Dayak yiyen kadına 5 ay hapis, polise beraat

Polislerden yediği dayak sonrasında gözü moraran Meltem Tekin'in 4 yıl süren dava sonrası dayakçı polisler beraat ederken, Tekin 5 ay hapis cezası aldı...

Taksim Polis Merkezi'nde polislerden yediği dayak sonrasında gözü moraran Meltem Tekin'in 4 yıl süren davası sonrasında, dayakçı polisler beraat ederken, Tekin 5 ay hapis cezası aldı.

2008 yılında Taksim Polis Merkezi'nde polislerin saldırısına uğrayan Meltem Tekin 4 yıl süren davanın ardından polise hakaretten 5 ay hapis cezası alırken, polisler ise beraat etti.

 
AKP'nin köpekleri iddiası

 Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, Taksim’de bir kafede falcılık yapan Meltem Tekin ve arkadaşı Erem Yirmibeş, 2008 yılında kimlik gösterme tartışmasına girdikleri polisler tarafından gözaltına alınıp Taksim Polis Merkezi’ne götürülmüştü. Meltem Tekin, gecenin sonunda karakoldan, gözündeki morlukla çıkarken; polislerin hazırladığı tutanakta iki genç kadının, “AKP’nin köpekleri” dedikleri, "askeri personel yakını kartı" gösterip “Geçmişte sizi bunlar astı, Hepiniz AKP gittikten sonra hesap vereceksiniz” diye "tehdit" edip polisi tartakladıkları ileri sürülmüştü.

 
Kelepçeli elleri ile kendini tokatladı

 Yirmibeş’in kendisini yaralamak için kafasını duvara vurduğu, Tekin’in de kelepçelenmiş elleriyle kendi yüzünü tokatladığı ve tekme atıp bir sandalyeyi kırdığı iddia edilmişti. Bir mobilyacı çağırıp sandalyenin 25 TL olduğunu ‘kayıt altına alan’ polis, iki kadından şikayetçi olmuştu. Geçen ay biten yargılama sonunda iki kadına ‘memura hakaret’ suçlamasıyla beş ay hapis cezası çıktı; cezalar ertelendi. Tekin’in gözündeki morluğa rağmen polisler beraat etti.

Önce dayak sonra tutanak

 Meltem Tekin, İstiklal Caddesi ’ndeki bir barda falcılık yapıyordu. O tarihte 27 yaşında olan Tekin 22 Eylül 2008 gecesi işlerini bitirdikten sonra arkadaşı Erem Yirmibeş’in barına gitti. Birlikte alkol alan iki genç kadın saat 01.00 sularında evlerine gitmek üzere yola çıktılar. Feridiye Sokak’ta polislerce durduruldular. “Kimliklerinizi çıkarın” diyen polislere Tekin, “Ne malum polis olduğunuz?” dedi. Polisler “Ne biçim konuşuyorsun” diye çıkıştı. Aralarında tartışma başladı. İki kadın Taksim Polis Merkezi’ne götürüldü. Tekin, konulduğu bölümde, söylenmeye devam ediyordu. İddiasına göre bir polis, “Sussana sen!” diye bağırdı. Tekin de “Demokratik bir ülkede değil miyiz, niye susayım?” diye karşılık verdi. Bir polis gelip “Sen hala konuşuyor musun?” diyerek, iki tokat attı. Tekin, gözündeki morlukla ayrılırken, Taksim Polis Merkezi’nde görevli yedi polis aynı gün saat 05.00’te şu akıl almaz tutanağı yazmaktaydı:

Polis tutanak tutarsa...

 “Görevimizi ifa ettiğimiz sırada Erem Yirmibeş ve Meltem Tekin kendi aralarında ve yüksek sesle çevreyi rahatsız edecek şekilde ‘Bu AKP ne b.k yediğini bilmiyor. İleride bizi çarşafa sokar. Baksana, adaleti satın almışlar. Askerleri tek tek tutuklatıyor. Hakim ve savcıları köpek gibi kullanıyor’ gibi konuşmaların devam ettiği esnada kimliklerini ibraz etmelerini istediğimiz sırada Erem Yirmibeş, ‘İşte bir AKP köpeği daha. Amerikan Konsolosluğu’ndaki itler gibi sizleri de kurşuna dizmek lazım’ diyerek, kimliğini fırlatmış, Meltem Tekin askeri personel yakını kimlik kartını göstererek, ‘Geçmişte sizi bunlar astı. Hepiniz Ak Parti gittikten sonra hesap vereceksiniz’

 
Şahısların alkollü olması nedeniyle müdahale edilmemiş, çevreyi rahatsız edecek şekilde bağırmaları üzerine yakalama işlemi yapmak istediğimizde Erem Yirmibeş aynı ekipte görevli İbrahim Keser’e ‘S... gidin’ diyerek yakasından tutarak geriye doğru itmiş, Meltem Tekin de kendisini yere atarak gözaltına alınmasını engellemek için direnmiş…

Taksim Polis Merkezi’ne intikal edildiğinde Meltem Tekin, sandalyeye tekme atarak kırmış, bize hitaben ‘Gün gelecek hepinizi asacağız, AKP elbet düşecek, o zaman bunun hesabını vereceksiniz’ diyerek hakaret ve tehditlerine devam etmiş, Erem Yirmibeş elleri arkadan kelepçeli olduğundan dolayı kafasını kapıya vurarak, ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ diyerek bağırmaya başlamış, Tekin de ‘Polisler bize işkence yapıyor’ diyerek, elleri önden kelepçeli olmasına rağmen kendisini yere atarak tokatlamaya başlamış…”

Kırılan sandalye için tutanak

 Tekin’ın tekmeyle kırdığı iddia edilen sandalye için de polis memurları tutanak düzenlendi. Tutanakta, “Avukat görüşme odasında bulunan 1 adet kolçaklı sandalye üzerinde yapmış olduğumuz incelemede, oturulan kısmın döşeme bölümünden tamamen yerinden ayrılmış olduğu, ayrıca altında bulunan metal kısmın da zorlanmaya bağlı olarak eğilmiş olduğu” kayıt altına alındı. Ertesi gün mobilyacı Niyazi Özgen karakola çağrılıp sandalyenin ‘değer tespiti’ yapıldı. Özgen, sandalyenin 25 TL olduğunu ifade etti. Böylece Tekin ve Yirmibeş hakkında ‘görevli memura mukavemet, hakaret ve devlet malına zarar’ iddialarıyla sekiz yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İki genç kadın iddiaları reddetti. Sekiz polis hakkında da ‘kasten yaralama’ suçunu iki kez işledikleri iddia edildi.

Davanın son duruşması, geçen 9 Mayıs’ta İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tekin ve Yirmibeş, hakaret iddiasıyla beş ay hapse çarptırıldı. Ceza ertelendi. “Mala zarar verme kastı anlaşılamadığından” bu suçtan beraat ettiler. Polisler hakkında da beraate hükmedildi.