Emin Çapa: Ekonomik kriz reel sektörden devlete sıçrayacak, işsizlik dalgası geliyor

Ekonomist Emin Çapa, ekonomik verileri değerlendirerek krizin derinleştiğini vurguladı.

Ekonomist Emin Çapa Twitter hesabından birbiri ardına açıklanan ekonomik verileri değerlendirdi. Çapa, genç işsziliğin patladığını belirterek, 'Bu daha başlangıç' dedi.

Erdoğan'ın işsizliğe çare olarak gördüğü "her patron bir işçi alsın" çözümünün işlemediğini vurgulayan Çapa, "İnsanlar işçi çıkarmaya YEP, yani hükümetin 'ekonomik dengelenme' planı sonrası başladı. 501 bin yeni işsizin 298 bini Eylül-Ekim'de işsiz kalmış" ifadelerini kullandı.

Çapa, "Dolar krizin kendisi değil, işaret fişeğiydi. Şimdi kriz reel sektöre doğru yayılıyor. İnşaat eskiden uçuyordu, şimdi o uçtuğu yerden aşağıya doğru uçuyor. Eski krizlerden bunun farkı, eskiler devletten reel sektöre sıçrıyordu, bu reelden devlete sıçrayacak" dedi.

Emin Çapa'nın ekonomiye ilişkin dikkat çeken açıklamaları şöyle:

"Ekonomi dengeleniyor mu? Yoksa bildiğimiz kriz mi? Kasım'da perakende satış hacmi % 6,3 düştü. Sadece gıda satışı % 1,4 arttı. Gıda dışı % 10, akaryakıt satışları % 7,1 azaldı. Hükümet TÜİK'e biraz daha el atsın. Zira kötü haberler bu kadar değil, devamı var. Kasım'da sanayi üretimi % 6,5 azaldı. Ciro endeksi eksilerde derinleşiyor, grafik ekte. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılınca sektör cirolarında durum şöyle; İnşaat % -17,1 Sanayi % -6,3 Hizmet % -2,3 Ticaret % -1,6 Toplam Ciro % -4,6 Yok, yok TÜİK'e iyice el atmalı.

En kötü haber; İşsizlik dalgası geliyor. Ekim'de işsizlik patladı. İşsizlik oranı 2016 Ekim'inde % 10,5'ken, 2018 Ekim'inde % 11,9'a fırlamış. İşsiz sayısı 501 bin kişi artarak, 3 milyon 788 bine çıktı. Genç işsizliği patladı; % 22,3. Bence TÜİK kapatılsın, zira bu daha başlangıç.

Özellikle gençlerin durumu beni çok üzüyor. Okulda eğitim yok, hayatta iş yok, iş varsa para ve kariyer yok. Azıcık imkanı olan, ülkeyi terk ediyor. Zaten az olan yetişmiş insan gücü, paradan değil, ülkenin halinden kaçıyor. Kaçan onlar değil, ülkenin geleceği aslında.

En üzücü tarafı şu. Bütün bunlar krizin başlangıcı. Hatırlarsanız, kriz Kasım'da başlayacak demiştim. İşsizlik verisi Ekim, diğer veriler Kasım ayına ait. Yani kriz başladı. Hükümet kanser hastasına aspirin verdiği için, ne yazık ki hastalık her yere sirayet edecek.

Yanisi, dolar krizin kendisi değil, işaret fişeğiydi. Şimdi kriz reel sektöre doğru yayılıyor. İnşaat eskiden uçuyordu, şimdi o uçtuğu yerden aşağıya doğru uçuyor. Eski krizlerden bunun farkı, eskiler devletten reel sektöre sıçrıyordu, bu reelden devlete sıçrayacak.

Cumhurbaşkanı'nın "ilginç" iktisat teorisi kapsamındaki "her patron bir işçi alsın" çözümü işlemiyor. İnsanlar işçi çıkarmaya YEP, yani hükümetin "ekonomik dengelenme" planı sonrası başladı. 501 bin yeni işsizin 298 bini Eylül-Ekim'de işsiz kalmış.

Ekim ayı işsizlik rakamına bir çizgi çekin. Bundan sonra her ay işsizliğin arttığını göreceksiniz. Eğer artmıyorsa bilin ki, rakamlarla oynanıyor. Bu kadar net. Bir çeşit turnusol kağıdı gibi. TÜİK'in güvenilirliğinin bir göstergesi.

Son olarak, kimse karamsarlığa kapılmasın. Evet kriz var, (zaten geliyor diye bağırıyorduk) ama Türkiye imkan setleri geniş bir ülke. İnsanın bozduğunu, insan düzeltir. Akıl ve bilim yoluna döndüğümüz an, büyük bir hızla toparlanırız. İlk yapmamız gereken, yalanı dolanı bırakmak.

Yabancıların Türkiye'ye yaptığı doğrudan yatırım azalırken, bizim yurt dışına yaptığımız yatırım artıyor. İnsanlar niye kendi ülkelerine değil de dışarı yatırım yapıyor? 2017'de 100 $ girişe 47 $ çıkarken, 2018'de 100 $ girişe 63 $ çıkmış.