Eğitim-İş Sendikası Antalya şube başkanlığı; 17. yılımıza buruk giriyoruz!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı Eğitim-İş Sendikası Antalya şubesi yönetim kurulu 17. Kuruluş Yıl Dönümü nedeniyle bir açıklama yaptı.

Eğitim-İş Sendikası Antalya Şube Yönetimi yaptğı açıklamada;

"17 Ekim 2005 yılında çağdaş, bilimsel, laik, parasız ve karma eğitim diyerek yola çıkan bir avuç eğitimci, bugün sayısı 100 bine dayanan, Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında mesleğini icra eden meslektaşlarına öncülük etmiştir. Ülkemize dair, eğitim-öğretime dair her konuda fikirlerini ilk günkü heyecan ve kararlılıkla korkusuzca söyleyen, çalışmalarını hür iradesiyle gerçekleştiren, siyasetten bağımsız, kişisel çıkar ve hırslardan arınmış yönetici ve üyelerimizle yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz.

Sendikamız tüm eğitim emekçilerinin saygı ve teveccühünü kazanmış, herkesin ne yapacağını ve ne söyleyeceğini takip ettiği öncü bir sivil toplum kuruluşu haline gelmiştir. Yönetimlerimiz kurumsallığı ön plana aldığı için de kişiler, yönetimler değişse de sendikamız çizgisinden hiç sapmadan yoluna devam etmiştir.

Ancak bu yıl 14 Ekim tarihinde Bartın ilimizde yaşanan kömür madeni ocağında meydana gelen ve 41 maden emekçimizin şehit olduğu facia nedeniyle gerek genel merkezimiz ve gerekse Antalya Şube olarak kuruluş yıldönümümüzü buruk bir şekilde karşıladık ve şube binamızda gelenek haline gelmiş kokteylimizi ve kutlama etkinliğimizi iptal ettik. Bu elim olayda hayatını kaybeden madencilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm ulusumuza da sabır ve başsağlığı diliyoruz. Böylesine büyük bir acının yaşanması "Yine ihmal var mı?" sorusunu aklımıza getiriyor elbette.

Yetkililerin ve yönetenlerin "kader planı", "fıtrat" gibi günümüz şartlarında asla kabul edilemez kavramlarla bu faciayı geçiştirmeye çalışması da acımızı daha da derinleştirmektedir. Bu denli vahim olaylar sonrasında bile herhangi bir istifa ya da görevden alma olmaması da artık arsızlaşma sınırının aşılmış olduğunun bir göstergesidir. Bir emek örgütü olarak, gelişmiş ülkelerde alınan önlemler sayesinde neredeyse sıfırlanmış olan bu tip faciaların ülkemizde de son bulması için her zaman takipte olacağız. İnsan hayatının bu kadar önemsiz görülmesi, patronlar, yandaşlar daha fazla para kazansın da gerisi önemli değil mantığıyla hareket edilmesi artık aşikar hale gelmiştir.

Eğitimden sağlığa, ekonomiden göçmen sorunu ve güvenliğe kadar bir çok konuda çeşitli sıkıntılar yaşadığımız bu dönemde, sansür yasalarının devreye sokulmasına ve diğer tüm engellere rağmen yolumuza taviz vermeden devam edeceğiz. Doğru bildiğimizi, savunduğumuz değerleri paylaşmaya, çağdaş nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz. 17. kuruluş yıldönümümüz kutlu olsun. Ümit ediyoruz ki, önümüzdeki yıl yetkili sendika ve yetkili konfederasyon olarak emekçilerimizin beklentilerini karşılamak için mücadele edelim." dedi.