Denizleri de doldurup satacaklar
Ormanları, dereleri yağmalayan iktidar şimdi de kıyı ve denizlere göz dikti. Bakanlığın Kıyı Kanunu Yönetmenliği’nde yaptığı değişik kıyıların ve denizlerin yağmalanmasının önünü açacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin bazı maddelerinde değişikliğe gitti. Resmi Gazete’de çıkan, Kıyı Kenar Çizgisi ile ilgili olan Kısmi Yapılaşma tanımına ‘Barınak, Tonoz Sistemleri, Rekreatif Amaçlı İskele’ bölümleri de eklendi.
Bakanlığın yeni balıkçı barınağı tanımına göre, emsali karar alanının yüzde 2’sinde yüksekliği 6 buçuk metreyi ve 2 buçuk katı aşmayacak şekilde sosyal ve teknik alt yapı tesisleri kurulabilecek.
Yönetmelikte ‘Barınak’ tanımı da değişti. Yeni tanıma göre kıyılarda, emsal kara alanın yüzde 5’ini geçmeyecek, asma kat ile birlikte 5 buçuk metreyi geçmeyen barınak lar yapılabilecek.
BirGün'en Gökay Başcan'ın haberine göre; Kıyılarda ve denizlerde yapılaşmaya neden olacak yönetmeliğe ilişkin uzmanlar koruma ilkelerini boşa düşürerek yasa dışı uygulamaları yasal hale getirilmeye çalışıldığını belirtti. Yapılan değişiklikleri değerlendiren TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, “Kıyılarda yapılan yasa dışı uygulamaları yasal hale getirme çabası” dedi.
KANAL İSTANBUL’U KAPSIYOR
Değişiklikte belirtilen sosyal ve teknik alt yapı tesislerine ilişkin konuşan Köymen, “Dolgu alanlarında akaryakıt istasyonu yapılabileceği belirtiliyor. Bu istasyonlar deniz ve kara araç larına hizmet verebilir. Burada aklan gelen ilk şey Kanal İstanbul Projesi” dedi.
Tonoz sistemlerine ilişkin değişiklikle doğal koyların tehlike altına girdiğini ifade eden Köymen, “Doğal koy ve ada çevrelerinde tonoz sistemlerinin kurulacağından söz ediliyor. İskele bulunmayan yerlerde açık denizlere kurulacak tonoz sistemleri gemilerin bağlanacağı yer. Bu sistemlerin ‘gerekli’ görüldüğü yerler ise yine doğal koylar” ifadelerini kullandı.
YAPAY ADACIKLAR KURACAKLAR
Yönetmelikte değişiklerden birisi de ‘kıyı’ ibaresinden sonra ‘deniz’ kelimesinin getirilmesi oldu. Bu ibarenin kıyıların ardından denizlerin de parsellenerek imara açılacağı anlamına geldiğini belirten Köymen, “Denizde de imar planı hazırlanabilecek ve yapıların yükseleceği anlamına geliyor. Yapay adacıkların önünü açacak ve adacıklar için imar planları hazırlanabilecek” diye konuştu.
MİLLET BAHÇESİ YAPILABİLECEK
Kıyı dolgularında millet bahçesinin yapılmasının önünün açıldığını belirten Köymen, “Kıyı dolgularında millet bahçesi yapılabilecek. Yani kıyılarda, dolgu alanlarında yeme içme ünitelerinin, camilerin yapılabileceği anlamına geliyor” dedi.
Fırat ve Dicle’nin kapsadığı alanlarının tanımının da değiştiğini ifade eden Köymen, “Hevsel Bahçeleri’nde yaptıklarına kılıf hazırladılar. Sadece kıyılarda değil doğuda da yapılaşmanın önü açılıyor.
İki büyük nehrin kollarını genişleterek yapılaşmasının yolunu açan bir düzenleme getirdiler” diye konuştu.
SIKIŞTIKÇA YÖNETMELİK ÇIKARIYORLAR
İktidarın sıkıştığı her noktayı yönetmelikle aşmaya çalıştığını ifade eden Köymen şöyle konuştu: “Kıyı kanunlara aykırılık nedeniyle açtığımız davalar vardı. Sıkıştırdıkları her noktayı bu yönetmelikle aşmak istiyorlar. Marmara’da yapay adaların oluşması bekleniyor. Denizde dolgu ve onların yapılaşmasını içeriyor.”
KORUMA İLKELERİNİ BOŞA DÜŞÜRMEK İSTİYORLAR
Salda için imar planları askıdayken yapılan bu değişikliğin itirazları boşa düşürme hamlesi olarak değerlendiren yaşam savunucusu Mimar Birsen Tanyeri ise, “ÖÇK, doğal ve arkeolojik sit alanlarında deniz ve göl kıyılarının yapılaşmasına neden olacak. Koruma ilke kararlarını kaldıran bir değişiklik. Salda, Olimpos gibi özel koruma alanlarını yakından ilgilendiriyor. Kıyılarda korunan alanlardaki yapılaşmayı kalıcı hale getiriyor. Kabul edilebilir bir şey değil. Doğaya zarar vereceği aşikar olan birtakım uygulamaların yasallaşması anlamına geliyor. Türkiye’nin bir çok kıyısında yapılaşmayı resmi hale getiriyor” ifadelerini kullandı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları