DİSK genel sekreteri Adnan Serdaroğlu, küresel krizin bitmesi için işçi sınıfının sesine kulak verilmesi gerektiğini söyledi...
DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, ITUC Kalkınma Semineri’nde küresel kriz ve Türkiye'de
işçi sınıfı üzerine bir konuşma yaptı.
Konuşmasına İstanbul'un 20 milyona yakın nüfusuyla Türkiye sanayisi ve hizmet sektörü içinde taşıdığı önemden söz ederek başlayan Serdaroğlu, şehrin önemli işçi grevlerine ve eylemlerine ev sahipliği yaptığını dile getirdi.
Binlerce işçinin
DİSK öncülüğünde yıllardır 1 Mayıs'ı kutlamaya çalıştığını ve bunun uğruna çok bedeller ödediğini hatırlatan genel sekreter Adnan Serdaroğlu, Uluslararası Sendikal Hareket'in önemli temsilcilerinden ITUC'u ağırlamanın kendilerine gurur verdiğini söyledi.
''Dünyamız sürekli bir kriz içinde. Ozon
tabakasındaki incelme, iklim değişimi, gıda ve su kıtlığıyla kendini
hissettiren ekolojik bir kriz, işsizlik ve yoksullukla kendini gösteren
ekonomik krizler ya da temel insan haklarını ve sosyal güvenlik sistemlerini
sürekli kötüleştiren sosyal krizler birbirini takip ediyor'' diyen Serdaroğlu, küresel krizin insanlığın geleceğini tehdit ettiğini öne sürdü.
Uluslararası anlamda ortaya atılan kalkınma plânlarının başarısız olduğundan söz eden ve Birleşmiş Milletler “2015 Sonrası Kalkınma Hedefleri”ni belirlemek için bir tartışma süreci başlattığını dile getiren Serdaroğlu, işçilerin küreysel düzeyde ITUC vasıtasıyla bulundukları bölgedeki sendikaları aracılığıyla BM'nin tartışma sürecine katılmaları gerektiğini öne sürdü.
Dünyanın yaşanır bir yer olması için uluslararası kurumlar ve hükümetlerin, işçilerin sesine kulak vermesi gerektiğini belirten DİSK genel sekreteri, ''Uluslararası İşçi Hareketi, temel sendikal
hakların korunduğu, yurttaşların karar süreçlerine katıldığı herkesin eğitim ve
sağlık hakkına erişiminin garanti altına alındığı, çevre tahribatına son
verildiği, yeni bir planlama talep ediyor.'' dedi.
Türkiye'deki krizden de söz eden Serdaroğlu, istihdam yaratmayan büyüme politikasının medyada Türkiye gelişiyor diye pazarlansa da emekçilerin günlük hayatı ve sosyal haklarda yaşanan gerilemelerin krizin en iyi göstergeleri olduğunu belirtti.
Adnan Serdaroğlu, 1980 darbesinden sonra sendikalara giydirilen 'deli gömleği'nin mevcut hükümet tarafından çıkarılmaya yeltenilmediğini ve aksine bir düğüm de onlar tarafından atıldığını öne sürdü.
Türkiye'de ekonominin değil adaletsizliğin büyüdüğünü söyleyen Serdaroğlu, ülkedeki mecvut ekonomik durumu da şu cümlelerle özetledi:
''İşçilerin büyük bölümü asgari ücretle çalışıyor ve asgari ücret açlık sınırının altında. İşgücüne katılım oranı yüzde 50 ve işsizlik yüzde 13’tür. Gençler arasında işsizlik oranı yüzde 25’e varmaktadır. 2 milyon işçi güvencesiz veya geçici işlerde çalışmaktadır.
AKP öncesi yalnızca yüzde 10’dur ve
AKP döneminde bu oran yüzde 6’ya düşmüştür. Toplu sözleşme imzalamak için işkolunda yüzde 10, işyerinde yüzde 50+1 barajı, üyelikte noter şartı var. Grev hakkı kullanılamaz haldedir ve bazı işkollarında tamamen yasaktır. Sendika üyesi olmak başlı başına işten atılma sebebidir. Sendikal faaliyetler tutuklanma gerekçesi olabilir. Bugün çoğu yönetici 74 KESK üyesi cezaevindedir. Son 9 ayda bakanlıktan sendikalara yetki gönderilmediğinden 250 bin işçi TİS hakkını kullanamamaktadır.
Hükümet yıllardır ILO sözleşmelerine uygun bir
sendika yasası çıkartacağına söz vermesine rağmen bir arpa boyu yol gidilmemiştir. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hazırlanan yasalar yürürlüktedir. Geçtiğimiz hafta, DİSK’in katılmadığı, Başbakan ve Çalışma Bakanı nezdinde bir araya gelen 2 işveren örgütü ve 2
sendika konfederasyonu arasında yasakları ve barajları devam ettiren, milyonlarca işçinin en temel haklarını gasp eden bir taslak üzerinde anlaşmaya varılmıştır.''
DİSK'in bu duruma itiraz ettiğini belirten Serdaroğlu, 'Devletin,
hükümetlerin ve işverenlerin güdümünde sendikacılık yapanlar hükümetin 1980
Askeri Darbesi’nin işçiler üzerindeki olumsuz etkilerini güçlendirecek yeni bir
düzenlemeye imza atmış oldular.' diyerek Türkiye'de bağımsız sendikal hareketin bu karanlık tabloda var olma mücadelesi gösterdiğini dile getirdi.
DİSK genel sekreteri Adnan Serdaroğlu, ITUC'un bu toplantısı vesilesiyle bir kez daha; AKP'nin antidemokratik ve baskıcı politikalarına, kıdem tazminatının kaldırılmasına, taşeron çalıştırmaya, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasına karşı ve grevli, toplu sözleşmeli sendikal hakların getirilmesine için mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini, uluslararası işçi sınıfı hareketinin bir parçası olarak bu mücadeleden alınlarının akıyla çıkacaklarına inandıklarını belirtti.
Ceren Özçelik-Vişne Haber Ajansı
ETİKETLER : DİSK, AKP, 1980, darbe, sendika, işçi sınıfı, ITUC, Adnan Serdaroğlu, türkiye, istanbul, gerçeği, haberleri, son dakika