Cumhuriyet Halk Partisi 2024 Yerel Seçim Beyannamesi
Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimler Seçimleri Bildirgesini yayımladı.
Cumhuriyet Halk Partisi 2024 Yerel Seçim Beyannamesi'nin tümü için tıklayın!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel önsöz yazdı;
Sevgili Vatandaşlarım,
31 Mart’ta yeni belediye başkanlarımızı seçeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi seçimlere hazır.
2019 seçimlerinde başkanlığını kazandığımız tüm şehirlerimizde başarıyla uyguladığımız halkçı belediyeciliği geliştirerek sürdürmek, CHP belediyeciliğini başka şehirlere taşımak için 31 Mart’ı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Size, CHP’li belediyeler olarak 2019’dan bugüne neler yaptık, 2024’ten sonra neler yapacağımızı anlatacağım.
Ama önce biraz memleketin durumunu konuşalım.
31 Mart 2024 seçimlerinden önce memleket olarak hangi şartlardayız bir bakalım.
Bundan bir yıl önce 6 Şubat Depremleriyle sarsıldık.
On binlerce insanımız yaşamını, yüzbinlerce vatandaşımız yakınlarını kaybetti. Depremden sağ kurtulup evini, işini kaybeden yurttaşlarımızın yaraları hala sarılmadı.
Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunun bilinmesine, 6 Şubat gibi bir acı yaşanmasına karşın, şehirlerimiz ne yazık ki yeni depremlere karşı hazır değil.
Binalarımızın güçlendirilmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi için bir arpa boyu yol alınmış değil.
İktidar böyle bir deprem hiç olmamış, yeni depremler hiç olmayacakmış gibi davranıyor.
İktidar böyle bir deprem hiç olmamış gibi hala para ve kar hırsıyla kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirmenin peşinde.
İktidar böyle büyük bir deprem, onlarca afet hiç olmamış gibi hala yeşil alanları, tarım arazilerini, ormanları, su yataklarını hatta kentlerimizdeki toplanma alanlarını imara açmanın, parasına para katmanın, yandaşını daha da zengin etmenin derdinde.
Sevgili vatandaşlarım,
Ekonomide iktidarın bilerek ve açık siyasi tercihleri ile attığı akıl ve bilim dışı adımlar yüzünden enflasyon çığırından çıkmış durumda.
Çarşı pazarda fiyatlar, kiralar el yakıyor. Yapılan yetersiz ücret ve maaş artışları kimsenin derdine derman olmuyor.
Öyle ki, kadınlar, emekliler, gençler masraf olur korkusuyla sokağa adım atmaktan çekiniyor.
Öyle ki, çok sayıda çocuğumuz yeterli gıdaya erişemiyor, okula aç gidip, okuldan aç dönüyor.
Bir avuç imtiyazlı grup hariç neredeyse vatandaşlarımızın hepsi düne göre daha yoksul.
Gençlerimiz geleceklerinden umutsuz, çoğu olanak bulursa başka ülkede yaşamak istiyor.
Demokrasinin ve hukuk devletinin en temel ilkeleri yok ediliyor.
Emeğiyle geçinenler yoksulluğa ve iş cinayetlerine mahkum ediliyor.
Memleketin içine sürüklendiği bu kötü şartların sorumlusu, kamu yararı değil şahsi kazanç güden, tercihlerini halktan ve üretimden yana değil yandaşından ve ranttan yana kullanan, ‘liyakat nedir, istişare nedir, işi ehline teslim etmek nedir’ bilmeyen saray rejimidir.
Güzel ülkemin mücadeleci ve dirençli insanları,
Buradan bir çıkış yolu inşa etmek zorundayız.
Bu çıkış yolunu inşa etmek, bu şartları hafifletmek için 31 Mart seçimleri önemli bir fırsat.
31 Mart seçimlerinde CHP’nin kazanacağı her belediye bu çıkış yolunun güçlü bir ilk adımı olacak.
31 Mart seçimlerinde CHP’nin kazanacağı her belediye bu şartların hafiflemesine önemli katkılarda bulunacak.
31 Mart seçimlerinde CHP’nin kazanacağı her belediye halkçı belediyeciliği büyütecek.
Halkçı belediyecilik büyüdükçe bu şartların sonu yaklaşacak.
Halkçı belediyecilik büyüdükçe vatandaşlarımızı çaresiz hissettiren bu şartlar değişecek.
Güzel ülkemin iyi insanları, Cumhuriyet Halk Partisi, yönetimiyle, örgütüyle, liyakatli belediye başkanı adaylarıyla bu şartları
değiştirmeye, Erdoğan’ın ülkemizi içine yuvarladığı karanlıktan çıkarmaya hazır.
Cumhuriyet Halk Partisi yüzlerce yıllık devlet geleneğimizi, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizin kurucu kadrolarından miras aldığı değerleri, aklın, bilimin ve istişarenin imkânlarıyla birleştirerek Türkiye’nin bütün şehirlerini yönetmeye hazır.
Cumhuriyet Halk Partisi ehliyetli kadrolarıyla şehirlerimizi dirençli ve konforlu kılmaya hazır.
Cumhuriyet Halk Partisi ehliyetli kadrolarıyla halkçı belediyeciliği büyütmeye, geliştirmeye, genişletmeye hazır.
Cumhuriyet Halk Partisi kadroları şehirlerimizi;
• Kalkınma belediyeciliğiyle dirençli ve güvenli,
• Refah belediyeciliğiyle huzurlu ve konforlu,
• Dayanışma belediyeciliğiyle adil ve yaşanabilir hale getirmeye hazır.
CHP belediyeleri şehirlerini marka şehirler yapmak için çalışacak.
Türkiye’de her şey tek adamın inisiyatifine ve onun sadık ama liyakatsiz kadrolarına kaldığı için şehirlerimizin potansiyellerini ortaya çıkaracak imkanlar ve fırsatlar değerlendirilemiyor.
CHP belediyeleri her şehrin kendine has özelliğini, fırsat ve imkanlarını esas alan belediyecilik yapacak.
CHP belediyeleri, şehirlerinde esnafı, iş insanlarını ve girişimcileri; bilgi ve beceri sahipleriyle, üniversitelerle, yeni fikirleri olanlarla buluşturacak ve şehirlerin kendine has imkân ve fırsatlarını kullanmanın etkin yollarını bulacak.
Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin önceliği şehirlerimizi depreme ve her türlü afete karşı dayanıklı, dirençli ve güvenli kılmak olacak.
Deprem ya da bir afet durumunda ulaşılamayan tek bir sokak, tek bir bina olmayacak.
Islah ve dönüşüm çalışmalarımızı insana, doğaya, tarihe ve kültüre saygı çerçevesinde yürüteceğiz.
Kimseyi yerinden yurdundan koparmadan, evinden barkından etmeden uzlaşma ve ortaklaşma esasına göre çalışacağız.
Kentlerimizin tarihine, kültürüne, dokusuna, ruhuna ve atalarımızın mirasına sahip çıkacağız. Kimlikli semtler, kimlikli kentler imar edeceğiz. Var olanı koruyacak, tahrip olanı ihya edecek, kaybolanı bulup ortaya çıkaracağız.
Şehirlerdeki kaynakları o şehirlerde yaşayan vatandaşların kullanımına sunacağız, rant odaklarına alan açmayacağız.
Nüfusumuzun yarısının yaşadığı büyük şehirlerimizde bunları başardık, yine başaracağız, her yerde başaracağız.
Güzel ülkemin demokrat insanları, Belediyelerimiz üniversitelerin, bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların katıldığı şehir, semt ve mahalle forumları düzenleyerek şehirlerimizi ortak akılla yönetecek.
Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, 2019’dan bugüne yönettiğimiz şehirlerde yaptığımız gibi, halkçı belediyecilik anlayışıyla, dayanışma, kalkınma ve refah belediyeciliğiyle yönetilecek.
CHP belediyeleri kaynaklarını halktan, imkânı olmayanlardan yana kullanacak.
CHP belediyeleri kaynaklarını ve imkanlarını öncelikle mesleği olmayan genç, geliri olmayan ev kadını, karnı doymayan çocuk, başını sokacak yurt bulamayan öğrenci, karnını doyuramayan emekli bırakmamak için kullanacak.
Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri dayanışma belediyeciliği yapacak.
Şehirlerimiz kadınlar, gençler, yaşlılar, emekliler, çocuklar için yaşanması zor değil, rahat ve huzurlu yerler olacak.
Şehirlerimizde bir yerden bir yere gitmek, caddelerinde sokaklarında güvenle ve rahatlıkla yürümek mümkün olacak.
Şehirlerimiz herkes için güvenli, herkes için rahat, herkes için huzurlu olacak.
Sevgili vatandaşlarımız, Cumhuriyet Halk Partisi olarak söz veriyoruz, taahhüt ediyoruz.
İnsan onuruna yaraşır, yaşanabilir, güvenli, kentler oluşturacağız.
Kentin imkânlarını ve gelirlerini adil ve hakça bölüştüreceğiz. Her yurttaşımızın belediye hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmasını
sağlayacağız. Yönettiğimiz kentlerde dar bir gruba sağlanan imtiyazları kaldırdık, hiç kimse için yeni imtiyazlara izin vermeyeceğiz.
Kentlerimizi talimatlarla, emirlerle, güç odaklarıyla yönetmeyeceğiz. Kentlerimizi sakinleriyle yöneteceğiz.
Vekalet belediyeciliği yapmayacağız, halkla birlikte halkçı belediyecilik yapacağız.
Doğal kaynakların sınırsız olmadığı bilinciyle tasarrufa önem vereceğiz.
Daha yaşanabilir kentler ve daha yaşanabilir bir gelecek için doğayı korumaya öncelik vereceğiz.
Teknolojinin imkânlarını insan aklıyla ve emeğiyle harmanlayıp hizmetlerimizi yurttaşlarımızın ayağına götüreceğiz. Yaşamı kolaylaştıran akıllı kentler yaratacağız.
Sevgili vatandaşlarımız,
Bütün bu belediyecilik hizmetlerimizin merkezine değer olarak hamiyeti, erdemi koyacağız.
Ülkesinin ve vatandaşlarının mutluluğunu, refahını ve haysiyetini her şeyin önüne koyan hamiyetli, erdemli kadrolarla çalışacağız.
Halkçı belediyeciliği iktidara taşıyacağız.
Başardık, yine başaracağız.
ÖZGÜR ÖZEL
Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimler Seçimleri Bildirgesi
1. ŞEHİRCİLİK VE YEREL YÖNETİM YAKLAŞIMI
Cumhuriyet Halk Partisi; yerel yönetimleri ekonomi, demokrasi ve toplumsal barışın en önemli unsuru olarak görmektedir. Ülkemiz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğinden beri karar yetkilerinin dar bir grubun elinde toplandığı, TBMM, siyasi partiler, sivil toplum ve belediyeler gibi demokratik kurumların etkilerini kaybettiği bir otoriterleşme sürecinden geçmektedir. Yurttaşların yönetime katılmalarını sağlayan tüm demokratik kurumlar karar alanlarından tasfiye edilmektedir. Bu durum yurttaşların hizmetlere erişimini zorlaştırdığı ve hizmetlerin maliyetlerini artırdığı gibi ekonomi, demokrasi ve adalet krizlerine de yol açmaktadır.
AK Parti iktidarı belediyelerin sayısını azaltmış, yetkilerini sınırlandırmış ve finansal olarak merkezi yönetime bağımlı hale getirmiştir. Kentsel dönüşüm ve belediyecilikle ilgili yasalar defalarca değiştirilmiştir. Bu değişikliklerde kamu yararı değil kişisel veya çıkar gruplarına yarar sağlama amacı güdülmüştür.
Şeffaflık ilkesini gözetmemiş, hesap verebilirlik mekanizmalarını işletmemiştir.
Demokrasiyi, ekonomiyi ve toplumsal barışı tehdit eden bu durumun düzeltilmesi için belediye sayılarının artırıldığı, hizmetin yurttaşlara yakınlaştırıldığı, belediyelerin yetki alanlarının genişletildiği ve finansal imkanlarının çeşitlendirildiği yeni bir yerel yönetim anlayışına ihtiyaç bulunmaktadır.
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu yerel yönetim vizyonu Türkiye demokrasisinin geleceğinden ayrı düşünülemez. Belediyelerin faaliyetlerinin etkili, verimli ve demokratik bir biçimde gerçekleşmesi Türkiye siyasetinin dönüşümünü de gerektirmektedir.
Aynı şekilde, yerel idareler seviyesinde gerçekleşen iyileşmeler, ülke siyasetini doğrudan etkilemekte ve dönüştürmektedir.
Bu yaklaşımla, bizim hedefimiz kent politikalarında kamu yararı gözeten hukuka saygılı, zengin ve demokrasisi gelişmiş ülkeler arasına girmektir. Bu ülkelerde belediyelerin faaliyetleri daha şeffaf, yetkileri daha geniş, finansal kabiliyetleri daha yüksektir.
Bu ülkelerde belediye başına düşen kişi sayısı 10 binin altına inerken, Türkiye’de belediye başına ortalama 60 bin kişi yaşamaktadır.
Yurttaşlar belediyeye yakın oldukça aldığı hizmetler kolaylaşır, hizmet maliyetleri düşer, yerel kalkınma hızlanır ve yerel istihdam güçlenir. İktidarda hangi parti olursa olsun, vatandaşların en iyi hizmetleri en kolay ve en düşük maliyetle alabilmesinin yolunun açılabilmesi için yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden yanayız.
Merkez-yerel dengesi; belediyelerin yetki alanlarının genişletilmesi, bütçelerinin artırılması ve etkin hizmet verebilmelerinin sağlanması amacıyla yeniden düzenlenmelidir.
Yerel yönetimlerin yetkilerinin merkezi yönetim tarafından daraltılmasının doğrudan etkisi, vatandaşların daha kısıtlı hizmeti daha yüksek maliyetle alması anlamına gelmektedir.
Hizmet alanının yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasındaki siyasi çekişmelerin dışına çıkarılması ve vatandaşa öncelik verilmesi gerekmektedir. Merkezi yönetim, vatandaşlara en yakın hizmet birimi olan belediyelerin yetki alanının genişlemesine imkân tanımalıdır.
Güçlendirmenin diğer bir alanı da belediyelerin tasarladıkları politikaları hayata geçirebilmeleri için yeterli kaynağa sahip olmalarıyla sağlanabilir.
Böylece yerel yönetimler politikalarını şehirlerin ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirebilir ve uygulayabilirler.
Yerel yönetimlerin mali açıdan güçlendirilmesi, vatandaşların hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini yükseltecek ve hizmetlerin daha az maliyetli olmasını sağlayacaktır.
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi her ne kadar öncelikli olsa da diğer politika önerilerinden ayrı düşünülemez.
Zira, demokratikleşmemiş fakat güçlendirilmiş bir yerel yönetim sistemi Türkiye’deki otoriter rejimin daha da sertleşmesine yol açar.
Bu sebeple, güçlendirilmiş belediyelerin aynı zamanda demokratikleştirilmesi zorunludur.
Vatandaşların taleplerinin her aşamada dikkate alınması ve seçtikleri yöneticilerin politikalarını daha erişilebilir şekilde kontrol edebilmesi gerekir. Çünkü, politika gelişimini yerel yönetimlerden başlatan siyasal sistemler daha dirençli ve etkili olmaktadır.
Demokratikleşmenin sağlanabilmesi için belediyelerin temsil, katılım ve şeffaflık esaslarına göre yönetilmesi gerekmektedir.
Demokratik ve güçlü yerel yönetimler halkın ihtiyaçlarına birinci elden çözümler üretebilir.
Bu itibarla belediyelerin güçlendirilmesi ve demokratikleşmesi eş zamanlı gerçekleştirilmesi gereken süreçlerdir.
Güçlendirilmiş ve demokratikleşmiş belediyelerin uygulamaları ve kurumsal yapıları, kalkınma odaklı ekonomi ve çevre düzenlemeleri sürdürülebilirliği hedeflemelidir.
Şehirlerin kalkınmasının sürdürülebilir olması, afetlere ve krizlere karşı dayanıklı kılınması hem kısıtlı kaynakların doğru kullanımı hem de ekonomik ve sosyal hayat kadar doğanın geleceği için yaşamsaldır.
Özellikle son 5 yıldır; güçlendirme, demokratikleşme, şehirlerin dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği sütunları üzerine kurduğumuz belediyecilik anlayışımızla; belediyelerimizi daha şeffaf hale getirdik, halkın katılımını önceledik, demokrasiyi öne çıkardık.
Dirençli ve sürdürülebilir şehirler, kalkınmacı bir yatırım anlayışı ve örnek sosyal politika uygulamaları için belediyelerimizde yenilikçi finansman modellerini hayata geçirdik, merkezi iktidarın belediyelerimizin üzerinde kurduğu baskıları hafiflettik.
Mazeret üretmedik, çözüm ve maharet ürettik.
Bize oy versin vermesin tüm yurttaşlarımızın belediyecilik hizmetlerine kolayca erişimlerini sağladık.
2019 Yerel Seçimlerinde 11 büyükşehir belediyesini kazanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel yönetim politikası; AK Parti iktidarının son on yılda artırarak devam ettirdiği akıl dışı, baskıcı ve halkın taleplerine çözüm üretme kapasitesi zayıf siyaset tasarımına karşı güçlü ve demokratik bir siyaset alternatifi ortaya koymaktadır.
Barınma sorunu, hızlı nüfus artışına ve buna bağlı olarak diğer birçok soruna yol açan göç hareketleri, daha sık tekrar edeceği artık bilinen pandemiler, yanlış kentleşme politikaları nedeniyle afetlere karşı daha dayanıksız hale gelen bina stoku ve altyapı gibi sorunlar belediyecilik anlayışımızın hızla gözden geçirilmesini ve yaratıcı çözümler geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Belediye başkanlarımız hayata geçirdikleri halkçı belediyeciliği daha da ileriye taşıyacaktır.
Şehirlerimizin, dirençli ve güvenli, huzurlu ve konforlu, adil ve yaşanabilir olması sağlayacaktır.
2. GÜVENLİ LİMAN: HALKÇI BELEDİYECİLİK
Cumhuriyet Halk Partisi’nin “halkçı belediyecilik”anlayışı bugün ortaya çıkmış değildir. Kökü maziye dayanan, geçmişte başarıyla uyguladığımız, bugün de yönettiğimiz kentlerde başarıyla yürüyen ve hatta rakiplerimizin taklit etmeye çalıştığı belediyecilik anlayışıdır.
Halkçı belediyecilik modelinde ilhamımızı gerçekleşmeyecek vaatlerden, hayallerden, mega projelerden değil uyguladığımız, gerçekleştirdiğimiz, on milyonlarca yurttaşımızın hayatını kolaylaştırdığımız projelerden alıyoruz.O halkçı belediyecilik ki; enflasyon karşısında vatandaşlarımızın ezildiği 1970’lerde beslenmeyi güvence altına almak, tüketimi düzenlemek ve tedarik zincirini korumak için kooperatiflerle iş birliği yaparak İzmir’de tanzim satış mağazaları kurdu.
Halka ucuz ve kaliteli ekmek sunmak için İstanbul’dan başlayarak Ankara, Mersin’de ekmek fabrikaları kurdu, Adapazarı’nda süt birlikleri oluşturdu.
O halkçı belediyecilik ki; ülkemizin tarihi boyunca en temel sorunlarından konut sorununa farklı kentlerde farklı projelerle çözüm üretti, belediye imkanlarını seferber etti. Ankara’da halkçı belediyenin 1970’lerde başlattığı Batıkent, merkezi hükümetin
engellerine rağmen belediyenin yeni kaynak bulma becerisiyle engelleri aşarak örnek bir proje oldu.
Türkiye’nin ilk kentsel dönüşüm projeleri Dikmen Vadisi ve Portakal Çiçeği Vadisi’ndeki dönüşüm bu vizyonu ilerleyen yıllara da taşıdı, nitelikli yerleşimlere örnek oldu. Yine 1970’lerde İzmit’te uygulamaya geçirilen Yenilikçi Yerleşmeler Projesi, kooperatiflerle iş birliği içinde belediye imkanları doğru kullanıldığında kaliteli barınma imkanı yaratılabileceğini gösterdi.
1990’ların başında İstanbul ve Ankara’da birer ilke imza atarak metro projelerini başlattı.
Daha metrobüs fikri dahi yokken 1970’lerin sonunda İstanbul’da tercihli yolu uygulamaya alan da İzmit’te özel toplu taşıma yolu tasarlayan da bu gelenekti.
Mali zorluklara ve merkezi hükümetin bütçe engellerine karşın yenilikçi finansman modelleri geliştirdi. 1970’lerden başlayarak özellikle Ankara’da tahvil ihracı yapmış, barınma ve ulaşıma dair büyük ölçekli projeler için engellere rağmen finansman üretti.
İş birliğini, bilgi paylaşımını, belediyeler arası dayanışmayı artırmak için Marmara Belediyeler Birliği’ni 1970’lerde bu gelenek kurdu.
Eğitim imkanlarını artırmak için kent enstitülerini gündemine alan, meslek edindirme ve dil okulları açan, sağlık imkanlarını erişilebilir kılmak için poliklinikler kuran, evde bakım ve destek hizmetlerini artıran da bu gelenekti.
Yine bu gelenek, Eskişehir’de 7’den 70’e herkes için erişilebilir, altyapısı güçlü, toplu ulaşımın, kırsal kalkınmanın, kültür-sanat etkinliklerinin desteklendiği bir dönüşüm yarattı.
1970’lerde Ankara’da halk süt projesi için çevre köylere inek dağıtan, sütleri toplayıp pastörize süt üretmek için projeler geliştiren, dayanışmayı teşvik ederek yapı kooperatifleri kuran bu gelenektir.
Bu gelenek 2019’dan beri Türkiye’nin 11 büyükşehri başta olmak üzere tüm Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde yaşatıldı bugünden sonra da geleceğe taşınacak. Belediyelerimiz sadece ülkemiz için değil dünya şehirleri için de model olabilecek projeleri hayata geçirdiler ve geçirmeye devam edecekler. Bu projelerin başında; yerel demokrasiyi geliştirme gücü ve gündelik hayattaki temel sorunları iyileştirmeyi merkeze alan katılımcı uygulamalar gelmektedir.
Merkezileşirken aynı zamanda otoriterleşen AK Parti iktidarı, günübirlik politikalarla şehirleri rant odaklı ve sağlıksız büyüttüğü gibi gündelik hayatın ancak ayrıcalıklı kesimler için yaşanabilir olduğu şehirler oluşturdu.
2019’da bu anlayışa alternatif olarak seçilen CHP’li belediyeler, daha iyi, daha nitelikli, daha güvenli, daha sağlıklı bir yaşamın temelinin yerelde, mahallelerde başladığından hareketle çalışmaya koyuldular. CHP’li Başkanlar belediye meclis toplantılarını canlı yayınlayarak, katılımcı bütçe gibi uygulamalarla şeffaflık ve katılımın sağlanması için ilk adımları attılar.
Halkçı belediyecilik anlayışımız, demokratik değerlerin gerilediği bir dönemde yerel demokrasinin geliştirilmesi, hak ve özgürlükler alanın genişlemesi, kentlilerin yaşamını ilgilendiren konulara aktif katılımın sağlanmasını önceledi.
Bu anlayış, yerel demokrasi anlayışını somutlaştıran uygulamaları, kent haklarının icra edileceği kanalları, sorunları katılımcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan mekanizmaları oluşturdu.
Dijital katılıma, belediye bütçesini birlikte yönetmeye ve sorunlara yaratıcı çözümler bulmaya yönelik platformlara kadar; İstanbul Senin, Anlat Kadıköy, Komşu Masa, Bizİzmir, Vatandaş Katılım Birimi, Tek Noktadan Çözüm Merkezi, Mahalle Komitesi, Benim
Bütçem, Dijital Komşu Meclisi, Çocuk Meclisi gibi pek çok girişim hayata geçirildi.
CHP’li belediyeler, sosyoekonomik gelişmenin temeline yaşamı önceleyen, toplumun yapabilirliklerini ve bireylerin temel becerilerini
en kırılgan olandan başlayarak geliştiren, yaşam kalitesini eşit, adil ve dengeli bir anlayışla yükselten hizmetler de üretti. Kırılgan grupların desteklenmesi için Zihinsel Engelli Gündüz Yaşam Merkezi, Bimekân, Engelsiz Dershane, Altın Yıllar Yaşam Merkezi, Yaşlı Evleri, Atatürk Kadın Yaşam Köyü, Kadın Destek Merkezi, yaşlılar için dijital okuryazarlık kursları, yaşam merkezleri, yeni doğan bebekler için Hoş Geldin Bebek gibi iyi örnekler farklı şehirlerde yapılan çalışmalardan bazıları...
Eşit, adil ve dengeli sosyoekonomik gelişmenin kalıcı olmasında, sürdürülebilir çevrenin önemli olduğundan hareketle CHP’li belediyeler, enerjinin temiz ve yenilenebilir kaynaklardan üretimiyle kıt ülkesel ve yerel kaynakları etkin ve verimli kullanmayı sağlayan döngüsel ekonomi yaklaşımı çerçevesinde atık yönetimi ve geri dönüşüm alanında da yaratıcı çözümler oluşturdu. Sinop Sahil Belediyeleri Birliği Çöp Gazından Elektrik Enerjisi Üretim Tesisi, Güneş Enerjisi Sistemleri ve Yağmur Suyu Hasadı Projesi, Kâğıt Atıkları Eğitim Yararına Dönüşüyor Projesi, Çevreci Komşu Kart, Atıksız Yaşam Hareketi, Atık Ayrıştırma Merkezi, Geri Dönüştürülebilir Atık Toplayıcıları Sosyal İşletme Kooperatifi, Biyobozunur Atık Yönetimi Projesi, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Geri Kazanım Tesisi gibi çok sayıda proje hayata geçirildi.
Kent merkezlerinin eksikliklerini giderirken kırsal bölgeleri de göz ardı etmeyen CHP’li belediyeler, imar sorunlarından tarım desteklerine kırsal kalkınmayı canlandıran projeler yürüttüler. Kırsal bölgeleri geride bırakılan mahrumiyet alanları olarak değil, doğayla iç içe, sürdürülebilir sağlıklı bir yaşamın merkezleri haline getirildi. CHP’li belediyelerin İzmir modeli ile temelini attığı bu
uygulamalar, 2019 sonrası İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde de yayıldı. Kırsal Hizmetler 4.0 Dijital Platformu, Mera İzmir Projesi, Atalık Tohumlarla Tarımsal Üretim Projesi, Sinop Zeytini Üretimi Projesi, Kır-Köy Kampüsü, Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi, Yeni Çeşit Deneme ve Çiftçi Eğitim Merkezi, Tarladan Sofraya Projesi, Efes Tarlası Yaşam Köyü, kooperatif destekleri bu
alandaki çalışmaların başında geliyor.
Pandemi, sel, orman yangını, deprem gibi afetlerin birbiri ardında yaşandığı bu dönemde CHP’li belediyeler halkçı belediyeciliğin üçüncü temel ilkesi olan dayanışma belediyeciliği alanında da birbirinden yaratıcı ve insan onurunu gözeten projeleri başlattılar. Askıda Fatura, Başkent Kart, Derman Market, İzmir95, Halkın Esnafı, Edirne İmece, Hünerli Eller Çarşısı, Çamaşır Kafe, Komşu Kart, Gönüllü Evleri bu projelerden sadece bazıları.
Bu projeler sadece Türkiye için değil dünyada da model olarak kayıt altına alındı ve birçok ülkede ödüllendirildi.
CHP’li belediyeler, sağlık ve eğitim başta olmak üzere tüm yaşamsal ihtiyaçların en güvencesiz gruplardan başlayarak toplumun her kesimi için erişilebilir, ayrımsız ve nitelikli hâle getirilmesi için de hizmet üretmeyi sürdürüyor. Sağlıklı yaşam ve beslenme desteğinde yürütülen iyi örneklerden bazıları şunlar: Kantin Desteği, Süt Kuzusu, Halk Ege Et, Sağlıklı Yaşam Merkezi, Tıp Merkezi, Nilüfer Gıda Living Lab., Sağlığı Geliştiren Belediye Platformu, Öğrenci’Ye, Cordelion Gastronomi ve Mutfak Sanatları Merkezi, Beslenme Saati.
Eğitim alanında yine birçok ödül alan iyi örnekler arasında ise Enstitü İstanbul İSMEK, Gökkuşağı Yabancı Dil Eğitim Merkezi, İzmir Sinema Ofisi, Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali, Dijital İçerik Stüdyosu, Pırlanta Merkezleri, Alan Kadıköy, Bornova Kültür Adası, Oku Avcılar Dijital Kütüphanesi, İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası, BETEM (Beceri Temelli Eğitim Merkezi), Aeneas Kültür Rotası yer alıyor.
Halkçı belediyecilik bir yandan kentlerin altyapı ve ulaşım sorunlarına çözüm üretirken diğer yandan yerinde, planlı, her türlü imkanı sunan ve değer yaratan kentsel dönüşümü mümkün kılıyor; bir yandan zorda olanların yardımına koşarken diğer yandan belediyeleri eşitlik ve demokrasinin merkezine dönüştürüyor.
Tecrübe ederek, öğrenerek, geliştirerek geçmişten bugüne taşıdığımız refah, kalkınma ve dayanışma sac ayakları üzerine kurulu Cumhuriyet Halk Partisi belediyecilik anlayışı toplum odaklıdır.
3. GÜVENLİ, KONFORLU, YAŞANABİLİR ŞEHİRLER
Yurdumuzun dört bir yanında “halkçı belediyecilik” anlayışıyla göreve hazırız.
31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine hazırlanan partimizin vizyonunu ve vaatlerini halkçı belediyeciliğin üçlü sacayağı olan kalkınma, refah ve dayanışma odağına dayalı bir şekilde sizlere sunuyoruz:
HALKÇI BELEDİYECİLİK, Kalkınma Belediyeciliği’dir.
Dirençli ve Güvenli Kent Belediyeciliği
*Ülkemizin deprem kuşakları üzerinde olduğu bilinciyle birinci önceliğimiz deprem başta olmak üzere sel, heyelan, fırtına, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli kentler oluşturmaktır. Kısa, orta ve uzun vadeli planlarla mevcut yapı stokunu güvenli hale getireceğiz.
*Dayanıksız yapıları bilimsel raporlar doğrultusunda güçlendireceğiz, kentsel dönüşüm planına alacağız. CHP’li büyükşehirlerde
yürüttüğümüz kentsel dönüşüm uygulamalarında hak temelli, yerinde dönüşüm modelini diğer illerde de uygulayarak hak sahiplerini mağdur etmeyeceğiz.
Yurttaşlarımızı mahallelerinden koparmayacağız.
Yerinde kentsel dönüşüm anlayışını hakim kılacağız.
* İnşaat sürecini hızlandıracak, hak sahiplerinin geçici konutlarında mağduriyet yaşamamaları için kira yardımı fonları oluşturacağız. Konut kooperatiflerini canlandıracağız. Kiralık sosyal konut uygulamaları başlatacağız.
* Kentsel dönüşüm süreçlerinde yapı hasar tespiti, alternatif finansman ve üretici müteahhitlere ana yüklenicilik yapacak “konut ofisleri” kuracağız. Konut ofisleri bünyesinde veri bankası kuracak, belediye yetki alanındaki tüm konut stokunu, yapım yılı, kat sayısı, bağımsız birim sayısı gibi detayları içerecek şekilde dijital konut envanterleri hazırlayacağız.
* Bütün kentsel dönüşüm sürecini yurttaşlarımız ve merkezi idare ile işbirliği ve dayanışma içinde yürüteceğiz.
* İmar planlarını afete dayanıklılık ilkesini merkeze alarak güncelleyeceğiz.
* Başta enerji alanında olmak üzere yatırım planlamalarını afet risklerini dikkate alarak değerlendireceğiz.
* Yeni binaların kentin ya da semtin tarihsel, kültürel dokusuna uygun olarak inşa edilmesini sağlayacağız.
* Afetlere hazırlığın afet sonrası yara sarmak üzere değil, afet olmadan risk planlaması yapılarak yönetilmesi gerektiği bilinciyle çalışacağız. Risk yönetiminde ve afete müdahalede kritik önemi olan dijitalleşme çalışmalarını hızlandıracağız.
* Afet sonrası etkili müdahalede büyük önem taşıyan alt ve üst geçitler, viyadükler, yollar için başlattığımız güçlendirme çalışmalarını genişleterek ve hızlandırarak sürdüreceğiz.
* Afet sonrası kurtarma ekiplerinin ve yardımların ulaştırılması ile tahliye amaçlı kullanılacak deniz limanları, havalimanları ve marinaların güçlendirilmesi için ilgili kurumlarla iş birliği yapacağız. Kullanılacak gemiler için yükleme, bindirme ve bağlama noktaları tesis edeceğiz.
* Mevcut deprem toplanma alanlarının yapılaşmaya açılmasını engelleyecek, yeni toplanma alanlar oluşturacağız. Toplanma alanlarının tahliye yollarını ve lojistiğini planlayacağız.
* Afet sonrası için gıda ve su depoları hazırlayacağız, vatandaşlarımızın afet sonrası nerelerden gıda temin edeceğine dair bilgilendirme yapacağız.
* Denize kıyısı olan şehirlerimizde, afet sonrası için gıda, su, jeneratör ve acil durum malzemelerini içeren konteynerleri yüzer pontonlar üzerinde uygun yerlerde bulunduracağız, gerektiğinde deniz yolu ile ihtiyaç duyulan bölgelere taşıyacağız.
* Tarihi yapıların kimliklerine uygun şekilde güçlendirilmesini sağlayacağız.
* Komşu belediyelerle afet odaklı bölgesel planlamayı içeren iş birlikleri yapacak, ortaklaşa bütünleşik afet ve kriz değerlendirme analizleri ile eylem planları yürüteceğiz.
* Başta sıcak hava ve kuraklık dalgaları gibi iklim krizi kaynaklı yeni afet türlerine karşı belediye kapasitesini hazır tutacağız.
* Yönettiğimiz belediyeler arasında afetlere müdahale için ortak yapı inşa edeceğiz. Belediyelerimiz karşı karşıya kaldığımız felaketlere uyum ve eşgüdüm içinde müdahale edecek.
* TBMM 27. Yasama Dönemi’nin sonunda partimizin sunduğu kapsamlı Türkiye Afet Yönetimi Kanun Teklifinin ana ilkeleri doğrultusunda çalışacağız. Afetlerdeki acil müdahalelerde uyulacak esaslara, koordinasyon süreçlerinin düzenlenmesine, iletişim altyapısının sürekli hazır tutulmasına dair düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Afet sonrası barınma ve diğer temel ihtiyaçların sağlanmasına ilişkin planlama yapılması ve afet sonrası süreçte sağlık, eğitim, ekonomi ve istihdamda izlenecek adımların belirlenmesi için yerel yönetimlere yeni yetkiler verilmesi için çalışacağız.
Sağlam Altyapı - Hızlı Ulaşım Belediyeciliği
* Kentlerimizin altyapısını yenilerken ya da inşa ederken insana, doğaya, çevreye ve diğer canlılara saygıyı esas alacağız.
* Kimlikli, konforlu semtler ve kentler oluşturacağız.
* Mevcut altyapı sorunlarının çözümünde ya da yeni altyapı inşalarında geçici çözümlerden uzak duracağız, uzun vadeli planlar yapıp uygulayacağız.
* Kolay, hızlı, konforlu ve ucuz ulaşım için veriye dayalı master planlar oluşturacağız.
* Raylı sistemler başta olmak üzere toplu taşımayı yaygınlaştıracağız. Ulaşım ağlarını planlarken entegrasyonunu, kolay transfer ilkesini gözeteceğiz. Ulaşım araçlarını ve yolları yenileyerek seyahat güvenliğini ve konforunu sağlayacağız.
* Akıllı sinyalizasyon sistemi kurarak kentlerimizdeki trafik akışını daha düzenli ve kontrol edilebilir hale getireceğiz. Nüfus ve trafik yoğunluğundaki değişmeleri sürekli takip ederek hızlı ve kalıcı çözümler üreteceğiz.
* Yeni meydan, yeşil alanlar ve yayalaştırılmış bölgelerle otoparkları, toplu ulaşım duraklarını birbirine bağlayacak, akışkan bir ulaşım standardı sağlayacağız.
* Şehir genelinde bisiklet park alanlarını arttırarak bisikletli ulaşımı toplu taşımaya dahil edeceğiz. Bisiklet paylaşım sistemleri oluşturacağız.
* Kente giren ve kentten çıkan tüm malların ulaşımını kapsayan yük hareketliliğini günlük trafikten ayrıştıracak, hal ve pazarlar başta olmak üzere gıda tedarik ağında mekânsal ve dijital dönüşüm sağlayacak, şehir içi depo ve lojistik yönetim sistemi ile tedarik zincirleri takip edilebilir hale getireceğiz.
* Kentte AVM, okul ve iş trafiğinin yoğunlaştığı gün ve saatler için kamu kurumlarıyla eşgüdümlü planlama yaparak alternatif yol güzergahlarının geliştirilmesi, farklı çalışma saatlerinin düzenlenmesi için çalışacağız.
* Kentteki tüm yolların aydınlatılmasını sağlayacağız.
Teknolojik Belediyecilik
* Vatandaşların dijital okuryazarlığını geliştirmek üzere başlattığımız projeleri genişleterek sürdüreceğiz.
* Her türlü teknolojik gelişmeyi uzman birimlerimizle takip edecek, belediye çalışmalarına yapay zekayı dahil edecek, hizmetlere yönelik dijital uygulamalar ile gerekli denemeler yapacak, tasarruf ve azami verimi sağlayacağız.
* Vatandaşların taleplerine daha hızlı ve etkili yanıtlar verebilmek, onların hizmetlere daha kolay erişmesini sağlamak için tüm şehirlerde coğrafi bilgi sistemlerine dayalı mobil uygulamalar oluşturacağız.
* Belediye birimlerinin her türlü mecra ve teknoloji ile 7/24 erişilebilir olmasını sağlayacak, talepler ve başvuru sürecini dijital olarak şeffaf bir şekilde takip edilebilir hale getireceğiz.
* Kentlerimizi yapay zekânın sunduğu bütün imkanları kullanarak akıllı kentlere dönüştüreceğiz.
* Şehirlerde teknoloji odaklı fuar alanları kuracağız.
* Dijital belediyecilik uygulamalarımızı geliştirecek, barınma, gıda, ulaşım ve belediyecilik hizmetleri gibi temel sorunlar için anlık olarak belediyelere talep ve önerilerin iletileceği, kâğıt ve zaman israfının azaltılacağı, hemşerilerimize hızla dönüş sağlanacağı acil belediyecilik sistemini yaygınlaştıracağız.
Öğrenen Belediyecilik
* Uluslararası ağ ve oluşumlarla belediye çıkarını destekleyecek şekilde üyelikler ve iş birlikleri geliştirecek, bu şekilde finansman ve uzmanlık desteği sağlayacağız.
* Yurtiçindeki veya yurtdışındaki ileri belediyecilik örneği kentlerle işbirliği ve eylem planı, tecrübe paylaşımı yapacak, sürekli öğrenen belediyecilik anlayışını hayata geçireceğiz.
* Kentler arası ekonomik ilişkilere ve kent diplomasisine öncelik verecek, ayrıca küresel kent ağlarına katılım ve kentsel ölçekte uluslararası ilişkilerin geliştirilmesini sağlayacağız.
* Plan, proje ve eylemlerimizde bilimin rehberliğinden vazgeçmeyeceğiz. Belediye bölgesindeki üniversitelerle ortak çalışmalar yapacağız. Üniversiteyi kentin yönetiminde paydaş yapmaya devam edeceğiz.
HALKÇI BELEDİYECİLİK, Refah Belediyeciliği’dir
Demokratik ve Katılımcı Belediyecilik
* Kentlerimizi halkla birlikte yöneteceğiz. Bunun için mümkün olan en geniş katılım mekanizmasını oluşturacağız. “Planlama Ajansı” ve “Kent Konseyi” gibi kurumları tüm kentlerde hayata geçireceğiz.
Katılımcı yönetim için yerel meclisleri ve muhtarlıkları etkin kılacağız. Ortak akıl platformlarını hayata geçireceğiz. Vekalet belediyeciliği yapmayacağız.
Kentlerimizi talimatlarla, emirlerle, güç odaklarıyla yönetmeyeceğiz.
* Şehirlerin sorunlarını, ihtiyaçlarını, imkanlarını ve fırsatlarını konuşup kararlaştırmak üzere mahalle, semt ve şehir forumlarının oluşmasını sağlayacağız. Böylece yerelin ihtiyaçlarını o yerin sakinleriyle birlikte tespit edip, ihtiyaca göre icraat yapacağız.
* Kentin imkânlarını ve gelirlerini adil ve hakça bölüştüreceğiz. Her yurttaşımızın belediye hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmasını sağlayacağız. İmtiyaza izin vermeyeceğiz.
* Vatandaşlarımızın etnik köken, dini inanç, sosyal sınıf gibi farklılıklar nedeniyle dışlanmasına izin vermeyeceğiz. Bu doğrultuda sosyal programlar geliştireceğiz.
* Kültür-sanat faaliyetlerinde çeşitlilik sağlayacağız. Her yurttaşın erişebileceği programlar düzenleyeceğiz. Tek sesliliğe, tek renkliliğe izin vermeyeceğiz.
* Katılımcı bütçe uygulaması ile vatandaşlarımızdan gelen önerileri projelendirerek bütçeye dahil edeceğiz. Proje devamlılığını
sağlayacak, belediye bütçesi kullanımında verimi artıracağız.
* Büyükşehirlerde halk katılımı ve plan bütünlüğünü sağlayacak planlama birimleri kuracak ve stratejik vizyon planları hazırlayacağız.
* Kent merkezlerinin yanında kırsal mahallelerde karar sürecine katılım sağlayacak birimleri oluşturacak, talepleri doğrudan belediye gündemine alacağız.
* Vatandaşlarımızın birlikte üretmesi ve birbirini dinlemesinin önünü açacak yerel demokrasi uygulamaları geliştireceğiz.
Şeffaf ve Hesap Verebilir Belediyecilik
* Birçok ilde öncüsü olduğumuz Meclis toplantılarının canlı yayınlanmasını sürdürmeye ve yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. İhaleleri canlı yayınlayarak tüm yurttaşlara izleme ve denetleme imkânı vereceğiz.
* Her hesap dönemi sonunda belediye bilançosunu internet sitesi üzerinden yayınlayacağız.
Belediyelerde hem iç denetim hem de bağımsız denetim uygulamalarını çoğaltacağız.
* İşe alımlarda liyakati esas alacağız. Şeffaf mülakatlar yapacağız. Nepotizme, kayırmacılığa izin vermeyeceğiz, her işi ehline teslim edeceğiz.
* Her türlü hizmet, talep, faaliyeti veriye dayalı yürütecek, verileri açık veri platformları üzerinden kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşacağız.
* Belediye bünyesinde gıda kontrol ve izleme birimleri oluşturacağız. Merkezi yönetim birimleri ile gıda kontrolleri konusunda işbirliği yapacak, verileri şeffaf bir şekilde açıklayacak, bu konudaki akademik faaliyetleri destekleyeceğiz.
Üretken ve Üretici Belediyecilik
* Çevre dostu kırsal ve ekoturizm uygulamalarını destekleyecek, köy pazarları ile köylerdeki ekonomik faaliyetleri artıracağız.
* Bitkisel üretim, hayvancılık, balıkçılık, arıcılık gibi tarımsal üretimin her türü ve aşamasında girdi bağımlılığının önüne geçecek şekilde tarımsal destekler sunacak, toplu alımlar gerçekleştirecek, çiftçilerimizin katma değerli ürünler üretmesi için gerekli makine desteğini sunacak, ziraat mühendisleri ile üretim boyunca yanlarında olacağız.
* Yerel üreticileri, çiftçileri, balıkçıları desteklemeye devam edeceğiz.
* Küçük üretici ve aile işletmelerinin güçlenmesi için kooperatifleşmeyi teşvik edecek, küçük üretici örgütlerini destekleyecek mekanizmalar kuracağız.
* Kentin kırsal alanlarında yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak ve ekonomik fırsatları genişletmek amacıyla tarım, hayvancılık ve diğer kırsal ekonomik faaliyetleri desteklemek için yönettiğimiz şehirlerde başlattığımız projeleri yaygınlaştıracağız.
* Öne çıkan sektörlerin temsilcileri ile belediyelerimiz arasında yakın ilişki kuracak, sektörel sorunlara hızlı çözüm üreteceğiz.
* Özellikle beyin göçünü önlemek ve nitelikli iş gücünü değerlendirmek için sektörler arası iş birliği mekanizmaları oluşturacak ve sorun çözücü rolü üstleneceğiz.
* Sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog ve işbirliğini güçlendirecek, ortak çalışma alanları oluşturacak, karar alma süreçlerine daha fazla dahil olmalarının yolunu açacağız.
* Kararların emek dünyası, iş dünyası, sivil toplum ve akademi ile iş birliği içinde ve tüm paydaşlar için ortak fayda ilkesi gözetilerek alınmasının önünü açacağız.
* Kentlerimizde bulunan üniversitelerin bölümlerinin ve bu üniversitelerdeki öğrencilerimizin belediyelerimize doğrudan proje sunmasını sağlayacak, bölümleriyle ilgili geliştirecekleri yerel önerileri dikkate alarak üniversite-belediye iş birliğini kalıcı kılacağız. Teorik bilginin ve ufkun kent planlamasına yansımasını sağlayacağız.
* Üniversitelerimizle kuracağımız doğrudan ilişkiyle, kent refahını paylaşmak için, dezavantajlı mahalleler ölçeğinde barınma, gıdaya erişim, çocuk eğitimi desteği gibi projeleri geliştirecek ve sosyal belediyecilik uygulamasıyla öğrencilerimizi okurken kent çözümlerine ve istihdama dahil edeceğiz.
* Kentsel tarım odakları ve halk bostanları için alanlar açacak, kent içindeki mevcut üreticileri destekleyeceğiz.
* Yerel girişimcilere yönelik girişimci destek merkezleri, kuluçka merkezleri ve yenilikçi yerel yönetim fonları oluşturacak, belediye bünyesinde girişimi destekleyecek ofisler açacağız. Mentorlar aracılığıyla girişimcilerin vizyonunu genişleteceğiz.
* Tarımsal üretimin geliştirilebilmesi için üreticilerin eğitimi ve desteklenmesine yönelik tarım kampüsleri kurulacak, akıllı ve teknolojik tarım uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Üretici ve tüketicileri doğrudan buluşturacak kısa tedarik zincirlerini fiziki ve dijital mecralarda oluşturacağız.
Ortak Yaşam Belediyeciliği
* Kent merkezlerinde araç trafiğine kapalı yaya alanları oluşturacak, bu sayede hem yayaların konforunu artıracak hem de esnafı destekleyeceğiz.
* Kamusal alanı canlandıran kent meydanlarını oluşturmaya devam edeceğiz. İşgal altındaki meydanları işgalden kurtarmaya, halkın olanı halkın kullanımına açmaya devam edeceğiz.
* Hizmetlerimizi kentlerimizin çok kültürlü yapısını esas alarak sürdüreceğiz. İnanç, kimlik ve kültür çeşitliliğini bir zenginlik olarak değerlendireceğiz. Her inançtan, her kimlikten, her kültürden, her sosyal sınıftan yurttaşımızın belediye hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmasını sağlayacağız. Sosyal ve kültürel faaliyetleri bu esaslara göre içeriklendirip uygulamayı sürdüreceğiz.
* Paydaşlarla iş birliği içinde, medeniyetler havuzu olan ülkemizin her köşesinde tarihî ve turistik hazineleri açığa çıkaracak, turizmi teşvik edecek, kentlerimizin turizm gelirlerini artıracağız. Var olan tarihî eserleri koruyacak, tahrip olanları ihya edecek, kaybolanları bulup turizme kazandıracağız.
* Endüstriyel alanların dönüşümünü sağlayarak kamusal yaşama katmaya devam edeceğiz.
* Kent müzeleri ve hafıza mekânlarının sayısını çoğaltacağız. Bütünleşik koruma envanterleri hazırlayacağız. Sözlü tarih seferberliği yaparak hem istihdam sağlayacak hem de yaşayan tarihleri, gelenek ve görenekleri kayıt altına alacağız.
* Milli ve dini bayramları, ulusal günleri, sevinci ve üzüntüyü birlikte paylaşan kent kültürünün oluşmasını sağlayacağız.
* Sokakları ve kaldırımları yaya kullanımını kolaylaştıracak şekilde dünya standartlarına getireceğiz. Kaldırım işgallerinin önüne geçeceğiz.
* Sahiller halkındır. Sahillerin işgal edilmesine izin vermeyeceğiz ve sahilleri halka açmaya devam edeceğiz.
* Tüm semt pazarlarını kapalı alanlara taşıyacak hem yurttaşlarımızın alışveriş konforunu artıracak hem de pazarcı esnafının işini kolaylaştıracağız. Semt pazarlarını bölgenin ihtiyacına göre konumlandıracağız.
* Daha sağlıklı bir kent yaşamı için kamusal mekanlarda spor aktivitelerini arttıracak, spor tesislerini iyileştirecek ve spor altyapısının geliştirilmesi için gerekli olanakları sağlayacağız.
* Sokak hayvanları konusunda merkezi yönetim ile iş birliği içinde programlar gerçekleştirecek, hayvan bakımevi kurma zorunluluğunu uygulayacak, hayvan refahını gözeterek hayvan edinenlerin süreçlerini takip edecek, sokağa hayvan terk edilmesinin ve sokak hayvanı nüfusunun artmasının önüne geçeceğiz. Yönettiğimiz büyükşehir belediyelerinde veteriner işleri daire başkanlıklarını, il ve ilçe belediyelerinde veteriner işleri müdürlüklerini yaygınlaştıracağız.
Çevreci ve Yeşil Belediyecilik
* Ses, ışık ve tabela kirliliğinin önüne geçecek, kentlerimizi sakin ve huzurlu hale getireceğiz.
* Atıkların doğru bir şekilde azaltılarak ve ayrıştırılarak geri dönüşümünü veya bertarafını hedefleyerek atık geri dönüşüm ve kazanımını arttıracak önlemleri önceliklendireceğiz.
* Yeşil tahvil ihracı gibi yenilikçi modellerle belediyelere yeni finansman kaynakları oluşturacağız.
* Biyolojik ve ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri kuracak, var olanların kapasitelerini artıracağız.
* İklim krizinin küresel ölçekte dayattığı su sorununu öncelikli mesele olarak ele alacağız. Yeni su kaynakları geliştireceğiz. Su kaçaklarını önlemek için isale hatlarını sürekli denetleyip yenileyeceğiz. Doğal kaynakların sınırsız olmadığı konusunda farkındalık yaratacak programlar üretecek, tüketicilerin tasarruf konusunda bilinçlenmesi için kampanyalar yürüteceğiz.
* Yenilenebilir enerji üretimini kentlerimizde hayata geçireceğiz. − Atıkları enerji kaynağı olarak değerlendireceğiz. Sayısı hızla artan elektrikli araçlar için şarj istasyonları kuracağız.
* Enerji hatlarının yer altına alınması için merkezi yönetimle iş birliği yapacağız.
* Enerji üretimi ve tüketiminde belediyeler arasında iş birliği yapılmasını sağlayacağız.
* Semt pazarlarında ve benzeri gıda tedarik noktalarında biriken gıda atıklarını toplayarak geri dönüştürecek ve toprağa geri kazandıracağız.
* Yükselen iklim krizi karşısında ekolojik alanların onarılarak geri kazanılmasını önceliklendireceğiz.
* Bölgesel ekolojik onarım projeleri ve eylem planları yapacağız.
* Eski maden alanları, kurumuş dere yatakları, tahrip olmuş orman ve mera alanlarını ekolojik dönüşüm planları ile yaşama yeniden kazandıracağız.
* Yer altına alınan canlı derelere yönelik fizibilite çalışmaları gerçekleştirecek, mümkün olanlara yönelik yeniden yer üstüne alma projeleri uygulayacağız.
* Yaşam vadileri ile ekolojik uyuma sahip yeşil alanlar oluşturacağız.
* Hizmet binalarımızdan başlamak üzere yapılarda karbon salınımını azaltacak önlemlerle, belediye araç filosu ve toplu taşıma gibi sistemlerde sıfır karbona geçişi sağlayacak süreçler işleteceğiz.
* Binalarda karbon ayak izi takibi ve azaltımını önceleyecek mevzuatlarla kent içinde düşük emisyon alanları yaratacak ve elektrikli ulaşımı teşvik edeceğiz.
* İklim riskleri erken uyarı ve bilgilendirme sistemlerini yaygınlaştırarak halkımızın bu süreçlerden haberdar olmasını sağlayacağız.
* İklimle uyumlu peyzaj düzenlemeleri yapacağız.
* Altyapı sisteminde, belediye ve kamuya ait binalar ile konut alanlarında, yeşil çatı, yağmur bahçeleri, su sarnıçları, rüzgâr ve güneş enerjisi ile gri su gibi sistemleri içeren yeşil çözüm uygulamalarını yaygınlaştıracağız.
* Ekolojik yenilenme ve iklim krizine dayanıklılık için yenilenebilir enerji üretimini hızla yaygınlaştıracağız.
* Binalarda enerji verimliliği ve optimizasyonu ile tasarruf sağlayacağız.
* Belediyelerin yoğun enerji tüketen birimlerinde enerji verimliliğini sağlayacak teknolojik dönüşümleri gerçekleştireceğiz.
* Coğrafi koşullara göre güneş, rüzgâr, dalga gibi yenilenebilir enerji projelerini hayata geçireceğiz.
* Gıda tedarik sistemindeki her aşama için kayıp ve israfın önüne geçecek politikalar oluşturacağız.
Tüketiciler için gıda okur-yazarlığı programları düzenleyeceğiz.
* Belediye sınırları içinde çevresel sonuçlar doğuracak bir yatırımın ÇED süreçlerinde Bakanlık raporlamalarıyla birlikte, mutlaka belediye meclisleri ve büyükşehir belediye meclislerinin ortak onay şartını arayacağız. Bu konudaki yasal düzenleme için mücadele vereceğiz.
HALKÇI BELEDİYECİLİK
Dayanışmacı Belediyeciliktir
Adil ve Paylaşımcı Belediyecilik
* Herkes için eşit ve adil çalışma hayatı ilkesi gereği, kadın, genç ve engelli istihdamı ve kadın ve genç girişimciliğine öncelik vereceğiz.
* Meslek edindirme kursları ile istihdam bürolarını tüm illerde yaygınlaştıracağız.
* Öğrencilerin eğitim süreçlerine yönelik sosyal ve ekonomik destekleri sürdüreceğiz. Ek ders ve atölyelerin olacağı merkezler inşa edeceğiz.
* Gençlere yönelik etkinliklerin yapılacağı mekânları arttıracağız. Genç sanatçıları destekleyeceğiz. Genç Kart gibi destek uygulamalarını hayata geçireceğiz.
* Başta çocuklar ve gençler olmak üzere tüm yurttaşların bilgiye erişimini kolaylaştıracak kütüphane ve internet ağını yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Konforlu ders çalışma alanları sunacağız.
* Uygun boş konutları, farklı ekonomik destek modelleri ile aktif hale getirerek özellikle büyükşehirlerde baş gösteren barınma sorunuyla mücadele etmeye devam edeceğiz.
* Her bir yurttaşın sağlıklı beslenmesini ve nitelikli gıdaya erişimini güvence altına alacak sosyal destek programları oluşturacağız. Hayata sağlıklı başlangıç programları doğrultusunda anne adaylarına yönelik özel beslenme destekleri uygulayacağız. Çocuklara
yönelik başlattığımız ücretsiz süt ve öğrencilere yönelik ücretsiz öğün programlarını arttıracağız.
* Dezavantajlı grupların ulaşım hatlarına erişimini kolaylaştıracağız.
* Özellikle büyük kentlerde yerel esnafı mağdur etmeyecek şekilde sağlıklı, ucuz ekmek ve su üretimine kapasite artırarak devam edeceğiz.
* Öğrencilere ve düşük gelirli vatandaşlara uygun fiyatlı yemek seçenekleri sunan “Kent Lokantaları” uygulamasını ve destek kuponlarının oluşturulmasını tüm yurda yayacağız.
* Her türlü branşta yerel spor takımlarını güçlendirerek spor kültürünün devamlılığını güvence altına alacağız.
* İbadethanelerin bakımını ve temizliğini üstlenecek, güvenliğini sağlayacağız.
* Yerel örgütlenmeyle müdahale ekipleri oluşturacağız, kriz anlarında toplumsal dayanışmayı hızla örgütleyeceğiz.
* Genç sanatçılara yönelik burs, hibe, ayni ve mekânsal destek programları sağlayarak, yaratıcı endüstrilerle yenilikçi ve bağımsız kültür ve sanat üretimini teşvik edeceğiz.
* Yönettiğimiz belediyelerde geliştirdiğimiz, dayanışmayı teşvik eden ve özellikle kış aylarında ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı kapsayan “Kara Kış Fonu” ve “Askıda Fatura” uygulamalarını tüm yurda yayacağız.
* Nüfus hareketliliğinin yoğun olduğu kentlerimizde, merkezi yönetim ve güvenilir STK’lar ile iş birliği içerisinde, yabancı göçmen ve sığınmacılara yönelik geri dönüşü teşvik edici politikalar izleyeceğiz.
* Şehit ailelerinin ve gazilerin her daim yanlarında olacak, ihtiyaç ve taleplerini karşılayacağız.
Çocuk Merkezli Belediyecilik
* Temiz, güvenli ve erişilebilir parkları, oyun ve spor alanlarını, kütüphaneleri çocukların ayağına getireceğiz.
* Hiçbir çocuğun aç kalmasına, okula aç gitmesine, aç dönmesine razı gelmeyeceğiz.
* Yönettiğimiz kentlerde hayata geçirdiğimiz “Okul Beslenme Desteği” uygulamasını yaygınlaştıracak ve büyüteceğiz.
Kadın Merkezli Belediyecilik
* Kadınların iş hayatına, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılımının önündeki engelleri kaldıracak, onlara güvenli alanlar sunacağız.
* Özellikle sanayi sitelerine, esnaf işletmelerinin yoğun olduğu mahallelere odaklanarak kadın istihdamının artması için kreş ve çocuk bakımevi sayılarını artıracağız.
* Ulaşım sistemlerini kadının toplumsal hayata katılımını sağlayacak şekilde tasarlanmasını sağlayacağız.
* Anne sağlığını her aşamada takip edecek sistemi yaygınlaştıracak, belediye hizmetlerinde kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayacağız.
* Kadın yönetici ve çalışan istihdamında cinsiyet eşitliğini esas alacağız.
* Kadın kooperatiflerini destekleyeceğiz.
Tasarımında ve yürütmesinde doğrudan kadınların rol aldığı kadın sığınma ve dayanışma evleri kuracağız.
* Kreş hizmetini yaygınlaştırıp, mevcut kreşlerin sayılarını ve niteliklerini arttıracağız. Kreş ve çocuklarla ilgili hizmetlerde esnek mekanlar oluşturacağız. Yenidoğanlara ve ailelerine yönelik destek paketlerini çoğaltacağız.
* Şiddet mağdurlarına 7/24 destek sağlamak amacıyla açtığımız “Kadın Destek Hattı”, şiddet görmüş veya risk altındaki kadınlara güvenli barınma imkânı sunduğumuz “Kadın Dayanışma Evleri”, aile içi ilişkileri güçlendirmek ve krizlere müdahale etmek amacıyla hizmete açtığımız “Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezleri”ni tüm yurtta hayata geçireceğiz.
Genç Merkezli Belediyecilik
* Öğrencilere yönelik nitelikli yurt hizmetini yaygınlaştıracak, gençlerin barınmasını güvence altına alacağız.
* Gençlerimizin sosyal hayatın içinde tutacak programlar geliştireceğiz.
* Eğitimin herkes için erişilebilir olmasını ve kalitesini artırmaya yönelik başlattığımız “Sen Oku Diye” ve “Genç Üniversiteli” gibi programları her ilde hayata geçireceğiz.
* İstihdamı desteklemek üzere başlattığımız istihdam ofislerini arttıracak, özellikle gençlere yönelik kariyer eğitimleri, meslek kazandırma kursları açacağız.
Engelli Merkezli Belediyecilik
* Engellilerin belediye hizmetlerine, kentin imkânlarına kolay ve güvenli bir şekilde erişmesini sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Sokakları, kaldırımları, bina girişlerini, ulaşım hatlarını bu amaçla Avrupa Birliği standartlarına yükselteceğiz.
* Hasta ve engelli bakım merkezlerini, evde sağlık ve evde bakım hizmetlerini, yaşlı yurttaşlarımız için açtığımız “Yaşam Evleri”ni, uzman kadrolar tarafından yürütülen evde sağlık ve bakım hizmetlerini yaygınlaştıracağız.
Halk Sağlığı Belediyeciliği
* Birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak ve arttırmak için Sağlık Eylem Planı hazırlayacağız.
* Beslenme bozuklukları, bodurluk, obezite oranlarını takip edecek, bu konuda halk sağlığı hizmetleri sunacağız. Sağlıksız beslenmeyi teşvik edecek reklamların önüne geçeceğiz.
* Halk sağlığı ve kadın sağlığı alanlarında hizmet veren merkezleri yaygınlaştıracak, bu merkezlerde verilen danışmanlık ve test hizmetlerini genişleteceğiz.
* Sağlık okuryazarlığı, sağlıkta etki programları ve farkındalık eğitimleri vereceğiz.
* Yerel sağlık hizmetleri kapsamında “Psikolojik Danışma Merkezleri”nin sayısını çoğaltacağız.
* Belediye bünyesinde bağımlılıkla mücadele konusunda, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde destek sunacak birimler kuracağız.
* İçme suyu kaynaklarını koruyaca
* Sağlığı bir bütün olarak değerlendirecek; çevre, toplum ve hayvan sağlığı için bütüncül politikalar üreteceğiz.
* Sağlığı bir bütün olarak değerlendirecek; çevre, toplum ve hayvan sağlığı için bütüncül politikalar üreteceğiz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları