Edip Cansever’in aramızdan ayrılışının üstünden 34 sene geçti
Türk Edebiyatı'nın unutulmaz şairlerinden Edip Cansever, ölümünün 34. yılı.
İkinci Yeni’nin unutulmaz adı Edip Cansever, kendine özgü şiir evreniyle Türk Edebiyatı’nda rüştünü ispat etmiş; soluklu, uzun şiirleriyle hafızalardan silinmeyecek eserler bırakmıştı. İkinci Yeni’nin unutulmaz adı Edip Cansever, kendine özgü şiir evreniyle Türk Edebiyatı’nda rüştünü ispat etmiş; soluklu, uzun şiirleriyle hafızalardan silinmeyecek eserler bırakmıştı.
Aradan yıllar geçmesine Edip Cansever, sevenlerince şiirleriyle anılıyor.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda İkinci Yeni hareketi içerisinde saf tutmuştu Cansever. Eğitim yaşamını tamamlamadan edebiyatla tanışmış yaşamı işçilikle geçmiştir. 1950 yılında Kapalıçarşı'da geçen ağır mesai işçiliğine rağmen şiire sırtını dönmemiş daima üretmiştir. İlk olarak yazdığı şiirleri 1944 tarihinde İstanbul adlı bir dergide yayımlayan Edip Cansever, yine bu yıllarda çeşitli dergilerde şiirlerini okurla buluşturmuştur. 1951 yılında ise arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı Nokta dergisinde, farklı tarzlarda kaleme aldığı şiirlerini yayımlama imkanı bulmuştur.
YAŞAMI İŞÇİLİKLE GEÇTİ
Edebiyatımıza tüm geleneklerin de ötesinde yeni bir soluk geliyordu ve bu soluk Edip Cansever tarafından inşa ediliyordu. Cansever, üretken bir şair olarak varlığını koruyordu ancak bu yıllarda şiir hakkındaki fikirlerini yazdığı düzyazılarda da açıklıyordu.
1957 yılında ”Yerçekimli Karanfil” adlı kitabını yayımlanmış ve Türkiye'de büyük ilgi toplamış, 1958 Yeditepe Şiir Armağanını kazanmıştır. Kendisinin de içinde bulunduğu 2. Yeni hareketinin karakteristik özelliklerini bu kitaptaki şiirlerde gösteren Edip Cansever, ülkemiz şiirine bambaşka bir tarz getirmiştir. 1976 yılında yine şair için ve edebiyatımız için çok farklı bir noktada duran Ben Ruhi Bey Nasılım adlı kitabını yayımlamıştır. Şairin bu kitabı ise 1977 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü almıştır. Yaşamının son zamanlarında Yeniden adlı kitabıyla tüm şiirlerini bir araya toplamış, bu kitapla beraber 1982′ de Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü almaya hak kazanmıştır. Uzun seneler süren işçiliğinin ardından Edip Cansever daha sonra tamamen şiire yönelmiştir.
Bodrum'a tatil için giden Edip Cansever, burada beyin kanaması geçirmiş , ve yaşam savaşına yenik düşerek 28 Mayıs 1986 yılında hayata gözlerini yummuştu…
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları