Nusaybin'de çocuklar mayınlı arazide kapari topluyor...
Türkiye ’nin Ortadoğu ’ya açılan ticaret kapısı olarak nitelendirilen
’de yaklaşık bir yıldır süren iç savaş , en çok sınır kentlerini etkiliyor. Bunların başında Mardin’in
ilçesi var.
sınırındaki Nusaybin, 115 bin kişilik nüfusuyla Türkiye ’nin en büyük ilçelerinden biri.
’de muhaliflerle Esad yönetimi arasındaki savaşın temmuzda şiddetlenmesi üzerine, PYD Kamışlı-Kobani gibi Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yönetime el koyduğunu açıklamıştı. Bu durum en çok Nusaybin’i etkiledi. Çünkü Nusaybin’de yaşayan hemen her ailenin Kamışlı’da bir akrabası var. Hal böyle olunca da Nusaybin’de en çok dikkat çeken şey sınırın her iki yakasında birbirlerini uzaktan izleyen akrabalar, kendilerine harçlık çıkartmak için mayınlı bölgede ilaç yapımında kullanılan ‘Kapari’ adlı bitkiyi toplayan çocuklar, sınırda çobanlık yapmak zorunda kalan askerler ve insan kaçakçılığı oluyor. İşte savaşın gölgesinde Nusaybin…
Türkiye ’nin her yerinde olduğu gibi Nusaybin’de de
çocuk işçi sayısı çok fazla. Ancak diğer şehirlerden farklı olarak Nusaybinli çocuklar harçlıklarını, hayati risk taşıyan bir işten çıkarıyor. Çocuklar,
Suriye sınırındaki mayınlı bölgeye girerek, ilaç yapımında kullanılan ‘kapari’ adlı bir bitkinin tomurcuklarını topluyor. 13 yaşındaki Selim, kardeşi ve iki amca oğluyla beraber bu yolla harçlıklarını çıkarmaya alışmış. Mayınların yerine dikkat ettiklerini anlatıyor: “Arkadaşlarımın çoğu ayakkabı boyacılığı yaparak ya da kavrulmuş karpuz çekirdeği satarak harçlık çıkartıyor. Ben de kardeşim ve amcamın oğullarıyla her gün buraya gelip
kapari topluyorum. Burada çok
mayın var. Ama biz her gün buraya geldiğimiz için nerelerde
mayın olduğunu biliyoruz. Taşların altında
mayın olmadığı için biz de taşların üzerinde yürüyerek sınıra girip çıkıyoruz.” Bir çocuğun günde en fazla bir kilo topladığı kaparinin kilosu 1 lira. Yani Nusaybinli çocuklar 1 liralık harçlık için mayınlarla tehlikeli bir dans yapıyor.
Sınırda randevulaşma Öte yandan gündelik hayat da her şeye rağmen devam ediyor. Kadınlar,
Nusaybin sokaklarında kurulan ve mahalle halkı tarafından ortak kullanılan tandırlarda ekmek pişirirken,
Suriye ’deki olaylardan habersiz çocuklar da sınırda oyun oynuyor. Ancak
Nusaybin halkı tedirgin. Çünkü halkın çoğunun
Suriye ’de akrabası var ve 22 yıldır gelenek haline gelen sınır bayramlaşması, bu yıl güvenlik nedeniyle yapılmadı. Nusaybinli Vesile Korkmaz’ın da Kamışlı’da birçok akrabası var. Korkmaz, “Eskiden bayramlarda sınır kapısı açılıyordu. Kamışlı’daki akrabalarımız gelip 48 saat burada kalıp evlerine dönüyorlardı. Ama bu sene kapı açılmadı. Birbirimizin bayramını ancak telefonda kutlayabildik” diyor.
Nusaybin halkı da sınıra gelip uzaktaki akrabalarını izleyerek hasret gidermeye çalışıyor. Ailesinin yarısının Kamışlı’da yaşadığını söyleyen Halil amca şöyle diyor: “Önceden telefonla Kamışlı’daki akrabalarımızı arayarak sınıra gelmelerini söylüyoruz. Akrabalarımız sınıra geldikten sonra telefonla bizi arayıp geldiklerini söylüyorlar. Bir müddet uzaktan birbirimizi seyrettikten sonra evlerimize dağılıyoruz.”
Sınır kapısı kapanınca Suriye iç savaşından önce Türkiye ’nin en çok ticaret yapılan sınır kapılarından biri de Nusaybin’de. Sınır ticaretinin daha çok gelişmesi için Türkiye 2011’de Nusaybin’de yeni bir sınır kapısı yapımına başlamış, 25 milyon dolara mal olan yeni sınır kapısının yapımı 2012’nin başında bitmişti. Ancak
Suriye ’deki savaş nedeniyle
Nusaybin halkının umut bağladığı yeni sınır kapısının faaliyete girmemesi,
Nusaybin ekonomisinde sıkıntı yaratıyor. Ödemelerini yapamadıklarını belirten
Nusaybin esnafı, sınır kapısının yeniden açılmasını dört gözle bekliyor. Öte yandan
Suriye ’deki iç savaştan kaçan Suriyeliler, kaçakçılar aracılığıyla sınırı geçerek Türkiye ’ye sığınıyor. Kaçakçılar sınırdan geçirdikleri Suriyelilerden kişi başına bin ila 3 bin lira arasında para alıyor.
Askerler çobanlık yapıyor Nusaybin’de sınır ticareti dışında az da olsa hayvancılık yapılıyor. Kurak bölge olduğu için otlak sıkıntısı çeken
Nusaybin halkı, çareyi hayvanlarını otlakların bol olduğu sınıra götürmekte buluyor. Ancak otlakların çoğu sınırın öteki tarafında, yani Kamışlı’da. Sınırda otlanması için bırakılan hayvanlar, telleri ve mayınlı bölgeyi geçip
Suriye ’ye giriyor ve otlandıktan sonra geri geliyor. Akşam saatleri yaklaşınca da sınırda nöbet tutan Türkiye askeri,
Suriye ’ye giden hayvanları toplayıp sınırdan geçirdikten sonra sahiplerine teslim ediyor.