DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, TBMM’ye Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin kanun teklifi verdi
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı, Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal TBMM'de yaptığı açıklamada: En acil gündem Ekonomi, akaryakıt fiyatlarının geldiği seviyede, milli güvenlik ve beka sorunu boyutuna ulaştı.
Uysal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, vatandaşların, zamlar nedeniyle hayatını idame ettiremez hale geldiğini söyledi.
Türkiye'nin, yürütmenin rasyonel olmayan para politikaları sonucunda yüksek enflasyonla karşı karşıya kaldığını dile getiren Uysal, ekonomideki rasyonel politikalardan uzaklaşılması nedeniyle ekonomik olarak hem iç hem de dış piyasalarda güven problemleri ile karşı karşıya kalındığını belirtti.
Petrol ürünleri ve akaryakıt fiyat artışlarının, 2023'e kadar bu şekilde seyredeceğine işaret eden Uysal, "Bu nedenle tüm dünyada rafineri kar marjları da tarihinde ilk defa 60 dolar varile kadar yükseldi. Türkiye'de de döviz kurunun etkisiyle ancak bundan daha da fazla şekilde akaryakıt fiyatları hızla artıyor. Akaryakıt fiyatlarının geldiği seviyeler artık milli güvenlik ve beka sorunu boyutuna ulaştı. Son dönemde Kazakistan gibi ülkelerde halk hareketlerine neden olması, bunun en dikkat edilmesi gereken örneği." dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, TBMM’ye Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin kanun teklifi verdi
“Ülkemizin her kesimi, bu zor ekonomik kriz ortamında, eşit oranda ve adil fedakarlık yapmalı”
(DP Basın Merkezi – 16 Haziran 2022) Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, TBMM’ye Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin kanun teklifi verdi.
Genel Başkan Uysal, 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin kanun teklifini TBMM’ye sunduktan sonra bir basın toplantısı düzenleyerek gerekçelerini anlattı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal, beraberinde bulunan Genel Başkan Yardımcıları Cemal Enginyurt, Bülent Şahinalp ve Genel İdare Kurulu Üyesi Ali Arif Aktürk ile birlikte düzenlediği basın toplantısında akaryakıt fiyatlarının geldiği seviyenin, milli güvenlik ve beka sorunu haline geldiğini ifade ederek şunları kaydetti:
“Eşit şartlarda rekabet, serbest ekonomi”
“Demokrat Parti olarak evrensel demokratik değerlerin, toplumsal değerler ve kanunlar çerçevesinde özgürlüklerin kısıtlanmadan, kuralların herkese eşit tanındığı, korumacılığın olmadığı, eşit şartlarda rekabetin tesis edildiği serbest piyasa ekonomilerinde gelişeceğine inanıyoruz.
Dünya ekonomileri pandemi sonrasında yaşanan parasal genişlemelerin ve ötelenmiş bulunan talebinde etkisiyle olağanüstü dönemlerden geçmekte ve başta enerji emtiaları olmak üzere, gıda ve diğer tüm hammadde, yarı mamul ve mamulde çok büyük fiyat artışları izlenmektedir. Bu da tüm dünya ekonomilerinde enflasyonist etkiye sebep olmaktadır.
Buna ilave olarak Şubat 2022’de baş gösteren Ukrayna Rusya krizi ve Rus hidrokarbon kaynaklarına uygulanmaya çalışılan ekonomik yaptırım ve ambargo sonucu enerji maliyetleri rekor seviyelerde artmıştır.
Ülkemiz ise tüm dünyada yaşananlara ilave olarak kendi ekonomisindeki kırılganlıklarla birlikte yürütmenin rasyonel olmayan para politikaları sonucunda dünyadaki enflasyonist etkinin çok üzerinde, çok kısa bir zamanda, çok yüksek enflasyon ile karşı karşıya kalmış ve ekonomideki rasyonel politikalardan da uzaklaşılması sonucu ekonomik olarak hem iç, hem de dış piyasalarda güven problemi ile karşı karşıya kalmıştır
Uluslararası petrol piyasalarında pandemi döneminde düşen petrol ve ürün fiyatlarından dolayı tüm dünyada eski teknolojili, verimi düşük rafineriler kapanmış ve üretimlerini sonlandırmışlardır. Günlük 2 milyon varil ham petrol işleme kapasitesine sahip rafineriler bu dönemde kapanmış, pandemi sonrasında artan taleple de birlikte şu anda dünya da 6 milyon varil/gün ham petrol işleme kapasitesine sahip rafinaj kapasite açığı oluşmuştur. Bunun sonucunda da petrol ürünleri ve akaryakıt fiyat artışları ham petrolün çok üzerinde olmakta ve 2023 yılına kadar da bu şekilde seyredecektir. Bu nedenle tüm dünyada rafineri kar marjları da tarihinde ilk defa 60$/varil’e kadar yükselmiştir.
Türkiye’de de hem döviz kurunun etkisi ile ancak bundan da daha fazla bir şekilde akaryakıt fiyatları çok hızlı artmaktadır. Bu artış hem enflasyona çok ciddi bir etki yapmakta ama bunun da ötesinde ekonomiye çok büyük bir kırılganlık getirmektedir. Akaryakıt fiyatlarının geldiği seviyeler artık milli güvenlik ve beka sorunu boyutuna ulaşmıştır. Son dönemde Kazakistan gibi ülkelerde demokratik teamüllere de zarar verecek şekilde halk hareketlerine sebebiyet vermesi bunun en dikkat edilmesi gereken bir örneğidir.
Ülkemizde akaryakıt fiyatları 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 10. Maddesine göre en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa koşullarına göre oluşmaktadır. Yani rafineri çıkış fiyatı Platts European Scan’da yayınlanan Akdeniz havzası İtalya Lavera/Genova benzin ve motorin ürün fiyatları ile TCMB tarafından açıklanan dolar satış kuru baz alınarak tespit edilmektedir.
Türkiye’de bulunan rafineri lisansı sahipleri ile dağıtıcı lisansı sahipleri petrol ve ürünlerini ithal edebilmektedir. Rafineriler hem ham petrol, hem de ürün ithal ve ihraç edebilir iken dağıtıcı lisansı sahipleri sadece ürün ithal ve ihraç etmektedir. Ukrayna-Rusya krizi dünyadaki petrol fiyatlarına olumsuz etkilemiş ikin beraberinde fırsatları da getirmiştir. Ancak Türkiye halihazırda Rus petrolünü en çok satın alan ilk 6 ülkeden birisidir. 2022 yılında da Rusya’dan alınan petrol yüzde 30 oranında artmıştır. Ukrayna krizinin başladığı 24 Şubattan sonra ilk 100 günde Türkiye Rusya’dan 6,7 Milyar Euro değerinde ham petrol ve ürün ithal etmiştir. Şu anda da Rus petrolü dünya fiyatlarından 35$/varil iskontolu satılmaktadır. Aynı durum Rusya çıkışlı petrol ürünleri içinde geçerlidir. Rusya rafinerilerinden çıkan motorin ve diğer ürünler dünya fiyatlarından çok daha ucuzdur. Ancak pompa satış fiyatlarının Akdeniz havzasındaki afişe fiyatlardan belirleniyor olması ham petrolü işleyip ürünleri piyasaya satan rafinerilerle, ürünleri ithal edenlere çok büyük oranda kar marjı sağlamaktadır. Ekonomik olarak olağanüstü günler geçirdiğimiz bu dönemde 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 10. Maddesi tadil edilerek EPDK’nın bu olağanüstü dönemlere ikişer aylık periyotlarla Rafineri ve Dağıtıcı Lisans sahiplerine makul kar marjları bırakarak piyasayı düzenlemesi gerekmektedir.
“Üreten ve büyüyen bir Türkiye istiyoruz”
Demokrat Parti olarak Serbest Piyasa kurallarının öneminin farkında olduğumuzu ve demokrasinin daha yerleşik ve kalıcı tesis edilmesi için, ülkemizin her kesiminin bu zor ekonomik kriz ortamında eşit oranda ve adil fedakarlık yapması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle TBMM’de gerekli hukuki düzenlemenin ivedilikle yapılıp, bağımsız düzenleme kurumu EPDK’nın gerekli müdahalede bulunması için bir kanun teklifi vermiş bulunuyoruz. Enflasyonun üç haneli rakamlara ulaştığı ve halkımızın hayat pahalılığından çok büyük oranda fakirleştiği bu dönemde vermiş olduğumuz kanun teklifini siyasi mülaza yapmadan ivedilikle TBMM geçmesi için tüm siyasi partilere de çağrıda bulunuyoruz. Üreten ve büyüyen Türkiye için, bu olağanüstü dönemi atlatabilmek için siyasi parti olarak sorumluluklarımızın farkındayız. Diğer tüm siyasi partiler, sivil toplum örgütlerinden de aynı sorumluluk ve gayreti bekliyoruz.”
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın TBMM’ye sunduğu kanun teklifi şöyle:
5015 SAYILI PETROL PİYASASI KANUNU
Fiyat oluşumu
Madde 10- Petrol alım satımında fiyatlar en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa koşullarına göre oluşur. Yerli ham petrol için, teslim yeri olan en yakın liman veya rafineride teşekkül eden “Piyasa Fiyatı” fiyat olarak kabul edilir.
Bu piyasa fiyatı, Türkiye’de üretilen ham petrolün Türkiye içinde veya dışında en yakın erişilebilir dünya piyasasında, evsaf ve izafi ağırlık bakımından normal olarak mutat ayarlamalara göre tespit edilmiş emsal petrolün belirlenen serbest rekabet fiyatına, aynı evsafta ham petrolün dünya piyasasından Türkiye’de teslim yeri olan limana veya rafineriye kadar getirilmesi için gerekli bütün giderlerin tamamının eklenmesi ve fakat Süveyş Kanalı geçişi ile Batman veya civarında üretilen ham petrolün Batman rafinerisinde oluşan piyasa fiyatına Batman-Dörtyol Boru Hattı geçiş ücreti dahil oluşan fiyat veya erişilebilir dünya piyasası mevcut olmadığı takdirde üretici tarafından Türkiye’de teslim edildiği yerde vergiler hariç fiilen uygulanan satış fiyatı olarak kabul edilir.
Üretimi yapılan yerli ham petrole emsal olarak, 26 API ve daha hafif petroller için Arab Medium (31 API) petrolünün, 26 API den daha ağır petroller için Arab Heavy (27.5 API) petrolünün otuz gün vadeli fiyatları esas alınır ve yerli ham petrol ile emsal alınan petrol arasındaki gravite farkının fiyat bakımından değerlendirilmesinde;(7) Emsal petrol ile yerli petrol arasındaki her bir 0.1 API gravite farkı için 2 ABD cent emsal petrolün varil fiyatına ilâve edilir veya çıkarılır. Ancak bir alt gravite grubunun fiyatı üst grubun fiyatından yüksek olamaz.
Emsal ham petrolün Türkiye’ye getirilmesi için gerekli bütün giderlerin hesaplanmasında, “Worldscale” de ilân edilen nominal navlun baz alınır, LR-2 sınıfı tankerler için tespit edilen AFRA yüzdesinin uygulanması ile nakliye maliyeti hesaplanır.
Gravite ayarlaması ve nakliyenin eklenmesi suretiyle bulunan fiyata (C+F) yürürlükteki sigorta mevzuatı ve primleri uygulanır. Tehlike ve harp hali sigorta primi uygulaması Bakanlığın değerlendirmesine tâbidir. İkinci bir değişikliğe kadar uygulanacak sigorta primi miktarı yüzde 0.075’i aşamaz.
İthalde alınan gümrük vergi ve resimlerin ilâve edilmesiyle yerli ham petrolün piyasa fiyatı bulunur. Yurt içi kara nakliye ücretleri için akaryakıtların fiyat teşekkülündeki nakliye rayiçleri alınır.
Piyasa fiyatı tekliflerinde, T. C. Merkez Bankası tarafından açıklanan aylık döviz satış kuru ortalaması, petrol birimi olarak varil, metrik ton ve döviz cinsi olarak ABD Doları kullanılır. Piyasa fiyatlarına esas olan unsurların uygulamasında ortaya çıkabilecek sorunları değerlendirme ve çözmeye Kurul yetkilidir.
Rafinericiler, ham petrol üreticilerinin teklifi halinde oluşan bu asgarî fiyatlardan yerli ham petrolü alırlar ve ham petrol temininde yerli ham petrole öncelik tanırlar. Rafinericiler ham petrol üreticilerinin bu asgarî fiyat veya bunun üzerindeki fiyat tekliflerine onbeş gün içinde yazılı olarak cevap verirler. Rafinericiler üreticilerin aleyhine olacak teslim yeri ve şartlarında maddî talep ve teklifte bulunamazlar. Fiyat uyuşmazlıkları Kurumun hakemliğinde en geç otuz gün içerisinde tarafları bağlayacak şekilde sonuçlandırılır.
İthal ham petrol fiyatları dünya afişe fiyatları doğrultusunda yapılan petrol anlaşmalarına ve spot piyasa değerlerine göre temin edilebilen fiyat olarak değerlendirilir. Fiili ithalata ait bilgiler aylık olarak Kuruma bildirilir.
Rafinerici ve dağıtıcı lisansı kapsamında yapılan piyasa faaliyetlerine ilişkin fiyatlar, en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa oluşumu dikkate alınarak, lisans sahipleri tarafından hazırlanan tavan fiyatlar olarak Kuruma bildirilir.
İşleme, boru hatları ile bağlantılı olmayan lisanslı depolama ve taşıma faaliyetlerinin tarifeleri, lisans sahiplerince hazırlanarak Kuruma bildirildikten sonra uygulanır.
İletim lisansı kapsamında yürütülen taşıma ve bu hatlarla bağlantılı tesislerdeki lisanslı depolama faaliyetlerine ilişkin tarifeler, lisans sahiplerince hazırlanarak Kurul onayını müteakip uygulanır. Kurul, tarife onay istemlerini müracaat tarihini takip eden otuz gün içerisinde karara bağlar.
Ancak, petrol piyasasında faaliyetleri veya rekabeti engelleme, bozma veya kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran veya doğurabilecek nitelikte anlaşma veya eylemlerin piyasa düzenini bozucu etkiler oluşturması halinde gerekli işlemlerin başlatılmasıyla birlikte, her seferinde iki ayı aşmamak üzere, faaliyetlerin her aşamasında, bölgesel veya ulusal düzeyde uygulanmak için taban ve/veya tavan fiyat tespitine ve gerekli tedbirlerin alınmasına Kurum yetkilidir. Dünya piyasalarında savaş, salgın, vb gibi olağanüstü hallerin oluşması durumunda ya da iskontolu ithal ham petrol fiyatlarının, rafineri ürün fiyatlarının dünya afişe fiyatlarından çok fazla düşüş kaydetmesi durumunda Kurum’un belirlediği esaslar doğrultusunda her seferinde iki ayı aşmamak üzere, faaliyetlerin her aşamasında, bölgesel veya ulusal düzeyde uygulanmak için taban ve/veya tavan fiyat tespitine ve gerekli tedbirlerin alınmasına Kurum yetkilidir.
Belirli bölgelere ve belirli amaçlara yönelik olarak fiyatlara müdahale edilmeksizin kullanıcıların desteklenmesinin usul ve esasları ile miktarı Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenir.
GENEL GEREKÇE
Dünyada yaşanan pandemi sırasında çok hızlı düşen ham petrol fiyatları sonucu teknolojisi düşük rafineriler üretimlerini sonlandırmıştır. Bu dönemde tüm dünyada günlük 2 milyon varil ham petrol işleme kapasitesine sahip rafineri kapasitesi devre dışı kalmıştır. Pandemiden sonra ise tüm dünya ekonomilerinde yaşanan parasal genişlemeler sonucu tüm emtia fiyatları artmış ve hızla büyüyen ekonomilerle özellikle petrol ürünlerinde benzin, motorin ve jet yakıtında bir sıkıntı baş göstermiştir. Bunun sonunca çok hızlı artan ham petrol fiyatları ve ham petrol fiyatlarından daha da hızlı artan rafinaj edilmiş akaryakıt fiyatları ile tüm dünyada rafinerilerin kar marjları da olağanüstü artmıştır. Buna paralel olarak Şubat 2022 tarihinde baş gösteren Ukrayna-Rusya sorunu ile birlikte Rusya’ya uygulanmaya çalışılan ekonomik yaptırımlar ve ambargo ile Rus ham petrolü ve petrol ürünlerine yaptırımlar gelmiştir. Bir de Avrupa’da sadece ham petrol boru hattı ile Rus petrolü alıp çalışan Rafinerilerinde kapasitelerinin eksilmesi riski ürün fiyatlarını daha da arttırmıştır. Bu yaptırımların sonucunda Rus petrolü ve ürünleri dünya serbest piyasa fiyatlardan çok daha düşük iskontolu fiyatlarla tüm dünyaya ve ülkemize de gelmektedir. Bunun yanında Türkiye’nin diğer ülkelerden ithal ettiği ham petrol fiyatları da Brent, WTI gibi serbest piyasa fiyatlarından oldukça iskontoludur. Ancak Türkiye’de pompa satış fiyatları Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan CIF Akdeniz ürün fiyatlarına endeksli olarak belirlenmektedir. Yani bir anlamda Rafineriler ve Dağıtıcılar dünya fiyatlarının çok altında iskontolu ürün temin ederlerken dünya fiyatlarına endeksli akaryakıt satıp çok yüksek oranda kar sağlamaktadır.
Ülkemiz son dönemde çok ciddi ekonomik kriz yaşamakta ve yüksek enflasyonla boğuşmaktadır. Akaryakıt fiyatları hemen her gün artmakta ve ulaştırma sektörü ile her ürünün fiyatının artmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle EPDK’nın geçici süre ile (2 ay) rafineri ve dağıtıcıların kar marjlarına sınırlama getirmesi ve karlarından fedakarlık yapmaları ülkemiz ekonomisi için hayati öneme haizdir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları