loading
close
SON DAKİKALAR

Cumartesi Anneleri: Oğlumu kaybedenler yargılansın

Cumartesi Anneleri: Oğlumu kaybedenler yargılansın
Tarih: 09.09.2017 - 16:19
Kategori: Sağlık, Yaşam

Kayıplarının akıbetini sormak için 650 haftadır Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri hakikat ve adalet taleplerini haykırdı.

Kaybedilenler için her hafta Galatasaray Meydanı’nda buluşan Cumartesi anneleri, 650. haftalarında 37 yıl önce Bingöl'de evlerine yapılan baskında gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Hüseyin Morsümbül'ün akıbetini sordu. “Kayıplar belli failler nerede?” pankartının açıldıgı eylemde HDP Milletvekili Hüda Kaya, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı.

'GÖSTERMELİK DEĞİL, GERÇEK BİR YARGILAMA ISTIYORUM'

Eylem de, gözaltında kaybedilen Hüseyin Morsümbül'ün geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden annesi Fatma Morsümbül'ün geçtiğimiz yıl gönderdiği mesaj okundu.

Fatma Morsümbül mektubunda, “36 yıl önce oğlum Hüseyin, Kenan Evren cuntası tarafından gözaltında kaybedildi. Ellerini, kollarını bağladılar, ifadesini alıp beş dakikaya getireceğiz dediler. Bir daha görmedim...Oğlumu gözaltına alan o dönem Bingöl'de Durmuş Kıvrık'tı. Çok insanın canını yaktı. 36 yıldır oğlumu kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmalarını istiyorum. Göstermelik değil gerçek bir yargılama istiyorum” dedi. Oğlu Hüseyin'in ardından kalan beş çocuğuna annelik yapamadığını dile getiren anne Morsümbül mektubunda bu acısını şöyle tarif etti: “Oğlum Ekin'de bu ortamda büyüdü. Yaşadıklarımıza isyan edip ağabeyinin adını alarak dağa çıktı. Yıllar sonra bir çatışmada hayatını kaybetti. Ölü bedenine işkence yaptılar. Morgdan soğutucunun fişini çekip, bedeni çürüdükten sonra bana teslim ettiler. İki yavrumu bu kirli rant savaşında kaybeden bir anneyim. Evlat acısının ne demek olduğunu, azalmayıp daha da derine işlediğini biliyorum. Evlat acısı her anne için aynı yakıcılıktadır. 36 yıldır Hüseyinim'in kemiklerini bekliyorum. Hüseyinim'in kemiklerine kavuşayım, gömmeyip sırtımda gezdireceğim. Hüseyinim'in o tertemiz kemikleriyle birlikte gömüleceğim, benim en büyük düşüm bu.”

'FATMANIN ANNENİN BİZE BIRAKTIĞI MİRAS İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'

Daha sonra Ali Ocak söz aldı. Galatasaray Meydanı'nda yıllarca Fatma Morsümbül ile yol arkadaşlığı yaptıklarını dile getiren Ocak, 16 yıl boyunca Hüseyin'in acısını çeken Fatma annenin, sadece oğlunun akıbetini aramak için değil 12 Eylül cuntasıyla da yüzleşmek ve hesap sormak için mücadele yürüttüğüne dikkat çekti. Ocak, “Defalarca bu meydandan sürüklenerek gözaltına alındık. O adalet aramaktan hiç vazgeçmedi. Hakimlere, savcılara, polislere 'bir gün siz de adalet arayacaksınız' diye isyan ediyordu. Fatma annenin bize bıraktığı çok büyük bir miras var o mirası bu meydanda her an yaşatacağız. Adalet, özgürlük, eşitlik bu coğrafyada olana kadar mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

'KAYIP ANNELERİ RAHAT UYUYUN BİZ VARIZ'

Cumartesi Anneleri Hüseyin Morsümbül'ü ilk kez Anne Morsümbül olmadan andı. Morsümbül ailesi adına Şahin Morsümbül söz aldı. Konuşmakta güçlük çeken Morsümbül, ancak şunları söyleyebildi: “37 yıl önce ağabeyimi 10 yaşındayken aldılar. Ellerini, gözlerini bağlayarak, İşkence ederek, 37 yıldır arıyoruz. Amasız arayacağız. Kayıp anneleri, Allah rahmet eylesin rahat uyuyun biz varız.”

'HÜSEYİN MORSÜMBÜL'ÜN AKIBETİNİN AÇIKLANMASINI İSTİYORUZ'

Basın açıklamasını Mine Nazari okudu. "Bugün 37 yıllık bir hukuksuzluk unutulmasın diye buluştuk" diyen Nazari, "Bugün 26 Aralık 2016 tarihinde aramızdan ayrılan mücadele arkadaşımız Fatma Morsümbül’ün; “Kemiklerini bulsam gömmeyip sırtımda taşıyacağım” dediği oğlu Hüseyin’in akıbetini sormak için buradayız" dedi.

12 Eylül askeri darbesinin ardından 18 Eylül 1980 akşamı Morsümbül ailesinin Bingöl’deki evi asker ve polisler tarafından basıldığını söyleyen Nazari, "Bingöl Lisesi’nde öğrenci olan çocukları Hüseyin gözaltına alınarak Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na götürüldü. Onu soran ailesine Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Oğullarını arayan anne ve baba gözaltına alındı. Baba Hanefi Morsümbül ağır işkence gördü. Anne Fatma ve baba Hanefi Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi. Olup bitenleri savcıya anlattı ve sorumlular hakkında şikâyetçi oldu. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Olaydan 4 yıl kadar sonra o dönem Bingöl Askeri Tugay’da asker olduğunu, vicdan azabı çektiğini söyleyen bir kişi Morsümbül ailesine telefonla ulaştı. Hüseyin'in işkencede öldürüldüğünü ve battaniyeye sarılarak taburdan götürüldüğünü söyledi" diye konuştu.

Olayın üzerinden 35 yıl geçmesi nedeniyle delil toplanmasının hukuken ve fiilen çok güç olduğu ve dava açmayı gerektirecek yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile 20 Ekim 2015 tarihinde ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verildiğine dikkat çeken Nazari şunları söyledi: "Bu Karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edildi. Yapılan itiraz henüz sonuçlanmadı. 37 yıldır devam eden 12 Eylül zihniyetine son verilmesini istiyoruz. Hüseyin Morsümbül’ün akıbetinin açıklanmasını istiyoruz. Hüseyin Morsümbül’ü kaybeden, akıbetini soruşturmayarak karanlıkta bırakan tüm asker ve sivil görevlilerin, evrensel hukuka uygun olarak yargılanıp cezalandırılmasını istiyoruz. Fatma Morsümbül’ün Hüseyin’e ulaşma düşünün takipçisi olmaya devam edeceğiz."

Evrensel

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları