Dertlere çare

Melih Aşık; CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde Bakan Murat Kurum’a, asbestli içme suyu borularının durumu soruyor.

ASAL Araştırma adlı şirket , 26 ilde anket yaparak vatandaşa “Türkiye’nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?” sorusunu soruyor. 

Vatandaşların yüzde 39,5’i “Hiçbir parti sorunları çözemez” diyor. Ankette AK Parti yüzde 21, CHP ise yüzde 18,4 oranında destek görüyor. “Fikrim Yok” diyenlerin oranı ise yüzde 9,7... 

***

Rahmetli Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş anlatmıştı... 

Onun ağzından aktaralım: 

- Genç bir hâkim olarak ilk tayin yerim doğuda Aralık ilçesiydi. Orada kaymakamın bir şoförü vardı. Bu adam sık sık neyle övünürdü biliyor musunuz? 

- Neyle? 

- Benim bozduğum arabayı kimse tamir edemez, diye övünürdü... 

***

Türkiye’de ekonominin durumu o mudur? 

Tam değil... Sistem değiştirilirse ekonomi de düzelir... 

Yukarıdaki araştırmada dikkati çeken nokta, sorunların çözümünde CHP’ye AKP’den daha az umut bağlanmasıdır. Bunca yılın muhalefeti ülkeyi daha iyi yöneteceği konusunda neden halka güven veremiyor. Çünkü halkı ikna edici bir iktidar programı ortaya koyamıyor. Güç odaklarını küstürme endişesiyle cesur kararlar alamıyor. Farklı bir sistem önerisi yok. Halkı heyecanlandıracak bir vaadi yok. Partiyi yeni ve uzman isimlerle güçlendirmiyor. Günübirlik eleştirilerle vakit geçiriyor. İktidarın saptadığı gündemin peşinden sürükleniyor.  

İdeoloji ve program eksikliği gelecekle ilgili umutsuzluğa yol açıyor. 

MERTENS

Galatasaray’ın başarısında pay sahibi olan futbolcularından biri de Dries Merters... 37 yaşında olmasına rağmen sahada basmadık yer bırakmıyor. Zaman zaman maç sonlarında 3 yaşındaki oğlu Ciro’yu da sahaya çıkarıyor, büyük sempati topluyor. Mertens bu sezon sonunda futbolu bırakacağını açıkladı. GS TV Mertens ailesiyle röportaj yapmış. Eşi Katrin Kerkhofs diyor ki: 

“Eşim bu sezon futbolu bırakacak. Ama biz Galatasaray’dan ve İstanbul’dan ayrılmayacağız. Burada güzel bir düzen kurduk ve Galatasaray kulübü ile aile olduk.” 

Keşke bütün yabancılar İstanbul’u bu kadar sevse. Keşke İstanbul her zaman böyle, başka şehirde yaşama imkanı olan Avrupalıların da tercih ettiği bir şehir olabilse. 

MAHRUKİ

AKUT kurtarma örgütünün kurucusu, dağcı Nasuh Mahruki Türkiye’de de uygulanması sözkonusu olan elektronik oylama sistemiyle ilgili endişelerini dile getirdiği için tutuklandı. 

Mahruki’nin Twitter mesajında iktidara yönelik suçlamalar da var. 

Ancak kaçma ve kanıtları yok etme ihtimali görünmüyor. 

Çağırılınca vakit geçirmeden savcılığa gitmiş. 

Kişi attığı bir mesaj yüzünden elbet yargılanabilir ama tutuklanır mı? 

Üstelik “Namaz kılmayan öldürülebilir” demenin bile ifade özgürlüğü sayıldığı bir iklimde! 

Adalet Bakanlığı böylesi mantığı zorlayan kararlar konusunda açıklama yapmalı... 

ALO HASTANE

Hastanız var.. Acilen bir hastaneyi aramak zorundasınız... 

Telefonda önce o hastanede yeni açılan bölümün reklamını dinliyorsunuz... 

Sonra randevu, acil servis, laboratuvar vs. için hangi tuşlara basacağınız söyleniyor... Basıyorsunuz... 

Bu defa uzun uzun kişisel verilerinizin kayıt altına alınacağı anlatılıyor. Peşinden aydınlatma metni hatırlatılıyor. 

Siz telefon başında bu sözleri dinleyerek vakit geçiriyorsunuz. 

Hastanız yattığı yerde kıvranıyor... 

Bu durum tüm özel hastanelerde böyle. 

Belli ki Sağlık Bakanlığının koyduğu standartlar uygulanıyor. 

Peki hastane yönetimleri telefonlardaki uzun girizgahın kısaltılması için bakanlığa bir talepte bulunmuyor mu? 

Bakanlık böyle sorunlardan haberdar değil mi? 

Harcanan vakte... İnsanların çektiği sıkıntılara yazık değil mi? 

Ne basit sorunlar içinde debeleniyoruz! 

ASBEST

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde Bakan Murat Kurum’a, asbestli içme suyu borularının durumu soruyor. 

Özellikle belediye statüsünden köye dönüşen yerleşimlerde bu boruların değiştirilmediğini söylüyor. Bakan Murat Kurum, 2002 yılından itibaren içme suyu hatlarında asbestli boru kullanımına son verildiğini ve bu boruların yüzde 82’sinin değiştirildiğini ifade ederek,  

“Geriye kalan 2.700 kilometrelik asbestli boru, belediyelerin talepleri doğrultusunda ve bir plan dahilinde değiştirilmektedir” diyor. 

Sonuç.. En tehlikeli kanserojen maddelerden biri olan asbest, halen yurdun dört bir yanında 2700 kilometre uzunluğunda borunun içinde su naklinde kullanılmakta... İnsanlar bu suyu içmektedir... 

Bu boruların değiştirilmesi hızlandırılmalıdır.