Vücut ağırlığının yüzde 15'inden fazla ağırlık kaldıranlar, bel ve boyun fıtığı tehdidiyle karşı karşıya. Kadınların riski daha fazla. Özellikle 3 yaşından büyük çocuklarını kucaklarında taşıyan annelerin
Günümüz insanın en çok karşılaştığı sorunlardan biri olan bel ve boyun fıtıkları, daha çok hareketsiz yaşam, iş hayatı gereği daha çok oturmak zorunda kalmak, artan depresyon, psikososyal faktörler ve obezite kaynaklı olduğu biliniyor.
Duruş bozuklukları ve mesleğe bağlı pozisyon hatalarının sebep olduğu bel ve boyun fıtıklarının yanında tehlike oluşturan başka unsurlar da var. Yakınmalar ve fizik tedavi başvuruları gösteriyor ki, ev hanımları ve çocuklu bayanlarda büyük risk altında.
Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, kadınların günlük yaşamda 3-5 yaşlarındaki çocuklarını uzun süre veya yanlış şekilde kucaklarında taşımalarının bel ve boyunlarına gereksiz yük binmesine neden olarak, fıtık için potansiyel tehlike oluşturduğunu söyledi.
Dr. Şahabettinoğlu, kucakta çocuk taşımanın yanı sıra kadınların kullandıkları kol çantalarını kimi zaman valiz gibi doldurarak, uzun süre omuzlarında taşımalarının ve hatta alışveriş çantalarını ağırlık gözetmeksizin tek taraflı taşımaları da bu anlamda tehlike oluşturduğuna değindi.
Dr. Şahabettinoğlu, “Toplam
vücut ağırlığın yüzde 15’inden fazla ağırlık kaldırmak bel ve boyun fıtığına davetiye çıkarmak anlamına gelir. Örnek vermek gerekirse kilosu 60 olan bir bayan 9 kilogramın üstünde yük kaldırdığında ve taşıma süresi uzadığında hem bel hem de boyun fıtığı için adaydır. Taşınan yük ilk etapta yakınmaya yol açmasa bile, süre arttıkça yükün ağırlaşmasıyla kişi farkında olmadan boyun fıtığına zemin hazırlar’ dedi.
Bel ve boyun fıtıklarında yüzde 99 oranında ameliyatsız tedavinin mümkün olduğunu belirten Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerektiğini, bel ve boyun fıtıklarında başta maniplasyon, yani elle tedavi olmak üzere fizik tedavilerin oldukça başarılı olduğunu vurguladı. Şahabettinoğlu, maniplasyonda başarı oranının yüzde 98’lerde olduğunu, hafif vakalarda 2–3, ileri vakalarda ise 8–10 seans uygulama yapılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Boyun fıtığında da el ve kollarda ilerleyen güç kaybı varsa ya da ağrı ve uyuşmaları ameliyatsız tedavilere 2–3 ay cevap vermemiş ise ameliyat gerekebiliyor. Sadece bel-boyun ağrısı veya kol-bacak uyuşması olan hastalarda ameliyatsız bel ve boyun fıtıkları tedavisi yapılabiliyor. Fıtık her ne kadar tedavi edilebilen bir durum olsa da, alınabilecek önlemlerle potansiyel tehlikenin önüne geçmek atılacak ilk adım olmalı. Bunun için;
• Uzun süre ağır yük taşımaktan kaçınmak.
• Çocuklar 10-12 kilo ağırlığın üzerinde ise mümkün olduğunca kucakta taşımamak, zorunlu taşımalarda ise 1–2 dakikayı geçmemek.
• Alışveriş çantalarının 2–3 kilo ağırlığın üstünde olması durumunda taşımamak veya iki kolda eşit miktarda bölerek yük taşımak.
• Günlük kullanılan kol çantalarında zaruri ihtiyaçlar dışında fazla yükten kaçınmak.
• Tüm bu taşıma işlemleri sırasında ağırlığı kavramak için doğru pozisyonda eğilmek ve kalkmak (Doğru kaldırma tekniği, kaldırılacak yükü belden eğilerek değil, dizlerden çömelerek yükü bacaklara vermek sureti ile mümkün olduğunca eğilmeden tutup kaldırmak şeklindedir ).
• Kucağımızda çocuk varken, çorba karıştırmak ya da telefonla konuşmak gibi farklı aktiviteleri aynı anda yapmaktan kaçınmak gerekir.
Ayrıca düzenli ve bilinçli spor yapmak da alınabilecek önlemler arasında. Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, tedaviden sonra bel ve boyun fıtıklarının tekrarlamaması için önerilerini şöyle sıraladı: “Bel ve boyun egzersizlerini, duruş, oturuş, kaldırış, yürüyüş, çalışma şekli tavsiyelerini dikkate alın. Aşırı stresten, kronik zihinsel ve duygusal yüklenmelerden kendinizi koruyun. Gerekirse psikolojik yardım alın.”.