sizlere arz ettik. İki kişiden birinin oyuyla Türkiye'nin en büyük ilçesinin sizlerin oyuyla Ahmet Hoca kazandı. Esenyurt haykırıyor, Ahmet Başkan yalnız değildir diyor.

Dün yaşanan süreç tamamen bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Ahmet Başkan her sabah sekiz buçukta gittiği belediyeye davet edilse gidebilecekken sabah 5'te kırarak evinin kapısına dayandılar. Eşi telaşla kapıyı açtı, izah etmek yerine ittirip geçtiler. Özer'in yatak odasına gidip kendisini bizzat uyandırdılar. bunu bilerek yaptılar. oradaki kötü, ahlaksız, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir. Eş zamanlı belediyeye gidip devletin belediyesinin kapısını balyozla kırdılar. belediye Meclis üyesi avukatlar yetişip aramaya tanıklık etmek istedi, içeri alınmadı. Ne evde ne de belediyede avukat vardı. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler. Onunla görüşmüş, bununla görüşmüş... 10 yıldır dinliyorduk diyor. 10 yıl geriye kimin teröristle konuştuğuna gidersek; AKP'de FETÖ mensubu olmayan bir kişi kalmaz.

Bu meydanda konser verilmiş, şarkısı gelmiş. Efendim bu şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkiymiş. Eğer o şarkıcının yaptığı iş terörse onu dinleyen Esenyurt kaymakamını ne yapacağız? Ne sanat siyaset ne taziye telefonu ne de 10 yıl önceki telefon konuşması terörle ilişkilendirilemez... Şafak operasyonlarıyla, FETÖ'den kalma kumpaslardan medet umarak Özer'i görevden uzaklaştırıyorlar. Bunlar diyor ki; 'Terörü biz çözeceğiz, kürt sorunu yoktur' Sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Sorun, yaşayanlara değil iktidara soruluyorsa orada diktatörlük vardır.

Ahmet hocanın tutuklanacağını dün Erdoğan öğlen söyledi. Talimatı vermişler, şekli planlıyorlar. Buradan sesleniyorum; Sayın Erdoğan'ın talimatıyla gelip bu operasyonu yürüten Akın Gürlek, Zekeriye Öz'ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek. Akın Gürlek, savcı veya hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan mahkumları bile cezaya boğan ama adliye adliye adalet katledilsin diye gezdirilen bir cellattır. Bu millete hesap verecektir.

Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza. Biz seçime hazırız. Varsa cesaretin... Sayın Erdoğan, bir ses duyuyorum, sen duyuyor musun? Talimatınla sözünü söyledin, Beyoğlu'nda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp sözünü söyledin. Bak ne diyorlar? 'Hükümet istifa' diyorlar! Bu kirli hesaplarının farkındayız. İstiyorsun ki gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Enflasyon yüksek senin derdin gerilim çıkarmak. mirasçısı olduğunuz FETÖ vari kumpaslara başvurmaları acizliklerinden. Ayrılıktan, kavgadan, gözyaşından beslenmek isterler. Biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız. Orada belli ki bir koltuk kavgası, al-ver hesabı var. Milletin hesabı koltuk hesabını bozacak. Bu ülkede milletin lokmasına göz dikenler, emekliyi, asgari ücretliyi, çiftçiyi, işçiyi yoksulluğa itenler, kadınları, çocukları, bebekleri güvencesiz bırakanlar şimdi halkın iradesine kast etmeye çalışıyorlar. Artık millete bu kadar kötülük yapılmasına kimsenin tahammülü kalmadı. Geriye dönüş yok. Güzel ülkemize bu kötülükleri yapanlara kimse sessiz kalmamalı, herkes sözünü söylemeli. Hep beraber kazanacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyor bu meydan.

İktidarda kalmak için illa Anayasa değişikliğine ihtiyaç var. önce Kurtulmuş'u yolladılar. Anayasaya uymayan biriyle anayasa olur mu? AYM kararları yok sayılırken, AİHM kararlarına uyulmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün liderler içerideyken ne anayasası? Demirtaş'la görüştüm. Ne onun tutsaklığı hukuki ne Can'ın ne Kavala'nın... Anaların gözyaşının durmasına, terörün bitmesi için her şeye varız; gizli pazarlıklara, anayasa değişikliğine yokuz."

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları