loading
close
SON DAKİKALAR

Cinsel ihanet mi? Duygusal ihanete mi?

Cinsel ihanet mi? Duygusal ihanete mi?
Tarih: 12.02.2012 - 01:30
Kategori: Kadın

Aldatılmak, elbette herkes için kıskançlık ve acı duygularını harekete geçirir ama erkek ve kadın aldatmanın en rahatsız edici kısmının hangisi olduğunu konusunda farklı düşünüyor

Aldatılmak, elbette herkes için kıskançlık ve acı duygularını harekete geçirir. Ama erkek ve kadın aldatmanın en iğrenç kısmının hangisi olduğunu konusunda farklı düşünüyor; erkekler cinsel olarak aldatılmayı kabullenemezken, kadınları en çok duygusal ihanetten rahatsız ediyor.

Bu farklılığın galip gelen açıklaması, kadın ve erkeğin oynadığı eşsiz evrimsel roller, ama yeni bir araştırmaya göre bunun insanların ilişkilerinde yaşadığı bağlılıkların çeşidiyle alakası var.

Yaygın evrimsel açıklama, erkeklerin cinsel ihaneti daha büyük bir günah olduğunu çünkü eğer bu konuda bu kadar katı olmazlarsa çocuklarının gerçekten kendilerinden olup olmadığını bilemeyeceklerini uzun yıllar boyunca öğrendikleri için olduğunu söylüyor. Kadınlar, diğer yandan, duygusal ihanetle ilgili daha hassaslar çünkü beraber çocuk büyütebilecekleri birisiyle ilgileniyorlar.
Son yapılan bir araştırmaya göre, erkeler cinsel kadınlar ise duygusal bir ihanetten sonra kendilerini daha suçlu hissediyorlar.

Başkalarına bağlılık

Penn State’te Psikolog olan ve ilişkilerdeki bağlılıkları araştıran Kenneth Levy, insanların ilişkilerini nasıl gördüklerine dair kişisel farklılıkları kadın ve erkeğin aldatmak üzerine görüşlerinde farklılık yaratıyor olabilir diyor.

Levy ilişkilerdeki iki tarz bağlılıktan bahsediyor: kibirli ve güvenli. Kibirli bir bağı olan insan “İlişkisinin değerini görmez” diyor, ve onları hiper bağımsız olarak tanımlıyor. Ya da diğer kelimelerle, “Çoğumuz özgürlüğümüze değer veririz, ama aynı zamanda ilişkilerimize de. Bu bireyler sadece özgürlüklerine önem veriyorlar, ilişkilerini ayrı tutarak.”

Diğer taraftan, güvenli bir bağa sahip olanlar ilişkilerinin değerini biliyor ve ilişkiyle birlikte gelen özgürlük kısıtlamasından rahatsızlık duymuyor, diyor Levy.

Bu fikri test etmek için, Levy ve meslektaşı Kristen Kelly, 400 öğrencinin romantik ilişkilerdeki bağlılık stilleri hakkında standart bir değerlendirme yamalarını istediler ve hangisini daha az stresli bulduklarını da belirtmelerini istediler; cinsel ya da duygusal ihanet.

Psychological Science’da da yayınlanan çalışmalarının sonuçlarına göre; aynen Levy’nin öngördüğü gibi kibirli stili olan erkekler cinsel ihaneti daha can sıkıcı bulurken, güvenli eşler duygusal olanı daha sıkıcı buluyor. Ve beklenmedik şekilde, kadınlarda da aynısı geçerli oluyor.

“Kısacası erkek ya da kadın olmanız fark etmez; kibirli bağlılıklarda cinsel ihanet çok daha can sıkıcı bulunuyor” diyor Levy. Ve kıskançlığın bu bağlılık modelinin, standart evrimsel olanın yerini alabileceğini ileri sürüyor. Bağlılık, insanların diğer insanlarla birleşmek için bir mekanizma- insan toplumu için önemli bir idame tekniği. Bu bağlılıklar önceki ilişkilerimizden, ebeveyn ve diğer akrabalarımızdan öğrenilen ve daha sonra da yine ailemize, arkadaşlarımıza ve romantik ilişkilerimizde uyguladığımızdır.

Yani yetişkinlerin ilişkilerinde sergilediği bağlılık stilleri önceden öğrenilen şeyler, zaten var olan programlanmış davranışlar değil. Bu anlayış cinsel kıskançlığın hissettirdiklerini azaltabilir; “uyumsuz davranışların her çeşidi ile ilişkili olan” çocukları güvenli ilişkiyi teşvik ederek ya da bu çeşit bağlılığın faydalarını yetişkinlere açıklayarak diyor Levy.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları