Emin Şirin: Müfredat değişikliği konusunda siyasi partilerin ciddi mücadele vermesi lazım

Tarih: 19.07.2017 - 18:32

Kategori: Medya

AKP'nin ilk dönem milletvekillerinden Emin Şirin, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına konuk olarak katıldı.

Şirin, yeni müfredatta cihat konusunun yer almasına dikkat çekerek, "Dini müfredatın üstüne kurarsanız önümüzdeki senelerde ortaya çıkacak haşhaşi grupların önüne geçemezsiniz. Bu müfredat değişikliği 15 Temmuz'da karşılaştığımız problem kadar önemlidir. Siyasilerin ortaya çıkıp ciddi mücadele vermesi lazım" dedi.

Şirin'in açıklamaları şöyle:

-(İstanbul'u felç eden sağanak yağış) Evim Maltepe mitinginin yapıldığı yerde. Sahil kesiminin bir bölümü çökmüş gibi oldu, göle döndü. İstanbul 4 bin km kare bir yer. Burayı asfaltlarla, çatılarla kapattık. Suyun toprakla buluşacağı yer çok az. Bu su bir yere gidecekti gitti de. Mühendislik anlayışının ne büyük facia olduğu ortaya çıkıyor.

2 konu beni çok rahatsız etti. Biri metronun su basması, diğeri Avrasya Tüneli. Her çukuru, alt geçidi su basıyor. Mühendislik hatası var. Su alt geçide gelecek, bunun hesabını yapıp tahliyesini sağlamazsan böyle olur.

Bu kadarcık konuda felç oluyorsak depremde ne olacak? Bu deprem gelecek. Bütün toplanma alanlarını perişan ediyorsunuz, depreme hazırlık yok.

Metroda kaç bin watlık elektrik var. Su bastığında tehlikeyi düşünebiliyor musunuz? Yollara bakıyorum. Drenaj eğim diye mefhumları yok. Yolların bozulacağını görüyoruz. Parke taşı döşenen yerleri görünce 3 sene sonra bozulacak diyorum. Taşı sıkıştırmadan, dolguyu sıkıştırmadan yapıyorlar. Maganda mühendislikle perişan haldeyiz.

Kaç sene oldu bir Kurbağalıdere ıslah edilemez mi?

Bu şehir iktidara geldiğinizde 8-9 milyondu. Afetin büyüğü geliyor: Deprem. Ne tedbir aldın?

Sabiha Gökçen Havaalanı'nda ikinci pisti yapmak için uçurum dolduruluyor.

-Hayal kurmayalım işsizlik yüzde 20'lere çıkacak. Teknoloji arttıkça imalatta insana ihtiyaç azalıyor. 3 çocuk yapın deniyor. Kindar ve dindar nesil isteniyor. Mühendislik anlayışımız Allah'a havale edilmiş.

İstihdamın çaresi işadamlarını toplayıp birer kişi daha alın demek değil. Bunla yürümez. Demokratik hale gelmez hukuk devleti olmazsak Türkiye'nin geleceği yok.

-Metal yorgunluğunu Erdoğan'da görüyorum. Gerginlikten beslenir oldu. Cumhurbaşkanı olarak baktığınızda bu kadar gerginlikten beslenmek çok sağlıklı görünmüyor.

-Siyasi olarak evvela adil bir seçimin olabilmesini önemsiyorum. 16 Nisan'da kim vurduya getirilen atı alanın Üsküdar'ı geçtiği bir referandum yaşadık. Kimse sağlıklı ve adil yapıldığına inanmıyor. Rejim değişti. YSK kanunları tanımamış, AYM'ye götürmeye kalkmışsınız AYM bana ne demiş. Adil seçim görür müyüz bundan sonra? Meclis'te tekrar kuvvetler ayrılığını getirecek bir çoğunluğu elde edebilecek partiler organizasyonu kurmak lazım.

-Erdoğan kindar ve dindar nesil yetiştirmek için 2030'a kadar iktidarda kalmak istiyorum, diyor. Hepsini kendi kontrolümde tutmak istiyorum, partiyi ben yöneteceğim, diyor. Araban bankada paran var mı daha ne istiyorsun, diyor. Beni onayladığınıza göre seni imama hatipte yetiştireceğim, üniversiteye ben atama yapacağım, tünel münel var. Daha ne istiyorsun, diyor.

-(Erdoğan'ın idamı açıklamaları) Benim önüme gelirse imzalarım, diyor. Partinin başı da sensin, getir o zaman. Kayıtsız şartsız 316 vekilinle iktidar partisinin başkanısın. Ver teklifi.

-(Tutukluların tek tip kıyafet giymesi) Tek tipi kime giydireceksiniz. Kadri Gürsel giyecek mi mesela, elleri ayakları kelepçeli saçı sıfıra vurulmuş şekilde mi çıkacak?

-Evrensel insan haklarının ciddi uygulanması Avrupa Birliği Avrupa Konseyi ile yürüyen bir şey. Fethullahçı terör örgütünün hain oldukları konusunda tereddüdümüz yok. Haklıyken haksız duruma düşürecek konuda dikkatli olmak lazım.

-15 Temmuz'u yurt dışına anlatamadık. Anayasa değişikliği yaptık, kuvvetler ayrılığını kaldırdık. Tek tip elbiseyle vs kendimizi tenkit ettirecek hale getirmemek lazım.

-Sözcü gazetesinde iki gazeteci tutuklu. İddianamelerini bir an evvel görmeliyiz. Buradaki facia iddianamelerin gecikmesi. Ortada fol yok yumurta yok. Yapılan bence başarılı gazetecilik. Bu hainlerin habrden öğrenmedikleri ortada.

-Bekir Bozdağ'a sesleniyorum, adamları alıyorsunuz aylarca iddianame neden ortaya çıkmıyor? Çıkanlar da üfürükten teyyare. Büyükada'dakileri (insan hakları savunucuları) aldınız. Zamamnında gelmeyen adalet insanların iddianamesiz içeride olması adaletsizliktir.

-İktidara toleransla bakmak lazım ama iktidarın da ikna etmesi lazım. Aradan 1 sene geçti. Daha da devam edecek diyorlar, kimseyi ikna edemezsiniz.

-Cihat din uğruna savaş demektir. Fethetmek, ele geçirmek için kelle kesmek demek. Bizim 2 askerimizi yaktı IŞİD. Cihat için yaptılar.

-İsmet Yılmaz nereye gittiğinin farkında mı bilmiyorum. (Bilal Erdoğan Milli Eğitim Bakanı gibi) MEB, Ensar'la, TÜRGEV'le bir arada çalışıyor. Bu yanlıştır. Dinin öğrenilmesi lazımdır. Bence de seçmeli olmak kaydıyla öğrenilmeli. Dini müfredatın üstüne kurarsanız önümüzdeki senelerde ortaya çıkacak haşhaşi grupların önüne geçemezsiniz. DEAŞ varken cihat kavramı ortadayken yapmayın. Bilim konularına düşman bakıyorsunuz, evrim isteseniz de istemeseniz de var. Tutup da bağnaz ve Araplaştırılmış bir din eğitimini Türkiye'nin genel sistemi haline getirirseniz sonunda sizi de perişan eder.

Bu müfredat değişikliği konusu Kılıçdaroğlu'nu Ankara'dan Maltepe'ye yürütecek konudan daha önemlidir. Muhalefet partilerinin hepsinin Türkiye'nin istikbali için siyaseten ciddi olarak çalışmaları lazım.

Bu müfredat değişikliği 15 Temmuz'da karşılaştığımız problem kadar önemlidir. Siyasilerin ortaya çıkıp ciddi mücadele vermesi lazım. Türkiye'yi Araplaşmış Ortadoğu ülkesi haline getirmeye başlıyorlar.

-Erdoğan'ın ciddi bir halk desteği var. Gerginlikten beslenmemesi lazım. Geri kalan kısmını demokrasi ve hukuk kuralları içinde kucakladığında meşruiyeti tartışılmayacak ki. Meşruiyet YSK kararından sonra tartışılıyor. Atı alan Üsküdar'ı geçti diyeceğine yenileyelim seçimi diyecektin."