Tip 1 diyabet hastası olan ve Edinburg merkezli hücre nakli programı cercevesinde tedavi gören Kathleen Duncan, pankreastan yapılan adacık (islet) hücre nakli ardından, artık insülin almasına gerek kalmadığını belirtti
Bu alanda öncü niteliğinde olan nakil programı 2009 yılında başlatıldı ve şimdiye dek iki hastaya üc adacık (islet) hücre nakli yağıldı. Tip 1 diyabet hastaları, genelde kan şekerini kontrol altında tutma konusunda sorun yaşıyorlar ve kan şekeri düştüğü anda ( Hipoglisemi habersizliği) kendilerini kaybedebiliyorlar.
Nakil işlemi, ölmüş bir donörün pankreasından alınan adacıkların (islet) karmaşık bir hazırlık aşamasından gecirilmesini öngörüyor. Bu adacık hücreleri daha sonra Edinburg'daki nakil merkezinde diyabet hastalarına enjekte ediliyor ve böylece hastanın kendi kan şekerini üretmesi sağlanıyor.
30 Yılı aşkın bir süre önce Tip 1 diyabet hastası tanısı konan ve günde dört kez insülin enjeksiyonu yapmak zorunda olan Kathleen Duncan, yaşadıklarını anlatırken, "Bu tedaviden önce kan şekeri düzeyim hakkında hicbir fikrim olmadığı ve ne zaman yığılıp kalabileceğini bilemediğimden kendimi tamamiyle caresiz hissediyordum. Bu durum yalnız beni etkilemekle kalmadı, yıllarca hem kocam Chris, hem de oğlum David acısından kaygı yarattı. David, okuldabn eve gelip de beni kendimi kaybetmiş halde bulacak diye cok korkuyordum; onun icin de, insan icinde yığılıp kalırsam biri nasılsa hastaneye götürür diye, hep dışarda dolaşıyordum." diyor.
Nakil işleminden sonra yaşam koşullarının değiştiğini anlatan Duncan, "Hastalığım üzerinde ve günlük hayatımda artık daha fazla kontrol sahibiyim; normale yakın bir hayat sürebiliyorum." dedi.
İskocya Ulusal Kan Nakli Hizmetleri'ni ziyaretinde, Duncan'la görüşen Sağlık Bakanı Nicola Sturgeon da, tedavi programından övgüyle sözetti ve daha fazla sayıda insana yardım edilebilmesi icin, daha fazla donörlük başvurusunda bulunulması cağrısında bulundu.